Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/411 E. 2021/985 K. 15.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/411 Esas
KARAR NO :2021/985

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle)
DAVA TARİHİ:08/05/2018
KARAR TARİHİ:15/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; 05.10.2017 günü saat 08:43 sıralarında davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı iş makinası ile kavşak olmayan mahalde U dönüşü yapmak üzere sola manevra yapıp karşı istikamet şeridinin banketine girdiğinde idaresindeki aracın sol ön yan kısımlarına; kendisiyle aynı istikametten geriden gelen ve idaresindeki aracı sollamaya geçen müteveffa sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı motosikletin ön kısmı çarpması sonucu motosiklet sürücüsünün ölümü ile neticelenen dava konusu kaza meydana geldiğini, müteveffanın 03.06.1998 doğumlu olup kaza tarihinde sigortasız olarak … Sanayisinde motor reftefiye ustası olarak çalıştığını, … plakalı iş makinesinin trafik kaydına teminatsız ihtiyati haciz konmasını, dava sonunda alınabilecek tazminatın sonuçsuz kalma ihtimali bulunduğundan, davalı … adlarına olan araç ve gayrimenkul kayıtlarına ve 3. kişilerdeki hak ve alacaklarına teminatsız ihtiyati tedbir konulmasını, trafik kazasında çoçuklarını kaybeden … ve … için 6100 sayılı Yasa’nın 107.maddesi uyarınca toplanacak delillere göre, destekten yoksun kalma tazminat tutarları belirlenerek davacı … için şimdilik 1.000 TL, davacı … için şimdilik 1.000 TL ve … için şimdilik 1.000 TL olmak üzere şimdilik toplam 3.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılar … A.ş. ve … yönünden olay tarihinden, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak kayıdıyla dava tarihinden itibaren işletilecek ticari faizi ile birlikte yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte müşterek ve müteselsilen davalılarca ödenmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalılardan … Sigorta A.Ş. vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacıların davalı sigorta şirketine başvuru yapmadığından dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın reddini, … plakalı aracın ZMMS poliçesi ile sigortalanmış olup poliçe teminat limitinin 330.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, müteveffa için yapılan bir SGK ödemesi varsa bu ödemenin tazminat miktarından mahsup edilmesini, davalı sigorta şirketinin temerrüde düşmediği gibi dava açılmasına da sebebiyet vermediğini, dava konusu haksız fiilden kaynaklandığından ticari iş niteliği bulunmadığını, davanın usulden reddini, aksinin kabulü halinde poliçe teminat limitleri ile sorumlu tutulmasını, temerrüde düşülmediğinden aleyhe vekalet ücreti ve yargılama gideri ile faize karar verilmemesini talep etmiştir.
Davalılardan İstaç vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili işverenin, yasanın kendisine yüklediği objektif özen sorumluluğunu yerine getirmiş; bu bağlamda personelini seçerken, işle ilgili talimat verirken ve denetlerken gereken özeni göstermiş olduğunu, “şoför” olarak istihdam edilen …, E-G sınıfı (zemin süpürme makinası-iş kamyonu) sürücü ehliyetine sahip olmakla ve daha önce de uzunca süredir aynı işi yapmakla gördüğü işe uygun nitelikte bir kişi olup, işle ilgili gerekli bilgi, beceri ve eğitim seviyesine sahip olduğunu, ayrıca şirket tarafından sürücü …’e temel iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri verilmiş; diğer taraftan gördüğü işle ilgili uyulması gereken talimatları içeren ‘Mekanik Süpürme Araçları Kullanma ve Çalıştırma Talimatı’, “Araç Kullanımlarına İlişkin Genel Güvenlik Talimatı’ ve ‘Genel Güvenlik Talimatı’ kendisine tebliğ edildiğini, yine personelin kullandığı yol süpürme aracı, yapılan işe uygun teknik özelliklere sahip olduğu gibi temizleme faaliyeti esnasında trafik güvenliğinin sağlanması ile trafikte bulunan diğer araç ve sürücülerin uyarılması bakımından gerekli olan arkasında ışıklı uyarı işareti ve tepesinde sarı ikaz lambasına sahip bir araç olduğunu, sonuç olarak profesyonel bir organizasyon yapısı içinde, iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin alındığı çalışma düzeninde, işle ilgili gerekli bilgi, beceri ve eğitim seviyesine sahip yeterli personel ve uygun araç gereçle faaliyet göstermek suretiyle yasanın kendisine yüklediği objektif özen sorumluluğunu yerine getiren müvekkili şirketin somut olayda sorumluluğu bulunmadığını, davanın … Sigorta A.Ş.’ye ihbarını, davanın reddini talep etmiştir.
Davalılardan … vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; açılmış olan alacak davası belirlenebilir olduğundan dolayı sonradan artırma yapılması halinde bunu kabul etmediklerini, bununla birlikte dava … Asliye Ticaret mahkemelerinde açılması gereken İstanbul Adliyelerinde açılmış olması olması hasebiyle yetki itirazı bulunduğunu, söz konusu olayda maktul ağır kusurlu olup dava açma hakkı ve tarafların tazminat isteme hakları olmadığını, ortaya çıkabilecek durumlara göre beyanlarımız saklı tutarak davanın reddi ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan … Sigorta A.Ş.’ye usulüne uygun tebligatlar yapılmış olup herhangi bir beyan dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER
1-… 2. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ve …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası
2-Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi yazı cevabı
3-Poliçe,hasar dosyası
4-SGK yazı cevabı
5-Emsal ücret araştırması, ekonomik ve sosyal durum araştırması
6-Adli Tıp Kurumu kusur raporu
7-Aktüerya bilirkişi raporu
8-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
2918 sayılı Yasanın 85 ve devam maddeleri gereğince bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur. Sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilir. Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur. Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı Yasa’nın 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı Yasa’nın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Anılan yasal hükümlerden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Temerrüt ve faiz yönünden ise; davaya konu edilen zarar doğurucu haksız fiil, trafik kazası şeklinde gerçekleşmiş olup, haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Ancak haksız fiil faili olan sürücünün eylemi sonucu oluşan zararla ilgili, araç işleteninin sorumluluğunu teminat altına alan trafik sigortacısının, 2918 sayılı KTK’nun 99/1. maddesi ile ZMSS Genel Şartları’nın B.2.maddesi uyarınca, rizikonun ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve sigortacının temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Davacı tarafın, davadan önce başvurusunun bulunmadığı durumda ise, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekir.
Aynı zamanda söz konusu davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasına göre davacının alacağının tamamına temerrüt tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekmekte olduğu gibi Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2016/15535 Esas 2019/7234 Karar sayılı emsal ilamında da belirttiği üzere, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak temerrüt tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir.
… 2. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; sanık … hakkında taksirle ölüme neden olma suçu kapsamında hapis cezasına karar verildiği, …’in asli kusurlu olduğu, müteveffa sürücü …’ın %25 kusurlu olduğunun tespit edildiği, hükmün 28.01.2020 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
…. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; mahkememiz dosyasının davacıları tarafından sürücü ve malike karşı aynı kazaya ilişkin manevi tazminat davası açıldığı kusur oranlarının …’in %75 Musa Karatışın %25 kusurlu olduğunun tespit edildiği görülmüştür.
Hasar dosyası ve poliçenin incelenmesinde; … Sigorta’nın ZMMS poliçe tarihinin 22/03/2017-22/03/2018 tarihleri arasını kapsadığı, kazanın 05/10/2017 tarihinde meydana geldiği, kaza tarihi itibariyle davalı şirketin sorumluluğunun olduğu, … plakalı aracın …/… numaralı hasar dosyasının dava dilekçesine istinaden açıldığından sadece dava evrakları bulunduğu, hasar dosyası kapsamında davacıların başvurusunun bulunmadığı görülmüştür.
SGK yazı cevaplarının incelenmesinde; 09/10/2019 tarihli yazıda mütevefanın herhangi bir tarihte aylık ya da gelir almadığı ancak 3308 sayılı kanunda belirtilen aday çırak, çırak mesleki işletmelerde eğitim gören öğrenciler kapsamında sigortalı kaydının bulunduğu ve … … … Merkezi Müdürlüğü’nce sigortalı bildiriminin yapıldığı, hizmet döküm cetvelinin gönderildiği; 19/06/2019 tarihli yazıda sigortalıların maaş bilgisi bilinmemekle birlikte işverenleri tarafından kuruma bildirilen prime esas kazançlarının gönderildiği, müteveffanın son prime esas kazacının 1.777,80-TL olduğu, 28/05/2018 tarihli yazıda mezkur kaza nedeniyle davacılara herhangi bir ödeme yapılmadığının bildirildiği görülmüştür.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi yazı cevabının incelenmesinde; … plakalı araca ilişkin kaza tarihini kapsayan trafik sigortası, hasar bilgisi vb kaydın bulunmadığı, … plakalı araca ilişkin kaza tarihinde … Sigorta A.Ş. tarafından … numaralı hasar dosyasının açıldığının bildirildiği görülmüştür.
Ekonomik ve sosyal durum araştırmasına ilişkin yazı cevaplarının incelenmesinde; …’ın adına kayıtlı bir dairesi engelsiz, gelirsiz, 1 çocuklu ev hanımı olduğu, …’ın 2.300,00-TL gelirle kahyalık yaptığı, 1 çocuklu, engelsiz olduğu, …’in 3.000,00-TL gelirle şoförlük yaptığı, engelsiz olup eşine ait evde ikamet ettiğinin bildirildiği görülmüştür.
Emsal ücret araştırmasına ilişkin yazı cevaplarının incelenmesinde; …’nca ücretin işçi ile işveren arasındaki anlaşmaya bağlı olduğundan bilgi verilemediği, … Ticaret Odası’nca aylık ücret, işçi ile işveren arasındaki anlaşmaya bağlı olarak değişiklik gösterebileceğinden işin niteliği sebebiyle emsal ücret değerlendirmesinin yapılmasının mümkün olamadığı, …’nca 05/10/2017 tarihinde AGİ hariç alabileceği yaklaşık emsal ücret 5.350,00 TL “net” , 7.476,24 TL “brüt” olarak tespit edildiği, Birleşik Metal İşlçileri Sendikası’nca emsal iş yapan işçiler bakımından ortalama aylık ücretinin Asgari Geçim İndirimi hariç olmak üzere, 05/10/2017 tarihi itibariyle brüt 5.612,13-TL, net 4.012,17-TL olduğunu, müteveffanın çalıştığı…Atölyesi’nin yazı cevabında müteveffanın prosedür gereği Çıraklık Merkezi’ne devam ettiğinden SGK girişi Çıraklık Merkezi tarafından yapıldığını iş yerinde haftalık 700.00-TL ücret almış olmasına rağmen kendisine maaş bordrosu imzalatılmadığını bu nedenle de ödenen ücreti konusunda uhdemizde yazılı bir belge bulunmayıp ancak masrafların yazıldığı gayrı resmi defterinde haftalık 700.00 TL ücret ödendiğinin tespit edildiğini bildirildiği, mahkeme yapılan TÜİK sorgulamasında 2006 Kasıma yı için 1.137,00-TL brüt, 2006 yıllık brüt için 14.791,00-TL olduğu görülmüştür.
Adli Tıp kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan raporda özetle; davalı sürücü …’in %75 oranında kusurlu olduğu, müteveffa …’ın %25 oranında kusurlu olduğu kanaatini bildirmişlerdir.
Aktüer bilirkişisinin 10.02.2021 tarihli 6 sayfadan ibaret rapordan özetle; 03.06.1998 doğumlu olan müteveffa …, 05.10.2017 vefat tarihinde (19)yıl, (7)ay, (2)günlük olup, 20 yaşında kabul edilerek, TRH 2010 yaşam tablosuna göre bakiye ömrü (54) yıl ve muhtemelen (74) yaşına kadar yaşayacağı, kural olarak aktif çalışma yaşı sonu (60) olarak kabul edilmekte olup, müteveffanın aktif çalışma hayatının (60) yaşına kadar süreceğinin kabulü ile bakiye ömründe zarar gördüğü aktif hayat süresi (60-20)-40 yıl ve pasif devresi (14) yıl olacağını, Yargıtay’ın içtihatlarında; kural olarak, kardeşlerin bir birine karşı bakım ödevi olmadığı, kardeşin diğer kardeşe desteğinin ancak ölenin hali refahta olması halinde mümkün olabileceği, sağlığında eylemli ve düzenli olarak yardım eden kardeşin, diğer kardeşin desteği sayılacağı, ileride kardeşin diğer kardeşe destek olacağının kanıtlanması gerektiği, ölenin ihtiyarına bağlı ve devamlılık arz etmeyen yardımların destek kavramı olarak kabul edilemeyeceği belirtildiğini, müteveffanın asgari ücretin üzerinde kazanç sağladığını gösterir Yargıtay kararlarına uygun yazılı bir belge bulunmadığından zorunlu olarak hesaplamalar kamu düzenine ilişkin bulunan asgari ücretlere göre yapılacağını, neticeten olay tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre davalının zorunlu trafik sigorta poliçesine istinaden sorumluluk üst limiti 330.000,00-TL, davacıların maddi zarar toplamı her iki seçenekte de poliçe limitini aşmadığını, dava dilekçesinde dava tarihinden itibaren ticari faiz talep edildiğinden ayrıca temerrüt tarihi tespiti yoluna gidilmeyeceğini, 05.10.2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, davalıların %75 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre bu olayda vefat eden …’ın geride kalan hak sahiplerinin; 1.Seçenekte; Progresif rant yöntemine(PMF yaşam tablosu %10 artış ve iskonto) göre; davacı Baba …’ın destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının 90.863,55 TL, davacı Anne …’ın destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının 87.230,25 TL. Olduğu, 2.Seçenekte; Aktüeryal yönteme(TRH 2010 yaşam tablosunat 1, .8 teknik faiz) göre; Davacı Baba …’ın destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının 79.340,59 TL, davacı Anne …’ın destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının 84.797,04 TL olduğu, davacı kardeş …’ın destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminat talep koşullarının bulunmadığı, davacıların maddi zararlarının poliçe limitleri içinde kaldığı, dava dilekçesinde dava tarihinden(08.05.2018) itibaren faiz talep edildiği, sigortalı aracın kullanım amacı iş makinası olarak gözükmekte olduğundan, ticari faiz talebine ilişkin takdirin mahkemeye ait bulunduğunu belirtmiştir.
Aktüer bilirkişisinin 29/06/2021 tarihli 6 sayfadan ibaret ek raporda özetle; Müteveffanın çalıştığı işyeri tarafından, müteveffanın usta olarak çalıştığı ve haftalık 700,00TL ücret aldığı beyan edilmişse de ücreti gösterir bir belge bulunmaması nedeniyle bu konudaki Yargıtay kararlarına göre sadece soyut beyandan ibaret olan belgeye göre ücretin tespiti münkün gözükmediğini, müteveffa kaza tarihinde 19 yaşında olup, çıraklık merkezine devam ettiği anlaşıldığını, çalıştığı iddia edilen…Atölyesi tarafından sadece beyana dayalı olarak müteveffanın usta olduğu ve yanlarında çalıştığı belirtilmekle söz konusu beyanı destekler herhangi bir belge ibraz edilmediğini, ustalık belli bir çalışma ve tecrübe sonucu elde edilen bir nitelik olup, 19 yaşında olan ve henüz askerliğini dahi yapmamış olan müteveffanın hangi tarihte bu mesleğe başlayarak ne kadar sürede usta olduğunu gösterir başkaca bir bilgi dosyada bulunmadığını ancak bütün bu hususlara ilişkin takdir mahkemeye ait olduğundan mahkemenin ara kararı doğrultusunda 1.seçenekte asgari ücretlere göre, 2.seçenekte TÜİK verilerine göre hesaplama yapılarak takdire sunulacağını, neticeten 1.Seçenekte; Asgari ücretlere göre; Davacı Anne …’ın destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının – 84.797,04 TL, Davacı Baba …’ın destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının 79.340,59 TL, 2.Seçenekte; Emsal Ücretlere göre; Davacı Anne …’ın destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının 142.458,97 TL Davacı Baba …’ın destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının 133.292,15 TL olduğu, davacı kardeş …’ın destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminat talep koşullarının bulunmadığı, davacıların maddi zararlarının poliçe limitleri içinde kaldığı, dava dilekçesinde dava tarihiden(08.05.2018) itibaren faiz talep edildiği, sigortalı aracın kullanım amacı iş makinası olarak gözükmekte olduğundan, ticari faiz talebine ilişkin takdirin mahkemeye ait bulunduğu belirtilmiştir.
Bedel artırım dilekçesi; davacı vekili 18/10/2021 tarihli dilekçesi ile talep sonucunu artırdığını bildirmiş, Davacı … için istenen destekten yoksun kalma tazminatını 1.000 TL’den 142.458,97-TL’ye, Davacı … için istenen destekten yoksun kalma tazminatını 1.000 TL’den 133.297,15-TL’ye arttırıldığını, davacı … yönünden davasınına atiye bırakılmasını talep ettiği bildirilmiş, ıslah harcı yatırılmış, dilekçesi davalılara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, dava anne baba ve kardeşin destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Müteveffa dava konusu kazada sürücü olup %25 kusuru bulunmaktadır. Çift taraflı ve ölümlü meydana gelen kaza nedeniyle davacılar tarafından araç maliki, sürücü ve ZMMS poliçesi ile sorumlu oldukları sigortacıya eldeki davayı yöneltmiştir. Yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere davalıların müteselsilen sorumlu oldukları, davacıların müteveffanın annesi ve babası olmakla desteğinin bulunduğu görümekle destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilecektir. Davalı sigorta firmasına dava öncesi başvuru bulunmamakta, SGK veya davalılar tarafından yapılmış ödeme de bulunmamaktadır. Her davalı ancak kendi kusuru ve sigortalısının kusuru oranında sorumlu olacaktır. Mahkememizce tüm deliller toplanmış Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden kusur raporu alınmıştır. Rapora göre davalı …’in %75 kusurlu, müteveffa sürücü …’ın %25 kusurlu olduğu tespit edilmiş olup, ceza dosyasındaki kusur raporu ile uyumlu olduğu çelişki bulunmadığı görülmüştür. Bu halde davalı sürücü …, aynı aracın maliki davalı İstaç ve sigortacısı … Sigorta %75 oranında tazminattan sorumlu olacaktır. Mahkememizce dosya aktüerya bilirkişiye tevdi edilmiş, hüküm kurmaya ve denetime elverişli aktüerya raporu hükme esas alınmıştır. Tarafların aktüerya ek raporuna itiraz olmadığı gibi davacı da bu doğrultuda talep sonucu artırmıştır. Aktüerya raporunda kusurları oranında düşen tazminat Anayasa Mahkemesi kararı ve Yargıtay 17. Hukuk Dairesi ve 4. Hukuk Dairesi güncel içtihatları doğrultusunda TRH-2010 yaşam tablosuna göre hesaplama yapılmış, müteveffanın asgari ücretle çalışmadığı iddiası ile mahkememizce müteveffanın çalıştığı yere müzekkere yazılmış davacıların iddiası gibi çalıştığı belirlenmiş, emsal ücrete ilişkin araştırma yapılmış, müteveffanın TÜİK verilerine göre geliri hesaplanarak sigorta yönünden talep gibi dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilerek davanın davacı kardeş … yönünden feragat nedeniyle davanın reddine, diğer davalılardan … yönünden 132.292,15-TL olduğu, talebini 132.297,15-TL yükseltmekle bu davalı yönünden kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davacı … yönünden 142.458,97-TL destekten yoksun kalma tazminatının,
Davacı … yönünden 133.292,15-TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihi olan 08/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve mütesilen tahsili ile davacıya verilmesine;
2-Davalı … yönünden feragat nedeniyle davanın REDDİNE,
3-Karar tarihi itibari ile alınması gereken 18.836,55-TL harçtan, peşin alınan 970,92-TL (35,90-TL peşin harç+935,02-TL) harç mahsup edilerek kalan 17.865,63-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 35,90-TL peşin harç, 35,90TL başvuru harcı, 935,02-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.006,82-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Kabul-red oranına göre davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 17.483,60-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6- Kabul-red oranına göre davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 16.612,75-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Kabul-red oranına ve davalı … yönünden davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 1.005,00-TL vekalet ücretinin (red miktarı nazara alınarak) davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalılara verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 1.621,70-TL yargılama gideri 323,00-TL ATK fatura bedeli olmak üzere toplam 1.944,70-TL’nin kabul ve red durumu (5,00-TL) nazara alınarak davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı … Sigorta tarafından yapılan 15,00-TL yargılama giderinin kabul ve red durumu nazara alınarak davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/11/2021

Katip … Hakim ….
e-imzalıdır e-imzalıdır