Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/385 E. 2020/64 K. 28.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/385 Esas
KARAR NO : 2020/64
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 02/05/2018
KARAR TARİHİ : 28/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin vermiş olduğu 02.05.2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; “Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticarî ilişki sonucu; müvekkili şirketin yasal defter kayıtlarına göre davalıdan 113.565,14 TL tutarında alacaklı olduğunu, borç sebebi ile … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi açıldığım ve davalı şirket tarafından 38.564,95.-TL’lİk kısmi Ödeme yapılarak kalan kısma itiraz edildiğini, Müvekkili şirketin, oto yıkama ve iç-dış temizlik ve kuaför işleri ile iştigal eden bir şirket olduğunu, her yaptığı iş karşılığında davalıya fatura düzenlendiğini ve davalı şirket muhasebesine gönderildiğini, davalı tarafından ödenmesi gerekip ödenmeyen 423 adet fatura tutarı 113.565,14.-TL alacağın takip konusu yapıldığım, davalının borca kısmi itirazda bulunduğunu. Müvekkili şirketin itiraz neticesinde zarar uğradığını, mağduriyetinin giderilmesi amacı ile İİK 67/2 uyarınca asıl alacağın %20*sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmoiunmasım talep ettiklerini. Alacağın ticari ilişkiden kaynaklı olduğunu, faturaların tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, alacağın likit olduğunu, davalının sırf icra takibini sürüncemede bırakmak kastıyla itirazda bulunduğunu, itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu Belirterek davalının itirazının İptali ile takibin devamına davalının % 20 den az olmamak üzere İcra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talebiyle bi davayı açmışlardır.
Davalı vekilince huzurdaki davaya cevap olarak sunulan 28.06.2018 havale tarihli dilekçede özetle; Davacı tarafın dava dilekçesinde öne sürdüğü tüm iddia ve taleplerin hukuki ve yasal destekten yoksun olduğunu, bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, davaya konu olan … îcra Müdürlüğünün Esas:… sayılı dosyasına yapılan kısmi itiraz sonucu takibin kısmen durdurulmasına konu olan 75.000,00.-TL nin müvekkili şirket tarafından davacı tarafa ödendiğini, davacı şirketin kurucusu olan “…’na 75.000,00.-TL*ye tekabül edecek şekilde borcun karşılığı olarak şirket sahibi sıfâüyla kendisine şalran araç satışı yapılarak borcun ödendiğini. …. Noterliğinin 19.01.2018 tarih ve … yevmiye nolu “araç satış sözleşmesi” ile davacı şirket kurucusu olarak “…”‘na satış bedeli 75.000,00.-TL olarak … numaralı motorlu araç tescil belgesi, kasko kodu:… olan aracın devrinin gerçekleştirildiğini. Noter huzurunda yapılan araç satışından sonra 23.01.2018 tarihinde faturanın “…” adına tanzim edildiğini, Davacı şirket tarafından müvekkili şirkete tebliğ edilen ve Sayın Mahkeme tarafından da re’sen celbine karar verilen ve celb edilen …. icra Müdürlüğümün Esas:… sayılı dosyasından da görüleceği üzere ödeme emrine yasal süresi içerisinde 75.000,00.-TL *lik miktar yönünden kısmen itiraz edildiğini, geriye kalan kısım için şirket kayıtları dikkate alınarak 38.564,95.-TL nin icra müdürlüğünün hesabına Ödendiğini, Belirterek huzurdaki davanın reddi ile … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında yapılan kısmi itiraza istinaden takibin İtiraz edilen kısmına İlişkin olarak takibin iptaline, davacı taraf aleyhine % 20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, her türlü yargılama giderleri ile vekalet ücretini davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
… İcra Müdürlüğü … Esaslı dosyası dosyamız içersine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 113.565,14.-Tl asıl alacağa % 9,75 Avans faizi ile birlikte tahsili için takip yapıldığı, ödeme emrinin 04.04.2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içersinde 10.04.2018 tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 13.01.2020 tarihli 7 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Davacı tarafça incelemeye ibraz edilen 2016, 2017 ve 2018 yılları yasal defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin kanuni sürelerinde yaptırıldığı. Davacı tarafın yasal defter kayıtlarına göre davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle cari hesap bakiyesi olarak 113.565,14.- TL tutarında alacaklı olarak göründüğü. Davalı tarafça yasal defter ve dayanak belgelerin bilirkişi incelemesine ibraz edilmediği bu nedenle dava konusu olaylar yönünden davalı yasal defterlerinde herhangi bir İnceleme yapılamadığı, ancak davalı tarafça davaya cevap dilekçesi ekinde dosyaya sunulan cari hesap ekstresi incelendiğinde ise davalının davacıya icra takip tarihi itibariyle 38.564,95.- TL tutarında borçlu olarak göründüğü, söz konusu bakiyenin 75.000.- TL tutarındaki araç satış bedelinin tenzili ile oluştuğunun anlaşıldığı. Davalı tarafın davacı şirket ortağı olan … na 75.000.- TL bedelle 19.01.2018 tarihinde araç satışı gerçekleştirdiği, araç satış sözleşmesi incelendiğinde aracı alan ve satan yönünden davacı tarafa ilişkin herhangi bir ibareye rastlanılmadığı, söz konusu araç satış bedeli olan 75.000.- TL tutan davalının davacıya olan borcundan mahsup ettiği ancak davacı taraiftn bu hususu kabul etmediği, dosyada yapılan incelemelerde de söz konusu araç satış bedelinin davacının davalıdan olan alacağından mahsup edileceği yönünde bir belgeye rastlanılmadığı. Davalı tarafın hem huzurdaki davaya ve hem de icra dosyasına vermiş olduğu beyanlarda davacı tarafça kesilen faturalara ve muhteviyatlarına yönelik bir itirazının olmadığı. Huzurdaki davanın söz konusu 75.000.-TL tutarındaki araç satış bedelinin davacının davalıdan olan alacağından mahsup edilip edilmeyeceği yönündeki İhtilaftan kaynaklandığının anlaşıldığı, Mahkemenin takdirine göre dava konusu alacak tutarının seçenekli olarak hesaplandığı, Eğer sayın mahkeme söz konusu 75.000.-TL tutarındaki araç satış bedelinin davacı şirketin alacağından tenzil edilemeyeceği kanaatinde ise bu durumda davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan 113.565,14.-TL tutarında alacaklı olduğunun kabul edilmesinin gerektiği, davalının İcra takibinde kabul edip dosyaya ödediği 38.564,95.-TL sonrası davacının davalıdan huzurdaki dava yönünden bakiye 75.000.-TL alacağının kaldığı, Eğer saym mahkeme aksi kanaatte ise bu durumda davacının takip tarihi İtibariyle 38.564,95.-TL alacaklı olduğu ve icra takibinden sonra söz konusu ödemenin yapılmış olması nedeniyle davacının talep edebileceği bir alacağının kalmayacağı” Sonuç ve kanaati ile raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki davada davacı şirketin, oto yıkama ve iç-dış temizlik ve kuaför işleri ile iştigal eden bir şirket olduğunu, her yaptığı iş karşılığında davalıya fatura düzenlendiğini ve davalı şirket muhasebesine gönderildiğini, davalı tarafından ödenmesi gerekip ödenmeyen 423 adet fatura tutarı 113.565,14.-TL alacağın takip konusu yapıldığını, davalının borcun aslına değil 75.000.-Tl lik kımın şirket sahibe devredilen araç şeklinde ödendiğinden kısmi itirazda bulunduğu anlaşılmaktadır.
Davalı tarafça dosyaya sunulan 19.01.2018 tarihli araç satış sözleşmesi başlıklı belge incelendiğinde … plakalı aracın davalı şirket tarafından davacı şirket ortağı …* na 75.000.- TL bedelle sanldığı satış bedelinin nakden peşinen ve tamamen ödendiği bilgileri yer almakta olup aracı devralan kısmında yer alan adresin de davacı şirket adresi olmadığı görülmektedir.
Davalı taraf söz konusu araç devri ile davacıya olan borcun 75.000.- TL tutarındaki kısmının Ödendiğini beyan ederek icra takibinin 75.000.- TL lik kısmına itiraz ederken davacı taraf söz konusu araç devrinin şirket ortağı … İle davalı şirket arasında gerçekleştiğini ve davacı şirketin satış sözleşmesinin tarafı olmadığını, taraflar arasındaki borç/alacak durumu ile ilişkilendirilemeyeceğini iddia etmektedir.
Bilirkişice dosya üzerinde yapılan incelemede söz konusu araç satış bedelinin (75.000.- TL nin) davacının davalıdan olan alacağından tenzil edileceğinin davacının da kabulünde olduğu hususunda herhangi bir belgeye rastlanılmamıştır.
Davaya konu olan ….îcra Müdürlüğünün Esas:… sayılı dosyasına yapılan kısmi itiraz sonucu takibin kısmen durdurulmasına konu olan 75.000,00.-TL nin davalı şirket tarafından davacı tarafa ödendiğini, davacı şirketin kurucusu olan “…’na 75.000,00.-TL ye tekabül edecek şekilde borcun karşılığı olarak şirket sahibi sıfâtıyla kendisine araç satışı yapılarak borcun ödendiğini. …. Noterliğinin 19.01.2018 tarih ve … yevmiye nolu “araç satış sözleşmesi” ile davacı şirket kurucusu olarak “…”‘na satış bedeli 75.000,00.-TL olarak … numaralı motorlu araç tescil belgesi, kasko kodu:… olan aracın devrinin gerçekleştirildiğini. Noter huzurunda yapılan araç satışından sonra 23.01.2018 tarihinde faturanın “…” adına tanzim edildiğini, Davacı şirket tarafından davalı şirkete tebliğ edilen ve celb edilen …. icra Müdürlüğümün Esas:… sayılı dosyasından ödeme emrine yasal süresi içerisinde 75.000,00.-TL lik miktar yönünden kısmen itiraz edildiğini, geriye kalan kısım için şirket kayıtları dikkate alınarak 38.564,95.-TL nin icra müdürlüğünün hesabına Ödendiği anlaşılmaktadır.
Davacı taraf icra takibine dayanak olarak “fatura alacağı ve 2015-2016-2017 ve 2018 cari hesap ekstresini” dayanak olarak göstermiştir. Davalı vekilince icra dosyasına sunulan 10.04.2018 tarihli dilekçede özetle; müvekkili şirketin, alacaklı tarafa ödeme emrinde belirtilen miktarda borcu bulunmadığını, Davalı şirket kayıtları göz ününde bulundurulunca 38.564,95.-TL borcu bulunduğunu, süresi içinde de dosyaya ödeneceğini, bu nedenle davacı tarafça müvekkili şirket aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine konu borç miktarının 38,564,95.-TL İlk kısmı hariç geriye kalan tutarın tamamına ve ferilerine itiraz ettiklerini belirterek itiraz etmişlerdir.Davalı tarafça takipte kabul edilen 38,564,95.- TL tutarındaki kısmın icra dosyasına ödendiği görülmüştür. Davacı tarafça İncelemeye ibraz edilen 2016, 2017 ve 2018 yıllan yasal defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığı tespit edilmiştir.
Davacı tarafin yasal defterlerinde yapılan incelemelerde davacının davalıyı … nolu cari hesap kodunda takip ettiği ve davacının davalıdan cari hesap bakiyesi olarak 113.565,14.- TL tutarında alacaklı olarak göründüğü tespit edilmiştir.
Davalı tarafın hem huzurdaki davaya ve hem de icra dosyasına vermiş olduğu beyanlarda davacı tarafça kesilen faturalara ve muhteviyatlarına yönelik bir itirazının olmadığı anlaşılmaktadır. Sadece itiraz ettikleri 75.000.-Tl bedelin şirket yetkilisine bu borç için verildiği iddiası ile takibe itiraz ettikleri anlaşılmaktadır.
Belirlendiği gibi icra takip tarihî itibariyle davacı taraf davalıdan cari hesap bakiyesi olarak 113.565,14.-TL tutarında alacaklı olarak görünmektedir. Davalı şirket tarafından davacı şirket ortağı … na yapılan araç satışı ile ilgili olarak araç satış bedeli olan 75.000,00-TL ile ilgili olarak davacı şirket yasal defterlerinde herhangi bir kayda rastlanılmamıştır. Davacı taraf araç satın alan şahıs olup şirketle bir ilgisinin bulunmadığın bildirmesine rağmen … şirketin imza yetkilisi olup davacı şirket adına … Noterliğince düzenlenen Avukat vekaletnamesinde şirketi temsil ve ilzama yetkili olarak imzası bulunmaktadır. Ayrıca davalının sunduğu 15.08.2008 tarihli resmi gazetede de davacı şirketin kurucusu ve yetkilisi olduğu sabittir. Davalıya ait otomobilinde …. Noterliğinin 19.01.2018 tarih ve … yevmiye nolu “araç satış sözleşmesi” başlıklı belge incelendiğinde … plakalı aracın davalı şirket tarafından davacı şirket ortağı …’na 75.000,00-TL bedelle satıldığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle davalının itirazı yerinde görülerek davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-54,40-TL karar harcının peşin ve tamamlama harcı olarak yatırılan 712,99-TL den düşümü ile kalan 658,59-TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı tarafından yapılan 937,20-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davalı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 10.550,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/01/2020

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza