Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/496 E. 2018/698 K. 08.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/496 Esas
KARAR NO : 2018/698

DAVA : İstirdat
DAVA TARİHİ : 31/05/2018
KARAR TARİHİ : 08/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi ile davalı … tarafından … 11. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından alınan talimat ile … 25. İcra Müdürlüğünün … talimat sayılı dosyası üzerinden 03/02/2017 tarihinde müvekkili şirket iş yerinde mallarına haksız olarak haciz konulduğunu, şirket kasasından müvekkili şirket sahibine ait şahsi 500$ parasına memur vasıtasıyla TL’ye çevrilerek 1.850,00-TL olarak esas dosyası olan 11. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına muhafaza altına alındığını, haksız hacizlere karşı … 21. İcra Hukuk Mahkemesinde … esas sayılı istihkak davası açıldığını, davanın sonuçlandığını, ilgili icra dosyasında mallar üzerindeki haczin kaldırılarak 1.850,00-TL paranın iadesine ilişkin talebin istirdat davası ile istenebileceğine karar verildiğini belirterek haksız yere muhafaza altına alınan 500$ (1.850,00-TL)’nin haksız yapılan haciz tarihi olan 03/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte istirdadına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizce … 21. İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ve içerisinde bulunan … 11. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası getirtilmiş, incelenmesinde, dosyamız davacısı tarafından dosyamız davalısı aleyhine açılan istihkak davası olup haciz konulan mal ve para üzerindeki haczin kaldırılmasının talep edildiği, Mahkemece yapılan yargılama sonucunda mahcuz mallar üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verildiği ancak haczedilen para yönünden istirdat davası ile istenebileceğinden bahisle talebin reddine karar verildiği, henüz gerekçeli kararın yazılmadığı görülmüştür. Takip dosyası içerisinde bulunan haciz tutanağının incelenmesinde tutanakta belirtilen adreste menkul haczi yapıldığı ayrıca kasada bulunan paranın da haczine karar verildiği, dosyamız davacısının istihkak iddiasında bulunduğu, iddianın tutanağa geçirildiği görülmüştür.
Dava haksız haciz nedeni ile haciz konusu paranın alacaklıdan alınarak davacıya iadesi istemine dairdir.
2004 sayılı yasanın 96.maddesi gereğince borçlu, elinde bulunan bir malı başkasının mülkü veya rehni olarak gösterdiği veya üçüncü bir şahıs tarafından o mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı iddia edildiği taktirde icra dairesi bunu haciz ve icra zabıtlarına geçirir ve keyfiyeti iki tarafa bildirir. İcra dairesi aynı zamanda istihkak iddiasına karşı itirazları olup olmadığını bildirmek üzere alacaklı ve borçluya üç günlük mühlet verir. Sükutları halinde istihkak iddiasını kabul etmiş sayılırlar.Malın haczine muttali olan borçlu veya üçüncü şahıs ıttıla tarihinden itibaren 7 gün içinde istihkak iddiasında bulunmadığı taktirde aynı takipte bu iddiayı ileri sürme hakkını kaybeder. İstihkak iddiasının yapıldığı veya istihkak davasının açıldığı tarihte istihkak müddeisi ile birlikte oturan kimseler yahut bu şahısların iş ortakları, iddianın yapıldığı tarihte veya istihkak davası 97. maddenin 9. fıkrası gereğince açılmışsa davanın açıldığı tarihte malın haczine ıttıla kesbetmiş sayılırlar.
Maddede istihkak iddiası ve bildirilmesi düzenlenmiş olup haciz ancak borçlunun malları üzerine konabilir. Alacaklı bunun için borçlunun elinde bulunan mallarla birlikte borçluya ait olup da üçüncü kişinin elinde bulunan malları da haczettirebilir. Çünkü haciz yolu ile takipte tüm malvarlığı ile sorumludur. Borçlunun elinde bulunan herhangi bir taşınır mal alacaklı tarafından haczettirilmek istenir ve borçlu bu malın üçüncü kişiye ait olduğunu söylerse ya da üçüncü kişi o mal üzerinde mülkiyet hakkı ileri sürerse, haczi uygulayan memur malı haczetmekle birlikte istihkak iddiasını da tutanağa geçirir.
Borçlu ya da üçüncü kişi ancak haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde istihkak iddiasında bulunabilir. Yedi gün içinde istihkak iddiasında bulunulması ile icra mahkemesinde açılacak istihkak davası açma süresi kesilir. Yedi günlük istihkak iddiasında bulunma süresi hak düşürücü süre olup doğrudan gözetilmesi gerekir. Yedi gün içinde istihkak iddiasında bulunmamanın müeyyidesi aynı takipte bir daha istihkak iddiasında bulunamamaktır.
2004 sayılı yasanın 97.maddesi gereğince istihkak iddiasına karşı alacaklı veya borçlu tarafından itiraz edilirse, icra memuru dosyayı hemen icra mahkemesine verir. İcra mahkemesi, dosya üzerinde veya lüzum görürse ilgilileri davet ederek mürafaa ile yapacağı inceleme neticesinde varacağı kanaate göre takibin devamına veya talikine karar verir. Üçüncü şahıs, merci kararının tefhim veya tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesinde istihkak davası açmaya mecburdur. Bu müddet zarfında dava edilmediği takdirde üçüncü şahıs alacaklıya karşı iddiasından vazgeçmiş sayılır.
Haciz, cebri icra organı tarafından yapılan Devlete ilişkin bir hakimiyet tasarrufu olup, icra takibinin konusu olan belli bir para alacağının ödenmesini sağlamak için, bu yolda istemde bulunan alacaklı lehine, söz konusu alacağı karşılayacak miktar ve değerdeki borçluya ait mal ve haklara icra memuru tarafından hukuken el konulmasıdır.
İcra ve İflas Kanunu ve takip hukuku ilkelerine göre asıl olan alacaklının alacağına kavuşmasını sağlamak olduğundan, kural olarak borçluların tüm mallarının haczi kabildir. Bu kapsamda, para haczinde de istihkak iddiasında bulunmak mümkündür. Yargıtay 8.Hukuk Dairesinin 25/04/2015 tarih, 2013/14523 esas ve 2014/8206 karar sayılı ilamı; 13/06/2014 tarih, 2013/13648 esas ve 2014/12459 karar sayılı ilamı.
3.kişinin haczedilen paranın kendisine ait olması nedeniyle haczin kaldırılması istemi, istihkak iddiası niteliğinde olup, buna ilişkin dava ise, en geç haczedilen para alacaklıya ödeninceye kadar açılabileceğinden (İİK’nun 97/9.fıkrası gereğince) böyle bir başvurunun istihkak davası olarak vasıflandırılması gerekir. Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 27/10/2015 tarih, 2015/23498 esas ve 2015/25978 karar sayılı ilamı.
Hatta, istihkak davası açıldıktan sonra haciz konusunun alacağına mahsuben alacaklıya geçmesi haline dahi istihkak davası sonlanmayıp davacının bu davadaki hukuki yararının devam ettiğinin kabulü gerekir. Mahcuzların dava dışı bir kişiye, istihkak iddiacısına veya dosya alacaklısına satılması halinde de dava bedele dönüşür. Yargıtay 8.Hukuk Dairesinin 22/02/2018 tarih, 2018/1208 esas ve 2018/2663 karar sayılı ilamı.
Bu yasal çerçevede eldeki davanın değerlendirilmesinde davacı üçüncü kişinin iş yerinde yapılan fiili haciz ile kasadaki para ve bir kısım menkul mallar haczedilmiş, üçüncü kişi davacı haciz sırasında istihkak iddiasında bulunmuş, İcra Mahkemesinde de istihkak iddiası ile haczin kaldırılması istemli dava açmıştır. Yukarıda açıklandığı üzere paranın haczi mümkün olduğu gibi para ilişkin istihkak iddiası da mümkün olmakla, davacının icra mahkemesinden para üzerindeki haczin istihkak iddiası ile kaldırılmasını talep etmesinde Yasaya aykırı bir yön görülememiştir.
Bahsi geçen hacizli para henüz alacaklıya ödenmemiş olup istihkak davası devam ederken ödenseydi dahi icra mahkemesince davaya ödenen bedel üzerinden devam edilecekti.
Bu halde, davacının istihkak iddiasına konu kıldığı paraya ilişkin Mahkememizde istirdat isteminde bulunmasında hukuki yararı bulunmadığı gibi uyuşmazlığın safahati itibari ile de talep hususunda karar verme yetkisi Mahkememize değil İcra Hukuk Mahkemesine aittir.
Bu itibarla davanın dava şartı noksanlığı nedeni ile usulden reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine,
2-Yeteri kadar harç dava açılışında alındığından hüküm tesisine mahal bulunmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair miktar itibari ile kesin olmak üzere karar verildi.08/06/2018

Katip …

Hakim …