Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/336 E. 2018/553 K. 08.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/336 Esas
KARAR NO : 2018/553

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 20/03/2012
KARAR TARİHİ : 08/05/2018

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi ile vekil eden davacı şirket ile davalı şirket arasında imzalanan 20.08.2010 tarihli protokol ile …’da bulunan ve üst yapısı davalı şirkete ait inşaat bazasının müvekkiline satışının kararlaştırıldığını, protokol hükümleri uyarınca satım bedeli olarak 100.000 USD’nin yediemin olarak tayin olunan davalı …’nın bildirdiği hesaba havale edildiği gibi, 250.000 USD bedelli çekin de …’ya yediemin olarak teslim edildiğini, protokol uyarınca … Belediyesi’ne başvurulduğunda davalının aynı adreste yerleşik inşaat bazasını 14.12.2009 tarihinde dava dışı … A.Ş.ye sattığı ve bu yerdeki inşaat bazasından ötürü belediyeye borcu bulunması nedeniyle belediyeyle yaptığı sözleşme gereğince bu alanı belediyeden izin almadan devredemeyeceğinin hatta kiraya dahi veremeyeceğinin anlaşıldığını, 04.01.2011 tarihinde müvekkilinin diğer iki davalıyla yaptığı toplantıda durumu bildirdiğini ve sözleşmenin hükümsüz kalması sonucu ödemelerin iadesini istemesi üzerine 250.000 USD’lik çekin iade edildiğini, 100.000 USD ödemeyle ilgili olarak da 47.500 USD iade yapıldığını, ihtarname tebliğine rağmen bakiye 52.500 USD’nin iade edilmemesi üzerine bu tutarın tahsili amacıyla davalılar aleyhine girişilen icra takibi akabinde davalıların itirazları sonucu takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaliyle, takibin devamına ve % 40 oranında icra inkar tazminatının davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili yanıt dilekçesi ile taraflar arasındaki satım ilişkisine konu inşaat bazasının devir teslimi işlemine … Bakanlar Kurulu’nun onay vermesi gerektiğini, bu onayın verilememesi halinde ise ödenen 100.000 USD’nin bu yerin bir yıl süreyle kullanma hakkına karşılık mahsup edileceği hususları protokolün 8. maddesinde kararlaştırılmış olup, davacının inşaat bazasını altı ay süreyle fiilen kullandıktan sonra terketmesi sonucu müvekkilinin protokol hükmüne göre iade yükümlülüğü yok iken iyiniyetli şekilde kullanılmayan döneme dair 47.500 USD’yi iade ettiğini, bu nedenle davacının icra takibine konu alacağının yasal dayanağı bulunmadığından davanın reddini savunmuş ve % 40 oranında kötüniyet tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, Kapatılan 19. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/66 esas, 2014/52 karar sayıl ve 24/03/2014 tarihli kararı ile davanın kabulüne karar verilmiş, temyiz üzerine Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 2015/11096 esas 2016/3685 karar sayılı ve 02/03/2016 tarihli ilamı ile; davalılar … ve …’nın davaya konu protokolü davalı şirket temsilcisi olarak imzaladıklarından dolayı davalı şirket dışındaki diğer davalılara husumet düşmeyeceği, anılan davalılar hakkında da yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet olmadığı belirtilerek bozulmuştur.
Bozma sonrası dosya, yukarıda belirtilen esas sırasına kaydedilmiş, bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Uyulan bozma ilamında belirtilen gerekçe ile aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Bozma kapsamı dışında kalan kesinleşen hususlarda hüküm tesisine mahal bulunmadığına,
2-Davalılar … ve … aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine,
3-Bu davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 7.maddesine göre belirlenen 2180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalılara verilmesine,
4-İlk hükümde davacı yararına hükmedilen yargılama giderleri, bozma kararı kapsamı dışında kalan davalı yönünden kesinleşmiş olmakla, bu davalı yönünden yeniden hüküm tesisine mahal bulunmadığına; davalılar … ve … yönünden bozulmuş olmakla, bozma sonrası davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına; bozma sonrası davalılar … ve … tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından hüküm tesisine mahal bulunmadığına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süresi içerisinde Yargıtay 19. Hukuk Dairesi nezdinde temyiz yasa yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı 08/05/2018

Katip …

Hakim …