Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/264 E. 2021/702 K. 13.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/130 Esas
KARAR NO:2021/500

DAVA:İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :21/12/2018
KARAR TARİHİ:07/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin alacağına karşılık müşterisinden aldığı … … Şubesine ait, … seri numaralı, 31/08/2018 keşide tarihli, 10.000,00 TL bedelli çekin de bulunduğu toplam 28 adet çekin 20/01/2018 tarihinde müvekkilinin cirosu ve imzası olmadan iş yerinden çalındığını, çeklerin zayi nedeni ile iptaline karar verilmesi bakımından …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında dava açıldığını, ayrıca hırsızlanan çekler ile ilgili … Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu ve tespit edilen failler hakkında …. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında kamu davası açıldığını, dosyanın halen derdest olduğunu, davaya konu çek ile ilgili davalının …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasından ihtiyati haciz kararı aldığını ve …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile kambiyo takibi başlatıldığını, süresi içinde borca ve yetkiye itiraz edilmesi üzerine …. İcra Hukuk Mahkemesinin …Esas sayılı dosyası ile müvekkili yönünden takibin geçici olarak durdurulmasına karar verildiğini, …. Asliye Ticaret Mahkemesinde açmış oldukları çek iptali davasına feri müdahale dilekçesi sunulması üzerine, ilgi hakkında istirdat davası açmak üzere kendilerine süre verildiğinden iş bu davayı açtıklarını, dava konusu çekin müvekkili elinden rızası olmadan hırsızlık nedeni ile çıkarak davalı …’in eline geçmesi nedeni ile davalının haklı hamil olmadığından bahisle dava konusu çekin istirdadına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle davaya yetki itirazında bulunduklarını, müvekkilinin ikametgah adresinin Kağıthane/İstanbul olduğundan ve davaya konu çek ile ilgili icra takibinin İstanbul İcra Dairelerinde başlatıldığı nazara alınarak İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, esas yönden ise; müvekkilinin dava konusu çeki dava dışı Seyfi Erkaya isimli şahıstan aldığını, dava dışı Seyfi Erkaya’nın çeki cirolamadan müvekkiline verdiğini, her ne kadar davacının çekteki imzanın ve cironun kendisine ait olmadığını iddia etmiş ise de, gerekli incelemelerin yapılmasını haksız davanın ve davacının tüm taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
1-…. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası
2-…. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası
3-…. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası
4-…. İcra Hukuk Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyası
5-… cevabi yazısı
6-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava, TTK’nın 792. maddesi uyarınca, rıza hilafına elden çıktığı iddia edilen çekin istirdadı istemine ilişkindir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı Yasanın 790.maddesine göre; “cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır”.
6102 sayılı Yasanın 792. maddesine göre; “çek herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790. maddesine göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çek geri vermekle yükümlüdür.”
Bu madde hükmüne göre, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak kötüniyetle iktisap etmiş olması veya iktisapta ağır bir kusurunun bulunması halinde çeki geri vermekle yükümlüdür. Kötü niyetle iktisap veya iktisapta ağır kusurun ispatı ise çek istirdadını talep eden davacıya aittir.
Davacının öncelikle usulüne uygun delillerle çekin rızası dışında elinden çıktığını kanıtlaması gerekir. Davacının bu iddiasını ispatlamasından sonra ise davaya konu çekin son hamili olan davalının 6102 sayılı TTK 792. maddesi uyarınca bu çeki kötüniyetli şekilde iktisap ettiğini ispatlama yükümlülüğü bulunmaktadır. Davacının defterlerinde dava konusu çekin kayıtlı bulunması bu çekin rıza dışında elden çıktığını ispat için yeterli değildir. Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 18/11/2015 tarih, 2015/6308 esas ve 2015/15011 karar sayılı ilamı.
Davacı, istirdat istemi yönünden davalının kötü niyeti veya ağır kusurunu ispat etmesi gerekir.
Zincirleme ve birbirine bağlı, lehtardan hamile değin tam ve düzenli yani kesintisiz cirolar hak sahipliğine karine sayılır. Cirolar arasındaki zincirleme bağlılığın gözlenmesi sadece dış görünüm bakımından yapılır. Başka bir anlatımla, ciro silsilesinin (zincirinin) muntazam bir şekilde birbirini takip edip etmediğini incelerken dış görünüşü incelemek yeterli olup, cirantalardan birinin imzasının sahte olması veya temsilci sıfatıyla senedi imzalayan şahsın imza yetkisinden yoksun olması ciro zincirini etkilemez (Hulusi Gürbüz, Yargıtay Uygulaması Işığında Ticari Senetlerin iptali Davaları ve Ticari Senetlere Özgü Sorunlar, İstanbul 1984, sh.295; İsmail Doğanay; Türk Ticaret Kanunu Şerhi, İkinci Cilt, Üçüncü Baskı, Ankara 1990, sh. 1646-1647; Murat Alışkan, Kambiyo Senetlerinde Temlik Cirosu, İstanbul 1998 sh. 255 vd; Tarık Başbuğoğlu; Uygulamalı Türk Ticaret Kanunu, 1.cilt Ankara 1988, sh. 807; Erol Ertekin/ İzzet Karataş; Uygulamada Ticari Senetler: Ankara 1998 sh. 363)
Hamilin ciro yoluyla senedi devraldıktan sonra cirantasını takip etme gibi yasal bir zorunluluğu bulunmamaktadır. TTK’da yer alan ve kambiyo hukukuna ilişkin ilkeleri belirleyen kuralların kişiden kişiye değişebilen “hayatın olağan akışı” şeklindeki subjektif bir takım değerlendirmelerle ortadan kaldırılması doğru görülemez. Kambiyo senetlerinde imzaların istiklali(bağımsızlığı) ilkesi ile ilgili olarak Daire uygulaması istikrar kazanmıştır (Yargıtay 19.HD.’nin 17.02.2011 tarih, 2010/7937 E, 2011/2072 K; 31.03.2011 tarih 2010/8614 E, 2011/4185 K; 18.04.2011 tarih 2011/3624 E, 2011/5149 K; 13.05.2010 tarih 2009/7134 E, 2010/6030 K; 14.10.2010 tarih, 2010/4431 E, 2010/11296 K; 21.03.2012 tarih 2011/13865 E, 2012/4619 K. sayılı emsal ilamları).
Bu açıklamalar ışığında tarafların sunmuş olduğu tüm deliller dosya içerisine alınmış, …. Asliye Ticaret Mahkemesi dosyası Uyap’tan getirtilerek incelenmiş, tüm deliller toplanmıştır.
…. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; dosyamız davacısı tarafından, dosyamıza konu çekin rızası hilafında elinden çıktığından bahisle zayi nedeni ile iptal istemiyle dava açıldığı yargılama sırasında çekin davalı tarafından bankaya ibraz edildiği, mahkemenin 24/10/2018 tarihli celsesi 2 nolu ara kararında istirdat davası açmak üzere süre verildiği görülmüştür.
…. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklısının …, borçluların … …, … …, Dilara Bebe Mağ. olduğu, dosya borçlularından … İnşaat Yönünden …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyasından 18/09/2018 tarihinde %100 teminat ile durdurulmasına karar verilmekle takibin diğer borçlular yönünden devam ettiği, … İnşaat’ın teminat yatırdığı görülmüştür.
…. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; müşteki …, sanıklar …ve … olduğu, 20.01.2018 tarihinde meydana gelen hırsızlık, mala zarar verme, konut dokunulmazlığını ihlal etme suçları nedeniyle yargılamanın devam ettiği görülmüştür.
…. İcra Hukuk Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; borçlu … … San ve Tic Ltd Şti, alacaklı … olup …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında kambiyo senetlerine özgü yapılan icra takibinde yetkiye, borca, ferilerine ve imzaya itiraza ilişkin olduğu, imzanın davacı şirket yetkililerine ait olmadığının bilirkişi raporu ile tespit edildiği, yargılamasının devam ettiği görülmüştür.
….’nin 23/01/2019 tarihli cevabi yazısının incelenmesinde; … … Şubesi’ne ait 31.08.2018 keşide tarihli … seri numaralı 10.000,00-TL bedelli çek hesabı … Ltd Şti tarafından keşide edilen çek için …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26.01.2018 tarih … Esas sayılı ödemeden men kararı bulunduğunun, davalının hamil olduğu, davacının hamilden önceki ciranta olduğu bildirildiği görülmüştür.
Dava konusu çekin incelenmesinde; … … Şubesi 31.08.2018 keşide tarihli, … çek numaralı, 10.000,00-TL bedelli, keşidecisi … İşth İhr San ve Tic Ltd Şti, lehdarı … … İnş Tic Ltd Şti olduğu, ciro silsilesinde kopukluk olmadığı görülmüştür.
Mahkememizce 1. Celse 3 Nolu ara karar ile davacı tarafa çekin rızası hilafından çıktığı, davalının çekin iktisabında kötü niyetle veya ağır kusurlu olduğunu gösterir delillerin sunmak üzere kesin süre verilmiştir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, yukarıda açıklanan kanun hükmü uyarınca davacının, kendisinin yetkili hamili olduğunu kanıtlaması yanında, yeni hamilin çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğunu veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu da kanıtlaması gerekip, çeki elinde bulunduran davalı yeni hamil, çeki edinme nedenini kanıtlamakla yükümlü değildir. Aksi halin kabulü kıymetli evrakın “mücerretlik” ilkesini ortadan kaldırır.
(Yargıtay 11. H.D.’nin 27.09.2011 tarih 2010/1670 Esas 2011/11000 Karar ve 23.10.2013 Tarih 2013/1178 Esas 2013/18568 Karar sayılı emsal ilamı; İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2017/2381 Esas 2020/951 Karar)
Davalının çekin çalınması olayına ilişkin ceza yargılamasının tarafı olmadığı da gözetildiğinde, ceza davası sonucunun kesinleşmesinin beklenmemiştir.
(İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nin 2019/830 Esas 2018/1146 Karar sayılı ilamı)
Davacı lehdarın ticari defter kayıtlarına göre kendisinden sonra gelen dava dışı ciranta ile arasında ticari ilişkinin bulunmaması ispat külfeti üzerinde olmayan davalının çeki kötüniyetli iktisap ettiği anlamına gelmeyecektir.
İmzaların istiklali prensibine göre geçerli bir ciro silsilesi ile çeki elinde bulunduran hamil kötüniyeti kanıtlanmadığı sürece yetkili hamil sayılacaktır.
(İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/996 Esas 2019/1519 Karar sayılı ilamı)
Davalının çeki beyaz ciro ile alması mümkün olduğu gibi, ödeme yasağından kararından sonra defterlerine kaydetmesi hali de ödeme yasağını bildiği veya bilebileceği anlamına gelmemektedir. Zira davalı ödeme yasağını ancak ibraz öğrenebilecektir. Aksinin ise yazılı delil ile kanıtlanması gerekir. Davacının talebi çek istirdatı olup menfi tespit değildir, bu halde imzaya itirazı da önem arz etmemektedir. Zira istirdat için kötü niyet ve ağır kusur arınır. Tüm bu nedenlerle davacının defter inceleme talebi yerinde görülmeyerek davanın reddine karar verlerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
(Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 19/12/2017 tarih, 2016/6788 esas ve 2017/7374 karar sayılı ilamı; Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 18/12/2017 tarih, 2016/5404 esas ve 2017/7336 karar sayılı ilamı; Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 23/10/2017 tarih, 2016/3241 esas ve 2017/5576 karar sayılı ilamı; Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 12/01/2015 tarih, 2014/14243 esas ve 2015/176 karar sayılı ilamı)
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1- Davanın REDDİNE
2-Alınması gereken 59,30-TL harcın, peşin alınan 170,78-TL harçtan mahsubu ile bakiye 111,48-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/06/2021

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır