Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/371 E. 2019/848 K. 12.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2018/371
KARAR NO: 2019/848

DAVA : Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali
DAVA TARİHİ: 13/07/2015
KARAR TARİHİ: 12/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin davalı kooperatifin ortağı olduğunu, müvekkillerinden …’ın diğer davacılar ile aynı hukuki statüde olduğu ve davalı şirketin ortağı olduğunu, ancak hazirun listesine isminin yazılmayıp Genel Kurul çağrılmadığını, müvekkilinin çağrılmamasına rağmen Genel Kurul Toplantısına gitmesine rağmen alınmadığını, müvekkili … gibi elinde ortaklık seneni bulunan toplam 112 Kooperatif ortağının da genel kurula çağrılmadığını, davalı kooperatifin kurulduğu günden beri hukuka aykırı iş ve işlemlerinin olduğunu, İstanbul …ATM’de, İstanbul …ATM’de ve İstanbul …ATM’de davaların açıldığını, müvekkilerinden …’nun 4 adet dükkan, …’ın 2 adet daire, …’ın 1 adet daire,…’un 1 adet daire, …’ın adet daire,…’ın 1 adet daire, …’nın 1 adet daire,…’nün 1 adet daire, …’ın 1 adet daire, …’nın 1 adet daire, …’ın 1 adet daire,…’ın 1 adet daire, …’ın 1 adet daire ve …’ın 1 adet daire aldığını, alınan taşınmazların müvekkilleriyle birlikte genel kurula çağrılmayan 600 kişiye de farklı fiyatlarla satıldığını, bu nedenlerle … Kooperatifinin 14/06/2015 tarihli 2014 yılı olağan genel kurulu kararlarının tamamının iptaline, davalı …Yönetim Kurulu ve Denetim Kurulu Asil ve Yedek Üyelerinin tamamının görevden alınmasına, Kooperatif Yönetim Kurulu ve Denetim Kurulu Üyeleri, Kooperatifi temsil eden ilzama yetkili müdürleri ile eş ve çocukları dahil adlarına kayıtlı taşınır ve taşınmaz mal varlıkları üzerine üçüncü kişilere devir ve temlikinin ayrıca üzerinde sınırlı ayni hak tesis edilmesinin önlenmesi yönünden İhtiyati tedbir kararı verilmesini, davalı Kooperatif Yönetim Kurulu ve Müdürlerinin… Müdürlüğünde davalı… Kooperatifi adına kayıtlı taşınmazları üçüncü kişilere satış ve devri ile kooperatif taşınmazları üzerinde sınırlı ayni hak tesis etmelerinin önlenmesi yönünden ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davalı … Kooperatifinin üyelerden aidat, taksit, gecikme faizi ve sair adlar altında tahsilat yapmasının ayrıca davalı kooperatif adına bankalarda açılmış hesaplarda tasarruf yetkilerinin kaldırılarak kooperatif hesaplarından harcama yapmalarının tedbiren önlenmesine, davalı kooperatif hesaplarının bulunduğu …Bankası,…Bankası, … Bankası,…bank … Bankası… şubelerine ve tespit edilmesi halinde diğer banka ve finans kuruluşlarına müzekkere yazılmasına, davalı kooperatifin idaresi için derhal Kayyum (Kayyum Heyeti) atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davacıların dava açmaya sıfatları bulunmadığından davanın husumet nedeniyle reddine, akabinde de davacıların hak arama peşinde olmayıp kooperatife zarar verme peşinde olduklarını, …’ın kooperatifin ortağı olmadığını, kendisinin borçlarını ödediğini, tapularını aldığını, 11/09/2013 tarihli dilekçesiyle de kooperatif ortaklığından istifa ettiğini, diğer davacılarında davalarını …’ın genel kurula çağrılmamış olmasına dayandırdıklarını, kooperatifçe belirlenen ve tehsil edilen tüm bedellerin yasalara uygun olarak genel kurullarca belirlenmiş bedeller olduğunu, davacıların kötü niyetli olduklarını, davacıların konutlarını teslim alıp kullandıklarını,inşaatı devam eden konutların olduğunu, davacıların konutlarını teslim almayan ortakları mağdur etmek istediklerini, davacılarının taleplerinin haksız ve yersiz olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, kooperatif üyeliğinden çıkarılmaya ilişkin işlemin iptali talebidir..
Mahkememiz dosyası ile birleşen İstanbul 12.ATM’nin 2015/907 Esas sayılı dosyası davacı tarafça üyelik ihracının iptaline ilişkin olup yazılı yargılamaya tabi, Mahkememiz dosyası ise Kooperatif Genel … Esasına kaydolmuştur.
Mahkememizin 28/02/2019 tarihli celsesi 1 nolu ara kararı gereğince, dosyamızda ek bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişinin 29/04/2019 ek bilirkişi raporunda özetle;
”-Davacı …’ın davalı kooperatife halen 10.575,00-TL borç bakiyesi bulunduğu,
-Davalı vekili tarafından muhatap davacı …’a düzenlenen … Noterliği 03/03/2015 tarih ve… yevmiye nolu ihtarname tarihinden; davacı …’ın davalı Kooperatife toplamda 3.100,00-TL vadesi geçmiş borcu bulunduğu, işbu borçların Eylül 2014 dönemine ait 225,00-TL, Ekim 2014 dönemine ait 575,00-TL, Kasım 2014 dönemine ait 575,00-TL, Aralık 2014 dönemine ait 575,00-TL, Ocak 2015 dönemine ait 575,00-TL, Şubat 2015 dönemine ait 575,00-TL olduğu ve işbu ihtarnameler sonrasında davacı … tarafından SS. Marmara Tankçıları Konut Yapı Kooperatifi’ne hiçbir ödeme yapılmadığının tespit edildiğini,
-Ana sözleşmenin 14. Maddesi gereğince gecikmişş bakiye borcun tamamı olan 3.100,00-TL’nin 28/02/2015 tarihinde gerçekleşmiş olduğu kanaatine varılmıştır” denilmiştir.
Ana sözleşmenin 34. maddesine göre ilk ihtar için en az 30 gün ödemede gecikilmiş olması gerektiği gerekçesine dayalı olarak bu sürenin geçmeden ihtarda bulunulduğu ve ihtarın geçersiz olduğu iddia edilmiş ise de 1. İhtar tarihinde ödemesi ihtar edilen 3.100 TL’nin 2014 yıl 9,10,11,12 ve 2015 yılı Ocak ayı taksitlerinden itibaren 1. İhtar tarihine kadar 30 günlük sürelerin geçmiş olduğu; ihtarnamede 2015 Şubat ve Mart aylarına ilişkin taksitlerde ihtar konusu yapılmış ve bu taksitler açısından 30 günlük süre geçmemiş ise de, 2014 yıl 9,10,11,12 ve 2015 yılı Ocak ayı taksitlerin miktarı ve ödeme tarihlerinin sözleşmeye ekli ödeme planında bulunduğu, ihtardaki borcun bilinebilir/hesaplanabilir borç niteliğinde olup ihtarnamedeki borcun 2525 TL’lik kısmının ödeme tarihlerinden 30 günlük sürenin geçtiğinin sabit olduğu, 2015 Şubat ve Mart aylarına ilişkin taksitlerden itibaren 30 günlük sürenin geçmemiş olmasının ihtarnamede ihtar konusu yapılan 2014 yıl 9,10,11,12 ve 2015 yılı Ocak ayı taksit tarihlerinden itibaren 30 günlük sürenin geçtiği gerçeği ve bilinirliğini ortadan kaldırmayacağı ve tüm bu nedenlerle bu iddianın ihtarın geçerliliğini etkilemeyeceği anlaşılmıştır.
Davacı taraf davasını, genel kurul kararı iptal edilir (yoklukla malul sayılması halinde) ise genel kurul kararı ile seçilen yönetim kurulunun yaptığı ihtarda hükümsüz olur gerekçesine dayandırmış ise de hukuk güvenliği ile emredici hukuk kurallarına uyulması ve hakkın ancak hukuk kurallarına uygun olarak kazanılmasının mümkün olması ilkelerinin bağdaştırılabilmesi açısından genel kurul kararının yoklukla batıl olduğu tespit edilse bile bu tespitteki yokluk halinin yarattığı hukuku aykırılık sonrasında yapılan işlemlere de sirayet edecek bir yokluk hali olması gerekmektedir. Böylelikle hem hukuk güvenliği sağlanmış olacak hem de hukuka aykırı davranılmasına özel bir prim vererek kişileri, kanunsuz da olsa yapalım, nasılsa yokluğun tespiti davası açılıncaya kadar geçerli olacaktır düşüncesine hukuk teşvik etmemiş olacaktır.
Somut olayımızda da tefrik edilen dosyamızdaki yokluk iddiası ile birlikte yönetim kurulunun seçimi ile bu yönetim kurulunun ihtarları ile ödeme tarihlerinin sözleşmeye ekli ödeme planına dayalı olması hususları hep birlikte değerlendirildiğinde yönetim kurulunun seçimine ilişkin genel kurul kararının yokluk halinin tereddüsüz olan taksitleri ödeme, taksitlerin ödenmemesi halinde ihtarların çekilmesi ve sonucunda kanun gereğin üyeliğin düşmesi işlemlerine sirayet edecek bir hukuka aykırılığın olamayacağı anlaşılmış ve tefrik edilen dosyadaki genel kurulun iptali davasının sonucu beklenilmemiştir.
Tüm bu nedenlerle sonuçta aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı, kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 43,50-TL yargılama giderinin, davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”