Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/354 E. 2018/578 K. 14.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/354 Esas
KARAR NO : 2018/578

DAVA : Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/04/2018
KARAR TARİHİ : 14/05/2018

Gaziosmanpaşa 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/326 esas 2017/296 sayılı görevsizlik kararına istinaden Mahkememize tevzi edilen dosya, yukarıda belirtilen esas sırasına kaydedildi, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinden özetle; tapuda … İli, … İlçesi, … Mahallesi, 4313 Ada, 24 Parsel olarak kayıtlı ve …. Mah. … Cad. No:2 … adresindeki taşınmaz üzerinde; … 29. Noterliğinin … Tarih ve … yevmiye no.lu kira sözleşmesine dayalı olarak, müvekkili lehine ilgili Tapu Sicil Müdürlüğünün 03/04/2015 tarih ve 7471 yevmiye işlemi ile taşınmaz üzerinde başkaca bir kira ya da intifa hakkına ilişkin hiçbir takyidat bulunmaksızın 5 yıl 2 ay süreli Kira Şerhi tesisi işlendiğini, ilgili kira hakkı müddetince taşınmazın tüm kullanım ve yararlanma haklarının müvekkiline ait olduğunu, kira sözleşmesinin verdiği haklara istinaden müvekkili şirket ile … Petrol A.Ş arasında ise 19/03/2015 tarihli sözleşme akdetildiğini ve bu sözleşmenin 10/04/2015 tarih 8152 yevmiye ile Alt Kira Sözleşmesi tapuya şerh edildiğini, ilerleyen zamanlarda … ile davalı şirket arasındaki bayilik sözleşmesinin feshedildiğini, buna rağmen davalı şirketin mevcut taşınmazı ve Gayri Sıhhi Müessse Ruhsatını iade etmeyerek taşınmazı işgale başladığını, davalının dava konusu taşınmaz üzerinde faaliyet göstermesi konusunda hiçbir hukuki sebebi bulumadığını, kullanım, yararlanma ve tasarruf etme hakları müvekkiline ait olan taşınmazın ve üzerinde kurulu istasyonun müvekkiline teslim edilmesi gerektiğini, davalı şirketin müvekkilinin izni ve rızası olmaksızın kullanım ve yararlanma hakları müvekkiline ait taşınmaz üzerinde kurulu akaryakıt istasyonunda bayilik faaliyeti göstermesinin ve haksız kazanç elde etmesinin mümkün olmadığını, taşınmaza vaki tecavüzün önlenmesi amacıyla davalının haksız müdahelesinin meni ve taşınmazın teslimi hususunda davanın açıldığını, müvekkilinin mülkiyet haklarına açıkça tecavüz edilmesinin hukuken korunmasının mümkün olmadığından hukuka aykırılığın biran önce engellenmesi amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilerek istasyonun müvekkiline işletmek ve işlettirmek üzere yeddiemin sıfatıyla teslimine karar verilmesini, dava konusu taşnımaza vaki davalının haksız müdahalesinin ve tecavüzünün Menine ve taşınmazın müvekkiline teslimine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini ;talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 08/05/2018 tarihli yazılı beyanı ile davadan feragat ettiğini beyan etmiştir.
6100 sayılı yasanın 307.maddesi ve devam maddeleri gereğince feragat davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabilir ve hüküm ifade etmesi karşı tarafın veya mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.Feragatin kayıtsız şartsız olması gerekir ve hüküm kesinleşinceye değin her zaman yapılabilir.Feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur ve feragat eden davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilir; kısmen feragat halinde ise yargılama giderleri buna göre belirlenir.
Bu yasal çerçevede değerlendirme yapıldığında, feragat ile davacı, dava dilekçesinin talep sonucu bölümünde istemiş olduğu haktan vazgeçer; feragatin tamamlanması için bu yöndeki beyanın Mahkemeye ulaşması yeterli olup Mahkemenin veya karşı tarafın kabulüne bağlı değildir. Mahkeme sadece beyanın gerçekten feragat olup olmadığını ve kanunun öngördüğü şekilde yapılıp yapılmadığını araştırır. Davacının, feragat ile haktan vazgeçtiği nazara alındığında, Mahkemece yapılması gereken iş bu durumu tespit etmekten ibaret olmalıdır. Zira davacının hakkından vazgeçmesi ile Mahkemece çözüme kavuşturulması gereken bir uyuşmazlık kalmamıştır. Bu nedenle, sona eren uyuşmazlığın özü hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Nitekim feragat halinde yargılama giderlerine ilişkin olarak Yasada da “aleyhine hüküm verilmiş gibi” ibaresi kullanılmış, aleyhine hüküm verilen denmemiştir. Bu amaçla, Mahkememizce de feragatin yasada öngörüldüğü şekilde yapıldığı tespit edildikten başka davacının hakkından vazgeçmesine dair hüküm tesis edilmiş ve sona eren uyuşmazlık hakkında esas hakkında hüküm doğuracak şekilde davanın reddi yerine uyuşmazlığın davacının hakkından vazgeçmesi yani feragati ile son bulduğunun tespitine yönelik hüküm kurulmuş, feragat davacı, aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerinden sorumlu tutulmuştur.
HÜKÜM:
1-Taraflar arasındaki uyuşmazlığın feragat ile son bulduğunun tespitine,
2-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-492 sayılı Yasanın 22.maddesine göre hesaplanan 1/3 oranındaki harç 11,96 TL’nin peşin alınan harçtan mahsubu ile bakiye kısmın 492 sayılı Yasanın 31.maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacı yana iadesine,
4-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere karar verildi.14/05/2018

Katip …

Hakim …