Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/436 E. 2020/132 K. 11.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/436 Esas
KARAR NO : 2020/132 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/05/2018
KARAR TARİHİ : 11/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin vermiş olduğu 16.05.2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; “taraflar arasında bir ticari ilişkinin bulunduğunu, bu ticari ilişki kapsamında müvekkili tarafından davalıya ürün satışı yapıldığını ve bu ürünler karşılığında davalıya faturalar düzenlendiğini, söz konusu faturalar neticesinde davalının 135.818,13 TL lik bir cari hesap borcunun oluştuğunu, ancak fatura bedellerinin davalı tarafından vadelerinde ödenmediğini, Bu nedenle vade tarihlerinde ödenmeyen fatura bedelleri İçin takip tarıhıne kadar faiz işletilmesi gerektiğini, davali tarafından herhangi bir ödeme Yapılmaması sebebi ile müvekkili tarafından davalı alevhine … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra rakibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine ise takibin durduğunu beyanla neticeten itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20 icra inkar tazminatı ile mahkumiyetine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesi” istemi ile iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapıldığı davaya süresi içinde bir cevap sunulmadığı görülmüştür.
… İcra Müdürlüğünün … Esaslı dosyası dosyamız içersine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 135.818,13-TL asıl alacağa % 9,75 Reeskont faizi tutarı 54.659,81-TL ile birlikte toplam 190.477,94-Tl için takip yapıldığı, ödeme emrinin 27.04.2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içersinde 02.05.2018 tarihinde borca itiraz ettiği dilekçesinde özetle; «…davacıya karşı bir borcunun bulunmadığı…» anlatımında olunduğu anlaşılmıştır. Ancak itiraz süresinin geçmesinden sonra davalı borçlu söz konusu itiraz dilekçesinin akabinde davalı asıl tarafından icra dosyasına 10/10/2018 tarihli btr dilekçe daha sunulduğu görülmüş olup, davalı asilin söz konusu dilekçesinde ise: “…yaptırım borca itirazımı 127.820,00-TL borcum vardır, şeklinde düzelttiğimi bildirmek isterim…” şeklinde beyanda bulunduğu görülmektedir.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 25.10.2019 tarihli 5 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Taraflar arasında fiili bir ticari ilişki olduğunun her iki yanın da kabulünde olduğu, davalı asıl …’ın gerek 16/09/2019 tarihli duruşmada “… isimli şirketle çok güzel isimiz vardı ancak şirket satılarak … ismini aldı. Bu şirket değişikliğinden sonra ben kendime muhatap bulamadığım gibi mal da almadım, mal akışı kesildi. ..ticaret yapmam imkansız hale geldi ve bu nedenle davacı şirkete olan borcumuzu da ödeyemedik….” şeklindeki beyanlarına ve gerekse dosya içinde mal teslimine ilişkin bir itirazının olmamasına nazaran, davacının MK.6 gereği Davacının, kendi deftet suretlerine göre takıp tarihi 24/04/2018 itibari ile davalıdan 136.818,13-TL alacaklı durumda olduğu, ancak takibe 135.818,13-TL konu ettiği, taleple bağlılık ilkesi gereği bu tutarın dikkate alınması gerektiği, Yine davacı tarafından sunulan hesap ekstrelerine göre, takipten sonra 31/07/2018 tarihinde çek ile 8.000,00-TL lik bir tahsilat yapldığı, bu tahsilatın infaz aşamasında dikkate alınması gerektiği, Sartları oluşmadığından dolavı davacının işlemiş faiz talebine ilişkin olarak tarafımızca herhangi bir hesaplama yapılmasının mümkün olmadığı” kanaati ile raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki dava bir itirazın iptali davası olup, davacı tarafından …. İcra Müdürlüğü’nüıı … E.sayılı dosyası ile; 135.818,13.-TL Asıl Alacak 54.659.81 -Tl. İşlemiş Vaiz olmak üzere toplam 190.477,94.-TL üzerinden takip yapılmış olup, davalının vaki iıirazı üzerine iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Takip dayanağı olarak “Cari Hesap Ekstresi ve Faturalar” konu edilmiştir.
Davacı tarafından dosyaya sunulan ticari kayıtların atanan bilirkişice yaptırılan incelemesinde Davalı ile olan ticari münasebetini 120.034.512 nolu cari hesap kodu altında işlediği ve Bu hesabın takip tarihi itibariyle 136.818,13.-Tl, BORÇ bakiyesi verdiği belirlenmiştir.
Buna göre davacı takip tarihi itibari ile davalıdan 136.818.13.-TL alacaklı durumda olup, ancak davacı tarafından icra takibine 135.818.13-TL’lik tutar konu edildiğinden dolayı taleple bağlılık ilkesi gereği bu tutarın dikkaıe alınması gerekir.
Mahkememizce belirlenen inceleme gün ve saatinde davalı tarafından incelemeve katılınmamış ve herhangi bir ticari defter veya belge ibraz edilmemiş olup, bu nedenle davalıya ait ticari kayıtlar incelettirilememiştir.
Mahkememizin 16/09/2019 tarihli duruşmasında davalı asil …’ın: “… isimli şirketle işlerinin iyi olduğunu, ancak şirket satılarak … ismini aldığını, Bu şirket değişikliğinden sonra ben kendime muhatap bulamadığım gibi mal da almadım, mal akışı kesildi… ticaret vapmam imkansız hale geldi ve bu nedenle davacı şirkete olan borcumuzu da ödeyemedik….” şeklinde beyanlarının mevcut olduğu görülmektedir.
Davacı vekili tarafından, huzurdaki davaya konu alacak bakiyesını oluşturan faturalar ve bu faturalara ilişkin sevk irsaliyeleri dosyaya sunulmuş olup, esasen davalı tara tından da söz konusu faturalara veya fatura korusu ürünlerin teslim alınmadığına ilişkin olarak herhangi bir itirazın mevcut olmadığı görülmektedir.
Bu davaya konu icra dairesine süre dolduktan sonra verdiği ikinci beyan dilekçesinde davalının asıl iddiası: “…davacıya karsı borcunun 127.820,00-TL olduğu…” şeklinde” olup, davacının icra takibine konu ettiği tutar olan 135.818,13-TL ile davalının beyan ettiği 127.820,00-TL arasındaki (135.818,13- 127.820,00 =) 7.998,13-TL’lık farkın; Davacı tarafından dosyaya sunulan hesap ekstrelerinde, gösterildiği üzere davacı tarafından, davalıdan yapılmış 31/07/2018 tarihli ve 8.000,00-TL’lık çek tahsilatı kaydından kaynaklandığı (1,87.-TL fark ile) anlaşılmaktadır.
Bu durumda davacı yan kendi defterlerinde takıp tarihi itibari ile 136.818,13-TL alacaklı olup, ancak davacı tarafından huzurdaki davaya ve icra takibine konu edilen tutar 135.818,13-TL olduğundan, davalı tarafından takip tarihi sonrasında yapıldığı anlaşılan 8.000,00-TL bedelli çek ödemesinin tenzili ile davacı alacağının (135.818,13 – 8.000,00 =) 127.818,13-TL kaldığı anlaşılmaktadır. Ancak bu ödemenin icra takibinden sonra yapıldığı anlaşılmakla icra müdürlüğünce dikkate alınması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Tüm bu nedenlerle asıl davanın kabulü ile davalının …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 135.818,13-TL üzerinden devamına, takipten sonra davalının ödediği 8.000-TL’nin icra Müdürlüğünce dikkate anılmasına, asıl alacak olan bu miktara yasal faiz uygulanmasına, fazla istemin reddine, karar vermek gerekmiştir.
Davalı likit bir borcunun varlığını bildiği halde sadece alacağın tahsilini geciktirmek için itirazda bulunduğu anlaşıldığından İİK 67/2 maddesi uyarınca alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminat tutarı olan 27.160.-Tl nin davalıdan alınarak davacıya vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- İş bu asıl davanın kabulü ile davalının …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 135.818,13-TL üzerinden devamına, takipten sonra davalının ödediği 8.000-TL’nin icra Müdürlüğünce dikkate anılmasına, asıl alacak olan bu miktara yasal faiz uygulanmasına, fazla istemin reddine,
%20 icra inkar tazminatı tutarı 27.160.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- Karar ve ilam harcı 9.277,73-TL nin peşin alınan 2.300,50-TL den düşümü ile kalan 6.977,23-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 2.341,60-TL peşin ve başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Davacı tarafından yapılan 763,70-TL yargılama giderinin kabul edilen miktar oranlanarak takdiren 544,50-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 16.852,72-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/02/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır