Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/359 E. 2020/300 K. 11.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/359 Esas
KARAR NO : 2020/300
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senedinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/04/2017
KARAR TARİHİ : 11/03/2020

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili, müvekkili aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/5484 Esas sayılı dosyası ile kambiyo takibi başlatıldığını, söz konusu dosya ile ilgili müvekkilinin borcunun bulunmadığını, çekteki yazı ve imzaların müvekkiline ait olmadığını belirterek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, çekteki sahte yazı ve imza iddiasına dayalı olarak İİK’nın 72. maddesi uyarınca menfi tespit istemine ilişkindir.
…. İcra Müdürlüğü’nün 2016/5484 Esas sayılı dosyasının fotokopi örnekleri dosyamız arasına temin edilmiş olup, … Bankası … şubesine ait, … no’lu, 26/11/2016 keşide tarihli, 25.000 TL. bedelli çeke dayalı olarak icra takibi başlatıldığı, keşidecinin dava dışı … olduğu, davacı …’ın ise lehtar kısmında isminin yazılı olduğu, çekin arka kısmında ise lehtar ciranta sıfatıyla beyaz ciro niteliğinde imzasının bulunduğu, çekin sonrasında sırasıyla dava dışı …’e ciro edildiği, … tarafından da davacı bankaya ciro edildiği, bankanın yasal süresinde ibraz ederek çekin arkasını yazdırdığı ve elde bulunduran meşru hamil olarak keşideci … ve müracaat borçlusu … hakkında kambiyo takibi başlattığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık, çekin arka yüzünde lehtar ciranta kısmında ciro imzası olan …’ın adının altına yazılı imzanın ve yazının davacı eli ürünü olup olmadığı noktasındadır. Davacının tatbike elverişli ıslak imza örnekleri talimat mahkemesinden temin edilmiştir. Diğer yandan, Yargıtay içtihatlarına uygun olarak davacı tarafından resmi kurumlar nezdinde samimi olarak atılmış, mukayeseye elverişli ıslak imza asılları araştırılarak dosya arasına celp edilmiştir. Mukayeseye elverişli olabilecek ve temin edilebilen ıslak imzalı belgeler keşide tarihi sonrasını kapsamakta ise de, davacının ıslak imza örnekleri de alındığından lehtar ciranta imzası yönünden ATK’dan rapor alınmıştır. Kurumun 18/09/2019 günlü grafoloji raporu içeriğine göre, çek arka yüzde üzerinde zımba delikleri bulunan 1. ciranta imzası ile …’ın mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla kuvvetle muhtemel …’ın eli ürünü olmadığı mütalaa edilmiştir. Rapor, tüm ıslak imza örnekleri ve davacı tarafından verilen imza örnekleri mukayese edilerek hazırlandığından denetime elverişli ve usulüne uygundur. Buna göre, sahte imzaya ilişkin Adli Tıp Grafolojik incelemelerinde kuvvetli ihtimal dahi olsa, ihtimale dayalı sonuç bildiren raporlar borçluyu bağlamaz, aleyhine değerlendirilemez. (Yargıtay 19. HD 2018/1294 Esas, 2019/4362 Karar, 16/09/2019 günlü kararı) Bir başka söyleyişle, bu tarz muallak raporlar sonucu şüpheden borçlu yararlanır ve imzanın ona ait olmadığı yönünde sonuç meydana gelir. Dolayısıyla, imza sahte kabul edildiğinden yazı hususunun irdelenmesine gerek görülmemiştir. Sahte imza hususu senetteki taahhüdün hükümsüzlüğüne ilişkin mutlak def’ilerden olup herkese karşı ileri sürülebilir nitelikte olduğundan şeklen ciro silsilesi düzgün olsa dahi davacının davalı hamile borçlu olmadığının kabulü gerekir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KABULÜ ile;
1-….İcra Müdürlüğü’nün 2016/5484 esas sayılı icra takip dosyasından davacı … aleyhine başlatılan kambiyo takibine dayanak teşkil eden 25.000,00-TL bedelli Yapıkredi Bankası … Şubesine ait 26/11/2016 keşide tarihli, … seri numaralı çekin arka yüzündeki ciro silsilesindeki imzanın davacıya ait olduğu anlaşılamadığından İİK’nın 72. maddesi uyarınca davacının davalıya bu çek nedeniyle borçlu olmadığının tespitine,
2-Alınması gereken 1.974,79 TL harçtan peşin alınan ve ikmalen yatırılan toplam 493,70 TL harcın mahsubu ile, bakiye 1.481,09 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 4.336,41 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Bu dava kapsamında davacı tarafından sarfedilen; 493,70 TL peşin harç gideri, 31,40 başvuru harç gideri, 65,20 TL posta masrafı, ATK gideri 310 TL olmak üzere cem’an 900,30 TL’den ibaret yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 11/03/2020

Katip …

Hakim …

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*