Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/446 E. 2021/295 K. 06.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/446 Esas
KARAR NO : 2021/295

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/05/2018
KARAR TARİHİ : 06/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize sunmuş 18.05.2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından müvekkili aleyhine, … 3. icra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi başlattığını, müvekkilinin bu icra dosyasından ve dosyaya konu çekten örünü davalıya borcu olmadığını, takibe koni çekin üzerindeki imza müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, bu olayla ilgili savcılık soruşturmasının devam ettiğini, … 3. İcra Müdürlüğünün …sayılı dosyasıyla başlatılan icra takibinin sahtecilik iddiası nedeniyle teminatsız olarak tedbiren durdurulmasını, neticeten anılan icra dosyasından ve icra dosyasına konu çekten ötürü davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, çekten doğrudan lehtar göründüğü halde imzanın keşideciye ait olmadığın bilerek takibe geçen davalının, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermediği gibi duruşmalara da katılmadığı görülmüştür.
… 3. icra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasının uyap suretinin dosyamız içerisine getirtildiği görüldü. … Bankası … şubesinin … seri nolu çek yaprağı üzerine düzenlenmiş … Şti.’nin …’a 30.10.2017 tarihinde 28000.- TL verilen çek ile kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi başlattığı anlaşılmaktadır.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile çek aslı ve imza örneklerini taşıyan belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takibine konu çekteki imzanın davacının eli mahsulü olup olmadığı konusunda rapor düzenlenmesi için grafolog bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 15.03.2021 tarihli 2 sayfadan ibaret raporunda özetle; “İnceleme konusu çek üzerindeki keşideci imzası ile şahsın mukayese imzaları arasında grafolojik ve grafometrik usullere göre optik cihazlar kullanılarak ve çıplak gözle yapılan incelemede mukayese imzalarının son derece polimorfık olduğu ve yan yana atılı iki imzanın da birbirinden belirgin farkları olduğu görülmekle birlikte imzalar arasında tersim tarzı, istif, eğim, seyir, sürat, baskı derecesi alışkanlıklar gibi unsurlar yönünden benzerlikler bulunduğunu saptadığımdan paraf imzaları keşideci imzasının …’in eli mahsulü olduğu, Çek üzerindeki değişikliklerin onay paraflarının kısıtlı bir alanda ve kısmen deforme olduklarından aynı elden çıktıklarını gösterir yeterli bulgu saptanamadığı” kanaatine vardığı görüş ve kanaati ile raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki dava … 3. icra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile Kambiyom senetleri yolu ile icra takibine konulan … Bankası … şubesinin … seri nolu çek yaprağı üzerine düzenlenmiş …Ltd. Şti.’nin …’a 30.10.2017 tarihinde 28.000.- TL lik çekteki imzanın davacının eli mahsulü olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Takibe konu ve imza itiraz edilen … Bankası … şubesinin … seri nolu çek yaprağı üzerine düzenlenmiş …Ltd. Şti.’nin …’a 30.10.2017 tarihinde 28.000.- TL lik çek aslı dosyamız kasasına getirtilmiştir.
Davacı …’in mahkememiz huzurda alınmış imza ve yazı örnekleri tutanağa geçmiştir.
Ayrıca yine davacının … Tapu Müdürlüğünde … tarihli ve … yevmiye ile düzenlenmiş tapu senedi aslı, … imza ve çek takip föyü aslı, … bankacılık işlemleri sözleşme aslı. … 8. Noterinde … tarihinde … yevmiye ile verdiği vekâletname fotokopisi, … 2. Noterinde … yevmiye ile … tarihinde verdiği imza sirküleri aslı. … Tapu Müdürlüğüne verdiği 19.12.2016 tarihli “Başvuru Belgesi” aslı ile Sultangazi Kaymakamlığından gönderilen 28.10.2013 tarihli “Başvuru İstem Belgesi” aslı dosyamız içerisine getirtilerek bilirkişiye verilmiştir.
Yapılan bilirkişi incelemesi sonucu çek üzerindeki keşideci imzası ile şahsın mukayese imzaları arasında grafolojik ve grafometrik usullere göre optik cihazlar kullanılarak ve çıplak gözle yapılan incelemede mukayese imzalarının son derece polimorfık olduğu. Yan yana atılı iki imzanın da birbirinden belirgin farkları olduğu görülmekle birlikte imzalar arasında tersim tarzı, istif, eğim, seyir, sürat, baskı derecesi alışkanlıklar gibi unsurlar yönünden benzerlikler bulunduğunu saptadığımdan söz konusu çeki davacının keşide ettiği kanaatine varılmıştır.
Çek, Türk Ticaret Kanunu’nda tanımlanmamıştır. Çeke ait hükümler göz önüne tutularak çek şöyle tarif edilebilir:Çek, kanunun öngördüğü belirli şekil şartlarına bağlı, soyut ve kayıtsız şartsız bir bedelin ödenmesi konusunda sadece bankalar üzerine düzenlenebilen, kıymetli evraktan sayılan özel bir havaledir.
Çek bir kıymetli evraktır. Her kıymetli evrak gibi çek te bir hak içerir ve bu hak çeklerde bir alacak hakkıdır. Çeke bağlanmış olan alacak hakkının istenebilmesi için çekin ibrazı şarttır. Başka bir kişiye devri de ancak çekin devri yoluyla sağlanabilir.
Türk hukukunda çek kıymetli evrak olmasının yanı sıra kambiyo senedi de sayılır ve diğer kambiyo senetleri poliçe ve bono gibi sıkı şekil şartlarına tabidir.
Çek diğer kambiyo senetleri olan poliçe ve bono gibi, kanunen emre yazılı bir kıymetli evraktır. Kanunen emre yazılı olduğu için “emre” kaydını kapsamadan bir kişi adına düzenlenen çek de emre yazılı sayılır. Çekin nama ve hamiline yazılı olarak düzenlenmesi de mümkündür.
Poliçe ve bononun aksine çekte lehtarın gösterilmemesi çeki geçersiz kılmaz. Çekte lehdar gösterilmemişse bu çek hamile yazılı çek olarak geçerliliğini sürdürür. 6762 sayılı Mülga TTK’nın “Muteber Olmayan İmzaların Bulunması” başlıklı 589. maddesi; “Bir poliçe, poliçe ile borçlanmaya ehil olmayan kimselerin imzasını, sahte imzaları, mevhum şahısların imzalarını yahut imzalayan veya namlarına imzalanmış olan şahısları herhangi bir sebep dolayısıyla ilzam etmeyen imzaları taşırsa, diğer imzaların sıhhatine bu yüzden halel gelmez.” şeklinde düzenleme içermektedir.
Bu maddeye göre, bir poliçe, ehliyeti olmayan kimselerin imzalarını ihtiva ederse, sahte imzalar veya gerçekte mevcut olmayan (mevhum) kimselerin imzalarını taşırsa yahut senedi imzalayan kişiler (veya namına imzalanan) açısından herhangi bir sebepten bağlayıcı olmayan imzalar mevcutsa, bütün bu durumlar diğer imzaların geçerliliğini etkilemez.
İmzaların bağımsızlığı ilkesi, poliçeye atılan her geçerli imzanın (düzenleyenin, cirantanın, avalistin, kabul eden muhatabın imzası gibi) sahibini bağladığını, geçersiz imzaların sahiplerini sorumlu kılmamalarına rağmen, poliçenin geçerliliğini ortadan kaldırmadığını ifade eder. Geçerli imzaların sahipleri, başkasının imzasının geçersiz olduğunu ileri sürerek kambiyo sorumluluğundan kurtulamazlar; geçersiz bir imza sahibini bağlamaz, ancak ciro zincirini de koparmaz. İmzaların geçersizliği ilkesi ciro zincirinde bulunan imzalardan birinin veya bazılarının sahteliğine dayanılarak menfi tespit davası açılmasına olanak tanımaz. Poliçeye imza koyan kişi diğer imzaların geçersiz veya sahte olmasının riskini de taşır. Sahte imza sahibini bağlamaz, ancak sahte imzanın sahibi, sonradan onay verirse senetten dolayı egemen olan görüşe göre sorumlu tutulabilir. Kamu güvenliğini haiz bir senedin dolaşım gücü böyle sağlanabilir. Maddeye göre her imza kendi sahibini, diğer imzalardan bağımsız olarak bağlar.
Ticari senetlerde, senedin geçerliliği meselesi ile sorumluluk meselesi birbirinden tamamen ayrıdır. Kanun yapıcı, 589. maddede senedin geçerliliğinin, sorumluluktan tamamen bağımsız şekilde mevcut olabileceğini kabul etmiştir. Senetteki imzalar, bu imzalarda ismi geçen şahıslar yönünden herhangi bir sorumluluk yaratmasa bile, senet yine de geçerli kalır. Senedin geçerli kalmasının sonucu ise, diğer imzaların sahiplerinin sorumluluklarının devam etmesidir (sahte imzayı atan dâhil olmak üzere) Borç yaratmayan imzalar yönünden müracaat kullanılmasına muhatap olmak da söz konusu değildir. Demek oluyor ki bu gibi imzaların varlığı hâlinde bütün riskler geçerli kalan imza sahiplerine kaymaktadır.
Çek üzerindeki paraf imzaları keşideci imzasının …’in eli mahsulü olduğu, Çek üzerindeki değişikliklerin onay paraflarının kısıtlı bir alanda ve kısmen deforme olduklarından aynı elden çıktıklarını gösterir yeterli bulgu saptanamamış ise de bu imzaların borcu ortadan kaldırıcı nitelikte olmadığı kanaatine varılmıştır.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Kanıtlanamayan davanın reddine,
2-59,30-TL karar harcının peşin alınan 35,90-TL den düşümü ile kalan 23,40-TL nin davacıdan alınarak, hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/04/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza