Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/308 E. 2018/498 K. 17.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/308 Esas
KARAR NO : 2018/498

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/04/2018
KARAR TARİHİ : 17/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi ile vekil edenin … A.Ş. … Şubesine 3.350 TL mevduatını 27.10.1999 tarihinde vadeli olarak yatırdığını, davalı banka yöneticilerinin hileli davranış ve yönlendirmeleri ile bankalara olan güvenin kötüye kullanılması sonucu, mevduatının sigorta kapsamı dışında bulunan bir off-shore bankasına yatırıldığını, sonrasında banka el konulduğunu ve müvekkilin parasının geri ödenmediğini ileri sürerek 3.350 TL tutarındaki mevduatın 27.10.1999 tarihinden itibaren sözleşme faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Banka vekili, Mahkememize sunduğu yanıt dilekçesi ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, 2015/401 esas ve 2016/98 karar sayılı karar ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, temyiz üzerine Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 17/01/2018 tarih, 2016/6617 esas ve 2018/365 karar sayılı ilamı bozulmuş, bozma sonrası dosya yukarıda belirtilen esas sırasına kaydedilmiş ve bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
6100 sayılı Yasanın 114/1-c maddesi gereğince mahkemenin görevli olması dava şartlarından olup 115.madde gereğince de Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasa gereğince bu Kanunun amacı; kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı, tüketiciyi aydınlatıcı ve bilinçlendirici önlemleri almak, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konulardaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmeleri teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemektir ve bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.
Bu Kanunun uygulanmasında tüketici ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi ise mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.Bu Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde genel hükümler uygulanır ve taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.
Bu yasal çerçevede eldeki talebin değerlendirilmesinde, davacı tüketici olup, bankacılık işleminden kaynaklı alacak istemine ilişkin işbu davada, dava tarihi itibariyle, yukarıda belirtilen yasal düzenleme gereğince görevli mahkeme tüketici mahkemesidir. Dava, 6502 sayılı Yasanın yürürlük tarihinden sonra açılmış olup, eldeki davaya bakma görevi Tüketici Mahkemelerine aittir. Dava şartı olan görev hususu yönünden uyulan bozma ilamına göre Mahkememizce yapılan değerlendirme sonucunda, bu yönde karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1- Davanın 6100 sayılı Yasanın 114/1-c maddesi delaleti ile 115/2.maddesi gereğince görev dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine,
2- 6100 sayılı Yasanın 20/1 maddesi delaletiyle kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize başvurularak dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesinin talep edilmesi gerektiği, aksi durumda davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin kararın tebliği ile birlikte ihtarına,
3- 6100 sayılı Yasanın 331/2.maddesi gereğince davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına, davaya devam olunmaması halinde Mahkememizce dosya üzerinden durumun tespiti ile davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmesine,
Dair,gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün yasal süresi içerisinde Yargıtay 11. Hukuk Dairesi nezdinde temyiz yasa yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı. 17/04/2018

Katip

Hakim