Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/361 E. 2021/634 K. 05.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/361 Esas
KARAR NO :2021/634

DAVA:Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:20/09/2017
KARAR TARİHİ:05/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı banka arasında 26/05/2015 tarihinde Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, müvekkili şirketin bu sözleşmeye istinaden davalı bankadan 55 ay vadeli 4.100.000,00 TL ticari kredi kullandığını, borca yetecek kadar taşınmazın ipotek olarak verildiğini ve şahsi kefalet ile kredinin güvenceye bağlandığını, kredi kullandırım anında komisyon masrafı vb. ad altında ücret kesildiğini, müvekkili şirketin kredi faizlerinin düşmesi ve nakit ihtiyacı artması nedeniyle davalı bankaya müracaat ederek kredi limitinin arttırılmasını ve lehinde olan faiz oranları üzerinden yapılandırılmasını talep ettiğini, müvekkiline mevcut kredinin kapanmasının şart koşulduğunu ve zor durumda bırakıldığını, müvekkilinin nakit ihtiyacını karşılamak için başka bir kaynak arayışına girdiğini ve …Şubesi ile 4.300.000,00 TL kredi sözleşmesi imzaladığını ve davalı bankadaki kredi borcunu kapatmak zorunda kaldığını, davalı bankanın müvekkili şirketin almış olduğu krediyi kapatmaya zorlayarak erken kapatma maliyeti adı altında komisyon tahsil ettiğini, davalı banka tarafından kesilen komisyonların ne amaçla kesildiği ve maliyet olarak adlandırılan bedellerin neyin maliyeti olduğunun izah edilmediğini, davalı bankanın sebepsiz yere müvekkili şirkete kredi vermediğini beyan ederek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, komisyon, maliyet bedeli, masraf ve diğer haksız ve dayanaksız olarak tahsil edilen bedeller olmak üzere toplam 500,00 TL’nin iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle;Davacı ile müvekkili banka arasında 26/10/2015 tarihli 8.000.000,00-TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme kapsamında davacının müvekkili bankadan krediler kullandığını, bunlardan … ve … numaralı kredileri vadesinden önce (erken) kapattığını, davacının kredilerini vadesinden önce kapaması nedeniyle taraflar arasında imzalanan “Genel Kredi Sözleşmesinin 11. maddesine göre erken kapama olmaması halinde ödeyeceği faize karşılık olarak yine tabloda belirtilen tutarlarda erken kapama maliyeti talep edildiğini, davacının da itiraz etmeksizin bu tutarları ödediğini, davacı ile imzalanan Genel Kredi Sözleşmelerinin 11. maddesi ile “Müşterinin erken ödeme halinde erken kapatma ücreti ile bu nedenle doğabilecek vergi, KKDF gibi mali yükümlülükleri ödeyeceği, Banka’nın mahrum kalacağı faiz tutarını talep hakkı, Krediyi tesis/idame yükümlülüğünü sona erdiren nedenler ve işlemiş faiz, sair tutarlar ile Kredi tutarının Banka’ya ödeneceği” düzenlendiğini, düzenlemeler göz önünde bulundurulduğunda müvekkili bankanın erken kapama ücreti tahsil etmesinin geçersiz kabul edilmesinin hukuken mümkün olmadığını, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2015/9945 E. ve 2016/691 K. sayılı ve 25.01.2016 tarihli kararında; ilgili düzenlemenin genel işlem şartı olmadığının karara bağlandığını, davacı gibi tacir olan müvekkili bankanın, davacıya sağlamış olduğu kredi imkanı ve bankacılık hizmetleri çerçevesinde, kredinin erken kapanması nedeniyle oluşan zararına karşılık olarak davacıdan erken kapama maliyeti talep etmesinin ticari teamüllere uygun olduğunu, davacının kullanmış olduğu 24 ay vadeli kredisini 16. ayda ve 55 ay vadeli kredisini 12. ayda kapatma talebinde bulunduğunu ve müvekkili bankanın oldukça yüksek miktarda faiz kaybına uğramasına sebebiyet verdiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
1-Genel kredi sözleşmesi örneği,
2- Davacı banka kayıtları
3-…, …, … Bankası, …, …, … Bankası yazı cevapları
4- Bilirkişi raporu
5-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava, taraflar arasında akdedilen kredi sözleşmesi uyarınca davacıya kullandırılan krediler kapsamında davacıdan yapılan kesintilerin istirdatı istemine ilişkindir.
Yetkisizlik; … … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı yetkisizlik kararı uyarınca dosya mahkememize tevdi ezilerek … Esas kaydını almıştır.
Genel işlem koşulları TBK’nın 20 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. TBK yürürlüğe girdikten sonraki dönemde imzalanan sözleşmeler yönünden; yasal düzenlemeye göre, genel işlem koşulu içeren sözleşmeler yapılması hukuken mümkündür. Bir hükmün salt genel işlem koşulu niteliğinde olması, onun geçersiz olması sonucunu doğurmaz.
TBK’nın 221/2. maddesi uyarınca, sözleşmenin niteliğine ve işin özelliğine yabancı olan genel işlem koşulları da yazılmamış sayılır. Somut olayda, bankanın erken kapama ücreti alacağına dair sözleşme hükmünün sözleşmenin niteliğine aykırı olduğundan söz edilemez. Tüm bankalar tarafından benzer kesintiler yapılmakta olup, davacı bu hususu bilmediğini ileri süremez.
TBK’nın 25. maddesi uyarınca, “Genel işlem koşullarına, dürüstlük kurallarına aykırı olarak, karşı tarafın aleyhine veya onun durumunu ağırlaştırıcı nitelikte hükümler konulamaz”. Yani, genel işlem koşulu niteliğindeki sözleşme maddesinin geçersiz sayılması için, hükmün dürüstlük kuralına aykırı olması gerekir.
Davalı banka ile diğer bankaların uygulaması araştırılarak bu tür işlemlere kredi grupları bakımından uygulanan komisyon, masraf, erken kapama ücreti vb. ad altında kesilen masraf miktar ya da oranları sorulup karşılaştırılarak, davacıdan talep edilebilecek ortalama miktar konusunda bilirkişi heyetinden rapor alınarak, alınan masraflar konusunda 5411 Bankacılık Kanunu 144. maddesinin vermiş olduğu yetkiye istinaden, Bakanlar Kurulunun 16.10.2006 tarih ve 2006/11188 sayılı kararına istinaden Merkez Bankasının çıkarmış olduğu 09.12.2006 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 2006/1 sayılı tebliğin 4. maddesi hükmü de dikkate alınmak suretiyle davalı banka tarafından yapılan kesinti miktarının uygun olup olmadığı veya ne miktarda olduğu, dürüstlük kuralına aykırı olup olmadığı davacıya iadesi gereken miktar bulunup bulunmadığı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar vermek gerekmektedir ( Yargıtay 11.HD’nin 26/06/2018 tarih, 2016/11653 E. 2018/4811 K. ve 2017/276 E. 2018/5662 K. sayılı ilamları).
Bu açıklamalar ışığında tarafların sunmuş olduğu tüm deliller dosya içerisine alınmış, emsal kesintilere ilişkin emsal uygulamalar celp edilmiş, davacı banka kayıtları incelenmiş, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman bankacı bilirkişiden rapor alınmıştır.
Bankacı bilirkişinin 19/07/2019 tarihli ve 6 sayfadan ibaret raporunda özetle; Davacı kredi borçlusu ile davalı banka arasında 26.10.2015 tarihinde sözleşme limiti 8.000.000,00 TL, kefalet limiti 10.000.000,00 TL tutarında Genel Kredi Sözleşmesi imzalanarak, davaya konu olan kredinin kullandırıldığını, banka kayıtlarında yapılan incelemede aşağıda tabloda nitelikleri sunulan kredilerin kullandırıldığını, kredi kullandırımına ilişkin taraflar arasında bir çekişmenin olmadığı tespit edildiğini, Davacı tarafın erken ödeme talebinin, davalı bankanın talebi kabul etmesi sonucu 10/11/2016 tarihinde toplam tahsilatlarla borcun kapandığının tespit edildiğini, davalı bankanın, kredi kapama tarihi 10/11/2016 tarihinde aşağıdaki tabloda belirlenen tutarlarda komisyon, BSMV açıklamaları ile erken kapama ücreti kesintisi yaptığı belirlendiğini, …-… hesap nolu krediye ilişkin erken kapama komisyon oranı (159.877,00/3.205.454,60) = %5 (yüzde beş) …-… nolu krediye ilişkin ise %0,5 (binde beş) olarak tahsil edildiği tespit edildiğini. davalı kredi alacaklısı bankanın, kulllandırılmış olan kredinin erken kapanması sonucu tahsil ettiği …-… nolu krediden, %5, …-… nolu krediden %05 oranlarında tahsil ettiği 159.877,00 ve 1.385,00 TL erken tapama komisyon tutarı ve oranlarının, bankanın kendi maliyet yapısı, sözleşme öncesi bilgi formundaki kabulleri ve diğer banka uygulamaları dikkate alındığında taraflar arasında imzalanan sözleşmenin ilgili maddeleri ve yasal mevzuat kapsamına uygun olduğunun kanaatine varıldığını belirtmiştir.
Bankacı bilirkişinin 01/02/2021 tarihli ve 2 sayfadan ibaret raporunda özetle; Yapılan inceleme ve hesaplamalar sonucu, kök bilirkişi raporundan ayrılmayı gerektirecek bir durum olmadığını, konuya ilişkin değerlendirmenin mahkemenin takdirinde olduğunu, davalı kredi alacaklısı bankanın, kulllandırılmış olan kredinin erken kapanması sonucu tahsil ettiği 465-7887339 nolu krediden, %5, 465-7884054 nolu krediden %05 oranlarında tahsil ettiği 159.877,00 ve 1.385,00 TL erken tapama komisyon tutarı ve oranlarının, bankanın kendi maliyet yapısı, sözleşme öncesi bilgi formundaki kabulleri ve diğer banka uygulamaları dikkate alındığında taraflar arasında imzalanan sözleşmenin ilgili maddeleri ve yasal mevzuat kapsamına uygun olduğunun kanaatine varıldığını belirtmiştir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, taraflar arasında akdedilmiş bulunan genel kredi sözleşmesinde erken ödeme komisyonunun alınacağı belirlenmekle beraber oranın belirlenmediği, ancak sözleşme kapsamında davalı banka tarafından %5 ve %0,5 oranında kesinti yapıldığı, davacının sözleşme hükümleri hakkında bilgilendirildiği görülmektedir. Mahkememizce, diğer bankalarca yapılan emsal komisyon oranları celbedilmiştir. Davalı bankaya göre daha yüksek oranda komisyon alan bankaların da bulunduğu anlaşılmaktadır. Her iki tarafın da tacir olduğu dikkate alındığında; tarafların serbest iradeleri sözleşme akdetmiş oldukları, davacıdan alınan komisyon oranının sözleşmede kararlaştırılan ve emsal uygulamalara uygun olduğu, ayrıca davalı bankanın davacıya verdiği krediyi temin ederken belli bir maliyete katlandığı dikkate alındığında, bankanın erken kapama komisyonu almasının dürüstlük kuralına aykırı olduğu söylenemez. Bu nedenle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE
2-Alınması gereken 59,30-TL harcın, peşin alınan 279,40-TL harçtan (31,40-TL peşin harç+248,00-TL ıslah harcı) mahsubu ile bakiye 220,10-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/07/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır