Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/448 E. 2018/685 K. 06.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/448 Esas
KARAR NO : 2018/685

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 18/05/2018
KARAR TARİHİ : 06/06/2018

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi ile dava dışı … ile müvekkilinin çocukluktan beri arkadaş olduklarını, müvekkilinin …’a güvendiğini, …’ın davalı şirket çalışanı olduğunu, müvekkilinin …’ın tecrübesinden yararlanılarak ayrıca …’ın bunu fırsat bilerek çalıştığı bankada müvekkilinin hesap açmasını, birikimlerini de bu hesaba yapmasını istediğini, müvekkilinin hem davalı bankaya, hem de …’a güvendiğini, müvekkilinin akrabalarının paralarını da bu bankaya yatırmalarını istediğini, davalı şirket çalışanının faiz getirisi avantajı olduğunu söylediğini, müvekkilinin imzaların taklit edilerek işlem yapılmış olabileceğini müvekil ile samimi olan …’ın müvekkilinin şifrelerini kırmış olabileceğini, …’ın iş konumunu kullanarak ve bir çok kişiyi kullanarak usulsüz işlemlere imza attığını, bir banka çalışanının mudinin haberi olmadan bunca işlemi yapmasının kusurunun davalı bankadan kaynaklandığını, …’ın birçok usulsüz işlemi yaptığını, bunları yaparken davalı bankanın bundan şüphelenmediğini, davalı bankanın güvenlik zaafiyeti olduğunu belirterek müvekkilinin uğramış olduğu zararın fazlaya dair haklarının saklı kalmak kaydı ile 20.000,00-TL maddi tazminatın işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, müvekkilin uğramış olduğu zararın fazlaya dair haklarının saklı kalmak kaydı ile 5.000,00-TL manevi tazminatın işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretini karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
6100 sayılı Yasanın 114/1-c maddesi gereğince mahkemenin görevli olması dava şartlarından olup 115.madde gereğince de Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
Aynı yasanın 137 ve devam maddeleri gereğince dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılır. Mahkeme ön incelemede; dava şartlarını ve ilk itirazları inceler, uyuşmazlık konularını tam olarak belirler, hazırlık işlemleri ile tarafların delillerini sunmaları ve delillerin toplanması için gereken işlemleri yapar, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalarda onları sulhe veya arabuluculuğa teşvik eder ve bu hususları tutanağa geçirir. Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir; gerektiği takdirde kararını vermeden önce, bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebilir. Yasanın 138.maddesi gerekçesinde de belirtildiği üzere yargılamada usule ilişkin iddia ve savunma sebeplerinin hallinden sonra işin esasına girilerek uyuşmazlık çözümlenir. Usule ilişkin hususlar ya dava şartıdır ya ilk itiraz niteliğindedir. Usule ilişkin hususlar şekli nitelik taşıdığından yargılamanın başında dosya üzerinden de incelenerek karar bağlanabilir. Ancak Mahkeme kararını vermek için tarafların dinlenmesine ihtiyaç duyuyorsa bunu da tahkikat aşamasında değil ön inceleme oturumunda yapacaktır. Aynı husus Yasanın 140/1.maddesinde de belirtilmiş olup ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar hakkında karar verebilmek için hakimin gerekli gördüğü takdirde tarafları dinleyebileceği hükme bağlanmıştır.
28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasa gereğince bu Kanunun amacı; kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı, tüketiciyi aydınlatıcı ve bilinçlendirici önlemleri almak, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konulardaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmeleri teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemektir ve bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.
Bu Kanunun uygulanmasında tüketici ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi ise mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.Bu Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde genel hükümler uygulanır ve taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.
Bu yasal çerçevede eldeki talebin değerlendirilmesinde, dava bankanın adam çalıştıranın sorumluğu nedeni ile kusursuz sorumluğuna dayalı olarak açılan tazminat davası olup, bankaya yazılan müzekkereye verilen yanıta göre davacı, davalı bankanın ticari müşterisi olmayıp bireysel müşterisidir. Dosyada davacının tacir olduğuna dair bir bilgi bulunmamaktadır. Davacı tüketici olup, davalı ile arasındaki ilişki ticari olmayan tüketici işlemidir.
Dava, 6502 sayılı Yasanın yürürlük tarihinden sonra açılmış olup, eldeki davaya bakma görevi Tüketici Mahkemelerine aittir. Dava şartı olan görev hususu yönünden Mahkememizce yapılan değerlendirme sonucunda, bu yönde karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 11/01/2018 tarih, 2016/6887 esas ve 2018/211karar sayılı ilamı; 07/1/20215 tarih, 2015/5473 esas ve 2015/13057 karar sayılı ilamı;
HÜKÜM:
1- Davanın 6100 sayılı Yasanın 114/1-c maddesi delaleti ile 115/2.maddesi gereğince görev dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine,
2- 6100 sayılı Yasanın 20/1 maddesi delaletiyle kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize başvurularak dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesinin talep edilmesi gerektiği, aksi durumda davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin kararın tebliği ile birlikte ihtarına,
3- 6100 sayılı Yasanın 331/2.maddesi gereğince davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına, davaya devam olunmaması halinde Mahkememizce dosya üzerinden durumun tespiti ile davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere karar verildi.. 06/06/2018

Katip

Hakim