Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/402 Esas
KARAR NO : 2019/1329 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/05/2018
KARAR TARİHİ : 24/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin vermiş olduğu 07.05.2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; “müvekkili tarafından irsaliyeli faturalar karşılığında davalıya mal satıldığını ve söz konusu malların davalıya eksiksiz olarak teslim edildiğini, bu ticari ilişki neticesinde müvekkilinin 65.582,61-TL’lik bir alacağının bulunduğunu, alacağın davalı tarafından ödenmemesi sebebi ile müvekkili tarafından davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazları üzerine ise takibin durduğunu beyanla neticeten itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, mahkeme masrafı ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesi…” talebinde bulunduğu görülmüştür.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ise özetle: “…taraflar arasında bir ticari ilişkinin mevcut olduğunu, bu ilişki sebebi ile davacıya ödemeler yapıldığını, bakiye hesapların kontrolü için davacı ile iletişime geçildiğini ancak davacının herhangi bir görüşme yapmadan dava konusu icra takibini başlattığını, davacıya karşı takipte belirtilen meblağda borçlarının bulunmadığını beyanla neticeten davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesi…” talebinde bulunulduğu görülmektedir.
… İcra Müdürlüğü’nün … Esaslı dosyası dosyamız içersine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 65.582,61.-Tl asıl alacağa ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsili için takip yapıldığı, ödeme emrinin 15.08.2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içersinde 22.08.2017 tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 25.07.2019 tarihli 4 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Taraflar arasında akdedilmiş herhangi bİr yazılı sözleşmeye dosyanın tetkikinde rastlanılmadığı, ancak taraflar arasındaki ticari ilişkinin her iki tarafın da kabulünde olduğu, Davacının kendi defterlerinde takip tarihi itibari ile davalıdan 65.582,61-TL Alacaklı durumda olduğu ve esasen icra takibine ve huzurdaki davaya da işbu tutarın konu edildiği, söz konusu alacak tutarını oluşturan faturaların ve bu faturalara ait sevk irsaliyelerinin raporumuzun 5. maddesindeki tablodaki şekilde olduğu, Mahkemenizce belirlenen inceleme gün ve saatinde davalı tarafından herhangi bir ticari defter ve/veya belge ibraz edilmemesi sebebi ile davalıya ait ticari kayıtların tarafımızca incelenemediği,” kanaati ile raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki dava bir İtirazın İptali davası olup, davacı tarafından …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile; 65.582.61-TL Asıl Alacak üzerinden takibe geçilmiş olup, davalının vaki itirazı üzerine iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Takip alacağı olarak Cari Hesap Alacağı olarak gösterilmiştir.
Bu dosyada irsaliyeli faturalar karşılığında davalıya mal satıldığı ve söz konusu malların davalıya eksiksiz olarak teslim edildiği, bu ticari İlişki neticesinde 65.582,61-TL’lik bir alacaklarının bulunduğu, alacağın davalı tarafından ödenmemesi sebebi ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, davalının itirazları üzerine ise takibin durduğu anlaşılmaktadır.
Davalı ise, taraflar arasında bir ticari ilişkinin mevcut olduğu, bu ilişki sebebi ile davacıya ödemeler yapıldığı, bakiye hesapların kontrolü için davacı ile iletişime geçildiğini ancak davacının herhangi bir görüşme yapmadan dava konusu icra takibini başlattığı, davacıya karşı takipte belirtilen meblağda borçlarının bulunmadığını beyan ettiği anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından ibraz edilen ticari defter ve belgelerin bilirkişice yapılan incelemesinde davalı ile olan ticari münasebetini 120.34.0153 nolu cari hesap kodu altında takip etmekte olduğu, bu hesabın hareketlerinin 2017 yılı itibari ile aşağıdaki tablodaki gibi olduğu, Bu hesabın takip tarihi itibari ile 65.582,61-TL borç bakiyesi verdiği, akabinde ise bu tutarın 28/07/2017 tarihinde … nolu Şüpheli Ticari Alacaklar Hesabı’na virman edildiği görülmektedir. Buna göre davacı, takip tarihi itibari ile kendi defterlerinde davalıdan 65.582,61-TL alacaklı durumdadır.
Taraflar arasında akdedilen herhangi bir yazılı sözleşmeye dosyanın tetkikinde rastlanılmamıştır. Ancak taraflar arasındaki ticari ilişkinin her iki yanın da kabulünde olduğu görülmektedir.
Davacı tarafından huzurdaki davaya ve icra takibine konu edilen hesap bakiyesini oluşturan faturaların ve bu faturalara ait sevk İrsaliyeleri birlikte değerlendirilmiştir.
Bilindiği gibi salt fatura düzenlenmesi adına fatura düzenlenen kişiyi borçlu kılmaz. Adına fatura düzenlenen kişinin fatura düzenleyene borçlu sayılabilmesi için düzenlenen faturayı aldığı halde 8 gün içinde münderecatına itiraz etmemiş olması ve faturanın ihtiva ettiği mal veya hizmetin borçluya tesliminin yapılmadığının ispatlanması suretiyle alacaklının fatura düzenleme hakkının doğmadığının ispatlanmamış olması gerekmektedir.
Davacı tarafından dosyaya sunulan ve sevk irsaliyeleri bulunan faturalara ilişkin olarak davalı tarafından herhangi bir itirazda bulunulmadığı görülmekle, davalının huzurdaki davadaki iddiası: “yapılan ödemeler ve hesapların incelenmesi, bakiye hesapların kontrolü için davacıya şifahen çağrılar yapıldığı, ancak davacının herhangi bir görüşme yapmadan hukuki işlemler başlattığı, icra takibinde belirtilen meblağda bir borçlarının bulunmadığı” şeklinde olup, ancak davalının bu iddiasını ispata yarar herhangi bir doneye rastlanılmamıştır.
Ayrıca Mahkemenizce belirlenen gün ve saatte davalı tarafından incelemeye katılınmamış ve herhangi bir ticari defter ve/veya belge ibraz edilmemiş olup, bu nedenle davalıya ait ticari kayıtların bilirkişice incelenemediği anlaşılmaktadır.
Tüm bu açıklamalardan belirlendiği üzere taraflar arasında akdedilmiş herhangi bir yazılı sözleşmeye dosyanın tetkikinde rastlanılmadığı, ancak taraflar arasındaki ticari ilişkinin her iki tarafın da kabulünde olduğu, Davacının kendi defterlerinde takip tarihi itibari ile davalıdan 65.582,61-TL alacaklı durumda olduğu ve esasen icra takibine ve huzurdaki davaya da işbu tutarın konu edildiği, söz konusu alacak tutarını oluşturan faturaların ve bu faturalara ait sevk irsaliyelerinin bu alacağın varlığını teyit ettiği, bunun aksini kanıtlayabilmek için Mahkemenizce belirlenen inceleme gün ve saatinde davalı tarafından herhangi bir ticari defter ve/veya belge ibraz edilmemesi sebebi ile davalıya ait ticari kayıtların sunulmadığı anlaşılmakla davacının alacağının bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Taraflar tacir olduklarından ilişkilerinde faiz esas olup, önceden kararlaştırılmasa bile faiz istenebilir. Bir alacağa faiz istenebilmesi için, ödeneceği tarihin net olarak belli olması veya belli değilse alacaklı tarafından çekilerek bir ihtar veya ihbar ile borçlunun temerrüde düşürülmesi veya icra takibine başvurulması gerekir. Dosyamızda davalının temerrüdüne dair bir belge ve iddia yoktur. Bu nedenle temerrüt takiple oluşmuştur. Zaten talepte bu yöndedir.
Bu nedenlerle davanın kabulü ile davalının …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 65.582,61-TL üzerinden devamına, takipten sonra asıl alacak olan bu miktara yasal faizi uygulanmasına, karar vermek gerekmiştir.
Davalı likit bir borcunun varlığını bildiği halde sadece alacağın tahsilini geciktirmek için itirazda bulunduğu anlaşıldığından İİK 67/2 maddesi uyarınca alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminat tutarı olan 13.116-Tl nin davalıdan alınarak davacıya vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-İş bu asıl davanın Kabulü ile davalının …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 65.582,61-TL üzerinden devamına, takipten sonra asıl alacak olan bu miktara yasal faizi uygulanmasına,
%20 icra inkar tazminatı tutarı 13.116.-Tl nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- Karar ve ilam harcı 4.479,94-TL nin peşin alınan 792,08-TL den düşümü ile kalan 3.687,86-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 833,18-TL peşin ve başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 838,90-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 7.564,09-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/12/2019
Katip …
Hakim …