Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/32 E. 2020/749 K. 16.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/32 Esas
KARAR NO : 2020/749
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/01/2018
KARAR TARİHİ : 16/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; davacının 12.11.2014 tarihinde, davalı … Hesabının sorumluluğunda olan, plakası tespit edilemeyen aracın sebebiyet verdiği kaza neticesinde sakat kaldığını, müvekkilinin kazanın oluşumunda herhangi bir kusuru bulunmadığını, tüm kusur davalı … Hesabının sorumluluğunda olan araçta olduğunu, davalı …’nın zararın tazmini hususunda sorumlu olduğunu, müvekkilinin, bu kaza neticesinde yaralandığını, çeşitli hastanelerde tedavi gördüğünü, kaza sonucunda vücut fonksiyon kaybına uğrayan müvekkili için belirlenecek maddi tazminat taleplerin hüküm altına alınmasını talep ettiklerini, dava konusu kazaya sebebiyet veren aracın tazminat sorumluluğu …nda olup maddi tazminatın ödenmesinden ilgili poliçe limiti kapsamında maluliyete istinaden maluliyet teminatının tamamından ve SGK tarafından karşılanmayan tedavi ve bakıcı giderleri için tedavi teminatının tamamından sorumlu olduğunu, davalı …’na başvuru yapıldığını, ancak bu başvuruya rağmen müvekkilinin zararlarının karşılanmadığını belirterek; geçici iş göremezliğe bağlı maddi tazminatın, kalıcı meslekte kazanma gücü kaybına bağlı maddi tazminatın, geçici ve tespit edilebilirse kalıcı bakıcı gideri ihtiyacına ilişkin maddî tazminatın, SGK tarafından karşılanmayan tedavi- yol – yemek – refakatçi ve sair tedaviye bağlı ek giderlerine bağlı maddi tazminatın, yasal faiziyle tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesine, yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından başvuru şartı yerine getirilmediğinden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının maluliyet tespitinin Adli Tıp Kurumu tarafından yapılması gerektiği, kusur ve aktüerya raporu alınması gerektiği, geçici iş göremezlikten sorumlu olmadıklarını, müterafik ve hatır taşıması indirimli yapılması gerektiği, davalının ancak dava tarihinden itibaren yasal faizden sorumlu olabileceği, sorumluluklarının yaralanma ve sürekli sakatlık halinde olay tarihi itibarı ile 268.000,00 TL ile sınırlı olduğunu belirterek; davanın reddine, yargılama giderleri vc vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
1-… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2015/… Soruşturma sayılı dosyası
2-Trafik Tescil Şube Müdürlüğü yazı cevabı
3-Poliçe,hasar dosyası
4-Davacının kaza nedeniyle tedavi gördüğü hastane evrakları
5-SGK yazı cevabı
6-Adli Tıp Kurumu maluliyet raporu
7-Kusur ve aktüerya bilirkişi raporu
8-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı KTK.nın 91. Maddesinde motorlu araçların trafik sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, … Yönetmeliği’nin 9. maddesinde trafik sigortası bulunmayan araçların neden olduğu bedensel zararlar için …na başvurulabileceği, öngörülmüştür.
2918 sayılı KTK’nın 91.maddesinde; motorlu araçların trafik sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, … Yönetmeliğinin 9.maddesinde; trafik sigortası bulunmayan araçların neden olduğu bedensel zararlar için …na başvurulabileceği belirtilmiş, motorlu bisikletin tanımının yapıldığı 2918 sayılı KTK’nin 3.maddesinde; motorlu bisikletin, silindir hacmi 50 cc’yi geçmeyen içten patlamalı motorla donatılmış ve imal hızı saatte 50km den az olan bisiklet olduğu düzenlenmiş, 2918 Sayılı KTK’nın 103. maddesinde ise; motorsuz taşıtlar ile motorlu bisiklet sürücülerinin hukuki sorumluluğunun genel hükümlere tabi bulunduğu öngörülmüştür.
Başvuru dava şartı yönünden; 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6704 sayılı Kanunu’nun 5. maddesiyle değişik 97. maddesi ile zarar görenin, dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiği düzenlenmiş, aynı değişiklikle sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar görenin dava açabileceği belirtilmiştir. Davacının tarafından 24/03/2016 tarihinde davalı …’na başvurulduğu hasar dosyasının incelenmesi ile görülmüştür.
Dava konusu tazminat taleplerinde mahkemece yapılması gereken dava konusu trafik kazası nedeniyle yapılan tedavilere ilişkin tüm evraklar toplanarak, Adli Tıp Kurumu’ndan maluliyet raporu almak, tarafların kusur oranları hususunda bilirkişi raporu almak ve tüm belgeler toplandıktan sonra aktüerya raporu almaktır.
Bu açıklamalar ışığında tarafların sunmuş oldukları tüm deliller dosya içerisine alınmış ve incelenmiş, tüm deliller toplandıktan sonra maluliyet, kusur ve aktüerya rapor alınmıştır.
… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2015/… soruşturma nolu dosyasının incelenmesinde; taksirle yaralama suçu kapsamında 12.11.2014 tarihinde yol kenarında dolmuş beklerken meçhul şüphelinin çarpması sonucu yaralanan müşteki şikayetiyle soruşturma başlatılmış ise de 23.11.2015 tarihli beyanında meçhul şüpheliden şikayetçi olmadığını belirtmesi nedeniyle, kamu adına takibi gerektirir herhangi bir suç işlendiğine dair delil bulunmadığı, ortada kovuşturulacak herhangi bir suç ya da şüpheli tespit edilemediği anlaşılmakla kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.
… İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün cevabı yazısının incelenmesinde; davacının ekonomik sosyal durum araştırmasının yapıldığı, davacının kaza tarihi itibariyle kendine ait kamyonu ile nakliyecilik yaptığı aynı zamanda yarış atı yetiştiriciliği yaptığı, 12.11.2014 itibari ile aylık gelirinin 2.500,00TL civarında olduğunun bildirildiği görülmüştür.
İstanbul Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı’ndan alınan rapordan özetle; 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı resmi gazetede yayınlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre,sürekli işgöremezlik gücü kaybı oranının 14,2 olduğu, tıbbi iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceği ve başkasının bakımına muhtaç olduğu bildirmiştir.
Makine Mühendisi ve Aktüer bilirkişilerinin 03.01.2020 tarihli 7 sayfadan ibaret rapordan özetle; Meydana gelen trafik kazasında; davacının yaralanmasına sebep olduğu anlaşılan plakası tespit edilemeyen aracın kimlik bilgileri belirlenmeyen sürücüsünün % 100 (yüzde yüz) oranında kusuru olduğu, davalı …’nın plakası tespit edilemeyen araç sürücünün kusuru sebebiyle 3. kişilerin uğradığı zararlara karşı ilgili mevzuat çerçevesinde olayda yaralanan davacı …’ın kusurunun olmadığı, davalının %l00 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacı …’ın; geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararının = 8.520.83 TL, sürekli iş göremezlik dönemine ait % 14,2 maluliyeti ile ilgili bakiye maddi zararının = 61,434.90 TL. bakıcı gideri nedeniyle maddi zararının -10.806,30TL olduğu, davacının yukarıda belirlenen zararlarının poliçe kapsamında ve limitleri içinde kaldığı, davacı tarafından dava tarihinden önce Karayolları Trafik Kanunun 99.maddesine uygun olarak davalıya yapılmış başvuru bulunmadığından, davalı bakımından en erken temerrüt tarihînin 11.01.2018 dava tarihi olarak belirlendiği, plakası ve sürücüsü belirlenemeyen aracın kullanım amacının ticari olduğuna dair dosyada bir belge bulunmadığından ticari avans faizi talebine ilişkin takdirin mahkemeye olduğu bildirilmiştir.
Bedel artırım dilekçesi; davacı vekili 22.06.2020 tarihli dilekçesi ile talep sonucunu 80.762,03-TL olarak artırdığını ve 100,00-TL olarak belirtmiş olduğu tedavi giderleri talebinden feragat ettiğini bildirmiş, dilekçesi davalı vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Temerrüt ve faiz yönünden ise; davaya konu edilen zarar doğurucu haksız fiil, trafik kazası şeklinde gerçekleşmiş olup, haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Ancak haksız fiil faili olan sürücünün eylemi sonucu oluşan zararla ilgili, araç işleteninin sorumluluğunu teminat altına alan trafik sigortacısının, 2918 sayılı KTK’nun 99/1. maddesi ile ZMSS Genel Şartları’nın B.2.maddesi uyarınca, rizikonun ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve sigortacının temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Davacı tarafın, davadan önce başvurusunun bulunmadığı durumda ise, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekir.
Aynı zamanda söz konusu davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasına göre davacının alacağının tamamına temerrüt tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekmekte olduğu gibi Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2016/15535 Esas 2019/7234 Karar sayılı emsal ilamında da belirttiği üzere, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak temerrüt tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, 12/11/2014 tarihinde davacının aracı ile plakası tespit edilemeyen aracın karıştığı kaza nedeni ile, davacının malul kaldığı, plakası tespit edilemeyen araç yönünden davalı …’nın sorumluluğu bulunduğu, bu kapsamda davalı …’na başvuruda bulunduğu, davalı tarafından ödeme yapılmadığı, mahkememizce tarafların tüm delillerin toplandığı, maluliyet raporu alındığı, raporun ise yönetmeliğe uygun olduğu, davacının maluliyetinin belirlendiği, dosyanın kusur ve aktüerya raporu alınmak üzere bilirkişi heyetine tevdii edildiği, davacının kusursuz, plakası belirlenemeyen araç sürücüsünün ise %100 kusurlu olduğu, davacının sunduğu belgelerde gelirinin asgari ücretin altında kaldığı, bu kapsamda asgari ücret esas alınmak suretiyle davacının talep edebileceği miktarın belirlendiği, davacının alınan aktüerya raporu doğrultusunda talebini artırdığı, her ne kadar dosya içerisinde davalı sigortaya başvuru tarihine ilişkin belge bulunamasa da hasar dosyasının incelenmesinde, davacının dilekçesinin 24/03/2016 tarihinde işlem gördüğü, bu tarihe 8 iş günü eklenmek suretiyle 06/04/2016 tarihi itibari ile davalının temerrüde düştüğü davacının belirsiz alacak davası olarak açtığı davasına bu tarihten itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği, feragat ettiği tedavi giderleri yönünden ise davanın reddi ile diğer talepleri yönünden davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın Kısmen Kabulü ile 8.520,83 TL geçici ve 61.434,90 TL sürekli işgöremezlik, 10.806,30-TL bakıcı giderinin tazminatının temerrüt tarihi olan 06/04/2016 tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine; tedavi giderleri talebi yönünden feragat nedeniyle reddine
2-Karar tarihi itibari ile alınması gereken 5.516,85-TL harçtan, peşin alınan 308,90-TL harç mahsup edilerek kalan 5.207,95-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 308,90-TL peşin harç, 35,90TL başvuru harcı olmak üzere toplam 344,80-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Kabul-red oranına göre davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 11.299,06-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Kabul-red oranına göre davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinnin 13/3 maddesine göre hesaplanan 100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.631,50-TL yargılama gideri, 1.473,00TL adli tıp fatura gideri, 172,00-TL poliklinik gideri (150,000TL+22,00-TL iki ayrı dekont) olmak üzere toplam 3.276,50 TL’nin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine; arda kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT … ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/11/2020

Katip … Hakim …
e-imza e-imza