Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/497 E. 2019/563 K. 12.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/380
KARAR NO: 2019/803

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 24/08/2011
KARAR TARİHİ: 19/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinden özetle; müvekkili şirket ile … AŞ arasında 21.03.2007 tarihinde bayilik sözleşmesi akdedildiğini, bayilik ilişkisinin tarafların ortak iradeleri ile son bulması akabinde davalı borçlu şirkete ait cari hesabı kat ederek bakiye borcun ödenmesini teminen borçlu şirket adına fatura tanzim edilerek bu borcun ödenmesinin talep edildiğini, ancak davalı yan borcunu ödemediğinden müvekkili tarafından asıl alacağa faiz işletilerek , alacağın tahsili amacıyla İstanbul ….İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını, borçlunun ödeme emrine bir sebep göstermeden borcu bulunmadığını bildirerek itiraz ettiğini, faize itirazın da yerinde olmadığını, itirazın iptaline ve %40 tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Takibe konu fatura da bayilik iptali açıklaması bulunduğundan alacağın dayanağı hakkın da davacı vekilinden açıklama istenilmiş, davacı vekili verdiği beyan dilekçesin de cari hesapta yapılan mahsuplaşma sonun da davalı bayii için yapılan dekorasyon bedellerinden 52.409,37 TL lik kısmının ödenmediği, bayilik sözleşmesinin ardından davalı bayiye yapılan dekorasyon giderlerinden, geri alınmamış olan dekorasyon malzemeleri bedelinin fatura edildiğini, müvekkili şirketin bayiiye yapılan dekorasyon giderlerini ödediğini, bayilik sözleşmesinin 9.3 maddesine göre dekorasyon bedellerinin müvekkili şirket tarafından ödenmesi halin de sözleşmenin feshi ile davalı bayinin tüm ödemeleri iade edeceğinin kararlaştırıldığını, müvekkili şirketin geri alınmamış olan dekorasyon bedellerini talep ettiğini, dilekçe ekinde…Şti. tarafından müvekkili şirkete kesilen davalı … açıklamalı değişik meblağlı 3 adet fatura ile dekorasyon şirketi tarafından düzenlenen …kesin hesap başlıklı ekstrenin sunulduğunu, sözleşmenin 36.1 maddesinde “sözleşmenin herhangi bir sebeple sona ermesi halinde: bayi işbu sözleşme kapsamında ki faaliyetlerle ilgili olarak …A.Ş. tarafından kendisine temin edilmiş olan her türlü malzemeyi aynen iade etmek, aynen ifası mümkün değilse bedellerini ödemekle yükümlüdür. Yine 36.4 maddesinde de “…A.Ş.tarafından belirlenen tarihte bayinin prim, cari hesap, bayinin nihai borç bakiyesi belirlenir.”şeklindedir. Anılan faturalar ve cari hesap ekstresinin bayinin bilinen adresine tebliğe çıktığını ancak adresinden ayrılması sebebiyle kendisine ulaşmadığını, ancak sözleşmenin 42.maddesinin tebligat koşulu niteliğinde olup adreste meydana gelecek değişikliklerin yazılı bildirileceği aksi halde bu adreslere yapılacak tebligatların kanunen geçerli bir tebligatın sonuçlarını doğuracağını düzenlendiğini beyan etmiştir.

SAVUNMA
Davalı vekilinin Mahkememize vermiş olduğu yanıt dilekçesi ile sözleşmenin 19.03.2009 tarihli e-posta ile feshedildiği, davaya konu dekorasyon malzemelerinin alınması ve teminat mektubu ve teminat çekinin iadesinin istenildiğini, oyalama üzerine 16.04.2009 tarihli ihtarnamenin keşide edildiğini bu ihtarın 20.04.2009 tarihinde davacıya tebliğ edildiğini 2010 yılı ocak ayı içinde davalı şirket avukatına ulaşılmak istenmiş ise de ulaşılamadığını, ayrıca 24.02.2010 tarihli mektuba da cevap verilmediğini, 23.06.2009 tarihli yazı ile…A.Ş.ile yazışmaların şahsı ile yapılmasının talep edildiğini, icra dosyasından gönderilen ödeme emrinin bu adreste tebliğ alındığını, 2009 yılındaki ihtarnamede şirketin kapatılacağı bildirilmesine rağmen eski adese yapılan tebligatın geçerli olmadığını kesilen faturaların içeriğinin belli olmadığını davacının yaptığı tüm dekorasyon uygulamasının alınması için ihtarname keşide edilmiş ise de teslim alınmadığını müvekkilinin bu konu da temerrüde düşmediğini, uzun süre malzemelerin olduğu depoya kira ödediğini yapılan tüm yazışmaları yok sayarak teminat mektubunu paraya çevirerek bakiyesini talep ettiğini davanın reddine ve lehlerine tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

DELİLLER
1-İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası,
2-Cari hesap ekstresi,
3-Bayilik sözleşmesi,
4- Bilirkişi raporları
5-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri,

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ GEREKÇE
Dava faturadan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizden verilen 05/03/2014 tarih ve… Esas … sayılı kararı Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 18/02/2016 tarih ve 2015/7624 Esas 2016/2557 Karar sayılı ilamıyla bozulmakla, dava Mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılmıştır.
Yargıtay 18/02/2016 tarihli oy birliği ile alınan karardan özetle, ” Davacı ile davalı arasında imzalanan… Bayilik Sözleşmesinin 36. maddesinde ”İşbu sözleşmenin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde; bayi, işbu sözleşme kapsamındaki faaliyetlerle ilgili olarak … tarafından kendisine temin edilmiş olan her türlü malzemeyi aynen iade etmek, aynen ifası mümkün değilse ifa tarihindeki bedellerini ödemekle yükümlüdür” denilmektedir. Tarafları bağlayıcı olan bu hüküm uyarınca, sözleşmenin süresinden önce davacı …tarafından haklı sebebe dayanılarak 19.03.2009 tarihinde feshedildiği anlaşılmaktadır. Sözleşmenin bu hükmü uyarınca davalı bayide bulunan malzemelerin aynen iade yükümlülüğü davalıya aittir. Davalı iadeyi sağlama yükümlülüğünü yerine getirmediğinden, davacının seçimlik hakkını kullandığı ve bedel istemine yönelik talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, bu istemin reddine ve aynen iadeye karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerektiği ” şeklinde karar verilmiştir.
Bozma öncesi mimar mali bilirkişi ve elektrik mühendisinden oluşan bilirkişi heyetinden alınan 11/09/2013 tarihli raporunda; bozma öncesi aynen iadesine karar verilen malların toplam değerinin 25.253,20-TL olarak belirtilmiştir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, mahkememizce Yargıtay bozma ilamına uyularak yeniden yargılama yapılmış, bozma öncesi alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olması nedeniyle yeniden bilirkişi raporu alınmamıştır. Mahkememizin aynen iadesine karar verdiği malların toplam bedeli 25.253,20 TL olup, bu bedele Yargıtay ilamı öncesi kabul edilen 17.810,52-TL eklenmek suretiyle toplam 43.063,72 -TL yönünden kabul edilerek davacının faize yönelik talebi tebligatın davalının vekiline yapılması gerektiği bildirildiği halde davalının kapanan iş yerine yapıldığından reddedilerek davanın kısmen kabulü ile fazlaya ilişkin reddine karar verilerek;
Dava konusu fatura alacağının önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşıdığı, bu haliyle İİK’nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleştiği görülmekle, davacının icra inkar tazminatı kabulü ile; İİK 67/2’deki %40’dan ibaresi, 02.07.2012 tarihinde ve 6352. sayılı Kanun’nun 11. maddesi ile %20’sinden şeklinde değiştirilmiştir. İİK.’nun 67. maddesinde değişiklik yapan 6352. sayılı Kanun’nun 11. maddesi 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 6352 sayılı Kanun’nun 38. maddesi ile İİK’na eklenen geçici 10. maddeye göre, bu kanunun ilgili hükümlerinin yürürlüğe girdiği tarihten önce başlatılan takip işlemleri hakkında değişiklikten önceki hükümlerin uygulanmasına devam edilir. Geçici 10. maddesindeki “ takip işlemleri” ibaresini takip talebi olarak anlamak gerekir. Bu durumda 6352. sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 05.07.2012 tarihinden önce yapılmış olan icra takipleri üzerine açılan ve açılacak olan itirazın iptali davalarında icra inkar tazminatı asgari %40 olarak uygulanacaktır. 6352 sayılı Kanun’nun yürürlüğe girdiği 05.07.2012 tarihinden sonra yapılan icra takipleri üzerine açılacak itirazın iptali davalarında icra inkar tazminatı asgari %20 olarak uygulanacaktır. Dava tarihi itibariyle %40 icra inkar tazminatına hükmedilmiştir. Nitekim Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2012/16613Esas 2013/2336 Karar sayılı ilamı da bu doğrultudadır.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile, davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yöneltilen itirazının kısmen iptaline, takibin 43.063,72 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren, avans faiz işletilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2-Alacak niteliği itibariyle likitle belirlenebilir olduğundan %40 oranında hesaplanan inkar tazminatı 17.225,48 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 2.941,68 TL harçtan, davacı tarafından yatırılan 811,05 TL peşin harç mahsup edilerek bakiye 2.130,63 TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Kabul-red oranına göre davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.087,01 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 811,05 TL peşin harç ve 18,40 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 829,45 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 2.640,00 TL yargılama giderinin kabul ve red durumuna göre takdiren oranlayarak 2.081,60 TL lik kısmının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, arda kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süresi içerisinde Yargıtay temyiz kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır