Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/209 E. 2022/280 K. 13.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/727 Esas
KARAR NO : 2022/347

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/03/2017
KARAR TARİHİ : 11/05/2022

Mahkememizde görülen itirazın iptali davası yargılaması sonucunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
İDDİA:
Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı arasındaki ticari münasebet kapsamında tanzim olunan ödenmemiş fatura bedellerinin tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali ile takibin devamı asgari %20 inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili, kendine fatura tebliğ edilmediğini, faturalar üzerinde imza varsa da davacı tarafından bu imzaların müvekkiline ait olduğunun ispatı gerektiğini, karşı taraftan faturaya konu herhangi bir hizmet almadıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, yiyecek içecek servis hizmetlerine ilişkin düzenlenen fatura bedellerinin tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizin …Esas 2018/832 Karar sayılı 11/07/2018 tarihli kararı ile fatura konusu mal ve hizmetlerin davalı yana temin edildiğine yetecek HMK’nın 200. vd. maddeleri anlamında yazılı delille ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmişse de; davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine İstanbul BAM 45. Hukuk Dairesi’nin 2020/511 Esas 2021/1029 Karar sayılı 20/10/2021 tarihli ilamı ile; öncelikle icra dairesinin yetkisine itiraz değerlendirilerek, tarafların tanık dinletmeye ilişkin karşılıklı taleplerine muvafakat edip etmedikleri sorulduktan sonra davacının yemin hakkının hatırlatılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilerek HMK’nın 353/1.a-6 maddesi gereğince kararımız kaldırılarak dosya iade edilmiştir.
Yöntemine uygun olarak yeniden duruşma açılmış olup, 09/02/2022 tarihli duruşmada her iki taraf vekili hizmetin verilip verilmediği noktasında karşı taraf tanıklarının dinlenmesine muvafakat etmemişlerdir. İlk kararımızda da belirtildiği üzere HMK’nın 200. maddesi gereğince fatura konusu edimlerin yerine getirildiği yazılı delillerle ispat edilmek zorundadır. Dolayısıyla fatura konusu edimlerini yerine getirdiğini davacı yan ispat edemediği gibi ticari ilişkinin varlığı dahi ihtilaflı durumdadır. Zira herhangi bir yazılı sözleşme sunulmadığı gibi sözleşmesel ilişki davalı tarafın açık yada zımni olarak kabulünde değildir. Bu nedenle davacı yana yemin hakkı hatırlatılmıştır. Davalı şirketin yemin tarihi itibari ile yetkili olan temsilcisi … 11/05/2022 tarihli duruşmada dava ve takip konusu açık büfe yiyecek ve içecek ile servis bedellerine ilişkin faturalarda zikredilen hizmeti almadıklarına, davalı ile aralarında ticari ilişki bulunmadığına dair yeminde bulunmuştur. Yani, ticari ilişki hiçbir şekilde ispat edilememiştir.
İcra takibine yapılan itiraz dilekçesi de dosyaya sonradan sunulmuş olup davalı borçlu vekilinin müvekkilinin sicil adresi ve ikametgahının Beykoz yargı sınırları içerisinde bulunması nedeniyle icra dairesinin yetkisine itiraz etmiştir. Yapılan itiraz usulüne uygundur. TBK’nın 89/1 maddesi gereğince para borcu götürülecek borçlardan olup davacı alacaklı bu ihtimalde kendi ikametgahında takip başlatabilir ise de, ticari ilişki sabit olmadığından davalı borçlunun bulunduğu yer Beykoz İcra Dairelerinde takip başlatılması gerekirdi. İtirazın iptali davalarında icra dairesinin yetkisine itiraz vaki olmuşsa HMK’nın 114/2 maddesi gereğince özel dava şartı söz konusu olduğundan davanın esasından önce bu olgunun değerlendirilmesi zorunludur. Somut olayda usulüne uygun yetki itirazına karşın, ticari ilişki ve sözleşme ispatlanamadığı halde davacı alacaklı kendi ikametgahında takip başlattığından öncelikle özel dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddi gerekmiştir.
HÜKÜM / Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Taraflar arasında ticari ilişkinin varlığı ispatlanamadığından icra dosyasına yapılan yetki itirazı uyarınca usulüne uygun olarak yetkili icra dairesinde icra takibi başlatılmadığından dava şartı yokluğu nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70-TL ret harcından, peşin alınan 31.40-TL ile sonradan ikmal edilen 793.25-TL tamamlama harcının mahsubu ile artan 743,95‬ TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından sarfedilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 11/05/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*