Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/285 E. 2020/512 K. 24.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/285
KARAR NO : 2020/512

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/03/2018
KARAR TARİHİ : 24/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu… Ltd. Şti. ile imzalanan kredi sözleşmesi çerçevesinde, davalı şirkete büyük miktarlarda kredi kullandırıldığını, diğer davalılar Genel Kredi Sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarından davalı şirketin borçlarından sorumlu olduklarını, kullandırılan kredilerin geri ödenmemesi üzerine muaccel olan ve temerrüde düşülen borçların ödenmesi için kredi hesapları kat edilerek borcun ödenmesinin istendiğini, buna rağmen ödenmemesi üzerine alacakların tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalıların haksız ve kötü niyetli olarak takibe ve borca itiraz ettiklerini, taraflar arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesine göre banka kayıtlarının münhasır delil sözleşmesi niteliğinde olduğunun kararlaştırıldığını, bu nedenle davalı borçluların bu yöndeki itirazlarının reddi gerektiğini, işbu nedenlerle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı borçluların İst… İcra Müd. …Esas sayılı dosyasına ilişkin tüm itirazların iptaline ve takibin aynen devamını, davalı borçluların takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere müvekkili bankaya inkar tazminatı ödemesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında haksız ve hukuka aykırı icra takibine haklı itirazlarının iptaline ilişkin işbu ikame edilen davanın tamamen hukuki mesnetten uzak olduğunu, yetkili icranın İst. Anadolu İcra Müdürlükleri olduğunu, taraflarına gönderilen ödeme emrinde takibin sebebi olarak gösterilen borcun henüz muaccel olmadığını, müvekkilinin belirtilen tarihte muaccel veya muaccel olup da ödenmemiş borcunun bulunmadığını, icra takibindeki gecikme tazminatı isteminin de haksız ve fahiş olduğunu, müvekkilinin temerrüde düşmediğini, bu nedenle faiz/gecikme tazminatı talep edilmesinin de haksız olduğunu,karşı tarafin dava dilekçesinde belirttiği yasal ve bankaya ait taraflar arasındaki kefalet sözleşmesindeki oran zaten fahiş olup, kötü niyetli yaklaşım olduğunu, açıklanan nedenlerle öncelikle sayın mahkemece yetki itirazlarının değerlendirilerek, yetkisiz mahkemede açılan davanın usulden reddini, haksız, hukuka aykırı ve mesnetsiz davasının esastan reddini, kötü niyetli davacının %20’den aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesini,yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizin 18/10/2018 tarihli celsesi 4 nolu ara kararı gereğince, dosyamızda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişinin 08/02/2019 tarihli raporunda özetle;
”İNCELEMELER:
Sözleşme: Davacı bankanın… Şubesi ile davalı şirket arasında 15.03.2016 tarihli 3.000.000.-TL limitli Genel Kredi Sözleşme imzalanmıştır. Sözleşmeyi diğer davalı şahıslar müteselsil kefil sıfatıyla imzalamışlardır.
Kredi Hesaplarının Tetkiki:Davacı banka tarafından davalı şirkete;
1)İşetme kredisi (2 adet),
2)Çek kredisi kullandırılmıştır. Kredilerle ilgili incelemeler aşağıda sunulmaktadır.
1)İşetme Kredisi
Davalı şirkete dövize endeksli olarak, Kredi…Fonu kefaletiyle kullandırılan 2 adet işletme kredisi bilgileri aşağıda topluca verilmiştir:
-21 Proje nolu kredinin 25.10.2017 tarihli taksiti dahil 18 taksiti ödenmiştir. Vadesi kat ihtarından sonra olan kalan 4 taksit (kar payı dahil) toplamı aşağıda gösterilmiştir:
Kredi geri ödeme planının tetkikinden, 25.10.2017 tarihli taksit vadesinde kalan anapara tutarının 51.748,84 EUR olduğu görülmüştür.
-77 Proje nolu kredinin 30.10.2017 tarihli taksiti dahil 11 taksiti ödenmiş, kalan 28.11.2017-15.11.2019 arası vadeli 25 taksiti ise ödenmemiştir.
Kredi geri ödeme planının tetkikinden, en son ödenen 30.10.2017 tarihli taksit vadesinde kalan anapara borcunun 95.928.01 EUR olduğu görülmüştür.
2)Çek Kredisi:
Davalı şirkete;
-05.04.2016 tarihinde …-… seri nolu 20 yaprak,
-14.10.2016 tarihinde…-… seri nolu- 20 yaprak çek karneleri verilmiştir.
Davalı şirkete verilen çek karnelerinden, 2 çek yaprağı bankaya ibraz edilmemiş olup, davalı şirket nezdinde gözükmektedir.
Banka sorumluluk payı ödenen çeklerin tespiti:
İbrazında karşılığı olmayan, karşılıksız yazılıp, banka sorumluluk payı ödenen çekler aşağıda gösterilmiştir.
Davacı banka tarafından, davalı şirket tarafından keşide edilen ve karşılığı olmayan 5 adet çeke karşılık toplam 7.050.-TL ödenmiştir.
Kredi Hesaplarının Kat’ı ve Temerrüt Tarihinin Tespiti:
Davacı banka genel müdürlüğü davalılara keşide ettiği 03.11.2017 tarih ve… yevmiye numaralı ihtarname ile, kredi hesaplarını 03.11.2017 tarihi itibariyle aşağıdaki şekilde kat edildiğini;
Kat tarihi itibariyle toplam 21.710.57-TL ve 162.469.42 EUR’a baliğ olan borcun 24 saat içinde ödenmesini, aksi halde yasal yollara başvurulacağını ihtar etmiştir. İhtarname bilgi için Kredi … Fonu A.Ş.’ye de gönderilmiş, bu kuruma ilişkin haklarının saklı olduğu belirtilmiştir. İhtarname her üç davalıya 07.11.2017 tarihinde tebliğ edilmiştir. Tebliğ tarihine göre davacının temerrüt tarihi 09.11.2017 olarak tespit edilmiştir.
Davalı Kefillerin Kefalet Limitlerinin Tespiti:
Davalı … ve … 15.03.2016 tarihli 3.000.000.-TL limitli Genel Kredi Sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzalamışlardır. Sözleşmede kefil olunan miktar 3.000.000.-TL olarak yazılıdır. Davacı bankaca icra takibinde talep edilen alacak miktarı (762.391.-TL) davalıların kefalet limiti dahilinde kaldığından, davalı kefiller kefalet limitleri ile sınırlı olmak üzere (TBK md. 589), hesaplanacak asıl alacak tutan ve buna temerrüt tarihinden itibaren hesaplanacak gecikme tazminatı/kar mahrumiyeti oranından sorumlu bulunmaktadırlar.
Kat Tarihi İtibariyle Asıl Alacak Tutarının Tespiti:
Davacı banka icra takibinde asıl alacak tutarını aşağıdaki şekilde kat tarihi itibariyle talep etmiştir:
Talep gereğince asıl alacak tutarı hesabı 03.11.2017 kat tarihi itibariyle aşağıdaki verilmektedir.
a)Yabancı para alacak (EUR):
-21 nolu isletme kredisi
Kat tarihi itibariyle 21 nolu işletme kredisi asıl alacak tutarı 51.806.28 EUR olarak tespit edilmiştir. Davacı banka ise ileri vadeli taksit tutarları içindeki kar payları dahil 52.234.25 EUR asıl alacak istemiştir.
-77 nolu isletme kredisi:
Kat tarihi itibariyle 21 nolu işletme kredisi asıl alacak tutarı 95.979.17 EUR olarak tespit edilmiştir.
Davacı banka ise ileri vadeli taksit tutarları içindeki kar paylan dahil 101.298.11 EUR asıl alacak istemiştir.
İcmal:
Kat tarihi itibariyle işletme kredileri asıl alacak miktarı 147.785.45 EUR olarak hesaplanmıştır. Davacı banka ise, ileri vadeli taksitler içinde bulunan kar paylan dahil toplam 153.532.35 EUR tutannda asıl alacak istemiştir.
b)TL Alacak:
Davacı banka, davalı şirkete verdiği çek karnelerinden 5 adedi için, 5941 sayılı Çek Kanunu 3. md. gereğince toplam 7.050.-TL ödemiş, ancak bu miktar için, çek ödeme tarihlerinden takip tarihine kadar icra takibinde kar payı istememiştir. Davalı şirkete kullandınlan işetme kredileri dövize endeksli (TL karşılığı ödenmiş) olduğundan, 30.12.2008 tarih ve 27096 sayılı R.Gazete’de yayınlanan Baklanlar Kurulu karan 1. md. 2. fıkrası gereğince (Dövize endeksli taksitli kredilerde taksit tutan içindeki anapara kur farkının hesaplanmasında, taksit ödeme tarihindeki cari kur ile kredinin kullandırıldığı tarihteki kur arasındaki fark esas alınır.) davalı şirketin takip tarihi itibariyle 6.054.50TL kur farkı borcu doğmuştur.
Yapılan İcra Takibi:
Davacı banka, borçlular hakkında 13.03.2018 tarihinde 741.749.11TL tutannda ihtiyati haciz karan almıştır. Davacı banka, 20.03.2018 tarihinde İst. … İcra Md…. E. sayılı dosya ile davalılar aleyhine, haciz yoluyla aşağıdaki şekilde icra takibi yapmıştır:
Davacı banka, asıl alacak miktarlarına takip tarihinden itibaren;
-Yabancı para (EUR) asıl alacağı için % 4.87,
-TL asıl alacağı için %19.64, oranında gecikme tazminatı/kar payı mahrumiyeti talep etmiştir. Takip talebinde, tahsilat olması halinde TBK 100. md. hükmü uygulanacağı belirtilmiştir. Takip dayanağı olarak; Genel Kredi Sözleşmesi ve hesap kat ihtarnamesi gösterilmiştir. Ödeme emri her üç davalıya 21.03.2018 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Davalılar vekili, UYAP üzerinden verdiği tarih ve alındı şerhi içermeyen dilekçesinde;
•Yetkiye, takibe, asıl alacağa ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini,
•Gönderilen ödeme emrinde takibin sebebi olarak gösterilen borcun henüz muaccel olmadığım, muaccel olmayan bir borcun müvekkillerinden istenmesi hukuken mümkün olmadığını, müvekkilin belirtilen tarihte muaccel veya muaccel olup da ödenmemiş borcunun bulunmadığım, sayılan sebeplerle, takibe, asıl alacağa ve ferilerine itiraz ettiklerini, Beyan ederek, takibe itiraz etmiştir Davacı taraf 30.03.2018 tarihinde takip tutarı üzerinden huzurdaki davayı açmıştır.
Temerrüt Faizi Oranının Tespiti:
a)İşletme kredisi:
Sözleşmenin “Kar Payları” başlıklı 6.2.2 maddesinde; “Gecikme kar payı oranlan ise, para cinsi ne olursa olsun, ödenmeyen kredi borcu için akdi kar payı oranının %50 fazlasıdır….Gayri nakdi kredilerde ise, gayri nakdi kredinin ödendiği/tazmin olduğu tarihte, bankanın aym para cinsindeki kredilere uyguladığı en yüksek cari akdi kar payı oranının %50 fazlası olarak uygulanacaktır…”
Davacı bankaca, işletme kredisi borçlarına uygulanan yıllık kar payı oranı %4.44 ile %4.80 olup, sözleşme koşuluna göre bunların %50 fazlası sırasıyla %6.66 ve %7.20 yapmaktadır. Davacı banka ise yabancı para asıl alacağı için icra takibinde %4,87 oranında gecikme tazminatı (gecikme kar payı) istemiştir. Talep gereğince istenebilecek gecikme tazminatı (gecikme kar payı-kar payı mahrumiyet oram) %4.87 olarak kabul edilmiştir.
b)TL alacak:
Davacı vekilinin “ara kararın yerine getirilmesinden ibarettir” konulu bila tarihli dilekçesi ekinde aylık cari kar payı oranının %1,5495 (yıllık %18.71) olduğu, istenebilecek yıllık kar oranının da %19.64 olarak hesaplandığı görülmüştür.(intemet ortamında … sitesinde yapılan araştırmada 03.11.2017 kredi kat tarihinde bankalarca açılan kredilere uygulanan ağırlıklı faiz oranının %15.98 olduğu görülmüştür.) Sözleşme koşuluna göre istenebilecek gecikme tazminatı/kar payı mahrumiyet oranı, %18.71’in %50 fazlasıyla %28.06 olarak hesaplanmıştır. Davacı banka ise TL asıl alacağı için icra takibinde % 19.64 oranında gecikme tazminatı/kar payı mahrumiyet oram istemiştir. Talep gereğince istenebilecek gecikme tazminatı/kar payı mahrumiyet oranı % 19.64 olarak kabul edilmiştir.
Davacı Çek Bedelleri Depo Talebinin Değerlendirilmesi:
5941 sayılı Çek Kanunu 20.12.2009 tarihli 27438 sayılı Resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. 5941 sayılı yasanın “İbraz, ödeme, çekin karşılıksız olduğunun tespiti ve gecikme cezası” başlıklı 3. maddesi aşağıdaki gibidir.
MADDE 3-(1) Karşılığı bulunan çek, hesabın bulunduğu muhatap bankanın herhangi bir şubesine ibraz edildiğinde hamilin varsa vergi kimlik numarası saptandıktan sonra ödenir. Ancak çek, hesabın bulunduğu şubeden başka bir şubeye ibraz edildiğinde, o şubece karşılığı sorulmak suretiyle ödenir.
(2)”Karşılıksızdır” işlemi, muhatap bankanın hamile kanunen ödemekle yükümlü olduğu miktarın dışında, çek bedelinin karşılanamayan kısmıyla sınırlı olarak yapılır.
(3)Muhatap banka, ibraz eden düzenleyici dışındaki hamile, süresinde ibraz edilen her çek yaprağı için;
a)Karşılığının hiç bulunmaması hâlinde,
1)Çek bedeli 600.-TL veya üzerinde ise 600.-TL,
2)Çek bedeli 600.-TL’nin altında ise çek bedelini,
b)Karşılığının kısmen bulunması hâlinde,
1)Çek bedeli 600.-TL veya altında ise, çek bedelini aşmamak koşuluyla, kısmî karşılığı 600.TL’ye tamamlayacak bir miktarı,
2)Çek bedeli 600.-TL’nın üzerinde ise, çek bedelini aşmamak koşuluyla, kısmî karşılığa ilave olarak altıyüz Türk Lirasını, ödemekle yükümlüdür. Bu husus, hesap sahibi ile muhatap banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir gayri nakdî kredi sözleşmesi hükmündedir. Bu fıkradaki miktar, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayımlanan fiyat endekslerindeki yıllık değişmeler göz önünde tutularak Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından her yıl Ocak ayında belirlenir ve Resmî Gazete’de yayımlanır. 20.01.2017 tarih ve 29954 sayılı R.Gazete Yayınlanan, TCMB Tebliği ile bankaların çek yaprağı başına sorumluluk miktarı 27.01.2017 tarihinden geçerli olmak üzere 1.410.-TL olarak belirlenmiştir. 19.01.2018 tarih ve 30306 sayılı R. Gazete Yayınlanan, TCMB Tebliği ile bankaların çek yaprağı başına sorumluluk miktarı 29.01.2018 tarihinden geçerli olmak üzere 1.600.-TL olarak belirlenmiştir. Çek Yasasında ve Sözleşmenin 9.21 Maddesinde, çek karnesinin verilmesinin gayri nakdi kredi olduğu hüküm altına alınmıştır.
Genel Kredi Sözleşmesinin “Çek Kredisi” başlıklı 20.5 maddesinde; “Banka, müşteriye verdiği çek defterinin geri verilmesini her zaman isteyebilir. Ayrıca, müşteri kredinin kapatılması halinde, kullanılmayan çek defteri ve çekleri bankaya iade edileceğini kabul eder.” hükmü mevcuttur.
Genel Kredi Sözleşmesinde, bankaya henüz iade edilmemiş/hesap sahibi nezdinde bulunan çeklerin banka sorumluluk bedellerinin depo edilebileceği yönünde bir hükme rastlanmamıştır.
Yargıtay kararlarına göre, sözleşmede çek bedellerinin depo edilmesi yönünde hüküm bulunması halinde, depo talebinde bulunulabilmektedir. Konu ile ilgili emsal 3 adet Yargıtay kararı aşağıda verilmektedir.
Yargıtay 11. HD. 26.10.2009 tarihli 2008/6575 E., 2009/10968 K. sayılı kararında; bankaların riziko doğmadan, para ödenmeden halen davalı elinde yada tedavülde bulunan çek yapraklan bedelinin karşılıksız çıkması halinde ve karşılıksız çıkma ihtimaline binaen, sözleşmede hüküm bulunduğundan, bankaca ödenmeyen çek yaprağından kaynaklanan sorumluluk bedelinin borçludan faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesinin istenebileceği hüküm altına alınmıştır.
Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 01/11/2017 T., 2016/13472 E, 2017/7537 K. sayılı karan da aynı yöndedir: “Genel kredi sözleşmesi uyarınca dava dışı borçluya verilen çek karnesinden dolayı bankanın ödeme zorunda olduğu zorunlu karşılıkların bankaya depo edilmesinin kefilden istenebilmesi için sözleşmede bu yönde açık hüküm olması gerekir. Yanlar arasındaki 25 2008 tarihli genel kredi sözleşmesinde kefilin sorumlu olacağına dair açık hüküm bulunmamaktadır. Davalı bankanın gayrı nakdi alacak yönünden kefilden istemi yerinde değildir. “.
Yargıtay 19.HD’nin 05.12.2017 T., 2016/6902 E., 2017/7727 K. sayılı kararında; “…Davalı, dava dışı … Ltd. Şti. ile imzalanan Genel Kredi Sözleşmesinin müşterek borçlu ve müteselsil kefilidir. Kefilin gavrinakdi kredileri deposundan sorumlu tutulabilmesi için imzalanan sözleşmede acık ve net bir seklide sorumluluk içeren düzenleme bulunması gerekir. Uyuşmazlık konusu sözleşmenin 36. maddesinde bu yönde bir düzenleme bulunmadığımdan kefil gavrinakdi kredilerin deposundan sorumlu tutulamaz.” takdiri sayın mahkemenize ait olmak üzere, davacı bankanın depo talebinin bir dayanağının bulunmadığı değerlendirilmiştir. Ancak, sayın mahkemenizce aksinin düşünülmesi halinde, henüz bankaya iade olmamış 2 adet çek için, 2 x 1.600.- TL=3.200.-TL’nın bankada nakden depo edilmesi gerekir.
Davalılar vekilinin İtirazlarının İncelenmesi:Davalılar vekili borcun henüz muaccel olmadığım, müvekkilinin belirtilen tarihte muaccel veya muaccel olup da ödenmemiş borcunun bulunmadığım, icra takibindeki gecikme tazminatı isteminin de haksız ve fahiş olduğunu, müvekkilinin temerrüde düşmediğini, bu nedenle faiz/gecikme tazminatı talep edilmesinin de haksız olduğunu savunmuştur. Davalı şirket tarafından taksit ödemelerinin gecikmeli olarak yapıldığı görülmüştür.
Gecikmeli yapılan taksit ödemeleri aşağıda gösterilmiştir:
a)21 nolu işletme kredisi:
b)77 nolu işletme kredisi:
Her iki tablonun tetkikinden;
-Davalı şirket tarafından taksit ödemelerindeki gecikmelerin süreklilik arz ettiği,
-21 nolu işletme kredisinin kat tarihinden önceki 25.10.2017 tarihli taksitinin 1 ayı aşkın gecikmeyle 3 parça halinde ödendiği,
-77 nolu işletme kredisinin kat tarihinden önceki 30.10.2017 tarihli taksitinin 3 aya yakın bir gecikmeyle ödendiği görülmektedir. Ödemelerdeki gecikmelerden dolayı, kredi geri ödemesinin riskli duruma gelmesi nedeniyle, davacı banka tarafından kredi hesaplarının kat edilmesi doğal bulunmaktadır. Belirtilen nedenle, davalı vekilinin muaccel veya muaccel olup da ödenmemiş borcunun bulunmadığı yönündeki itirazının gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Davacı banka sözleşme koşuluna göre, kredilere uygulanan kar payı oranlarının %50 fazlası kadar gecikme tazminatı isteme hakkına sahipken (yabancı para alacağı için %7.20, TL alacak için %28.06), icra takibinde sırasıyla %4.87 ve %19.64 oranında daha az gecikme tazminatı istemiştir. Belirtilen nedenle, davalı vekilinin; davacı bankaca makul olarak belirlenen gecikme tazminatı oranlarına itirazının yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Banka Kayıtlarının Delil Kabul Edilmesi:
Sözleşmenin “Delil özleşmesi” başlıklı 37.3 maddesinde, her türlü anlaşmazlıkta, HMK 193. md. gereğince banka kayıtlan kesin ve bağlayıcı delil teşkil ettiği davalılar tarafından kabul edilmiştir.
Takip Tarihi İtibariyle Davacı Alacağının Tespiti:
Takip tarihi itibariyle davalı alacağı aşağıdaki gibi hesaplanmıştır:
a)Yabancı para alacağı (İşetme kredisi):
-21 nolu işletme kredisi:
-77 nolu işletme kredisi:
İcmal:
Davacı bankanın işletme kredilerinden kaynaklanan alacağı takip tarihi itibariyle 150.519.54 EUR olarak hesaplanmıştır.
Davacı talebi ve tespitimiz dikkate alınarak, davacı alacağı aşağıdaki gibi kabul edilmiştir:
Asıl alacak Gecikme taz. Toplam (EUR)
147.785,45 617,76 148.403,21
b)TL Alacak:
Davacı banka, davalı şirkete verdiği çek karnelerinden 5 adedi için, 5941 sayılı Çek Kanunu 3. md. gereğince toplam 7.050.-TL ödemiş, ancak bu miktar için, çek ödeme tarihlerinden takip tarihine kadar icra takibinde kar payı istememiştir.
Davalı şirkete kullandınlan krediler dövize endeksli (TL karşılığı ödenmiş) olduğundan, 30.12.2008 tarih ve 27096 sayılı R.Gazete’de yayınlanan Baklanlar Kurulu karan 1. md. 2. fıkrası gereğince (Dövize endeksli taksitli kredilerde taksit tutarı içindeki anapara kur farkının hesaplanmasında, taksit ödeme tarihindeki cari kur ile kredinin kullandınldığı tarihteki kur arasındaki fark esas alınır.) davalı şirketin takip tarihi itibariyle 6.054.50TL kur farkı borcu doğmuştur.
SONUÇ:Yapılan incelemelerde aşağıdaki hususlar tespit edilmiştir:
1)Davacı banka, kredi alacaklarının tahsili için davalılar hakkında yapılan aşağıdaki icra takibine davalılar tarafından yapılan itirazın iptalini dava etmiştir:
Kredi türü
Asıl alacak
Gecikme taz.
Kur farkı
TOPLAM
Döviz cinsi
Kurumsal finansman kr.
153.532,35
617,66

154.150,01
EURO
Tazmin edilen G.ankdi alacak
7.050,00

6.054,50
13.104,50 TL
TL
Çek deposu

3.200,00 TL
TL
TL ALACAK TOPLAMI

16.304,50 TL
TL
YABANCI PARA ALACAK TOP.

154.150,01
EURO

2)Yapılan incelemede takip tarihi itibariyle davalı banka alacağı, talep ve tespitimiz dikkate alınarak aşağıdaki şekilde tespit edilmiştir:
Alacak ismi
Asıl alacak
Kar payı tutarı +
TOPLAM (TL)
Döviz

Gecikme cezası

Cinsi
İşletme kr. (kurumsal finansman kr.)
147.785,45
617,76
148.403,21
EUR

Tazmin edilen G.nakdi alacak
7.050,00

7.050,00
TL
İşletme kr. Kur farkı
6.054,50

6.054,50
TL
TL ALACAK TOPLAMI
160.889,95
617,76
13.104,50
TL

Davacı banka kayıtlarına göre, davalı şirket asaleten, diğer davalılar kefaleten borçlu durumda olup, anlaşmazlık halinde banka kayıtlan HMK 193. md. göre kesin ve bağlayıcı delil kabul edilmiştir.
3)Genel Kredi Sözleşmesinde, bankaya henüz iade edilmemiş/hesap sahibi nezdinde bulunan veya karşılıksız çıkmış çeklerin banka sorumluluk bedellerinin depo edilebileceği yönünde bir hükme rastlanmadığından, takdiri sayın mahkemenize ait olmak üzere, davacı bankanın depo talebinin bir dayanağının bulunmadığı değerlendirilmiştir. Ancak, sayın mahkemenizce aksinin düşünülmesi halinde, henüz bankaya iade olmamış 2 adet çek için, 2 x 1.600.-TL=3.200.-TL’nın bankada nakden depo edilmesi gerekir.
4) Dava tutarı TCMB EUR döviz satış kurundan aşağıdaki gibi hesaplanmıştır.
Tutar Döviz cinsi Kur TL karşılığı
148.403,21 EUR 4,8423 718.612,86
13.104,50 TL – 13.104,50
TOPLAM 731.717,36
Dava tutarı 731.717.36TL olarak bulunmuştur. Davacı yan ise davayı 762.391.-TL üzerinden açmıştır. Davacı banka tarafından Kredi …Fonu kapsamında kullandınlan işletme kredileri borcuna karşılık, adı geçen kurumdan dava tarihinden sonra 452.483.18TL tahsilat sağlanmıştır. Bu miktarın icra kapak hesabında dikkate alınması gerekir.
Davalı banka takip tarihinden itibaren;
-İşletme kredisi asıl alacağına %4,87
-TL asıl alacağına %19.64 oranında gecikme tazminatı/kar payı mahrumiyeti isteyebilecektir. Keyfiyeti sayın mahkemenizin takdirlerine saygıyla arz ederim” denilmiştir.
Mahkememizin 12/12/2019 tarihli celsesi 1 nolu ara kararı gereğince, dosyamızda bilirkişiden ek incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişinin 03/06/2020 tarihli ek raporunda özetle;
”İnceleme/Değerlendirme;
06.06.2018 tarihinde KGFden yapılan 452.483.18TL tahsilat, 30.03.2018 dava tarihinden sonra olduğundan, borç tespitinde dikkate alınmamıştır, tahsilatın nihai borç tasfiye hesabı sırasında dikkate alınması gerekir.
Kredi hesapları davacı bankaca 03.11.2017 tarihinde kat edilmiş, davalılar 09.11.2017 tarihinde temerrüde düşmüş olduklarından, banka alacağı muaccel olmuştur. Vadesi kat/temerrüt tarihinden sonraya sarkan taksitlerin ise taksit içindeki anaparaları muaccel hale gelmiştir. Başka bir deyişle, vadeli taksit bedellerinin tamamı muaccel olmuş değildir. Kök raporda bu esasa göre hesaplar yapılmıştır. Diğer yandan, kök raporda da belirtüdiği gibi, EUR kredi taksitlerinin davalı şirket gecikmeli ödendiği, taksit borçlarının taksit vadelerinde muaccel hale geldiği görülmektedir, (bkz. Kök rapor Davalı vekili itirazlarının incelenmesi başlıklı 6 ve 7. Sayfalar) Keyfiyeti sayın mahkemenizin takdirlerine saygıyla arz ederim” denilmiştir.
GKS’mesi, ihtar, ihtarın tebliğine ilişkin evraklar, tarafların ticari defterleri, ticaret sicil kaydı ve tüm dosya içeriği ile bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğine;
İcra takibine yetki itirazında bunulmuş ise de, aynı zamanda yetkili icra dairesi beyan edilmediğinden geçerli bir yetki itirazı bulunmamaktadır.
Teknik ayrıntısı yukarıda özelenmeye çalışıldığı ve bilirkişi raporunda tam detayı olduğu üzere bilirkişi tarafından hesap kat tarihinde, takip tarihinde ve hukuki menfaatin tespiti açısından dava tarihinde asıl alacak ve temerrüt tarihi ve temerrüt faiz oranına göre fer’ileri hesaplanmıştır.
Ödemelerdeki gecikmelerin süreklilik arzetmesi nedeniyle GKS gereğince hesap kat edilip muaccel hale getirilmiş ve hesap kat ihtarı 07.11.2017 tarihi itibariyle her üç davalıya tebliğ edilmiş olup, verilen 24 saatlik sürenin sonu olan 09.11.2017 tarihi itibariyle her üç davalı da temerrüde düşmüştür.
Davalı kefillerin kefalet miktarı 3.000.000 TL olduğu yazılı olduğu ve borcunda kefalet limiti içinde kaldığı anlaşılmıştır.
Kefalet sözleşmesi 6098 sayılı yeni TBK’nu yürürlüğe girdikten sonra tanzim edilmiştir. Davalı kefil açısından kefalet limitlerinin sözleşmede açıkça gösterilmiş olduğu ve TBK.’nun 582. 583. ve 584 m. öngörülen kefalet sözleşmesinin yazılı yapılması, kefaletin türü, sorumlu olunacak azami kefalet limiti, kefaletin tarihi ve yasada şartların bizzat kefillerin kendi el yazıları ile yazılmış olduğu kefalette bulunduğu, tüm bunlara göre geçerli bir kefalet akdinin kurulmuş olduğu anlaşılmıştır.
Temerrüt faizi oranı, GKS gereğince, işletme kredisi açısından % 6,66 ve % 7.20 oranında talep etme hakkı var iken daha az talep edildiğinden talebe bağlılık ilkesi gereğince % 4,87 olduğu;
TL alacaklar açısından % 28,06 oranında talep etme hakkı var iken daha az talep edildiğinden talebe bağlılık ilkesi gereğince % 19,64 olduğu anlaşılmıştır.
TBK’nun 589 ve 590. maddesine göre; “Kefil her durumda, kefalet sözleşmesinde belirtilen azami miktara kadar sorumludur.
Kefilin/lerin sözleşmede gösterilen azami kefalet limiti aşılmamak üzere, temerrüt tarihine kadar işlemiş olan akdi faiz ve ferilerinden dolayı da ayrıca sorumludurlar.
Ancak kefil kendi temerrüdünün hukuki sonuçlarından sorumlu olacağından kendi temerrüdü sonucu ortaya çıkan temerrüt faizleri ve fer’ilerinden sınırsız olarak sorumlu tutulabilir.
Davalı/kefilin, Genel Kredi Sözleşmesinde kefilin sorumluluğunu düzenleyen çek kredisi ile ilgili depo yükümlülüğüne ilişkin açık bir düzenlemenin bulunmaması nedeni ile davalı kefillerin depo sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafa, hesabı kat edip muaccel hale getirsek bile vadesi gelmeyen taksitlere kar yapı mahrumiyeti uygulanmadığını iddia ederek bilirkişi raporuna itiraz etmişler ise de GKS’nin 6.3.1’de muacceleyet söz konusu olduğunda ana para ile birikte kar payının …tamamı muaccel olur düzenlemesi bulunmakta olup, fiili uygulamanın nasıl olduğu tespitine gerek görülmemiş, kar payı muhrumiyeti (temerrüt faizi) vadesi gelmemiş taksitlere de – muacceliyet kespettiğinden- uygulanmasının sözleşmede kararlaştırıldığı anlaşılmıştır. Zaten vadesi gelmeyen taksitler açısından aksi durumda temerrüt faizine ilişkin infazı kabil bir karar verelebilmek de mümkün olmayacaktır.
Tüm bu nedenlerle, teknik hesaplama ayrıntısı bilirkişi raporunda anlaşıldığı üzere sonuçta aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile,
2-153.532,35 EURO Kurumsal finansmandan kaynaklanan asıl alacağa 147.785,45 EURO’luk kısmına itirazın
7.050 TL Tazmin edilen gayri nakdi alacak 7.050 TL’lik kısmına itirazın 
6.054,50 TL Kur farkı BSMV’si 6.054,50 TL’lik kısmına itirazın 
617,76 EURO takip tarihine kadar işlemiş kar payı Mahrumiyeti/Gecikme tazminatının 617,76 EURO’luk kısmın itirazın
Kurumsal finansmandan kaynaklanan asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek  % 4,87 oranında kar payı Mahrumiyeti/Gecikme tazminatına itirazın %4,87’lik kısmına itirazın
Tazmin edilen gayri nakti TL cinsinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık % 19,64 oranında kar payı Mahrumiyeti/Gecikme tazminatına itirazın % 19,64 ‘lik kısmına itirazının
Kar payı Mahrumiyeti/Gecikme tazminatının % 5’i oranında gider vergisine itirazın % 5’lik kısmına itirazın
Davalılar açısından itirazın iptali ile 
 3.200 TL deposu gereken çek yaprak bedeline davalı Kocaoğlu şirketinin itirazının iptaline
Toplamda  13.104,50 TL ve 148.403,21 EURO alacak üzerinden kurumsal finansmandan kaynaklanan asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek  % 4,87 oranında kar payı Mahrumiyeti/Gecikme tazminatı, tazmin edilen gayri nakti TL cinsinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık % 19,64 oranında kar payı Mahrumiyeti/Gecikme tazminatı, kar payı Mahrumiyeti/Gecikme tazminatının % 5’i oranında gider vergisi ile ödeme emrindeki şartlarla davalılar açısından takibin devamına,
3-Fazlaya ilişkin ve davalı … açısından taleplerin ve 3.200 TL deposu gereken çek yaprak bedeline … ve …’un itirazlarıın iptali talebinin reddine,
4-731.717,36 TL’nin % 20 oranında 143.722,57 TL tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Kötüniyet tazminatının ispatlanamadığından reddine,
6-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 49.983,61-TL ilam harcından peşin alınan 9.207,79-TL’nin mahsubu ile bakiye 40.775,82-TL ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Davacı tarafından yatırılan 35,90-TL başvuru harcı ve 9.207,79-TL peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden,karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 53.635,87-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Davalılar, kendilerini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 4.601,05-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
10-Davacı tarafından yapılan 1.414,00-TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre takdiren oranlayarak 1.357,10-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine; arda kalan bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
11-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.24/09/2020

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”