Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/410 E. 2019/221 K. 28.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2018/410
KARAR NO :2019/221
DAVA :Tazminat
DAVA TARİHİ :03/04/2006
KARAR TARİHİ :28/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin 1983 yılından bu yana davalı …’in yetkili servisi olarak görev yaptığını; 2002 yılı başında davalının Yeni Bölge Dağıtım Sistemine geçiş gereği tüm yetkili servislerin yeni belirlenen Bölge bayilerine/satıcılarına bağlanacağını belirterek matbu fesihnamelerin imzalanmasını talep ettiğini; müvekkilinin davalıya inanarak fesihnameyi imzalamasına rağmen Bölge bayisine bağlanmadığını; … Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 15.07.2004 tarih, … E., … K. sayılı kararı ile …’in müvekkili aleyhine marka ihlali ve haksız rekabet iddiası ile açılan davanın reddedildiği ve bu davada müvekkilince açılan karşı davalarının kabul edildiğini ve sözleşmesinin feshinin geçersizliğinin tespiti ile sözleşmenin yürürlükte olduğuna hükmedildiğini; yargı kararına uyularak yetkili servis statüsünün tanınması ve ayrıca müvekkilinin zararının tazmin edilmesi için davalıya başvurulduğunu ve ihtar çekildiğini, ancak sonuç sağlanamadığını, tazminat taleplerinin iki kalemde toplandığını, ilki davalının sözleşmeyi ihlal ederek müvekkilini 4 yıl boyunca yetkili servislere sağlanan tüm imkanlardan mahrum ettiğini ve yetkili servis olarak çalışmasını engellediğini, yetkili servislerin yararlandığı garantili araç bakımı yapmasına izin verilmediğini, filo anlaşmaları yapma imkanından ve davalının yetkili servislere verdiği eğitim, bilgi işlem gibi teknik desteklerden mahrum kaldığını, davalının müvekkili aleyhine ikame ettiği dava tarihi olan 22.05.2002 tarihinden işbu dava tarihine kadar olan 46 aylık süre içinde yetkili servis olarak çalışamamaktan doğan işçilik gelir kaybı ve parça satış kaybından doğan toplam geçmiş zararının 2.622.000,00 TL olduğunu, bu kalem için şimdilik 950.000,00 TL talep ettiklerini, 2. zarar kalemi olarak sözleşmenin davalı tarafından ihlal edilmesi nedeni ile müvekkilinin yetkili servis olarak çalışsa idi bundan sonra mamelekinde gerçekleşek artışın davalıca engellenmesi nedeni ile kar kaybı olduğunu ve 5 yıllık süre zarfında muhtemel yoksun kalınan karın 3.500.000,00 TL olduğunu, bu tutardan şimdilik 50.000 TL talep ettiklerini, ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000.000,00 TL tazminatın 22.05.2002 tarihinden itibaren avans faizi ile tahsili talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının daha önce … Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasında aynı konu hakkında dava açtığını ve zararını ispatlayamadığı için maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddedildiğini, bu kararın Yargıtay tarafından onaylanarak kesinleştiğini, bu nedenle davanın HUMK m. 237 yönünden reddi gerektiğini; davacı tarafın 11.02.2002 tarihinde fesihname vermiş ve 24.06.2002 tarihinde fesihnamenin geçersizliğini talep etmiş olup, 03.04.2006 tarihinde açılan bu dava bakımından 1 yıllık sürenin dolduğunu; davacı tarafın, davalının yargı kararma uyarak yetkili servis statüsünün kazanılması için davacıya başvurulduğu, ancak sonuç alınamadığına dair iddiasının gerçekle bağdaşmadığım; zira … Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi tarafından marka ve logoya tecavüzün önlenmesi amacıyla davacının tabelalarının kaldırılmasına ilişkin taleplerinin reddedilmesi nedeniyle davalının halen Yetkili Servis tabela ve logolarını kullanmakta olduğunu, müvekkilinin davacı ile iki defa görüştüğünü ve Yetkili Servislerin standardına ulaşması için kendisine yapması gereken işlemlerin bildirildiğini, davacıya Yetkili Servislerin yerine getirmesi gereken yükümlülükleri yerine getirmesi için 17.04.2006 tarihinde … Noterliğimin … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini ve şartların yerine getirilmesi için makul süreler tanındığını, ancak davacının bu taleplerin keyfi ve kötüniyetli talepler olması sebebiyle karşılanamayacağına ilişkin … Noterliğimin 24.04.2006 tarihli cevabi bir ihtarname gönderdiğini; davacının tazminat talepleri yerinde olmadığı gibi talep edilen tazminat miktarlarının da fahiş olduğunu, zira davacının herhangi bir imaj veya portföy kaybı yaşamadığını, davacı tarafın logo ve tabelalarında halen Yetkili Servis ibaresi bulunduğunu, dolayısıyla 3. kişilere karşı Yetkili Servis hüviyetini kaybetmediğini, davacının 2003 yılma ilişkin vizeli Yetki Belgesi bulunduğu gibi garanti işlemlerini de … A.Ş. üzerinden yaptığını, 2002-2005 yılları arasında servis işine devam ettiğini ve bu tarihlerde kar elde ettiğini, müvekkil şirket tarafından pazarlaması yapılan oto yedek parça ve sair emtiaların yurt içinde herhangi bir bayii veya bizzat müvekkilin satış noktalarından temin edilebileceğini, nitekim Kadıköy Yetkili Satıcısı’ ndan yedek parça alımının iskontolu olarak gerçekleştirildiğini; davacının zarar hesabında işçilik gelir kaybı ve parça satış kaybı olarak nitelendirilen rakamların gerçek rakamlar olmadığı gibi işçilik saatlerinin ticari faaliyetin çok üzerinde beyan edildiğini, davacı tarafın sattığı işçilik aylık 400 saat iken 1500 saat olduğunu iddia ettiğini, … Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasında yapılan bilirkişi incelemesinde ticari defterlerinde 2002 yılında 9.186-TL kar hesap edilmişken, her yıl için 750.000-TL talep etmesinin muhasebe ilkelerine aykırı olduğunu, davacı tarafın işletme giderlerini mahsup etmediğini, sözleşme askıda olduğu dönemde yapması gereken giderleri yapmadığı için bariz bir harcama yükümlülüğünden kurtulduğunu, davacının 2002 yılından sonra denetimlerden bağımsız olması nedeniyle her çeşit marka ile çalışma imkanı bulduğunu, davacının maddi zararının ortaya konabilmesi için … marka araçlara hizmet sunduğu 2001 yılında ciro ve net karı ile 2003-2005 yıllarındaki ciro ve net kariarmm karşılaştırılması gerektiğini; 17.04.2006 tarihinde … Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarnamede talep edilen yetkili atölye Sözleşmesinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi nedeniyle sözleşmenin … Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarname ile 01.05.2006 tarihinde haklı olarak feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin ilk itirazlarının incelenmesi için … Fikri ve Sınai Haklar mahkemesinin … E,… K sayılı dosyası getirtilmiş, dosyanın incelenmesinde davacı ve karşı davalının … A.Ş, davalı karşı davacının … Ltd Şti olup 556 sayılı markaya tecavüzün önlenmesine ilişkin açılan davanın yargılaması sonunda asıl dava yönünden davanın reddine,karşı davanın kısmen kabulü ile 11/2/2002 tarihli fesihnamenin iptaline,koşulları oluşmayan tazminat vs taleplerin reddine karar verildiği,kararın temyiz incelemesi sonrasında Yargıtay … HD … E. … K.sayılı ve 13/12/2005 günlü ilamıyla kararın onanmasına karar verildiği görülmüştür.
15/11/2006 günlü heyet ara kararı ile dava edilen dönemin ilk dava tarihinden sonraki döneme yönelik olması sebebiyle kesin hüküm itirazlarının reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosyamızda taraf iddia ve savunmaları doğrultusunda, alacağın hesaplanması için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiği, bilirkişilerin 23/5/2007 tarihli raporlarında özetle; davanın süresinde açıldığı, zamanaşımının oluşmadığı, maddi zarar hesabı için raporda belirttikleri kayıt belge ve doneler sunulduktan sonra hesaplama yapılacağının bildirildiği görülmüştür. Bilirkişilerin istediği bilgi ve belgelerin temini için gerekli işlemler yapılarak bu kez bilirkişi heyetine bilgisayar konusunda uzman heyete dahil edilerek mahallinde keşfen inceleme yapılmasına karar verilmiş, 21/9/2007 tarihinde keşif yapılmış, bilirkişilerce 18/9/2008 tarihli ek raporun sunulduğu, sunulan ek raporda; davacının davalıdan talep edebileceği tazminat miktarının işçilik kayıpları ile ilgili olarak 931.102,48-TL ve yedek parça ile ilgili kar kayıplarının 87.696,54-TL olmak üzere toplamda 1.018.799,02-TL olarak hesaplandığı görülmüştür.
Tarafların beyan ve itirazları doğrultusunda bilirkişi heyetinden 2. ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişilerin 2. ek raporda özetle; itirazların incelenip değerlendirilmesi sonucunda 15/9/2008 tarihli 1. ek rapordaki tespit ve kanaatlerde değişiklik bulunmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilince 2. ek bilirkişi raporuna karşı itirazlarını edildiği, bu nedenle dosyanın 3. ek rapor için aynı bilirkişilere tevdi edildiği, bilirkişilerce sunulan 5/6/2009 tarihli 3. ek raporda; ibraz edilen bilanço ve belgeler değerlendirilerek önceki kök ve ek raporlardaki tespit kanaatlerde değişiklik meydana gelmediğinin bildirildiği görülmüştür.
Taraf vekilleri bu ek rapora karşı da beyanda bulunmuşlar,alınan rapor ve ek raporların itiraza uğraması nedeniyle mahkememizin değişen yeni heyetince yeni bir bilirkişi heyetinden yeni bir rapor alınmasına karar verildiği, bilirkişilerin 23/11/2010 tarihli bilirkişi raporunda özetle; taraflar arasındaki sözleşmenin yürürlükte bulunduğu, bu durumda davalının davacıyla aralarındaki sözleşme uyarınca davacının yetkili servis olarak çalışmasına imkan veren yükümlülüklerini ihlal etmesinin sözleşmeye aykırılık teşkil edeceği ve davalının bu aykırılıkta kusurlu olmadığını ispat edememesi halinde davacının zararını tazmin etmesi gerektiği, dava konusu olayda davacı sözleşmeye aykırılık nedeniyle uğradığı müspet zararı talep etmekte olup bu miktarın hesaplanması gerektiği, gerekli hesaplama için dosyada teknik miktar ve tutar verilerinin bulunmadığı,davacı şirketin dava konusu dönem öncesi ve sonrasındaki, örnek işletmelerin ise dava konusu dönemdeki ortalama karlılık oranlarının,tazmini talep edilen zarar tutarını desteklemekten uzak bulunduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Taraf vekilleri ikinci heyetten alınan ilk rapora karşı beyan ve itirazlarını dosyaya sunmuşlar, bu itirazların değerlendirilmesi ve ek rapor tanzimi için dosya bilirkişilere tevdi edilmiş, yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda dosyaya sunulan 12/5/2011 tarihli ikinci heyetin ek raporunda davalı şirket feshinin haksız olduğunun kabulü halinde davacı şirketin muhtemel faaliyet karı kaybının 352.196.37TL olarak tespit edilerek belirlendiği görülmüştür.
Taraf vekilleri ek rapora karşı ayrı ayrı beyan ve itirazlarını dosya sunarak yeni bir heyetten yeni bilirkişi raporu ya da ek rapor alınmasını istemişlerse de, son alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli görüldüğünden tarafların bu taleplerinin reddine karar verilerek tarafların beyanlar, sunulan deliller, alınan rapor ve ek raporlar ve son alınan ek bilirkişi raporu ile Fikir Sınai Haklar Mahkemesinin … E, … K sayılı dosya kapsamı delil olarak değerlendirilip aynı dosyada davacı ve karşı davalının … A.Ş, davalı karşı davacının …ltd şti olup… sayılı markaya tecavüzün önlenmesine ilişkin açılan davanın yargılaması sonunda asıl dava yönünden davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulü ile 11/2/2002 tarihli fesihnamenin iptaline, koşulları oluşmayan tazminat vs taleplerin reddine dair verilen karar ve bu kararın temyiz incelemesi sonrasında Yargıtay … HD … E. … K. sayılı ve 13/12/2005 günlü ilamıyla kararın onanmasına ilişkin verilen onama kararı çerçevesinde … A.Ş nin fesihnamesinin iptal edildiği, taraflar arasındaki sözleşmenin yürürlükte bulunduğu,bu durumda davalının davacıyla aralarındaki sözleşme uyarınca davacının yetkili servis olarak çalışmasına imkan veren yükümlülüklerini ihlal etmesinin sözleşmeye aykırılık teşkil edeceği,davacının zararını istemekte haklı olduğu ve son alınan ek rapor çerçevesinde davacı şirketin muhtemel faaliyet karı kaybı 352.196.37 TL olarak tespit edilerek belirlendiğinden davacının davasının kısmen kabulü ile 352.196,37 TL nın temerrüt tarihi olan Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesinde bu davanın davalısı … A.Ş tarafından açılan dava tarihi 25/2/2002 tarihinden itibaren işleyecek değişken oranlı avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazla talebin reddine dair karar verilmiştir.
Mahkememiz kararının taraf vekilleri tarafından temyiz edildiği, Yargıtay … Hukuk Dairesinin … Esas, … Karar sayılı ilamı ile;
”1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin (2) no’lu, davalı vekilinin ise (2) ve (3) no’lu bentler dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Ancak, mahkemece ilk alınan bilirkişi raporunda davacının isteyebileceği tazminat tutarı 1.018.799,02-TL olarak hesaplandığı halde, 2. bilirkişi raporunda 352.196,37TL olarak hesaplanmış, dolayısı ile her iki rapor arasında mübeyenet oluşmuştur. Bu durumda, mahkemece her iki rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi ve tarafların 2. bilirkişi raporuna yönelik itirazlarını karşılayacak şekilde 3. bir bilirkişi heyetinden rapor alınıp neticesine göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, hükmün taraflar yararına bozulması gerekmiştir.
3-Davalı, davadan önce temerrüde düşürülmediğine göre dava tarihinden itibaren faize hükmetmek gerekirken, 25.02.2002 tarihinden itibaren temerrüt faizine hükmedilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle de davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, kararın 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraflar 3 numaralı bentte açıklanan nedenlerle ise davalı yararına, BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 01.07.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.” denilerek dosyamız mahkememize iade edilmiştir.
Davalı vekilince karar düzeltme isteminde bulunulduğu, Yargıtay … Hukuk Dairesinin … Esas, … Karar sayılı ilamı ile; karar düzeltme talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 27/02/2014 tarihli celsesinde dosyamızda bozma ilamında belirtilen hususlar için bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişilerin 28/05/2014 tarihli bilirkişi raporunda; bu rakamların elde edilmesi için aynı konuda çalışan bazı şirketlerin verilerinin kullanıldığı, bu şirketlerin … Ltd, …, … Ltd. bunlardan sadece … işçilik ücretleri hakkında bilgi verirken diğerlerinin işçilik ücretini ticari sır gerekçesi ile vermediğini ancak çalışan sayısı, yıllık servis hizmeti verilen araç sayısı, servis hizmet tutarları, satış tutarları hakkında bilgi sunulduğu, dosyaya sunulan gelir faturalarına göre 2002, 2003, 2004, 2005, 2006 yılları ortalamıs %33,64 etmekte ise ikinci bilirkişi kurulunun tesbiti olan 33-TL’nin rayice uygun bulunduğu, yıllara göre karlılık ortalamaları na göre hesaplanan davacının işçilik saat farkı, ortalama saat ücreti, brüt işçilik geliri ve brüt kar oranlarına göre davacı şirketin yıllar itibariyle işçilik gelirinden kar kaybının 830.372,95-TL, yedek parça kar kaybında da her iki bilirkişi kurulunun hesaplaması aynı olup kendilerince de kabul edilerek,74.319,11-TL olarak hesaplandığı, hesaplanan karın brüt olup davacı giderleri tenzil edilmek suretiyle davacı giderleri olan 232.712-TL düşülerek 671.980,06-TL olarak hesaplandığı KDV’nin yapılan mal satışı veya hizmet verildiği zaman tahakkuk edeceği daha evvel ki raporlardaki KDV tahakkukunun uygun bulunmadığı, her iki bilirkişi kurulunun hesaplama yöntemi de incelenmek ayrı ayrı değerlendirilmek suretiyle rapor sunmuşlardır.
Mahkememizin 22/01/2015 tarihli duruşmasında Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda aldırılan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli görülmüş olup, bilirkişi raporunda her iki raporun incelemesi ve değerlendirmesi yapılarak hesabın yapıldığı, yapılan kar kaybı ve zarar hesabına ilişkin rapor mahkememizce de benimsenerek,davalının yetkili servis sözleşmesinin feshinin iptaline ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararına uymayarak davacı şirketin zararına sebep olduğu kanaatına varılarak davanın kısmen kabulune karar verilmiştir.
Mahkememizin 22/01/2015 tarihli kararı, taraf vekillerince temyiz edildiği, Yargıtay … Hukuk Dairesinin … Esas, … Karar sayılı ilamında;
”1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki (2) nolu bendin kapsamı dışında kalan, davacı vekilinin aşağıdaki (3) nolu bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, taraflar arasındaki yetkili servis sözleşmesinin feshinin geçersiz olduğunun mahkeme ilamı ile tespitine kadar geçen sürede davacının yetkili servis olarak çalışamamaktan doğan zararının tazmini istemine ilişkindir.Davalı vekili, davacının dava konusu dönemde de servis işine devam ettiğini, zararı söz konusu olmayıp aksine kar elde ettiğini savunmuştur. Mahkemece ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda buna dair bir değerlendirme yapılmamıştır. Bu durumda mahkemece davacının dava konusu dönemde özel servis olarak çalışıp çalışmadığı, servis faaliyeti dışında kar elde elde edip etmediğinin şirket defter ve kayıtları bilirkişi marifeti ile incelettirilmek suretiyle araştırılıp, söz konusu dönemde özel servis olarak çalışması nedeniyle kar elde ettiği sonucuna ulaşılması halinde tespit edilen bu meblağın davacının yetkili servis olarak çalışması halinde elde edeceği miktardan mahsubu yapılarak sonucuna göre bir karar verilmek gerekirken yetersiz bilirkişi incelemesine dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.
3-Kabul şekli bakımından da mahkemece kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına kabul edilen meblağ üzerinden hüküm tarihi olan 2015 yılında yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca hesaplanacak vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken 2014 yılı AAÜT hükümlerine göre hesaplanan eksik vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın davalı yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın davacı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.350,00 TL vekalet ücretinin her bir yandan alınarak yek diğerine verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 21/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.” denilerek mahkememizin kararı bozulmuştur.
Mahkememizin 18/10/2018 tarihli duruşması 2 numaralı ara kararı gereğince dosyamızda ek bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişilerin 02/01/2019 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle;
”25.05.2014 tarihli raporumuzda, dosyada daha önce alman raporlardaki kar kaybı hesaplama yöntemi aynı şekilde benimsenerek, davacının 2002-2006 döneminde yetkisiz servis olarak çalışırken elde ettiği ve ürettiği işçilik saati ile emsal alınan işletmenin ürettiği işçilik saati arasındaki fark dikkate alınarak hesaplama yapılmıştır. Yani söz konusu raporumuzda yalnızca aradaki fark/kayıp işçilik saatleri dikkate alındığından esasen davacının o dönemde fiili elde ettiği kar göz önünde bulundurulmuş ve zarar hesabının içinde yer almamış durumdadır.
Ancak Yüksek Yargıtay tarafından bozma kararı ile varsa özel servis olarak çalışılması nedeniyle fiili elde edilen kar miktarının hesap ve rakam olarak da raporda yer alması ve zarardan tenzil edildiğinin hesaplamada açıkça görülmesinin istendiği anlaşıldığından, 25.05.2014 tarihli raporumuzda yaptığımız hesaplama yöntemi dışında aşağıdaki şekilde (varsayılan kar tutarı-eksi fiili elde edilen özel servis faaliyeti karı= nihai kar kaybı zararı) olarak hesaplama yapılmış ve gösterilmiştir.
Davacı tarafın iddia edilen ve davaya konu olan zararı, oto yetkili servis sözleşmesinin ihlaline ve yetkili servis olarak çalışılamamasına dayanmakta ve iki ana zarar kaleminden oluşmaktadır;
•Servis işçilik saat kaybı nedeniyle uğranılan zarar
Oto onarım servisleri, yaptıkları onarım ve bakım gibi faaliyetleri nedeniyle düzenledikleri faturalarda, çalışılan saat üzerinden işçilik saat ücreti fatura etmektedir.
•Parça satışından dolayı uğranılan zarar
Davacının, yetkili servis sıfatıyla araç onarım ve bakımı yapamaması nedeniyle aylık parça satışındaki düşüş ve yedek parçalan davalıdan doğrudan satın alamaması nedeniyle katlanmak zorunda olduğu ek maliyet.
1-İŞÇİLİK SAATİ KAYBINDAN DOĞAN ZARAR HESABI
a-DAVACININ FİİLEN ÇALIŞTIĞI 2002-2006 DÖNEMİ İŞÇİLİK SAATİ
Tablo 1 – 2002 -2006 yıllarında fiilen gerçekleştirdiği (çalıştığı) işçilik saati
Yıllar Davacının İşçilik saati
2002 6.677
2003 11.802
2004 11.970
2005 12.243
2006 13.767
TOPLAM 56.459
Davacının tazminata konu 2002-2006 döneminde yetkisiz servis olarak fiilen çalışmaya devam etmesi sonucu elde ettiği işçilik saati toplamı 56.459. Saattir. (Tabloda yıl toplamı verileri yer almakta olup, hesaplamalarda tazminat dönemine göre 2002 yılının 7 ayı ve 2006 yılının 3 ayı alınacaktır.)
(10.05.2011 tarihli Bilirkişi Raporu s.3 ve 15.09.2008 Tarihli Bilirkişi Raporu s.4. deki tespit ve rakamlar. Mahkemece 21.09.2007 tarihinde mahallinde yapılan keşif ve inceleme ve sonrasında tarafların işyerlerinde defter kayıtlan ve bilgisayar kayıtları üzerinde yapıldığı görülen incelemeler sonrası düzenlenen 15.09.2008 tarihli rapor ile tespit edildiği görülen işçilik saatleri davacı defter ve kayıtlarına ve dosya kapsamına göre heyetimizce de uygun görülmüştür.)
b-Davacının işletmesi ile emsal işletme karşılaştırması yapmak suretiyle davacının kayıp/kazanılamayan işçilik saatlerinin belirlenmesi
Dosyada davacıya emsal olan işletme verileri esas alınmış olup, daha önceki tüm raporlarda da hesaplamaların bu verilere dayandığı görülmektedir. Emsal işletme 1.200. m2 alanda davacı ise 2.000. m2 alanda hizmet verdiğinden (2000/1.200)X100= % 66,67 oranında davacı için, emsal işletme rakamları %66,67 oranında artırılarak uygulanmıştır. (10.05.2011 tarihli Bilirkişi Raporu s.3-4 ve 15.09.2008 Tarihli Bilirkişi Raporu s.5. deki tespit ve rakamlar dosya kapsamına uygun olduğundan heyetimizce de benimsenmiştir.)
*karlılık oranları 2002 yılı 7 aylık dönem için (13.255 /12) x7=7.732 saat ve
**2016 yılı 3 aylık dönem için (27.195/12)x3=6.799 saat dikkate alınmıştır.
a-Davacı işletmenin 2002-2006 döneminde özel servis olarak çalışması sırasında elde ettiği karlılık oranları
Dosyaya daha önce sunulan 05.09.2008 tarihli rapor sayfa 4 de ve 28.05.2014 tarihli heyetimizin raporu sayfa 7 de açıklanıp hesaplanmış olan karlılık oranları esas alınmıştır.
Tablo 3- Davacının 2002-2006 dönemindeki
Yıllar Karlılık oranı %
2002 7,54
2003 48,15
2004 51,14
2005 29,13
2006 25,88
b-İşçilik saat birim ücretleri
İşçilik birim saat ücretleri konusunda, davacının defter kayıtları ve dosyaya ibraz edilen faturalara göre 2002-2006 dönemi için 28.05.2014 tarihli heyetimiz raporunda olduğu gibi her bir yıl için ayrı ayrı aşağıdaki tabloda yer verilen işçilik birim saat ücretleri kullanılmıştır.
(15.09.2008 tarihli raporda tümyıllar için bu rakamların ortalamasının alındığı ve ortalama olarak 33.TL bedelin kullanıldığı görülmektedir. Heyetimiz her bir yıl için ayrı ayrı yıl bazındaki saat ücretlerini esas almıştır.)
Tablo 4- 2002- 2006 yılları işçilik birim saat ücreti
Yıllar İşçilik saat ücretleri
2002 28,60
2003 30,78
2004 35,15
2005 35,68
2006 38,03
c-FİİLİ KAR İNDİRİLMEDEN ÖNCE VARSAYILAN BRÜT KAR
Davacının emsal işletme ile karşılaştırıldığında elde edebileceği olması gereken brüt karı aşağıdaki gibi hesaplanmıştır. (Özel servis çalışması fiili karı daha sonra aşağıda (f) bendinde hesaplanacak ve (g) bendinde düşülecektir.)
Toplam olması gereken/varsayılan gelir 3.790.221 ,varsayılan/olması gereken kar(fiili kar düşülmeden önce) 1.389.969
*2002 yılı 7 aylık dönem(19.932/12×7 olarak) ve **2006 yılı 3 aylık dönem
(40.960/12×3 olarak) alınmıştır.
d-DAVACININ 2002-2006 YILLARINDA ÖZEL SERVİS OLARAK ÇALIŞMASI NEDENİYLe FİİLEN ELDE ETTİĞİ BRÜT KAR
Tablo 6- Davacının 2002-2006 döneminde özel servis olarak elde ettiği brüt kar
Toplam fiili brüt gelir 1.463.138 ,toplam fiili brüt kar 559.606
*2002 yılı 7 aylık dönem(6.667/12×7 olarak) ve 2006 yılı 3 aylık dönem (13.768/12×3 olarak) alınmıştır.
e-VARSAYILAN KARDAN FİİLİ GERÇEKLEŞEN KARIN DÜŞÜLMESİ VE
İŞÇİLİK KAYBINDAN DOĞAN NİHAİ BRÜT ZARAR
Tablo 7- (Tablo 5 eksi tablo 6 -Muhtemel kar- fiili kar (özel servis faaliyeti karı) = Uğranılan Kar Kaybı)
Toplam varsayılan kar (tablo 6) 1.389.969 , özel servis fiili karı(tablo 7) 559.606 , uğranılan zarar 830.363
Davacının yetkili servis olarak çalışamadığı ancak özel servis olarak faaliyet gösterdiği 2002-2006 döneminde işçilik saati kaybı nedeniyle uğradığı brüt kar kaybının 830.363,00. TL olduğu belirlenmiştir.
2-YEDEK PARÇA SATIŞINDAN DOĞAN KAR KAYBI HESABI
Davacı dava dilekçesinde yedek parça satışından doğan kaybına ilişkin aylık 7.500,00. TL zarar talebinde bulunmuştur. Ancak gerek davacının işyerinde defter kayıtları ve bilgisayar kayıtları üzerinde keşif yoluyla yapılan incelemeler sonucu düzenlenen 15.09.2008 tarihli heyet raporunda ve gerekse 10.05.2011 tarihli heyet raporunda yapılan değerlendirme ve tespitler, davacının yetkili servis olarak çalışamadığı dönemde davalıdan doğrudan parça temin edememesi ve katlanmak zorunda kaldığı ilave gider ve parça satışından elde ettiği gelirin düşmesi nedeniyle yıllar itibariyle uğradığı zarar tutarları heyetimizce de uygun bulunmuş ve aynen alınmıştır.
Tablo 8-Yedek parça satışından dolayı davacının katlanmak zorunda kaldığı aylık ek maliyet/kayıp tutar hesabı
Toplam aylık katlanılan ilave yük ve satış kaybı 23.345 , toplam yedek parça hasılatı kaybı 204.556,93 , mahrum kalınan kar tutarı 74.319,11
*2002 yılı 7 aylık dönem ve **2006 yılı 3 aylık dönem olarak alınmıştır.
Davacının 2002-2006 döneminde yetkili servis olarak çalışamaması nedeniyle yedek parça alımlarında katlanmak zorunda kaldığı ek maliyet ve yetkili servis çalışması yerine özel servis olarak çalışmasından kaynaklanan yedek parça satışı kaybı nedeniyle uğradığı brüt kar kaybı tutarı 74.319,11 TL olarak belirlenmiştir. Davacı servisin yedek parça satışı, ağırlıklı olarak onanma gelen araçlar üzerinde parça değiştirme şeklinde gerçekleştiğinden, onanma ilişkin üretilen işçilik saati kaybı ile yedek parça satış kaybı birbiriyle bağlantılıdır. Davacının bu dönemde özel servis olarak faaliyet gösterdiği dikkate alınmış ve özel servis olarak elde ettiği gelirler düşülerek, kar kaybı hesabının dışında tutulmuştur.
3-İŞÇİLİK VE YEDEK PARÇA SATIŞINDAN DOĞAN KAYIPLAR BİRLİKTE DEĞERLENDİRİLEREK BULUNAN NİHAİ ZARAR HESABI
Davacının yetkili servis olarak çalışamadığı 2002-2006 döneminde mahrum kaldığı brüt kar kaybından, makul bir faaliyet gideri düşülmesi gerektiği ve bu oranın önceki heyet raporlarında ve kök raporumuzda olduğu gibi %10 olacağı kanaatine varılmıştır. Buna göre; 3.790.221.TL (varsayılan brüt gelir)- 1.463.138.TL fiili gerçekleşen brüt gelir=2.327.083.TL brüt gelir farkı/kayıp tutarı 2.327.083.TL x %10 = 232.708.TL (Ek gelire karşılık gelen diğer faaliyet gideri) 830.363,00 işçilik kar kaybı+ 74.319,11 yed. par. kar kaybı= 904.682,ll.TL 904.682,11.TL Brüt kar kaybı-232.708.TL ek faaliyet gideri= 671.974,11. TL net kar kaybı olarak belirlenmiştir.
Davacının tazminata konu 2002-2006 döneminde özel servis olarak faaliyet gösterdiği dikkate alınmış ve özel servis faaliyeti gelirleri düşülmek suretiyle söz konusu zararı hesaplanmıştır. Dosya kapsamı ve davacının defter ve kayıtlarına göre davacının söz konusu dönemde zarardan düşülecek başkaca özel servis faaliyet geliri dışında herhangi bir geliri tespit edilememiştir.
4-SONUÇ :
Davacının 2002-2006 yılları döneminde yetkili servis olarak faaliyet göstermediği, ancak özel servis olarak çalışmasına devam ettiği, söz konusu dönemde özel servis olarak çalışması nedeniyle elde ettiği fiili gelirler dikkate alınmak ve varsayılan kar kaybı hesabından düşülmek suretiyle uğradığı nihai net kar kaybının 671.974,11 TL olarak hesaplandığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.” denilmiştir.
Mahkememizce uyulan bozma ilamı doğrultusunda 02/01/2019 tarihli ek bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Mahkememizce uyulan bozma ilamındaki tek bozma nedeni ” Davalı vekili, davacının dava konusu dönemde de servis işine devam ettiğini, zararı söz konusu olmayıp aksine kar elde ettiğini savunmuştur. Mahkemece ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda buna dair bir değerlendirme yapılmamıştır. Bu durumda mahkemece davacının dava konusu dönemde özel servis olarak çalışıp çalışmadığı, servis faaliyeti dışında kar elde elde edip etmediğinin şirket defter ve kayıtları bilirkişi marifeti ile incelettirilmek suretiyle araştırılıp, söz konusu dönemde özel servis olarak çalışması nedeniyle kar elde ettiği sonucuna ulaşılması halinde tespit edilen bu meblağın davacının yetkili servis olarak çalışması halinde elde edeceği miktardan mahsubu yapılarak sonucuna göre bir karar verilmek gerekirken yetersiz bilirkişi incelemesine dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.” şeklinde olup, taraflarca -bozma sonrasında da tekrar edilen- sair temyiz itirazlarının ise Yargıtayca reddine karar verilmiştir. Reddine karar verilen temyiz itirazları 02/01/2019 tarihli ek bilirkişi rapora karşı da ileri sürülmüş ise de bu gerekçe ile ek rapora sunulan ek rapor yeterli görüşmüştür.
02/01/2019 tarihli ek bilirkişi raporundaki “(varsayılan kar tutarı-eksi fiili elde edilen özel servis faaliyeti karı= nihai kar kaybı zararı)” formulüne göre tenkit ayrıntılı bu ek bilirkişi raporunda anlatıldığı şekilde yapılan hesaplama doğrultusunda sonuçta aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulüne, 671.974,11-TL tazminatın dava tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilerek davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2-Alınması gerekli 45.902,55-TL karar harcından mahkeme veznesine yatan 13.905-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 32.402,55-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 13.500,00-TL peşin harç ve 12,20-TL Başvuru Harcı olmak üzere toplam 13,512,00-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, kabul edilen dava değeri üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 40.828,96-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 25.631,55-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 5.782,30-TL yargılama giderinin kabul ret oranına göre belirlenen 3.885,60-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine; bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan 5.293,17-TL yargılama giderinin kabul ret oranına göre belirlenen 1.736,20-TL’sinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine; bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün yasal süresi içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.28/02/2019

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”