Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/260 E. 2019/797 K. 19.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/260
KARAR NO : 2019/797

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/03/2018
KARAR TARİHİ : 19/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinden özetle;14/11/2017 tarihinde davalı şirkete sigortalı …Tic.Ltd.Şti’nin malik ve işleteni, …’ya ait … plakalı araca çarparak hasarlandığını, davalıya sigortalı araç sürücüsü dosyası kapsamındaki maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağından anlaşılacağı üzere kazanın oluşumunda %100 kusurlu olduğunu, davalının hasarın tamamından ve değer kaybından poliçe limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, aracın tamir bedeli olarak 5.396,33-TL olarak tespit edildiğini, davalı şirketin herhangi bir ödeme yapmadığını beyanla fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile şimdilik 500,00-TL hasar bedeli, 250,00-TL değer kaybı bedeli ve 250,00-TL ekspertiz ücretinin poliçe limitleri dahilinde muhatap şirketin tümürrüt tarihi olan 17/02/2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline, her türlü başvuru, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA:
Davalı vekilinin Mahkememize vermiş olduğu yanıt dilekçesi ile öncelikle HMK 121 md.gereği tüm delillerin tarafına tebliğ edilmesi gerektiğini, dava konusu tutarın araç maliki Süleyman Sucu’ya ödendiğini, davacının sunmuş olduğu temlik sözleşmesinin geçerliliğinin irdelenmesi gerektiğini, davacının talep ettiği hasar bedeli ve değer kaybının tutarının fahiş olduğunu, değer kaybı hesaplanırken trafik sigortası genel şartlarının esas alınması gerektiğini beyanla tazminat yükümlülüğüne ilişkin sorumluluğunu yerine getirdiğinden başvurunun reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-Hasar dosyası ve sigorta poliçesi,
2-Bilirkişi raporu,
3-Ekspertiz raporu,
4-Trafik kayıtları,
5-Davacı vekilinin beyan ve dilekçeleri,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ GEREKÇE
Dava, 14/11/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında hasarlandığı belirtilen…plaka sayılı araç nedeniyle, alacağın temliki sözleşmesine dayanılarak açılmış değer kaybı ve hasar bedeli tahsiline ilişkindir.
Araç değer kaybından, zarara sebebiyet veren aracın maliki-işleten sıfatıyla, araç sürücüsü-haksız fiil faili olarak, sigorta şirketi-trafik sigortası poliçesi nedeniyle, müştereken ve müteselsilen sorumlu olup, müteselsil sorumluluk ilkeleri uyarınca davacı tarafça, değer kaybı tazminatının sorumluların tamamından talep edebilecektir. (İstanbul Bam 9.H.D. 2017/567E 2017/1052K)
Sigortalı araçta meydana gelen değer kaybının, poliçenin tanzim tarihine göre, davaya konu poliçe 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Genel Şartlardan sonra ise yeni genel şartlara göre; bu tarihten önce ise yerleşik Yargıtay uygulamasında belirtildiği üzere aracın serbest piyasa koşullarına göre kaza tarihi itibariyle hasarsız haldeki ikinci el rayiç değeri ile aracın yaşı, özellikleri, hasar miktarı ve hasarlı kısımların özelliği dikkate alınarak kazadan sonraki hasarlı halinin rayiç değeri tespit edilip bu iki miktar arasındaki azalmaya (farka) göre hesaplanması gerekmektedir.
Kural olarak alacağın temliki ile mevcut alacağın alacaklısının yerine yeni bir alacaklının geçmesi mümkündür.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 183/1. maddesine göre; Kanun, sözleşme veya işin niteliği engel olmadıkça alacaklı, borçlunun rızasını aramaksızın alacağını üçüncü bir kişiye devredebilir. Aynı Kanun’un 184/1.maddesi ile alacağın devrinin geçerliliği, yazılı şekilde yapılmış olması koşuluna bağlanmıştır.
Alacağın temliki, bir alacağın alacaklı tarafından bir başka kimseye devredilmesidir. Bu suretle borç münasebetinde alacaklının şahsında bir değişiklik vuku bulmakta, eski alacaklının (temlik edenin) yerini yeni alacaklı (temellük eden) almaktadır. Aynı zamanda, temlik edilen alacak eski alacaklının malvarlığından çıkarak yeni alacaklının mamelekine dâhil olmakta, alacağı talep etmek hakkı da yeni alacaklıya intikâl etmektedir. Alacağın temliki ile asıl haktan ayrı yalnız başına başkasına devredilemeyen dava hakkı da devredilmiş olur. Bu anlamda davada taraf sıfatı da temlik alanda olmaktadır (Y. 3. H.D. 2016/13540 E. ve 2017/1715 K. Sayılı emsal ilamı).
Somut uyuşmazlıkta; dava dışı araç sahibi ile davacı arasında yazılı olarak yapılan temlik sözleşmesi ile TBK’nın 183. vd. maddeleri hükümleri uyarınca dava dışı araç sahibinin aracının hasara uğraması nedeni ile davalıdan talep edebileceği değer kaybı alacağı davacıya temlik edilmiştir. Bu durumda dava dışı araç malikinin hak ve alacaklarını hukuken geçerli temlik sözleşmesi ile alan davacı, taraf sıfatını kazanmıştır. (İstanbul BAM 9.H.D. 2019/392E-2019/173K sayılı emsal ilamı)
Alacak, temlik edilmekle temlik edenin mal varlığından çıkarak temellük edenin mamelekine dahil olur; buna karşılık temlik edenin “alacaklı” sıfatı da artık son bulur, onun yerini temellük eden alır. Böylece temlik eden borçludan edimini ifa etmesini talep edemeyeceği gibi, borçlu tarafından vaki olan ifayı da kabul edemez. Borçlu, edimini bundan böyle “temellük edene” , yani “yeni alacaklısına” ifa etmekle mükelleftir. Ancak, alacağın temliki borçlunun muvafakatini gerektirmediğinden, borçlunun bu temlikten haberi bulunmayabilir. Temlikten habersiz olan borçlu hüsnüniyetle borcunu temlik edene, yani eski alacaklısına ifa ederse, borcundan kurtulur. Eğer borçlu, alacağın temlik edilmiş olduğundan haberdar edilmiş ise, borcunu ancak temellük edene ifa edebilir; temlik edene ifada bulunmuş olduğu takdirde, temellük edene karşı da ikinci bir ifada bulunmakla mükellef olur. Borçluya alacağın temlik edilmiş olduğunu temlik eden de, temellük eden de bildirebilir, bu ihbar herhangi bir şekle de bağlı değildir. (Antalya BAM 11.H.D. 2017/218 E-2017/794 K)
Bu açıklamalar ışığında davacının sunmuş olduğu tüm deliller dosya içerisine alınmış, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman makine mühendisi bilirkişiden rapor alınmıştır.
Makine mühendisi bilirkişinin 02/05/2019 tarihli 9 sayfadan ibaret raporundan özetle, sürücü …’in yönetimindeki …plakalı aracı ile trafik kazasının meydana gelmesinde asli ve %100 kusur olduğu, sürücü …in yönetimindeki … plakalı aracı ile otoparktan çıkarken karayolunda normal seyreden… plakalı araca yol vermediğini, karayolları Trafik Kanununun 57/b/7 – 84/h ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 109/b/7 – 157/a/8 maddelerinde açıklanan kusurları işlediğini trafik kazasının meydana gelmesinde asli ve % 100 kusurlu olduğunu, sürücü …’nun yönetimindeki… plakalı aracı ile karayolunda normal seyrederken otorparktan kontrolsüzce çıkan… plakalı aracın çarpması sonucu kazaya karıştığını kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığını, tazminata konu … plakalı, … … marka aracın 06/12/2015 tarihinde trafiğe çıktığını 2014 model 14/11/2017 tarihinde yaklaşık 3 yıl kullanıldıktan sonra kazaya karıştığını, kaza tarihinin 14/11/2017 davacının görevlendirdiği eksper raporu tarihinin 12/12/2017 aracın onarım faturası tarihinin 21/12/2017 sigorta şirketine hasarın ihbar tarihinin ise 07/02/2018 olduğunu, davalı … şirketine araç onarıldıktan ve faturası düzenlendikten sonra ihbar yapıldığının anlaşıldığını, davacı tarafından 12/01/2018 tarihli KDV dahil 250 TL tutarında hasar ekspertiz bedeli faturası sunulduğunu ve fazla olduğunu, Hazine Müşteşarlığının 28/08/2015 tarihli Ekspertiz Ücret Tarifesine ilişkin genelge esas alınarak 2018 yılı için hasar tutarı belirleme ücretinin 181,17 TL ve KDV: 214,00TL olduğunu, dava dışı …’nun sahibi olduğu … plakalı araç ile ilgili alacaklarını davacı … Ltd. Şit’ye temlik ettiğini belirten 17/11/ 2017 tarihli temlik sözleşmesinin dosyada mevcut olduğunu, Davalı …’nin T-…-0-0 sayılı zorunlu mali sorumluluk (trafik) sigortası paliçesi ile … plakalı aracın 07/10/2017-07/10/2018 tarihleri arasında kazanın meydana geldiği 14/11/2017 tarihini de kapsayacak şekilde sigorta teminatı altında ve kaza tarihinde araç başına teminat limitinin 33.000,00TL olduğunu, Karayolları Trafik Kanunun 99 ve Zorunlu Mali Sorumluluk Trafik Sigortası Genel Şartlarının B.2.a maddeleri gereğince temerrüt tarihi 17/02/2018 itibariyle yasal faizi talep edilebileceğini bildirmiştir.

Dava konusu aracın sigorta poliçesi incelendiğin de 07/10/2017-07/10/2018 tarihli ZMMS poliçesi ile sigortalandığı görülmüştür. Poliçe tanzim tarihi itibariyle genel şartlara eklenen formül esas alınarak hesaplama bilirkişi tarafından yapılmıştır.
Davacının eksper ücreti talebi olduğu görülmekle, eksper ücreti adı altında talep edilen bedel, tespit gideri gibi yargılama giderlerinden olup eksper ücretinin de yargılama giderine eklenerek davanın kabul edilen kısmına göre oranlama yapılması ve davalılardan tahsiline karar verilmesi gerekmektedir. (Y.17.H.D. 2016/966E-2016/5728K)
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, dava konusu alacağın temlik edildiği, temilik edildiğinin davalıya bildirildiği, ancak davalının buna rağmen borcu temlik edene ödediği, bu halde yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere temlik alana olan borcu son bulmadığı, davacıya ifası gerektiğinden davalının borcunun son bulmadığının kabulü gerekir. Tüm deliller bilirkişi raporu ve dosya kapsamından da anlaşıldığı üzere davacının aracında değer kaybı olduğu, davalının sigortalısının %100 kusurlu olduğu, davalı sigortanın işbu değer kaybından davalının sorumlu olduğu, temerrüt tarih hesaplamada bilirkişinin cumartesi gününü iş günü saydığı, bu nedenle esas alınmadığı, temerrüt tarihinin sigorta şirketine başvuru tarihi olan 07/02/2018 tarihine eklenen 8 iş günü ile 20/02/2018 tarihi olduğu, eksper ücretinin yargılama gideri olduğu ve kusur oranında davalının sorumlu olduğu, ancak talep edilen eksper ücretinin yüksek olduğu, ekspertiz ücret tarifesine ilişkin genelge esas alınarak eksper ücretinin 214 TL olarak kabul edilmesi gerektiği kanaatiyle davacının talebi ile bağlı kalınarak davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM :Yukarıda yazılı nedenlerle;
1-Davanın Kabulü ile; 500,00-TL hasar bedeli ile 250,00-TL değer kaybının temerrüt tarihi olan 20/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 51,23 TL ilam harcından peşin alınan 35,90 TL’ nin mahsubu ile bakiye 15,33 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan peşin harçtan mahsuben 35,90 TL peşin harç, 35,90 TL Başvuru Harcı, 772,00 TL masraf ve 214,00 TL Ekspertiz ücreti olmak üzere toplam 1.022,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 750,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı parasal miktar itibariyle kesin karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/07/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır