Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/340 E. 2018/974 K. 27.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/340
KARAR NO : 2018/974

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 16/04/2018
KARAR TARİHİ : 27/09/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin akaryakıt dağıtım sektörünün lider şirketlerinden olduğunu, sektörde uzun yıllar uygulanan yerleşik sisteme paralel şekilde müvekkılininde bayiliklere yatırımlar yaptığını, müvekkilinin yaptığı yatırımların tutarının taraflar arasında kurulan ticari ilişkinin sürece doğru orantılı olması gerektiğini, bir başka deyişle davacı şirket bayisine yapacağı ödemenin tutarını veya yapacağı yatırımın değerini hesaplarken, bayi tarafından işletilen akaryakıt istasyonunun, ne kadar süre ile … bayii olarak faaliyet göstereceğini dikkate aldığını ve bu süre boyunca o istasyonda yapılacak satışlardan elde edeceği muhtemel kazanç ile orantılı bir rakam tespit edildiğini, sözü edilen kararlar ve duyuruya göre; akaryakıt sektöründe, bayilik sözleşmeleriyle bağlantılı olarak yapılan intifa, kira, ekipman ve benzeri etkiye sahip sözleşmelerden; 18.09.2005 tarihinden önce yapılmış olup da anılan tarih itibariyle bakiye süreleri beş yılı aşanların, anılan tarihe kadar, tebliğde yer alan muafiyetten yararlanabileceğini ve bu tarihten sonra muafiyetten yararlanabileceğini, beş yılı aşan süreler bakımından tebliğde belirtilen muafiyet koşullarının ortadan kalkacağını, dikey anlaşmaların belirtilen tarihlerden sonra grup muafiyeti dışında kalarak, 4054 sayılı Rekabetin korunması hakkında kanun’un 4. Maddesine aykırı hale geleceğinin belirtildiğini, sebepsiz zenginleşmeye istinaden, iktisap edilen şeyin getirdiği semereler ve sağladığı diğer yararlar da zenginleşmenin kapsamına dahil olduğunu, davalının gerçekleşmeyen anlaşma sürelerine ilişkin olmak üzere peşinen sağladıkları kazanımlan ve bu kazanımların semerelerini faizleriyle birlikte müvekkiline şirkete iade etme yükümlülükleri olduğunu, davalının söz konusu bedelleri iktisap tarihlerinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ve KDV’si ile birlikte müvekkili şirkete iadesi gerektiğini, davalı … Ltd.Şti. müvekkili şirketin bayii iken aradaki sözleşmeler ve bunlara bağlı protokoller gereğince müvekkili şirketçe kendisine, aradaki dikey anlaşmanın intifa süresi sonuna kadar devam edeceğine inanılarak 10.08.2005 tarihinde 131.760,00.-TL, 10/10/2005 tarihinde 202.920,00.-TL olmak üzere 334.680,00.-TL inkişaf bedeli ödenmiş olduğunu, davalı bayinin taraflar arasındaki dikey anlaşmanın, inkişaf bedelinden geçersiz kalan bakiye süreye – kıstelyevm usulü hesaplama sonucunda isabet eden 121.787,91.-TL yi iktisap ettiği tarihlerden itibaren değişen oranlarda avans faizi ve KDV si birlikte davalı bayiden alınarak müvekkili şirkete ödenmesine karar verilmesi, ana paranın dava tarihine kadar davalı yedinde kaldığı sürede bu iktisap sayesinde davalının elde ettiği tüm semerelerin karşılığı olarak da 158.816,30.-TL nin dava tarihinden itibaren değişen oranlarda faizi ve KDV si ile tahsiline, yapıların ödeme kalemlerinden geçersiz kalan bakiye süreye isabet eden kısmının dava tarihi itibariyle ÜFE ile uyarlanıp amortisman uygulanarak güncellenmiş 36.080,08.-TL’nin iktisap tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile davalı gerçek kişi malikler ile davalı …’den tahsiline, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı şirkete tahmiline karar verilmesi talep etmiştir.
Asıl davada davalılar …, … ve … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Sözleşmenin … ile … arasında akdedilmiş olup, diğer davalılara husumet tevcih edilemeyeceğini, akaryakıt dağıtım işi dağıtım şirketleri vasıtası ile yapılmakta olduğunu, dağıtım şirketlerinin bu faaliyederini bayiler aracılığı ile ifa etmekte olduklarını, müvekkili ile davacı şirketin yapmış olduğu bayilik anlaşması gereği başka şirketlerin bayilik anlaşmasını red ettiklerini, taraflar arasındaki sözleşmenin 5 yıllık olduğunu, davacının bayilik sözleşmelerine aykırılık var ise davacının buna istinaden talepte bulunmasının mümkün olabileceğini, davacının 15 yıllık intifa süresine dayanarak talepte bulunmasının hukuki olmadığını, müvekkili şirkete yapılan ödemenin davacının bayisi olması nedeniyle olduğunu, 12.03.2010 tarihine sebepsiz zenginleşme davasını açmadığından zamanaşımına uğradığını, esasen bu davanın da zamanaşımına uğradığını, genel zamanaşımı süresi de geçtiğinden iş bu dava hem sebepsiz zenginleşme hem de genel zamanaşımı sürelerini aştığı için her iki açıdan da dava zamaşımına uğradığını, davacının bu davayı açmasına rağmen intifayı tapudan halen terkin etmediğini, dava şartı olan intifanın kaldırılması şartı gerçekleşmediğinden usul hukuku açısından davanın reddine beyanla neticeten, davanın zamanaşımı nedeniyle davanın reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı şirkete tahmiline karar verilmesi talep etmiştir.
Birleşen dosya davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkememizce toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre, davacının asıl davadaki inkişaf bedeli yönünden alacağının güncellenmiş değerinin 121.787 TL olarak, bu tutarı talepte davacının haklı olduğu ve bu tutarın asıl dosya davalılarının hepsinden tahsili gerektiği, gerek asıl gerekse birleşen davadaki sabit yatırımların ise sözleşme gereği olarak ve sözleşmenin süresine bakılmaksızın hizmetin yürütülmesi için zorunlu yatırımlar olması sebebiyle iadesi talebinin yerinde olmadığı, asıl davadaki semere karşılığı tutar talebinin de yerinde olmadığı gerekçeleriyle asıl davanın kısmen kabulüne, 121.787 TL inkişaf bedelinin dava tarihinden itibaren avans faiziyle davalılar …, … ve … (hisse oranında) ile davalı …Ltd.Şti.’nden müştereken ve müteselsilen tahsiline, birleşen davanın reddine karar verilmiş, hüküm asıl ve birleşen davanın davacısı vekili ile asıl davanın davalılarından …, … ve … vekilince temyiz edilmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 10/12/2015 tarih ve … Esas – … Kararında: ” 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle dava tarihi itibariyle intifa hakkının terkin edildiğine dair dosyada bilgi ve belgeye rastlanılamamasına, aksine dosyaya getirilen tapu kaydı içeriğinden intifa hakkının terkiniyle ilgili bölümün boş bulunmasına göre asıl ve birleşen davanın davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davacının inkişaf bedeline yönelik talebi, bayisi olan davalı …Ltd.Şti.’ne yönelik olup taşınmaz maliki olan asıl davadaki diğer davalılar bakımından inkişaf bedeline ilişkin bir talebi bulunmadığı halde ve esasen inkişaf bedelinin bayi dışındaki taşınmaz maliklerinden talep edilmesinde hukuksal dayanak bulunmadığından asıl davadaki davalılar …, … ve … vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle adı geçen davalılar hakkındaki davanın reddi gerektiği gözetilerek asıl davanın bu davalılar yönünden reddine karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.” gerekçesine dayanılarak daha önce verilen karar bozulmuştur.
Usul ve yasaya uygun görülen Yargıtay bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, uyma kararı ile birlikte önceki kararda kesinleşen hususlar da gözönüne alınarak asıl dosyada davalı … Ltd Şti ile birleşen dosya davalısı … AŞ hakkında daha önce verilen hüküm kesinleşmiş olduğundan bunlar yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, asıl dosya davalılarında …, … ve … hakkında açılan davanın ise reddi yönünde aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl dosyada Davalı … Ltd Şti hakkında verilen hüküm ile Birleşen dosya davalısı hakkında verilen hüküm kesinleşmiş olduğundan bunlar yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
2-Asıl dosyada Davalılar …, … ve … hakkında açılan davanın reddine,
3-Alınması gereken maktu 35,90 TL harcın, peşin alınan 4.702,80 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.666,90 TL harcın 492 sayılı Yasanın 31. Maddesi gereğince karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Asıl dosya davalıları …, … ve … kendilerine vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 24.951,06 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, Asıl ve birleşen dosya davacısı vekili … ile Asıl dosya davalıları …, … ve … vekili Av. … vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay’a başvuru yolu açık olmak üzere karar verildi. 27/09/2018

Başkan …
(e-imza)
Üye …
(e-imza)
Üye …
(e-imza)
Yazı İşleri Müdürü …
(e-imza)