Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/37 E. 2018/1180 K. 13.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/37
KARAR NO : 2018/1180

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 12/01/2018
KARAR TARİHİ : 13/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından davalı şirket aleyhine 29/03/2017 tarihinde … Sulh Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden alacak davası açıldığını, ilgili mahkemenin 26/10/2017 tarihli duruşmasında şirketin tasfiye edildiğinin beyan edildiğini, şirketin tasfiyesinin tescil edilip edilmediği hususunda ticaret sicilden sordurulması ile davalı şirketin ihyası için dava açarak mahkeme bilgilerinin yazılı olarak bildirilmesinin istenildiğini, … ne yazılan müzekkereye cevabında davalı şirketin ticaret sicilden terkin edildiğini, alınan tasfiye kararının müvekkilinin alacağına kavuşmasını engeller nitelikte olduğunu beyan ederek, Mahkememizde şirketin ihyası davası açma zorunluğu doğduğunu, açıklanan nedenlerle davalı şirketin ihyasına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davada, davalı şirketin ticaret sicil kaydından terkin edildiğini, tüzel kişiliği ve dolayısıyla taraf ehliyeti bulunmayan davalı şirket adına çıkarılan tebligatın usulsüz olduğunu, ticaret sicilinden terkin edildikten sonra şirket merkezinin bulunduğu yer Asliye Ticaret Mahkemelerinden şirketin canlandırılması, bir başka ifadeyle şirketin ihyası şirket veya kooperatifin en son tasfiye memuru veya tasfiye kurulu ile yasal hasım konumunda bulunan ticaret sicili müdürlüklerine açılacak bir dava ile talep edilebileceğini, terkin edilen şirket tüzel kişiliğini kaybettiğinden terkin edilen şirkete husumet yöneltilemeyeceğini, davalı şirketin huzurdaki davada taraf ehliyeti bulunmadığından davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle de reddi gerektiğini, ticaret sicil kaydı terkin edilen şirketin taraf ehliyeti olamayacağından terkin edilen bu şirkete husumet yöneltilemeyeceğinin izahtan vares olduğunu, huzurdaki dava Sayın Mahkemece 17.01.2018 tarihli tensip tutanağında nitelendirildiği üzere basit yargılama usulüne tabi olmayıp yazılı usule tabi olduğunu, basit yargılama usulüne tabi olmadığı kanun hükümleriyle ve sunulan Yargıtay kararlarının ışığında açık olan huzurdaki davanın, basit yargılama usulüne tabi tutulmasının kabulü mümkün olmadığını, terkin olunan şirketin herhangi bir malvarlığının olduğunun anlaşılması üzerine ihya davası yoluna gidilebileceğini, açıklanan nedenlerle haksız ve dayanaksız davanın reddine; yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; TTK.m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yapıldığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluk şirket “tasfiye memuru”nda olduğunu, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle “yargılama giderleri” ve “vekalet ücreti”nden sorumlu tutulamayacağını, açıklanan nedenlerle müvekkili yönünden açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava hukuksal niteliği itibariyle,ticaret sicil kaydı silinen şirketin ihyası istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılamaya göre; dava konusu ihyası talep edilen şirketin ticaret sicil kaydının tasfiye sonucunda kapatıldığı;
… SHM’nin … Esas sayılı dosyasında şirketin ihyası için yetki verildiği, bu davanın halen derdest olduğu;
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 643. maddesi yollamasıyla aynı Kanun’un 547. maddesinde düzenlenen ek tasfiyenin düzenlendiği, tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa davaya dayanak olan işlemlerin sonuçlandırılmasına münhasır olarak şirketin ihyasına karar verilmesi gerektiği,
Davacının açmış olduğu davasının/takibin devam edebilmesi için sicilden terkin edilen şirketin yeniden sicile tescilini talep etmekte haklı ve hukuki yararının bulunduğu görülmekle; davanın sübut bulduğundan kabulüne karar verilmiş ve sonuçta aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE, İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu’nun …- sicil numarasına kayıtlı iken terkin edilen Tasfiye halinde … LTD. ŞTİ’nin TTK 547.maddesi gereğince göre tüzel kişiliğinin … SHM’nin … Esas sayılı dosyasının takibi ve sonuçlandırılması ile sınırlı olmak üzere ek tasfiyesi için şirketin tüzel kişiliğinin tasfiye halinde yeniden ihyasına
2-TTK’nın 547/2. maddesine göre, …’ın ek tasfiye memuru olarak atanmasına,
3-Kararın tescil ve ilanına,
4-Davacı vekili her ne kadar yargılama giderinin tahsilini talep etmiş ise de davadışı ve henüz tüzel kişiliği bulunmayan şirketten yargılama gideri tahsili istemi yerinde bulunmadığından ve Ticaret Sicil Memurluğu da yasal hasım konumun da bulunup aleyhinde yargılama gideri hükmedilemeyeceğinden yargılama giderinin davacı üzerin de bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.13/12/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …