Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/256 E. 2018/472 K. 10.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/256 Esas
KARAR NO: 2018/472
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ: 18/11/2014
KARAR TARİHİ: 10/04/2018
Mahkememizde görülen tazminat davasının yapılan açık yargılama sonucunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi ile vekil eden şirket nezdinde … numaralı genişletilmiş kasko sigortası paket poliçesi ile sigortalı bulunan dava dışı …’nın maliki-sigortalısı olduğu … plaka sayılı araca …’ın sevk ve idaresinde iken, sürücü …’ün sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın 25.05.2014 tarihinde kusurlu olarak çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını, hasara konu olayın müvekkili şirkete ihbarı üzerine hasar ile ilgili gerekli soruşturma başlatıldığını, şirket sigortalısının araçtaki hasarın yüksek olması nedeniyle aracı müvekkili şirkete terk etmek istediğini ve bu nedenle tam ziya-pert total işlemi yapıldığını, sigortalı aracın kaza tarihindeki hasarsız emsal değeri olan 24.500,00 TL 25.07.2014 tarihinde dava dışı sigortalıya ödendiğini, hasarlı (hurda) sigortalı aracın sovtaj değerinin 15.552,00 TL olup aracın emsal değeri olan 24.500,00 TL’den düşüldükten sonra 8.948,00 TL hasar bedeli kaldığını, davalılara ise %50 kusurlarına isabet eden 4.474,00 TL hasar bedeli için rücu edildiğini, … plaka sayılı aracın ZMM sigortacısı olan davalı …ye 4.474.00 TL’ nin ödenmesi için başvuru yapıldığını, davalı … şirketi tarafından davaya konu trafik kazasında sigortalısının herhangi bir kusuru olmadığı gerekçesi ile ödeme yapılmayacağının bildirildiğini, olumlu yanıt alınamaması üzerine işbu davanın ikame zarureti hasıl olunduğunu beyan ile fazlaya dair talep ve dava hakları saklı olmak kaydıyla; ödenen 4.474,00 TL hasar tazminatının ödeme tarihi olan 25.07.2014 tarihinden itibaren işleyecek T.C. Merkez Bankası kısa vadeli krediler için uygulanan avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama gideri ve ücreti vekâletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … şirketi vekili Mahkememize sunduğu yanıt dilekçesi ile … plaka sayılı aracın bir kusuru bulunmadığını, aracın kusurunun %50 olduğu iddiası ile 4.474,00-TL talep edildiğini, kazaya … plaka sayılı aracın sürücüsünün sebebiyet verdiğini beyan ile davanın reddine, masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili replik dilekçesi ile 18/12/2013 tarihli kaza tespit tutanağında davalının bu kazada %50 sorumlu olduğunu belirterek cevap dilekçesinin kabul edilemeyeceğini, davanın kabulünü, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilemsini talep etmiştir.
Dava, kasko sigorta sözleşmesin kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Mal sigortası türünden olan kasko sigorta sözleşmeleri gerek kuruluşlarında gerek devamı sırasında ve gerekse rizikonun gerçekleşmesi aşamasındaki ihbar yükümlülükleri bakımından iyi niyet esasına dayalı sözleşme türlerindendir.
Kasko Sigortası Genel Şartlarının A/1 maddesine göre gerek hareket gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketle bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, müsademesi, devrilmesi, düşmesi yuvarlanması gibi kazalar ile 3. kişilerin kötü niyet ve muziplikle yaptıkları hareketler aracın yanması, çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararların bu tür sigortanın teminatı kapsamında olduğu anlaşılmaktadır.
Kasko sigorta poliçesi Genel Şartlarının B.3.3.1.2.1. maddesi hükmü uyarınca “onarım masrafları, sigortalı taşıtın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşar ya da taşıt onarım kabul etmez ise taşıt tam hasara uğramış sayılır Bu durumda değeri tamamen ödenen araç ve aksamı, talep ettiği takdirde sigortacının malı olur.” hükmü öngörülmüştür. Bu hükümden açıkça anlaşılacağı üzere davalı … şirketi meydana gelen hasar bedelini tamamen poliçe limitleri içerisinde ödeme yükümlülüğü altında olup sigorta ettiren, sigortalı araç hurdasının kendisine verilmesini istemedikçe, sigortacı tarafından hasarlı araç sigorta ettirenin uhdesinde bırakılıp hurda bedelini tazminattan düşmesi olanaklı değildir. Zira, kasko sigortasında aslolan amaç, zarar bedelinin tamamen karşılanmasıdır. Araç hurdasının kimin uhdesinde bırakılacağı konusunda seçimlik hak davacı sigortalıya aittir. Hasarlı aracın davacı sigortalı uhdesinde kalması halinde, belirlenen piyasa değerinden sovtaj değeri mahsup edilerek davalının sorumlu olacağı gerçek zarar tespit edilmelidir. Aksi halinde ise, davacı sigortalı, hasarlı aracın, davalı sigortacıya mülkiyetinin geçirilmesi hususunda gerekli yükümlülükleri yerine getirmelidir. Bu durumda, aracın olay tarihindeki 2. el piyasa rayiç değerinin davacı sigortalıya ödenmesi gerekir.
Somut olayda uyuşmazlık 6102 sayılı TTK.nin 1472 (6762 sayılı TTK.nin 1301) maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın haksız fiile sebebiyet verdiği iddia olunan davalıdan rücuen tahsili isteminden ibarettir.
Mahkememizce yapılan tahkikat kapsamında İTÜ’den seçilen ve 3 kişiden oluşan bilirkişi heyetinden alınan raporda, davacı nezdinde sigortalı aracın hasarlanmasında, davalıların sigortacısı ve sürücüsü oldukları aracın kusursuz olduğu tespit edilmiştir.
Bu durumda, davacıya kasko sigortalı aracın hasarlanması ile davalı eylemi arasında illiyet bağı kesilmiş olup, anılan hasar nedeni ile davalıların sorumluluğu bulunmamaktadır. Bu itibarla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,90 TL harcın peşin alınan harçtan mahsubu ile bakiye kısmın 492 sayılı Yasanın 31.maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacı yana iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden harçlandırılan dava değeri üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 536,88 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, (Dava konusunun para alacağına ilişkin olup, doğrudan Tarifenin 3.Kısmına tabi olduğu, bu itibarla, Tarifenin 13.maddesinde belirtilen ikinci kısım ikinci bölümde gösterilen hukuki yardımlardan olmadığından 13.madde kapsamında değerlendirilemeyeceği, zira anılan maddenin Tarifenin 2.Kısım 2.Bölümüne giren yani konusu para olmayan veya para ile değerlendirilemeyen davalara ilişkin olduğu, eldeki davanın ise doğrudan konusunun para olduğu nazara alınarak vekalet ücreti Tarifenin 3.Kısım hükümlerine göre hesaplanmıştır. )
5-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.10/04/2018

Katip …

Hakim …