Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/270 E. 2019/972 K. 10.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/533
KARAR NO : 2019/1073

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/04/2016
KARAR TARİHİ : 25/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkili üniversitenin 2006-2//7-2008-2009- 2010-2011-2012-2013 ve 2014 yıllarında tüketilen elektriğe ilişkin davalı taraflarca müvekili şirketten haksız olarak tahsil edilen “kayıp-kaçak, iletim ve dağıtım, perakende satış hizmeti, sayaç okuma” bedellerinin ve bu bedeller üzerinden oransal olarak alınan KDV, belediye tüketim vergisi, Enerji Fonu, TRT payı ve diğer” bedellerinin tespiti ile dava tarihinden itibaren işletileycek avans faizi ile birlikte şimdilik 473.571,32-TL’nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı…A.Ş. vekilinin cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı, husumet ve yargı itirazı nedeniyle davanın öncelikle usulden reddini, öte yandan alınan bedellerin usul ve yasaya uygun olduğundan bahisle de davanın esastan reddini savunmuştur.
Mahkememizce 26/10/2017 tarihli kararı ile davanın davanın reddine karar verildiği, bu karara karşı davacı vekili istinaf talebinde bulunulduğu, istinaf dilekçesinde, kararın hukuka ve Anayasaya aykırı olduğunu, bilirkişi incelemesi yapılmadan karar verildiğini beyanla kararın kaldırılmasını istemiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin … Hukuk Dairesinin … Esas, … Karar sayılı ilamı ile; ”Davacının istinaf başvurusunun, yapılan incelemesi sonucu, ilk derece mahkemesi kararının görevli mahkeme olmaması nedeniyle HMK 353/1-a-3 maddesi uyarınca kaldırılması ile, görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine dosyanın gönderilmesinin temini için İlk Derece Mahkemesine geri gönderilmesine” karar verilerek dosyanın mahkememize iade edildiği görülmüştür.
Dava, elektrik abonelerinden tahsil edilen kayıp-kaçak bedelinin istirdadı için yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
TTK’nun 4.maddesinde, ticari davalar tanımlanmıştır. Anılan maddenin 1.fıkrasında “her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; bu Kanunda…”sayılan davaların ticari dava olduğu öngörülmüştür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 12. maddesinde “Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 12. maddesinde “Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye tacir denir” hükmünü içermektedir.
26/06/2012 tarihinde kabul edilen ve 30 Haziran 2012 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 6335 sayılı yasanın 2.maddesinde, “6102 sayılı Kanun’un 5. maddesinin başlığı” 2. ticari davalar ve çekişmesiz yargı işlerinin görüleceği mahkemeler” şeklinde, 1. fıkrasında yer alan “davalara” ibaresi ise ”davalar ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine” şeklinde 3.ve 4. fıkraları da Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır” şeklinde düzenlenmiştir.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkeme duruşma yapmadan, taraflara tebligat yapıp onları dinlemeden dosya üzerinden de görevsizlik kararı verebilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmış ise veya yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip, karara bağlamalıdır.
Somut davada, davacı … Üniversitesinin … Üniversitesi statüsünde olduğu, kazanç amacı olmamak şartı ile mali ve idari konular dışında akademik çalışmalar, öğretim elemanlarının sağlanması ve güvenlik yönlerinden Devlet eliyle kurulan yükseköğretim kurumları için Anayasada belirtilen hükümlere tabi olarak Yükseköğretim Kurulunun görüş ve önerisi üzerine kanunla, tüzel kişiliği haiz kurulduğu, 2809 Sayılı Kanun ile ve Anayasa Mahkeme kararı ile belirlendiği üzere bir kamu tüzel kişisi olduğu, tacir olmadığı, davanın ticari işletme ile ilgili bulunmadığı gözetilerek, bu aşamada davacının bu statüsü nedeniyle tacir olmaması sonucu, davanın da 6102 sayılı TTK 4.maddede sayılan mutlak ticari davalar kapsamında bulunmadığı anlaşılmıştır.
Kaldı ki, 6102 sayılı TTK 19/2.maddesi açısından taraflardan biri için ticari sayılan işin, diğeri içinde ticari iş sayılmasının, davayı ticari dava lahine getiremeyeceği, mutlak ticari davalar dışında, ticari davanın, ticari işletme esasına göre belirleneceği kabul edilmelidir.
Somut olayda; davacı üniversite olup, 6102 sayılı TTK’nun yukarıda ifade edilen yasa hükümleri de incelendiğinde, tacir sıfatını taşımadığı, ticari işletmesi olmadığı ve yine taraflar arasındaki uyuşmazlığın da ticari nitelikte bulunmadığı açıktır. Bu nedenle, olayda; 6102 sayılı TTK hükümlerinin uygulanamayacağı ve uyuşmazlığın çözümünde Ticaret Mahkemelerinin görevli olmadığı kuşkusuzdur. Bu durumda davaya bakmaya Genel Mahkemeler görevlidir.
Tüm bu nedenlerle davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemelerine ait olmakla,mahkememizin görevsizliğine, dosyanın görevli İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan davanın, HMK 114/1-c maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
2-HMK 20 madde gereğince karar kesinleştiğinde ve talep halinde iki hafta içerisinde müracaat edildiği taktirde dosyanın görevli İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-HMK 331/2 madde gereğince davaya başka bir mahkemede devam edilmediği taktirde talep halinde harç ve yargılama giderinin ve gider avansının harcanmayan bölümünün mahkememizce karar altına alınmasına,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.25/10/2019

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”