Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/524 E. 2019/440 K. 06.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/524
KARAR NO : 2019/440
DAVA : Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 07/06/2018
KARAR TARİHİ : 06/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinden özetle; taraflar arasında akdedilen finansal kiralama sözleşmesi kapsamında sözleşmeye konu malların murise teslim edildiği, davalıların mirasçılar olduğunu, kira borcununu ve sigorta borcunun ödenmediğini, davalıların temerrüte düştüğü, ihtarname keşide edildiğini, malın ödenmediği ve malında teslim edilmediğini beyanla dava konusu malın aynen teslimine, aynen teslimde imkansızlık oluştuğu takdirde fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile ekipmanların değerinin davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalılara usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş, davalılar davaya cevap vermeyerek HMK madde 128 uyarınca tüm iddiaları inkar etmiş sayılmışlardır.
DELİLLER
1-Bilirkişi raporu,
2-… ATM’nin … d.iş sayılı dosyası,
3-Finansal Kiralama Sözleşmesi,
4-Noter kayıtları ile ihtarname tebliğ evrakları,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, finansal kiralama konusu malların davalı kiracıdan alınarak davacı kiralayana verilmesi istemine ilişkindir.
Sözleşme tarihi itibari ile yürürlükte bulunan 6361 sayılı Yasanın 23 ve 24. maddeleri uyarınca, finansal kiralama konusu malın mülkiyeti kiralayana aittir. Ancak taraflar sözleşmede, sözleşme süresi sonunda kiracının, malın mülkiyetini satın alma hakkını haiz olacağını kararlaştırabilir. Kiracı, sözleşme süresince finansal kiralama konusu malın zilyedi olup, sözleşmenin amacına uygun olarak her türlü faydayı elde etme hakkına sahiptir. Kiracı, finansal kiralama konusu malı sözleşmede öngörülen şart ve hükümlere göre itinayla kullanmak zorundadır. Sözleşmede aksine hüküm yok ise kiracı, malın her türlü bakımından ve korunmasından sorumlu olup, bakım ve onarım masrafları kiracıya aittir.
Aynı Yasanın 30 ve devam maddeleri uyarınca Sözleşmede aksi kararlaştırılmadıkça, sözleşme süresinin dolması, kiracının iflası, ölümü veya fiil ehliyetini kaybetmesi hâllerinde kendiliğinden sona erer. Kiracının tasfiye sürecine girmesi veya tasfiyeye girmeksizin finansal kiralama konusu malın tahsis edildiği işletmesini tasfiye etmesi hâlinde kiracının talebi üzerine sözleşmede aksine hüküm yoksa sözleşme, süresinden önce feshedilebilir. Sözleşmenin taraflarından her biri sürenin bitiminden en az üç ay önce bildirmek kaydıyla, mevcut veya yeni şartlar ile sözleşmenin uzatılmasını talep edebilir. Sözleşmenin uzatılması tarafların anlaşmasına bağlıdır.
Kiralayan, finansal kiralama bedelini ödemede temerrüde düşen kiracıya verdiği otuz günlük süre içinde de bu bedelin ödenmemesi hâlinde, sözleşmeyi feshedebilir. Ancak, sözleşmede, süre sonunda mülkiyetin kiracıya geçeceği kararlaştırılmış ise, bu süre altmış günden az olamaz. Bir yıl içinde sözleşmede yer alan kira bedellerinden üçünü veya üst üste ikisini zamanında ödememesi nedeniyle ihtara muhatap olan kiracılarla yapılan sözleşmeler kiralayan tarafından feshedilebilir.
Taraflardan birinin sözleşmeye aykırı harekette bulunduğu hâllerde, bu aykırılık nedeniyle diğer tarafın sözleşmeyi devam ettirmesinin beklenemeyeceği durumlarda sözleşme feshedilebilir. Kiracı ve kiralayan arasında finansal kiralama sözleşmesi ile ilgili ihtilaflarda, mahkemece finansal kiralama konusu malın ihtiyati tedbir kararı alınarak kiralayana veya üçüncü bir kişiye bırakılması durumunda kiralayan, mahkemeye malın rayiç değeri kadar teminat yatırmak suretiyle mal üzerinde tasarruf edebilir. Şu kadar ki; sözleşmenin feshinin haksız olduğuna karar verilmesi hâlinde kiralayan, kiracının zararını tazminle yükümlüdür.
Sözleşme sona erdiğinde, sözleşmeden doğan satın alma hakkını kullanmayan veya bu hakkı bulunmayan kiracı finansal kiralama konusu malı derhâl geri vermekle mükelleftir. Sözleşmenin kiralayan tarafından feshi ile 30 uncu maddenin ikinci fıkrası uyarınca kiracı tarafından feshi hâllerinde, kiracı malı iade ile yükümlüdür. İade edilen malın üçüncü kişilere satılması hâlinde sözleşmede aksi bir değer kararlaştırılmadıkça satış bedelinin, vadesi gelmemiş finansal kiralama bedelleri ile varsa kiralayanın bunu aşan zararı toplamından düşük olması durumunda aradaki fark kiracı tarafından kiralayana ödenir. Sözleşmede aksi bir değer kararlaştırılmadıkça iade edilen malın satış bedelinin, vadesi gelmemiş finansal kiralama bedelleri ile varsa kiralayanın bunu aşan zararı toplamından yüksek olması durumunda aradaki fark kiralayan tarafından kiracıya ödenir. İade alınan malın üçüncü kişilere finansal kiralama yöntemiyle kiralanması hâlinde de aynı esaslar uygulanır.
Kiracının bu Kanunda belirtilen süreler içinde borcunu ödememesinden dolayı kiralayan tarafından noter aracılığıyla kiracıya gönderilen fesih ihtarnameleri hakkında 2004 sayılı Kanunun 68/b maddesi hükümleri uygulanır.
6100 sayılı HMK’nın 119/1-f maddesine göre; dava dilekçesinde iddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceği, 129/1-e maddesine göre de, cevap dilekçesinde; savunmanın dayanağı olarak ileri sürülen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceğinin belirtilmesi gerekir. 6100 sayılı HMK’nın 137 ve 140.maddelerinde ise; 119 ve 129.maddelerdeki düzenlemenin aksine, delillerin belirtilmesinden değil, tarafların delillerini sunmaları ve delillerin toplanması için gereken işlemleri yapmasından bahsedilmiştir. Buna göre; delillerin dava ve cevap dilekçelerinde belirtilmesi; dilekçelerinde belirtikleri delillerin en geç ön inceleme duruşmasında mahkemeye sunulması, başka bir yerden getirtilecek olması halinde delillerin toplanması için gerekli işlemlerin yapılması gerekir. Yani dava ve cevap dilekçelerinin verilmesinden sonra tarafların iddia ve savunmalarını kanıtlayıcı delil bildirmeleri mümkün değildir.
6100 sayılı HMK’nın sistematiği içinde; tahkikat aşamasına geçilmezden evvel tarafların uyuşmazlıkların çözümü için ileri sürdükleri delillerin daha işin başında belirlenerek tahkikatın etkin bir şekilde yapılmasının amaçlandığı anlaşılmaktadır. Yargılamanın etkin ve makul bir süre içinde bitirilmesi için delil gösterilmesi dilekçelerin teatisi (dava, cevap, cevaba cevap ve ikinci cevap) aşamasına hasredilmiştir. Buna göre, dilekçelerin teatisi aşamasında herhangi bir delil bildirmeyen davacı veya davalıya ön inceleme duruşmasında delillerini bildirmesi için yeni bir süre verilmesine imkân bulunmamaktadır. Usulüne uygun tebligata rağmen yasal süresi içinde davaya cevap vermediği gibi herhangi bir delil de bildirmeyen davalının ön inceleme duruşmasında,
Diğer yandan, “Süresinde Cevap Dilekçesi Verilmemesinin Sonucu” başlıklı 6100 sayılı HMK’nın 128/1. maddesine göre; süresi içinde cevap dilekçesi vermemiş olan davalı, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılır.” “Davayı inkar etmiş sayılan davalı, daha sonra ikici cevap dilekçesi veremez. Zira ikinci cevap dilekçesi cevaba cevap dilekçesine karşı verilir. Cevap dilekçesi vermemiş olan davalının sadece inkar ile yetinmiş olduğu varsayılır ve ön inceleme ile tahkikat aşamasında sadece inkar çerçevesinde savunma yapabilir ve bu yönde ispat faaliyetinde bulunarak delil gösterebilir (Hakan Pekcanıtez, Oğuz Atalay, Muhammet Özekes, Sh. 294-295). “Süresinde cevap vermediği için davayı inkar etmiş sayılan davalı, davacının dava dilekçesinde bildirdiği vakıaların doğru olmadığını (inkarı) ispat için karşı delil gösterebilir. Davalı, davayı inkarının karşı delilini göstermek bahanesi ile, yeni vakıalar (mesela zamanaşımı veya borcu ödediğini ileri sürerse, bununla savunmasını genişletmiş olur; bu ise kural olarak yasaktır. Bu halde mahkeme, davacının iddiasının doğru olmadığını ispat için davalının göstereceği delilleri inceleyip, davacının delilleri ile birlikte değerlendirerek varacağı sonuca göre hüküm vermelidir.” (Baki Kuru, Ramazan Arslan, Ejder Yılmaz, Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı, Ankara, 2014, 25. Baskı, Sh.317)
Bu yasal çerçevede somut duruma bakıldığında, … Noterliğinin 08/07/2013 tarih ve … yevmiye numaralı finansal kiralama sözleşmesi akdedilmiş, sözleşme kapsamında menkul mallar davalı yana teslim edilmiştir. Sözleşmenin tarafı olan muris … ‘ın vefat ettiği davacıların mirasçısı oldukları, … Noterliği 23/02/2018 tarihli … yevmiye nolu mirasçılık belgesinden anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından, sözleşme yükümlülüklerinin yerine getirilmemesi nedeni ile … Noterliğinin 07/11/2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile borçların 60 gün içinde ödenmesi, aksi halde sözleşmenin feshedilmiş olacağı, sözleşme konusu malların fesih tarihinden itibaren 3 gün içinde iade edilmesi ihtar edilmiştir.
Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 30.maddesi uyarınca kiracı ve kefiller yerleşim yerlerinde ve diğer hususlarda meydana gelen bütün değişiklikleri noter kanalı ile kiralayana bildirmeyi, bildirmemesinden veya usulüne uygun şekilde bildirmemesinden doğan tüm sorumluluğun kendilerine ait olduğunu, yapılan işlemlerin kendilerini bağlayacağını kabul ve taahhüt etmiş; sözleşmenin 33.maddesi ile de kiralayan tarafından kendilerine gerekli tebligatın yapılabilmesi için bu sözleşmede isim ve ünvanları yanında belirtilmiş adresleri kanuni yerleşim yeri ittihat ettiklerini, belirtilen yerde adres yazılmaması halinde Ticaret sicili dosyalarındaki son adreslerinin veya kiralayan tarafından son olarak herhangi bir bildirim gönderilen adreslerinin, muhtarlıkta kayıtları bulunmasa bile yasal yerleşim yerleri olduğunu, ileride diğer bir mahalli kanuni yerleşim yeri ittihat edecek olurlarsa bu yeni adresi derhal noter kanalı ile kiralayana bildirmeyi, bildirmedikleri takdirde bu sözleşmede yazılı ya da yukarıda yer alan adreslerine ya da kayıtlı elektronik posta adreslerine 7201 sayılı Yasanın hükümlerine göre gönderilecek her türlü tebligatın kendilerine tebliğ edilmiş sayılacağını kabul ve taahhüt etmişlerdir.
Mahkememizce dosyanın alanlarında uzman bilirkişilere tevdi edildiği, bilirkişilerden alınan 14/12/2018 tarihli rapordan özetle, dava konusu malın ortalama ikinci el piyasa değerinin dava tarihi itibari ile 215.000,00-EURO olduğunu, (1 EURO * 5,3780) TL değerinin ise (215.000,00 * 5,3780 )= 1.156.270,00-TL olduğu, davacının ticari defterlerinin incelenmesinde açılış kapanış onaylarının yapıldığı, defterlerin usulüne uygun tutulduğu, defter kayıtlarına göre davalıların 87.082,61 Euro kira bedelinin ödenmediği hesaplandığını bildirmişlerdir.
Davacı tarafından, yükümlülüklerin yerine getirilmesi Noter kanalı ile ihtar edilmesine rağmen, davalı tarafça, yükümlülüklerin yerine getirildiğine dair herhangi bir beyan veya delil sunulmamıştır. Yine, davalılar tarafından davaya yanıt verilmemiş olmakla, dava inkar edilmiş sayılmasına rağmen, davalı yanca, inkar kapsamında hiçbir delil bildirilmemiş ve sunulmamıştır. Davacının ticari defterlerinin incelenmesinde defterlerinin lehine delil teşkil edeceğinin kabulü ile davacının yükümlülüklerini yerine getirmediği sabit hale gelmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelenip değerlendirilmekle, sözleşmenin feshinin geçerli olduğu kanaati ile davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile,
Davaya konu 1 ADET 2013 MODEL … MARKA, … PLAKALI, … ŞASİ SERİ NOLU, … MOTOR SERİ NOLU … HASAT MAKİNASI malın davalıdan alınarak davacıya iadesine
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 1.366,20 TL ilam harcından peşin alınan 341,55 TL’ nin mahsubu ile bakiye 1.024,65 TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 341,55 TL peşin harç ve 35,90 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 377,45 TL’ nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.480,00-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/05/2019

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza