Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/409 E. 2020/751 K. 16.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/409 Esas
KARAR NO : 2020/751

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/05/2018
KARAR TARİHİ : 16/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; davacı şirket yetkilisinin… isimli iş yerine 30.08.2017 tarih 07:00’de gittiğinde hırsızlık mağduru olduğunu anladığını ve şikayette bulunduğunu, ardından … CBS … soruşturma numarası ile suç duyurusunda bulunulduğunu, davacının rızası hilafına elden çıkan çeklerin iptaline ilişkin Bakırköy …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …esas sayılı dosyası ile davanın ikame olduğunu, … Şubesi 30.01.2018 vade tarihli,… seri numaralı 20.000,00TL bedelli çeke ilişkin İstanbul …İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, takibe dayanak çekin davacıya iadesi ile davanın kabulüne, İstanbul …İcra Dairesi’nin …Esas sayılı icra takibinin iptaline, alacaklıya ödeme yapılmamasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığını, çek incelendiğinde; keşidecisinin… Tic. Ltd. Şti., lehtarının Dönüşüm Teks. (…), daha sonra gerçekleştirilen ciro silsilesiyle takip alacaklısı müvekkil …’ye geçtiği ve alacaklı müvekkilin yetkili son hamil olduğunu, davacının çekte keşideci veya ciranta sıfatını haiz olmadığı, icra takibi konusu çekle hiçbir ilgisi olmayan ve icra dosyasında da borçlu bulunmayan davacının; aktif dava ehliyetinin bulunmadığından iş bu davanın reddi gerektiğini, davalının tamamen hukuka uygun ve iyi niyetle hareket etmiş, takibe konu çekte de görüldüğü üzere ciro silsilesinin düzgün olduğu veçhile yetkili hamil sıfatını haiz müvekkilin hukuka aykırı ve çek iktisabında kötü niyetle herhangi bir işleminin olmadığının ortada olması nedeniyle söz konusu davanın reddini, davacı aleyhine asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve takdir edilecek ücret-i vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
1-Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası
2-… Cumhuriyet Başsavcılığı … soruşturma sayılı dosyası
3- Faktoring sözleşmesi, alacak tevdi bordrosu, fatura, çek örneği
4-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava, TTK’nın 792. maddesi uyarınca, rıza hilafına elden çıktığı iddia edilen çekin istirdadı istemine ilişkindir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6361 sayılı Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 9/2. maddesine göre; “Faktoring şirketi, Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile Kurulaca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz ve tahsilini üstlenemez.” Aynı Kanun’un 9/3.maddesine göre ise “Bir kambiyo senedinin ciro yoluyla faktoring şirketine devri hâlinde, kambiyo senedinden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri faktoring şirketine karşı ileri süremez; meğerki, faktoring şirketi kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.” hükmü amirdir.
04.02.2015 tarih ve 29257 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’in 8/1. madesinde ise; “Faturalı alacağa istinaden kambiyo senedi veya diğer senetlerin alınması halinde, alınan kambiyo senedi veya diğer senetteki ciro silsilesinde kuruluşa kambiyo senedi ve diğer senedi ciro edip veren kişinin, devralınan faturada alacaklı olarak gözüken kişi ve bu kişiden bir önceki cirantanın veya keşidecinin de faturadaki borçlu ile aynı kişi olması gerekir. Fatura ile kambiyo senedi veya diğer senetteki tutarın uyumlu olmasına dikkat edilir” düzenlemesine yer verilmiştir.
6102 sayılı T.T.K’nun 790. maddesi; “cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır” hükmü ile ciro silsilinde dış görünüş itibari ile kopukluk olup olmadığını inceleme yükümlülüğünü yüklemiştir. Aynı yasanın 792. maddesine göre; “çek herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790. maddesine göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çek geri vermekle hükümlüdür.” düzenlemesine yer vermiştir.
Hal böyle olunca, ispat yükü üzerinde olan davacının TTK’nın 792. maddesi ve 6361 sayılı Kanun’un 9/3. maddesi gereğince, davalı … şirketinin dava konusu çekleri kötü niyetle iktisap etmiş olduğunu veya iktisapta ağır bir kusurunun bulunduğunu ispatla yükümlüdür.
Yukarıda açıklandığı üzere 6361 sayılı Yasa’nın 9/2 maddesi hükmü ve yukarıda sözü edilen yönetmeliğin 8. maddesi, faktoring şirketlerine, kambiyo senetlerine dayalı olsa bile temlike konu alacağın bir mal veya hizmet satışından doğduğunu fatura ile tevsik etme ve kambiyo senedi ile faturanın uyumlu olduğunu araştırma yükümlülüğünü yüklemiş, 6102 sayılı T.T.K.’nun 790. maddesi ise ciro silsilinde dış görünüş itibari ile kopukluk olup olmadığını inceleme yükümlülüğünü yüklemiştir. Faktoring şirketlerine bunların dışında daha fazla yükümlülük yükleyen bir mevzuat hükmü bulunmamaktadır. (Y.19.H.D. 2016/10538E- 2017/4836K, İstanbul BAM 14.H.D. 2018/ 716-2018/1429K)
Bu açıklamalar ışığında tarafların sunmuş olduğu tüm deliller dosya içerisine alınmış, Bakırköy…Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… Esas, … CBS … soruşturma sayılı dosyaları getirtilerek incelenmiş, tüm deliller toplanmıştır.
…Cumhuriyet Başsavcılığı …soruşturma sayılı dosyasının incelenmesinde; Müşteki …’ın 30.08.2017 tarihinde işyerinde meydana gelen hırsızlık nedeniyle rızası hilafında elinden çıkan çekler hakkında ödeme yasağına karar verilmesi ve suç duyurusunda bulunulması talepli olduğu, dosya kapsamından soruşturmanın devam ettiği görülmüştür.
Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; dosyamız davacısı tarafından, dosyamıza konu çekin rızası hilafında elinden çıktığından bahisle zayi nedeni ile iptal istemiyle hasımsız olarak dava açıldığı yargılamanın devam ettiği görülmüştür.
Dava konusu çekin incelenmesinde;; keşidecisinin… Ltd. Şti., lehtarının Dönüşüm Teks. (…), daha sonra gerçekleştirilen ciro silsilesiyle takip alacaklısı müvekkil …’ye geçtiği ve davalının yetkili son hamil olduğu, ciro silsilesin de kopukluk olmadığı görülmüştür.
Mahkememizce 20/01/2020 tarihli celse 1. Nolu ara karar ile davacı tarafa çekin rızası hilafından çıktığı, davalının çekin iktisabında kötü niyetle veya ağır kusurlu olduğunu gösterir delillerin sunmak üzere kesin süre verilmiş, davacı tarafından ispata elverişli delil sunulmamaıştır.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, çekin ciro silsilesinde bir kopukluk bulunmadığı, davacının çekte ciranta olarak yer almadığı, çek üzerinde davacının hak sahibi olduğunu gösterir kayıt bulunmadığı gibi, davacı tarafından da çekin meşru hamilinin kendileri olduğuna dair delil sunulmadığı, çekin davacının defterlerinde kayıtlı olmasının da rızası hilafına elden çıktığına delil olamayacağı, bu nedenle davacının ticari defter ve kayıtların incelenmesinin yargılamaya fayda sağlamayacağı, dava konusu çeklerin 6361 sayılı Kanun’un 9/2 ve yukarıda sözü edilen Yönetmeliğin 8. maddesi hükmüne uygun şekilde faktoring şirketine devredilmiş olduğu davalı … şirketinin buna ilişkin delillerini sunduğu, sözleşmenin faktoring şirketinden önceki ciranta ile yapıldığı, çekin dayanağı faturanın faktoring şirketine sunulduğu, ödeme araçları tevdi bordrosunda çekin bulunduğu, dava konusu çeklerde lehtardan hamile ciro silsilesinin tam olduğu, herhangi bir kopukluk bulunmadığı anlaşıldığından, davalı … şirketinin yetkili hamil olduğunun kabulü gerektiği, 6102. sayılı T.T.K.’nun 792. maddesi gereğince davalı …Ş.’nin dava konusu çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu hususunda davacı tarafça yeterli ve inandırıcı delil sunulamadığı da nazara alınarak davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE
2-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine
3-Alınması gereken 54,40-TL harcın, peşin alınan 341,55-TL harçtan mahsubu ile bakiye 287,15-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 7/2 maddesi gereğince 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/11/2020

Katip … Hakim …
e-imza e-imza