Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/393 E. 2023/477 K. 12.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/393 Esas
KARAR NO : 2023/477
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/04/2017
KARAR TARİHİ : 12/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; ödenmiş ve bedelsiz kalmış takip konusu bononun, önce …. İcra Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı dosyası ile dava dışı … … tarafından, daha sonra ise bu takipten feragat nedeniyle bu kez …. İcra Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı dosyası ile davalı … … tarafından, kötü niyetle ve ödendiği bilinmesine rağmen icraya konulduğundan ve bononun tümüyle ödenmiş olup, bu sebeple temerrüt de söz konusu olmayacağından hem asıl borç hem faiz yönünden borçlu olmadıkları sabit olduğundan, İİK.nun 72 ve devamı maddeleri uyarınca, …. İcra Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı dosyasına yatırdıkları ve yatıracakları bedellerin ödenmemesi ve takibin tümden durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, borçlu olmadıklarının tespiti ile takip konusu 30/12/2016 vadeli 24.435,28TL’lik bononun ve takibin tümüyle iptaline, %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin 3.kişi olduğunu, keşideci ile lehdar arasındaki ilişkinin müvekkilinin ilgilendirmediğini, bu nedenle davanın husumet yönünden reddini talep ettiklerini, davaya konu senet ile ilgili müvekkiline ödeme yapılmadığını, dava dilekçesinde belirtilen daha önce vadesi gelen senetler için olduğunu, haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce …. İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/… Esas ve …. İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas sayılı dosyaları celp edilerek dosya kapsamına alınmıştır.
Dosyanın, … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/… Esas, 2018/… Karar sayılı ve 13/02/2018 tarihli görevsizlik kararı verilerek mahkememize gönderildiği ve Mahkememizin 2018/… Esas sayılı sırasına kaydının yapıldığı görülmüştür.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının … İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas sayılı icra takip dosyasından toplam 24.435,28-TL asıl alacak, 303,27-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 24.738,35-TL üzerinden kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yapıldığı, davanın takipten sonra ikame edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 30/01/2019 tarihli celsesinde tanıklar … ve … ‘ın mahkememiz duruşma salonunda hazır oldukları anlaşıldığından, dinlenmelerine karar verildiği,
Tanık … , ”Ben davacı şirkette olayın olduğu zamanda proje yöneticisi olarak çalışırdım. Şirket patronumuz … beyle o gün sabahleyin Nişantaşında saray muhallebecisinde toplantımız vardı. Sabah toplantıdan önce muhasebecimiz olan … … bey ile görüştüğümüzde …’tan para çekmek için imza almıştır. Bankanın … Şubesine gidip parayı çekip senede istinaden …’a ödeme yapacaktı. … yalnız gitmesin diye ben de onunla birlikte banka şubesine gittim. … para çekerken ben onu bekliyordum. Para çekildi. …’a yaklaşık 25.000,00-TL civarında para bizzat benim önümde elden verildi. Önümde bir senede ilişkin sürtüşme oldu. …’dan senet istendi. … vermedi. … çantasından bir belge çıkarıp bunu imzala dedi. Onu da imzalamaktan kaçınmıştır. O tartışma esnasında … bir belge çıkardı onu bizim önümüzde yırtıp yere attı. … da senet parçalarını yerden toplayıp birleştirdi o esnada da … gitti. Sonradan o senedin borca ilişkin senet olmadığını anladık.” beyanında bulunmuştur.
Tanık Hanife Sarıceylan, ”Ben davacı şirkette şu anda muhasebe bölümünde çalışıyorum. Dava dışı şahsa 3 tane bono verildi. Ödemesi de yapıldı. Ödemesi … … tarafından yapılmıştır. Son senede ilişkin ödeme yapıldığına dair imzalı belge vermekten … kaçınmıştır. Karşılığında bir belge istendiğinde de alakası olmayan bir senet yırtılarak verilmek istenmiştir. Bu olay benim önümde olmamıştır. Ancak bu şekilde olduğunu biliyorum, aynı gün sabahleyin … beyle ben telefonla görüşmüştüm. Daha önceki senetlerde de gününden önce ve zorla tehdit ederek elden senet bedellerini tahsil etmeye çalışıyordu. O gün akşamleyin de başka bir senedin borca konu senetmiş gibi yırtılarak atıldığını … bize anlatmıştır. Dedi. Davacı vekilinin talebi üzerine tanıktan yukarıdaki yemini ve kimliği tahtında soruldu: Birinci senedin ifasında …’a bankandan para çekilerek kendisine elden verildi. Seneden orjinalini bize verdi. İkinci senedin tahsilatında da aynı şekilde elden nakit ödeme yapılmasına rağmen senet yanımda yok diyerek parayı aldığına dair bir yazılı belge imzalayarak bize veriyor. 3. Senedin tahsilatında ise küçük bir kısmını başka bir hesaba yatırılmasını, kalanını ise elden tahsil etmek istiyor. Bu sefer senedi ver dediğimiz de imza atmam, senedi de yırtıp veriyor. Ancak vermiş olduğu senet daha önceden iade etmediği ikinci senettir, bunu da sonradan anlıyoruz” beyanında bulunmuştur.
Mahkememizin 29/05/2019 tarihli celsesinde tanıklar … … ve … Dayı’nın mahkememiz duruşma salonunda hazır oldukları anlaşıldığından, dinlenmelerine karar verildiği,
Tanık … …, ”Ben davacı şirketin muhasebe departmanında o dönemde çalışıyordum. O dönemde işten ayrılan …’ın tazminat alacağı vardı, kendisine 3 adet ifa yerine geçmek üzere bono verilmişti, bu senetlerin tahsili için yanında … … ile şirkete gelmişti, bu senetleri onun bize tahsil edeceğini belirtmişti, daha sonra şirketten ayrıldılar, senedin tahsil gününde … …, yanında başka biriyle geldi. Bize senedi tahsil etmek istediğini söyledi, biz de bunun banka yoluyla olabileceğini söyledik, bunu kabul etmeyerek parayı elden almak istedi, bunu kabul etmeyince şirketin patronu olan … Bey ile görüşmek istedi ve bağırarak taşkınlık çıkardı. Daha sonra … Bey ile arka tarafta yüksek sesle konuşarak bağırıştılar, bunun üzerine bankadan nakit çekilerek kendisine ücret ödemesi yapıldı, makbuz imzalatıldı ve senet aslı teslim alındı, 2. Senedin de ödemesi aynen gerçekleştirildi, ancak bu defasında parayı verirken senedi vermedi, herhangi bir belge olmadan parayı veremeyeceğimizi söyledik, bunun üzerine tahsilat makbuzu imzaladı, 2. Ödeme böyle gerçekleşmiş ise de bize senedi teslim etmemiştir, 3. Ve son senette ise vadesinden önce gelmiştir, 3.000 liralık kısmının başka bir hesaba gönderilmesini istemiştir, kalan kısmının da vade gününde tekrar gelerek kendisine elden ödeme yapıldı, parayı ödemek için …’ın aracına gittik, o sırada evraklar yırtıyordu, senedi, yani 3.senedi istediğimde yırtıp camdan attığını söylemişti bize, hangi senedin yırtıldığını görmediğimden tahsilat makbuzu imzalamasını istedim, ancak bunu da imzalamaktan imtina etti, bunun üzerine parayı veriyorsanız verin, yoksa da seni karşıya götürürüm, yani beni kaçırmakla tehdit etti, biz bağırıp çağırması üzerine ödemeyi yaptık, sonrasında aşağıya atılan senede baktık, o senedin 2.senet olduğunu anladık, dolayısıyla bize 3. Senet verilmemiştir. Davacı vekilinin talebi üzerine tanıktan soruldu: Avukat bey’in gösterdiği senet bizim aşağıdan topladığımız senettir, senet yırtık ve parçalı halde aşağıdaydı, bu senet 2. Senettir, bana göstermiş olduğunuz 2. gösterilen evraklarda da bankadan nakit olarak senet ödemesini yapmak için çektiğimiz dekontlar vardır” beyanında bulunmuştur.
Tanık … Dayı, ”Ben o dönemde şirket genel müdürüydüm, …’a işçilik alacakları için 3 adet bono verilmişti, ben senetlerin ilk ikisinin tahsilat sürecine bizzat şahitlik yaptım, … …’la beraber gelerek şirkette huzursuzluk çıkarttılar, ilk 2 senet ödenmiştir. 3.Senet için elden ödemek için … … ve … beraberce bankaya gittiler, 2. Senet ödendiğinde senet aslı teslim edilmemiştir, … …’a senedi yırttığını iddia etmişlerdi, ancak 3.senet değil o senedin 2. Senet olduğunu fark ettik, dolayısıyla 3. Senet ödemeye rağmen bize verilmemiştir” beyanında bulunmuştur.
Mahkememizin 23/09/2020 tarihli celsesinde tanık …’ın mahkememiz duruşma salonunda hazır olduğu anlaşıldığından, dinlenmelerine karar verildiği,
Tanık …, ”Ben davacı şirkette 10 yıldır çalışırım. Bana 4 adet senet verdiler. İlki 10.000,00-TL tutarlıdır. Diğerleri ise yaklaşık 24.000,00-TL’den üçer tanedir. Senet bedelinin ilkini yani 10.000,00-TL’yi hesabıma yatırdılar. Ancak hesap gününden 1 hafta sonra yatırdılar. Diğer senetler yönünden ise çift imza olması gerekirken tek imza atıldığı için … Beyden ikinci imzayı aldım. Ben bunun üzerine senetleri ciro edeceğimi söyledim. … bey ise bir sıkıntı olmadığını, ciro edebileceğimi bildirdi. Ben de senedi … …’a ciroladım. Bu şahsı keşidecinin ödeme güçlüğü olup olmadığı yönünde teyit etmesi için şirkete götürdüm. Genel müdürümüz … Dayı ile tanıştırdım. Her şey tasdik edildi. O günden sonra da şirkete ben uğramadım. Senetlerin vadesinden tahsil edildiği bana bildirilmiş olup ancak son senedin bedelini … Bey tarafından alınmaktan kaçındığını bana bildirdiler. Ancak ben …’a sorduğumda bana senet bedeli ödenmedi onlara süre verdim. Ödemezlerse dava açacağım dedi. Davacı şirket sahiplerinden olan … Kaya’nın işçileri ile sürekli davalık olduğunu duyuyorum hiç kimseye de ödeme yapmadığını biliyorum. Hatta kendileri ödeme yapmamak amacıyla adreslerini değiştirmişlerdir. O zamanlar bildiğim kadarı ile sanal ofis kullanmaktalardı dedi. Davacı vekilinin talebi üzerine tanıktan soruldu: bildiğim kadarıyla dava konusu senetlerin her birisi 24.500,00-TL civarında olup 3 adettir. Sıralıdır. 10.-11.-12. Aylara ilişkindir. Benim …’a 53.000,00-TL borcum vardır. Uzun süre şirketten para alamadığım için …dan borç para aldım. Çünkü kendisi benim karşı komşum olur. Bu borcu peyderpey aldım.” beyanında bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, ödeme iddiasına dayalı olarak takip konusu senet nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir.
Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun “Menfi tespit ve istirdat davaları” başlıklı 72. maddesi: “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir.” düzenlemesini içermektedir.
Anılan maddeden anlaşıldığı üzere borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir ve takip konusu alacağın borçlusu olmadığının tespiti isteyebilir.
Borçlu, belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi iptal edilir ve borcu ödemekten kurtulur. Somut uyuşmazlıkta davacı icra takibinden sonra menfi tespit davası açmıştır.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, Uyuşmazlığın ödeme iddiasına dayalı olarak takip konusu senet nedeniyle menfi tespit istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Davacı, dava dışı ve aynı zamanda tanık olarak dinlenen …’ın işvereni olup, bu işçinin işten ikale yoluyla ayrılması üzerine lehtarı olduğu 3 adet senet düzenlemiştir. Bu senetlerin ilkinin dava dışı işçiye ödendiği, diğer senetlerin dava dışı işçi tarafından davalının oğlu olan … …’a devredildiği, …’ın da annesi olan davalıya tahsil amaçlı devrettiği dosya kapsamıyla sabittir. Taraflar ikinci senedin davalıya ödendiğini kabul etmektedir. Uyuşmazlık konusu 3. senedin ödenip ödenmediğine yöneliktir. Taraflar arasında başkaca alacaklılık durumu bulunmamaktadır.
Davacı, dava konusu 3. senedin davalıya ödendiğini, paranın aynı gün tanık … tarafından bankadan çekildiğini, ancak senedin iade edilmediğini, 3. senedin ödenmesi üzerine dava dışı …’ın el çabukluğuyla yırtılıp araçtan atılan senedin aslında daha önceden ödenen 2. senet olduğunu, bu nedenle borç bulunmamasına rağmen davalıya devredilip takibe konulan senede ilişkin borç kalmadığını belirterek bedelsiz senet için menfi tespit isteminde bulunmuştur.
Aynı olaydan dolayı davacının şikayetçi olduğu, davalı ve oğlu … hakkında bedelsiz senedin kullanılmasından dolayı ceza soruşturması yapılarak hakkında dava açıldığı, …. AsCM 2019/… E. sayılı ceza dava dosyası ile yapılan yargılama sonucunda sanıklar hakkında beraat kararı verildiği, bekletici mesele yapılan dava dosyasının kesinleştiği, bu yönde sanıklar aleyhine delil elde edilemediği görülmüştür.
Dava konusu senedin miktarı kapsamında ödemenin yazılı delille ispat olunması gerektiği, kıymetli evraktan doğan borç ödemesinde senedin iade alınmasının borcun ödendiğine karine teşkil ettiği, davacı iddiasına göre senedin iade alınamadığı belirtilmekle ileri sürülen bu maddi vakıaya yönelik olarak tanıklar dinlenmiştir. Dinlenen tanık beyanları ile ödeme iddiasının ispatı mümkün olmamakla beraber tanık … içeriğini göremediği bir senedin yırtıldığını teyit etse de taraflar arasındaki 2. senedin yırtık hali ile dosyaya sunulduğu, 2. senedin ödendiğinin tarafların kabulünde olduğu, ödeme ile birlikte senedin alacaklıdan iade alınmış olmasının hayatın olağan akışına daha uygun olacağı, dolayısıyla 2. senedin yırtılmış vaziyette olmasının dosyamız kapsamında iddianın sübutuna yeter görülmediği, iddianın ileri sürülüş biçimi ve senedin kıymetli evrak vasfı kapsamında ispat yükünün davacı yan üzerinde olduğu, davacının ödeme iddiasını usulüne uygun delillerle ispat edemediği, bu kapsamda dava dışı …’ın arkadaşı olan Yakup’a gönderildiği belirtilen 3.300,00 TL’lik kısım yönünden ödeme iddiasının … tarafından ceza dava dosyasında ikrar edildiği, mahkeme içi ikrarının kesin delil teşkil ettiği, davalının bu şahsın annesi olduğu ve senedi tahsil amacıyla devraldığı, kısmi ödemeden haberdar olmamasının mümkün olmadığı, aralarındaki yakınlık ve vadeden sonraki tahsil cirosu kapsamında …’a karşı ileri sürülebilen ödeme iddiası ve ispatından kaçınamayacağı anlaşılmakla senedin 3.300,00 TL’lik kısmı ile bu miktarın 30/12/2016 vade 24/02/2017 takip tarihi arasındaki 51 gün için takipte talep edilen %8,75’lik faiz oranına göre resen hesaplanan 40,34 TL’lik işlemiş faiz miktarı itibariyle takip dosyasından toplam 3.340,34 TL yönünden davacının borçsuzluğuna karar vermek gerekmiş, fazlaya ilişkin talep reddedilmiştir.
İİK 72/5 md. uyarınca davalının oğlu olan alacaklıya yapılan kısmi ödemeden haberdar olmaması mümkün olmayacağından ve bu kısım itibariyle kötüniyetli takip yapıldığı sabit olduğundan kabul edilen miktara göre davacı yararına %20 oranında tazminata hükmetmek gerekmiştir.
İİK 72/4 md. uyarınca alacaklı davalının menfi tespit davası ile verilen tedbir kararından dolayı alacağına geç kavuştuğu görülmekle davalı yararına %20 oranında tazminata hükmetmek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın Kısmen Kabulü ile; …. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı icra takip dosyasına konu edilen 30/09/2016 tanzim, 30/12/2016 vade tarihli 24.435,28 TL bedelli senetten dolayı davacının asıl alacaktan 3.300,00 TL, işlemiş faiz talebinden 40,34 TL olmak üzere toplam 3.340,34 TL yönünden borçlu olmadığının tespitine, fazlaya istemin Reddine,
2-İİK 72/5 md. uyarınca kabulüne karar verilen 3.340,34 TL’nin %20’si üzerinden 668,06 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-İİK 72/4 md. uyarınca reddine karar verilen 21.398,01 TL’nin %20’si üzerinden 4.279,60 TL tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Karar tarihi itibari ile alınması gereken 228,18-TL karar ve ilam harcının 419,94-TL peşin harçtan düşümü ile artan 191,76-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafça yatırılan 228,18-TL peşin harç ile 31,40 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 259,58 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kabul-red oranına göre davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.340,34-TL (kabul miktarı nazara alınarak) vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Kabul-red oranına göre davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00-TL (red miktarı nazara alınarak) vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere gideri olmak üzere 191,25-TL yargılama giderinin kabul ve red durumuna göre 25,82-TL’lik kısmının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine; arda kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı tarafından yapılan 12,25-TL yargılama giderinin kabul ve red durumuna göre takdiren oranlayarak 10,60-TL’lik kısmının davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine; arda kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
10-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgilisine iadesine,
11-…. İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/… Esas sayılı dosyası ve …. İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas sayılı dosya asıllarının karar kesinleştiğinde merciine iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.12/06/2023

Katip … Hakim …
e-imza e-imza