Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/420 E. 2020/104 K. 03.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/420 Esas
KARAR NO : 2020/104
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 12/06/2013
KARAR TARİHİ : 03/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine verdiği, bilahare yetkisizlik kararıyla mahkememize intikal eden dava dilekçesinde özetle, davalı şirketçe müvekkiline tahakkuk ettirilen faturalar incelendiğinde ocak 2012 ayından itibaren her ay kayıp kaçak bedeli tahakkuk ettirildiğini, ancak bu bedelin talep edilebilecek bir bedel olmadığını, sözleşmenin aktif enerji birim fiyat başlıklı 6.maddesinin 1.fıkrasında “tedarikçi tarafından tüketiciye satışı yapılan elektrik enerjisinin birim satış fiyat, EPDK tarafından onaylanan, ilgili ay’a ait tek zamanlı veya puan tarifesine uygulanan aktif enerji satış fiyatından ek sayaç listesinde belirtilen oranda indirim yapılması ile bulunacağı, bu bedele tüketicinin bağlı olduğu elektrik şirketinin aynı şekilde yer alan ve tüketim miktarı üzerinden hesaplanan perakende satış bedeli varsa madde 5.4 de belirtilen trafo kaybı ile tüketim tutarı üzerinden hesaplanan enerji fonu, TRT payı, Belediye Tüketim Vergisi eklenecektir. Faturaya cari oranda KDV ilave edileceği, şeklinde olduğu ,işbu madde metninde müvekkilinden istenebilecek kalemler tek tek belirtildiği halde kayıp kaçak bedelinin bu kalemler içinde yer almadığını gönderilen faturalarda bir hizmet karşılığı olmadığı açıkça belli olan, kötü niyetli kullanıcıların kaçak kullanımı ve tedarikçi elektrik dağıtım firmasının ağır ihmal ve kusurları ile alt yapısının eksikliklerinden kaynaklanan kayıp ve kaçak tüketimlerinin bedeli karşılığı olarak bunun davacı gibi dürüst abonelere yansıtılmasının kabul edilemeyeceğini, bu nedenlerle müvekkilinin elektrik aboneliği sebebiyle ödemek zorunda kaldığı kaçak kullanım bedeli, dağıtım bedeli, sayaç okuma bedeli, parakende satış hizmet bedeli ile iletim bedeli ve benzer tanımlarla faturada gösterilmek suretiyle ödemek zorunda kaldığı tutarların 10.000 TL sinin ödeme tarihlerinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, öncelikle yetki bakımından davaya itiraz ettiklerini, sözleşmede yetkili yer olarak İstanbul Mahkemelerinin gösterildiğini, dava konusu kayıp-kaçak bedelinin Elektrik Piyasası Kanunun, elektrik piyasası tarifeler yönetmeliği, Elektrik Piyasası Parekende Satış Hizmet Geliri ile Parekende enerji satış fiyatlarının düzenlenmesi hakkında tebliğ gereğince müşterilere tahakkuk ettirildiğini, bu konuda enerji piyasası düzenleme kurulunun yetkili olup, kurul kararına karşı açılacak davaların ilk derece mahkemesi olarak Danıştay’da açılıp görüleceğinden davanın görev yönünden reddi gerektiğini, ayrıca davanın husumet yönünden de reddi gerektiğini, dağıtım şirketleri tarafından kayıp kaçak bedelinin abonelerden tahsili ile ilgili kanun, yönetmelikler ve EPDK kurul kararlarına dayandığını, bu mevzuat yürürlükte olduğu sürece de kayıp-kaçak bedelinin tahsilinin yasal olduğunu, davacının sözleşme ile uymayı kabul ettiği mevzuat gereğince kayıp-kaçak bedeli tahsil edildiğini, müvekkilinin maliyetini gözeterek PMUM fiyatları üzerinden brüt iskonto veridiğini, ancak kış aylarında yaşanan doğal krizin etkisi ile müvekkilinin maliyetinin artmış olup ,sözleşmeninin 6.4 maddesine dayanılarak davacı şirkete ait birim fiyatların güncellendiğini, davacının ödediği bu bedelleri kendisine iadesini istemenin sözleşmeye aykırı bir talep olduğunu, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER
1-Elektrik Satış Sözleşmesi,
2-Serbest Tüketici Kayıtları,
3-Bilirkişi raporu,
5-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava: elektrik faturasına yansıtılan kaçak kullanım bedelinden dolayı iskonto yapılmaması üzerine istirdat talebini içerir açılan davadır.
…. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile verilen yetkisizlik kararı üzerinde dosya Mahkememizin … esasına kaydı yapılmış olup, Mahkememizden verilen 23/10/2013 tarih ve … Esas … sayılı Kararı Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 08.03.2018 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamıyla bozularak yukarıda belirtilen esasa kaydı yapılmıştır.
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 08.03.2018 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamı ile; uyuşmazlığın temyiz yolu ile geldiği aşamada 17.06.2016 Tarih 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren geçmişe de etkili 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı kanunun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve dava konusu bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde EPDK.nun Kanundaki yetkileri genişletildiğini. sözü edilen bedellerin maliyet unsuru kapsamına dahil edildiğini,yine, 6719 sayılı kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen; Geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmünü, Geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır.” hükmünü içerdiğini, hal böyle olunca, karar tarihinden sonra yürürlüğe girmiş bulunan bu yasa değişikliklerinin, yürürlük tarihi öncesi dönemde geçerli olan EPDK kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılan ve halen devam eden davalarda da geçmişe etkili olacak şekilde (bu yasa değişikliği öncesinde açılan ve halen görülmekte olan davalar da) uygulanması gereken hükümler içerdiğinden, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17., geçici 19. ile 20. maddelerinin, somut olaya etkisinin bulunup bulunmadığının yerel mahkemece tartışılıp değerlendirildikten sonra sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle mahkememiz kararı bozulmuştur.
Mahkememizce 01/10/2018 tarihli duruşması ile usul ve yasaya uygun olan Yargıtay ilamına uyulmasın karar verilmiş, yargılamaya devam olunmuş, Yargıtay ilamı doğrultusunda rapor alınmak üzere dosya talimat yolu ile bilirkişiye tevdii edilmiştir.
Mahkememizce Ankara Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak elektrik mühendisi bilirkişiden alınan 6 sayfadan oluşan rapordan özetle, dava dosyası kapsamında tüm bilgi ve belgelerin incelendiği ve sonucunda sözleşme ve ekindeki indirim belgesinde yer alan tarife ve indirim bilgileri doğrultusunda gerekli hesaplamalar yapıldığını, davacıya davalı tarafından düzenlenen faturalarda toplam; 13.127,77-TL EPDK fiyat tarifelerine ve sözleşmedeki maddelere göre fazla tahakkuk ettirildiği tespit edildiğini bildirmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davacı vekili 09/05/2019 tarihli talep artırım dilekçesi ile rapor doğrultusunda dava değerini 13.127,77-TL’ye yükselttiğini bildirmiş, talep artırım dilekçesi usulüne uygun olarak davalıya tebliğ edilmiştir.
Davalı ise taraflar arasında dava konusu faturalara ilişkin fazla kesinti yapıldığının tespit edildiğini, bu doğrultuda anlaşmaya varılıdığı ve davacı lehine 18/06/2012 tarihli 35.465,63-TL iade faturası düzenlendiği, davacının iade faturası ile fazla ödemenin kapatıldığı beyan edilmiş, mahkememizce iade faturası husususunda rapor alınmak üzere talimat yolu ile dosya bilirkişiye tevdii edilmiştir.
Mahkememizce Ankara Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak mali müşavir bilirkişiden alınan 9 sayfadan oluşan rapordan özetle, davacıya ait ticari defter kayıtlarına göre, davalı tarafından davacı adına tanzim edilen 2012 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarına ait 8 adet elektrik faturasının davacı defterlerinde kayıtlı bulunduğu, davacı tarafından davalı adına tanzim edilen 18.06.2012 tarihli … nolu 35.465,63 TL bedelli iade faturasının da davacı defterlerinde kayıtlı bulunduğu, bu çerçevede, davacıya ait ticari defter kayıtlarına göre, 16.08.2012 dava tarihi itibariyle davacının davalıdan herhangi bir alacağının bulunmadığı, 18.04.2019 tarihli bilirkişi raporunda tespit edilen; davalı tarafından davacıya 2012 yılı Ocak, Şubat, Mart ve Nisan ayları faturalarında toplam 27.728,97 TL fazla tahakkuk ettirilen tutarın, davacı tarafından davalı adına düzenlenen 18.06.2012 tarihli … nolu 35.465,63 TL bedelli iade faturası ile davacının davalıya olan borcundan tenzil edildiği ” şeklinde kanaat bildirmiştir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, taraflar arasında 03/12/2011 tarihinde Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesinin akdedildiği, mahkememizce davanın reddine karar verildiği, yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere yeniden değerlendirilme yapılmak üzere Yargıtay ilamı ile hükmün davacı yararına bozulduğu, Yargıtay ilamı doğrultusunda bilirkişi raporu alındığı, rapora göre davalının davacıdan 13.127,77-TL EPDK fiyat tarifelerine ve sözleşmedeki maddelere göre fazla tahakkuk ettirildiği tespit edildiği, davacı talep sonucunu artırdığı, ancak davalı tarafından fazla tahakkukun taraflar arasında iade faturası düzenlenmek suretiyle kapatıldığını iddia ettiği, mahkememizce bilirkişi incelemesi yapıldığı, davacı defterlerinde iade faturasının kayıtlı olduğu ve davalı alacağından düşüldüğü, bu halde davacının fazla tahakkuk edilen faturanın iade faturası ile düşülmüş olması nedeniyle davacının davalıdan alacağı olmadığı kanaatiyle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE;
2-Alınması gereken 54,40-TL harcın, peşin alınan 148,50-TL ve ıslah harcı 54,00-TL olmak üzere toplam 202,50-TL’den mahsubu ile bakiye 148,10-TL harcın 492 sayılı Yasanın 31. Maddesi gereğince, karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
3-Davalı, kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, davalının yapmış olduğu, 28,00-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün yasal süresi içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/02/2020

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza