Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/370 E. 2019/746 K. 11.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/370
KARAR NO: 2019/746

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ: 20/03/2012
KARAR TARİHİ: 11/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 14.10.2009 ve 18.1.2010 tarihili olmak üzere 2 adet ödünç sözleşmesine istinaden … İcra Müdürlüğünün 2010/22926 ve… İcra müdürülüğü …Esas sayılı dosyalarında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takipleri başlatıldığını, dosya numaralarının İstanbul … İcra Dairesinin… ve …olarak değiştiğini ve her iki dosyanının …Esas sayılı dosyada birleştirildiğini, 14.10.2009 tarihli sözleşme gereği, 650.000-TL olan borcun ilk taksitinin 18.1.2010 tarihinde 165.750-TL olarak yatırıldığını ödemeye rağmen borcun tamamının takibe konu edildiğini, 14.10.2009 ve 18.1.2010 tarihli sözleşmeler gereği aylık akdi faiz oranının %8,5 dönem faizininde yıllık %102 olarak belirlendiğini, icra takiplerinde de %180 temerrüt faizi istenildiğini,14.10.2009 tarihinde 650.000-TL anapara, 165.750-TL 4 taksit halinde ödenmek üzere yukarıdaki oranlardan hesaplanan faiz belirlendiğini, ikinci kez yapılan anlaşmada aynı koşullar altında 270.000-TL”lik sözleşme yapıldığı, alınan bu para ile sözleşmenin birinci taksitinin ödendiği, ancak takibe dahil edildiği, dosya borcunun 4.301.788-TL’sine yükseldiğini, eşinin desteği ile borcu ödeyeceğine inanan müvekkilinin eşini kaybetmesi nedeniyle zor duruma düştüğünü, sözleşmedeki faiz yükünün aşırı artması nedeniyle sözleşmeye müdahale edilmesini, ödenen kısım ve fahiş olan temerrüt faizinden dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;müvekkilinin ikrazatçılık yaptığını, müvekkili ile davacının 14.10.2009 tarihli 650.000-TL para alıp adına kayıtlı taşınmazı ipotek ettiğini, ödünç verilen meblağın 3 aylık akdi faiz oranının net %25,50, 12 aylık faiz oranının %102 olarak kararlaştırılıp faizlerin 3’er aylık dönemler halinde 165.750-TL olarak ödeneceği, en son 3 aylık akdi faizin 14.10.2010 tarihindeki 165.750-TL ödünç verilen toplam 650.000-TL ile ödenir şeklinde olduğunu, temerrüt halinde sözleşmenin 8. maddesi gereği 3 aylık faiz tutarı ödenmemesi halinde anapara ve faizin tamamını talep edebileceğini, borcun tamamına ödenmediği tarihten itibaren % 102 akdi faiz oranına 123 puan ilave edilerek %225 temerrüt faizi ve eklentileri uygulanacağının kabul edildiğini, borçlunun ilk taksit olan 165.750-TL tutarındaki akdi faizi ödemekte geciktiğini, bunun üzerine 18.1.2010 tarihli ödünç sözleşmesiyle 270.000-TL borç aldığını, bu sözleşmede 3 aylık faizlerin 68.850-Tl olarak ödeneceğini, 18.1.2011’de hem akdi faiz hemde ödünç alınan 270.000-TL’nin ödeneceğini davacının 2. dönem sonu olan 18.1.2010 tarihli ikinci 3 aylık dönem 18.4.2010 tarihinin akdi faiz tutarı 68.850-TL’yi ödemeyerek temerrüde düştüğünü, 20.4.2010 tarihli ihtar gönderilerek borcun ödenmesinin istenildiği müvekkilinin insiyatifi ile takipte %180 temerrüt faizi istenildiğini, davacının 18.1.2010 tarihinde aldığı 270.000-TLnin 165.750-TL’si ile aynı gün ilk sözleşmenin 1.kredi akdi faizi borcu olan 165.750-TL’sini ödediğini ancak 14.4.2010 tarihindeki ikinci akdi faiz tutarını ödemediğini ve 15.4.2010 tarihinde ihtarname keşide edilerek bakiye borcun ödenmesinin istendiğini, davacının 650.000-TLnin birinci taksitinin ödendiği iddiasının doğru olmadığını,dönem sonu birinci akdi faizini ödediğini, müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtları incelendiğinde durumun anlaşılacağını, davanın reddine ve müvekkili lehine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2015/2807 Esas, 2016/2054 Karar ve 10/02/2016 tarihli ilamıyla, ”Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi kök ve ek raporlarına göre; bankaların uyguladığı kredi faizlerinin ortalama oranının %97,83 olduğu, davacının aldığı ödünçlerle bir ev satın aldığı ve bu ev satılmasına rağmen evin borcunu karşılamadığı gibi, davacının ev bedelini çok fazla aşan miktarda halen borçlu olduğu, edimler arasında fahiş nispetsizlik bulunduğu anlaşılmakla sözleşmeye müdahale koşullarının mevcut olduğu, davalı tarafından talep edilen temerrüt faizi istemlerinin banka kredi faizleri ortalamasından hesaplanan tutarı aşan miktarlardan borçlu olmadığı, ikinci alınan ödünçle birinci dönem faizinin ödendiği, anaparadan bir ödeme olmadığı, zaten sözleşmeler ile anaparanın son dönem akdi faiziyle birlikte yatırılacağı kararlaştırıldığından bu kısımla ilgili iddialarının doğru olmadığı, İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında 172.250-TL olarak talep edilen temerrüt faizinin ortalamalara göre hesaplanan 93.617,88-TL, İstanbul … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasında da 64.800-TL olarak istenilen temerrüt faizinin 35.218,80-TL olarak hesaplandığı, bu miktarlara göre takibin devamı gerektiği, takipten sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulmasına karar verilmediği gibi alacaklının kötü niyetli olarak takibe geçtiğinin anlaşılamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile İstanbul … İcra Dairesinin… Esas sayılı dosyasında talep edilen 172.250-TL işlemiş faiz isteminin 78.632,12-TL’sinden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında talep edilen 64.800-TL işlemiş faiz isteminin 29.581,20-TL’sinden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, fazlaya dair istemlerin reddine, her iki takip dosyasında asıl alacaklara %97,83 oranında takipten sonra temerrüt faizi işletilmesine, koşulları bulunmayan tazminat-kötü niyet tazminatı istemlerinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki ödünç verme sözleşmeleri davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nın 1-6. maddeleri gereği ticari iş niteliğindedir. Bu durumda aynı Yasa’nın 8/1. maddesine göre ticari işlerde faiz oranı serbestçe belirlenecektir. Mahkemece bu husus gözetilmeksizin somut olayda uygulanma yeri olmayan TMK’nın 1/2. ve 24. maddelerine dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine oybirliğiyle karar verilmiştir” denilmiştir.
Taraflar arasındaki ödünç verme sözleşmeleri davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nın 1-6. maddeleri gereği ticari iş niteliğinde olup aynı Yasa’nın 8/1. maddesine göre ticari işlerde faiz oranı serbestçe belirlenecektir. Bu kural doğrultusunda teknik ayrıntısı bilirkişi raporunda anlatıldığı üzere davacı/borçlunun, takip tarihi 07.06.2010 tarihi itibariyle davalı/alacaklıya 650.000,00,-TL asıl borç 172.250,00,-TL temerrüt faizi ve 165.750,00,-TL 14.04.2010 tarihinde ödenmeyen 2. Dönem akdi faiz tutarı olmak üzere toplam 988.000,00,-TL borcu bulunduğu anlaşılmış ve bu nedenlerle de davanın reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Koşulları bulunmayan icra inkar ve kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine,
3-Alınması gereken maktu 44,40-TL harcın, peşin alınan 3.679,40-TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.635,00-TL harcın 492 sayılı Yasanın 31. maddesi gereğince, karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalı, kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 15.895,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 132,50-TL yargılama giderinin, davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün yasal süresi içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”