Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/523 E. 2020/156 K. 17.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/523 Esas
KARAR NO : 2020/156
DAVA :İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/06/2018
KARAR TARİHİ : 17/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirketin aralarında yer aldığı şirketler grubu adına Satış Ofisi … A.Ş. arasında televizyon reklam harcamaları raporlama ve … 2015 son kullanıcı sözleşmesi imzalandığını, davalının bu sözleşme kapsamında fatura karşılığı olarak müvekkili şirketten … hizmeti aldığını, davalının hizmet bedeli faturalarına herhangi bir itirazı olmadığını, davalı ile ayrıca hizmet bakiyesinin Şubat/2018 sonu itibariyle 97.661,00.-TL olduğuna dair 21.03.2018 tarihinde davalının Finans sorumlusu … ile hesap mutabakatı yapıldığını, bu tarihten sonraki hesap mutabakatı taleplerinin hukuki yollara başvurulacağı gerekçesi ile reddedildiğini, davalının sözleşmeden doğan hizmet bedellerini sözleşme ve faturalarda belirlenen süreler içinde ödememesi üzerine … Noterliğinden … yevmiye nolu ve 23.03.2018 tarihli ihtarnamesinin keşide edildiğini, bakiye borcun faiziyle birlikte 15 gün içinde ödenmesini ihtar edildiğini, davalının ihtarnameye herhangi bir cevap vermediğini ve borcunuda ödemediğini, bunun üzerine davalı aleyhine … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyanın 25.04.2018 tarihinde faturaya dayalı takip başlatıldığını, davalının 04.05.2018 tarihli itiraz dilekçesi ile icra takibine, borca, ödeme emrine, faiz oranına, işlemiş faize ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, davalının itirazlarının haksız olduğunu, çünkü alacağın sözleşmeye ve faturaya dayandığını, tüm faturaların müvekkili şirket ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, taraflar arasında ayrıca hesap mutabakatı olduğunu, faizin ise sözleşmeye göre hesaplandığını, faturalarda ve sözleşmede vadesinde ödenmeyen faturalar için vade farkı uygulanacağının kararlaştırıldığını, davalıya borcunu ödemesi için ihtarnamede keşide edildiğini, bu sebeple davalının icra takibine, borca, ödeme emrine, faiz oranına, işlemiş faize ve tüm ferilerine ilişkin tüm itirazlarının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine takip dosyası alacağının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı davaya cevap vermeyerek HMK 128 uyarınca tüm iddiaları inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLER
1-… İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası.
2- BA/BS formları
3-Davacının ticari defter ve kayıtları.
4-Bilirkişi raporu
5-Davacının beyan ve dilekçeleri.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE:
Dava, faturalardan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre fatura emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır (229. md.). Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami “yedi gün” içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır (231/5. md.). 6102 sayılı TTK’da da fatura konusunda hükümler vardır. Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.” (6102 Sayılı TTK 21/1) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (6102 Sayılı TTK 21/2).
Faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddeye göre faturaya itiraz edilmemiş ise içeriği kesinleşir ise de akdî ilişkinin yazılı delillerle ispatı gerekir. Fatura ticari defterlere kayıt edilmiş ise artık faturanın delil olmasıyla ilgili bu maddeye değil ticari defterlerin delil olmasıyla ilgili TTK’nın 222. maddeye bakmak gerekir. Bu nedenle ticari defterlere kaydedilmiş fatura akdi ilişkinin varlığını da kanıtlar. Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir.
Faturanın onu teslim alan kişiyi borç altına sokabilmesi için taraflar arasında borç doğurucu bir ilişkinin varlığı ve faturanın da bu ilişki nedeniyle düzenlenmiş olması gerekir. Borç münasebeti olmaksızın düzenlenen ve muhatap tarafından her nasılsa teslim alınan faturaya sekiz günde itiraz edilmemiş olması onu borç altına sokmaz. Ancak TTK 21/2 maddesi uyarınca, faturalara 8 gün içerisinde itiraz edilmediği takdirde faturadaki gösterilen bu bedeli kabul edilmiş sayılır.
Fatura tek başına alacağın kanıtı değildir. Faturanın dayanağı olan temel ilişkinin ispatı gerekir. Tek yanlı düzenlenen faturanın, düzenleyen tarafın kendi ticari defterlerine kayıt edilmiş olması alacağın varlığını ispatlamaz
Faturalarda belirtilen malların davalı alıcıya teslim edildiği iddiasını davacı ispatla yükümlüdür. Fatura içeriğindeki malların davalıya teslimi dayanak belgelerle kanıtlanmadığı sürece ticari defterler tek başına malın teslim edildiğini ispata yeterli değildir.
Bu açıklamalar ışığında davacının sunmuş oldukları tüm deliller dosya içerisine alınmış, icra dosyası getirtilerek incelenmiş, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman mali bilirkişiden rapor alınmıştır.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının … İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasında faturadan kaynaklanan 105.727,72-TL asıl alacak 5.080,25-TL işlemiş faiz, 165,57-TL ihtarname gideri olmak üzere toplam 110.973,54-TL takip yapıldığı, ödeme emrinin 27/04/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içerisinde 04/05/2018 tarihinde borca itiraz ettiği, borca itirazla birlikte takibin durduğu, durdurma kararının alacaklı vekiline tebliğ edilmediği, dava İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Mali Müşavir bilirkişi 17/01/2020 tarihli 8 sayfalık raporunda özetle; davacı tarafın e-defter mükellefi olduğunu ve incelemeye ibraz edilen 2016-2017 ve 2018 yılları yevmiye ve kebir defterinin e-beratlarının kanuni sürelerinde Maliye İdaresine beyan edildiğini, 2016-2017 ve 2018 yıllan envanter defterlerinin noter tasdikinin yasal sürelerinde yaptırıldığını, davalı tarafça yasal defter ve dayanak belgelerin incelemeye ibraz edilmediğini bu nedenle dava konusu olaylar yönünden davalının yasal defterlerinde herhangi bir inceleme yapılamadığını, davacı tarafça davalıya televizyon reklam harcamaları raporlaması (TV Adex) hizmeti verildiğini, davacının bu hizmet kapsamında davalı şirkete düzenli olarak aylık fatura düzenlediğini ve davalının bu faturalara itiraz etmeyerek bağlı bulunduğunu vergi dairesine beyan ettiğini, davacı tarafça kesilen faturalara sitinaden davalının ödemeler yaptığını en son bakiye alacak tutarı olan ve huzurdaki davada talep edilen 105,727,72,-TL nin ödenmediğini, dava konusu alacak dayanağı faturalar ve muhteviyatı hizmetlerin davacı tarafça davalıya teslim edilip edilmediği hususunda yapılan incelemelerde davalı şirket vergi dairesi tarafından dosyaya gönderilen BA/BS formları incelendiğinde davalının söz konusu faturaları teslim alarak bağlı bulunduğu vergi dairesine beyan ettiğinin anlaşıldığını, davacı Nielsen şirketi yasal defterlerinde davalıdan cari hesap bakiyesi olarak 105.727,72 – TL tutarında alacaklı olarak göründüğünü, davacı tarafça davalıya alacağın tahsili hususunda gönderilen noterlik ihtarnamesinin davalı tarafça tebliğ alındığı ve davalının 10.04.2018 tarihinde temerrüdünün oluştuğunu, netice itibariyle davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle alacaklı olduğu tutar “asıl alacak + işlemiş faiz” olarak 105.727,72 + 423,64 = 106.151,36.- TL olarak hesaplandığını, eğer mahkememiz davacının İhtarname masrafını da talep edebileceği kanaatindeyse bu durumda davacının takip tarihi itibariyle alacaklı olduğu tutarın “asıl alacak + işlemiş faiz + ihtarname masrafı” olarak 105.727,72 +423,64 + 165,57=106.316,93- TL olarak hesaplandığını, sonuç ve kanaatine vardığını bildirmiştir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, dava konusu takibe ilişkin borç bakiyesi bulunduğu alacağının tahsili istemiyle icra dosyasında takip yaptığı, davalının yasal süresi içerisinde yaptığı itiraz üzerine takibin durmasına karar verildiği, davacının alacağına dayanak olan faturaların davalıya tebliğ edildiği, faturaya itiraz olmadığı,davacının ticari defterlerini usulüne uygun tutulduğu faturaların davacının ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu, BA/BS formlarının incelendiği ve bu kapsamda faturaların davalı kayıtlarında bulunduğunun tespit edildiği, bu nedenle davalının bu faturaya ilişkin işin yapıldığının kabulü gerektiği, aksini yazılı delil veya kesin delil ile ispat edebileceği, davalının ise herhangi bir delil ibraz etmediği, davacının davasını tüm bu açıklamalarla ispatladığının kabulü gerektiği, davacının ihtarname keşide ettiği, borçluyu temerrüde düşürdüğü, işlemiş faizi ihtarnamede tebliğ edilen alacak yönünden isteyebileceği, ihtarnamede talep edilen alacağın 97.661,22-TL olduğu, mahkememizce bu miktar üzerinden hesaplanan işlemiş avans faizinin 370,23-TL olduğu, bu miktar yönünden temmerüt tarihi olan 11/04/2018 tarihinden itibaren, bu miktarın üstünde kalan 8.066,5-TL yönünden davalı temerrüde düşürülmediğinden takip tarihinden itibaren avans faizi talep edebileceği, davacının ihtarname masrafı talebi yönünden mahkememize delil sunmadığı, mahkememizce son celse bu hususun sorulduğu, davacı vekilinin 165,57-TL ihtarname masrafı ve ferilerinden feragat etmiş olup, bu talep ve talebi aşan işlemiş faiz yönünden talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmulmuştur.
Dava konusu fatura alacağının önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşıdığı, bu haliyle İİK’nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleştiği görülmekle, davacının icra inkar tazminatı kabulü ile, alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tahsis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yöneltilen itirazının kısmen iptaline, takibin 105.727,72 TL. asıl alacak 370,23-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 106.097,95-TL üzerinden devamına, asıl alacağın 97.661,22-TL kısmına temerrüt tarihi olan 11/04/2018 tarihinden 8.066,5-TL. kısmına takip tarihinden itibaren, avans faizi işletilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2-Alacak niteliği itibari ile likit ve belirlenebilir olduğundan %20 oranında hesaplanan icra inkar tazminatı 21.219,59- TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 7.247,55-TL harçtan, peşin alınan 1.340,29-TL harç mahsup edilerek kalan 5.907,26 TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 1.340,29-TL peşin harç ve 35,90-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 1376,19 -TL nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Kabul-red oranına göre davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 14.029,31-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 794,90-TL yargılama gideri kabul ve red durumuna göre takdiren oranlayarak 760,00-TL’lik kısmının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine; arda kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/02/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır