Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/17 E. 2021/12 K. 25.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/17 Esas
KARAR NO : 2021/12
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/01/2018
KARAR TARİHİ : 25/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin, davalı borçluya faturaya dayalı plastik hammadde sattığını, ancak davalının tüm girişimlere rağmen borcunu ödemediğini, bunun üzerine davalı aleyhine …. İcra Dairesi 2016/… Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlattıklarını, ancak davalının takibe itiraz ederek durdurduğunu sonuç olarak huzurdaki davanın açıldığını, … İcra Dairesi 2016/… Esas sayılı icra dosyasına yapılan haksız itirazın kaldırılmasını, davalının kötü niyetli olarak icra takibine itirazı nedeniyle, %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretini davalı yana bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmış olup süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER
1- … İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas sayılı dosyası
2-Davacı tarafın ticari defter ve kayıtları
3-Bilirkişi raporu
4-Davacı vekilinin beyan ve dilekçeleri
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava, cari hesap ilişkisinden ve faturalardan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre fatura emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır (229. md.). Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami “yedi gün” içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır (231/5. md.). 6102 sayılı TTK’da da fatura konusunda hükümler vardır. Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.” (6102 Sayılı TTK 21/1) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (6102 Sayılı TTK 21/2).
Faturanın onu teslim alan kişiyi borç altına sokabilmesi için taraflar arasında borç doğurucu bir ilişkinin varlığı ve faturanın da bu ilişki nedeniyle düzenlenmiş olması gerekir. Borç münasebeti olmaksızın düzenlenen ve muhatap tarafından her nasılsa teslim alınan faturaya sekiz günde itiraz edilmemiş olması onu borç altına sokmaz. Ancak TTK 21/2 maddesi uyarınca , faturalara 8 gün içerisinde itiraz edilmediği takdirde faturadaki gösterilen bu bedeli kabul edilmiş sayılır.
Faturanın tebliği şekle bağlı değildir, yazılı veya sözlü herhangi bir şekilde yapılabilir. Muhatap hazır ise kendisine elden verilmesi, değil ise herhangi bir şekilde gönderilmesi mümkündür. Ancak, uyuşmazlık halinde ispat kolaylığı açısından, fatura tebliğinin noter aracılığıyla ya da imza karşılığı elden tebliğ yolu ile ya da telgraf, teleks yolu ile veya PTT aracılığıyla ya da faks çekilmesi yahut güvenli elektronik imza ile elektronik posta gönderilmesi şeklinde yapılması uygundur.
Faturaların borçluya tebliğ edilip edilmediği, itiraza uğrayıp uğramadığı belirlenmeli, faturaların tebliğ edilmiş ve 8 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz edilmemiş olduğunun tespiti halinde faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunun alacaklı tarafça kanıtlanmış olduğu ve sadece fatura içeriğinin kesinleştiği, bunun aksinin yani faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığının ve kesinleşmediğinin kanıt yükünün bu kez borçluya geçtiği kabul edilmelidir.
Faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddeye göre faturaya itiraz edilmemiş ise içeriği kesinleşir ise de akdî ilişkinin yazılı delillerle ispatı gerekir. Fatura ticari defterlere kayıt edilmiş ise artık faturanın delil olmasıyla ilgili bu maddeye değil ticari defterlerin delil olmasıyla ilgili TTK’nın 222. maddeye bakmak gerekir. Bu nedenle ticari defterlere kaydedilmiş fatura akdi ilişkinin varlığını da kanıtlar. Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir.
Faturalarda belirtilen mal veya hizmetin davalı alıcıya teslim edildiği iddiasını davacı ispatla yükümlüdür. Fatura içeriğindeki mal veya hizmetin davalıya teslimi dayanak belgelerle kanıtlanmadığı sürece ticari defterler tek başına malın teslim edildiğini ispata yeterli değildir.
Bu açıklamalar ışığında davacı ve davalının sunmuş oldukları tüm deliller dosya içerisine alınmış, icra dosyası getirtilerek incelenmiş, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman mali bilirkişiden rapor alınmıştır.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının ….İcra Dairesi’nin 2016/… esas sayılı takip dosyasında faturadan kaynaklanan 101.266,20-TL asıl alacak için takip yapıldığı, ödeme emrinin 26/12/2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içerisinde 28/12/2016 tarihinde borca itiraz ettiği, borca itirazla birlikte takibin durduğu, durdurma kararının alacaklı vekiline tebliğ edilmediği , dava İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Mali bilirkişinin 09/07/2019 tarihli 5 sayfadan ibaret raporunda özetle;Davacı şirketin, TTK’ın 64/3 maddesine istinaden; VUK ‘un mükerrer 242 maddesi ve 1 numaralı elektronik defter genel tebliği gereği, 2016 Yılı Yevmiye ve Kebir defterlerini, E-defter uygulaması ile tuttuğu, dönem beratlarının Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından verildiği, Davacı Ticari defterlerinin; e-beratlarını zamanında aldığı, envanter defterinin zamanında tasdik ettirildiği, defterlerin usulüne uygun tutulduğu birbiri ile uyumlu olduğu ve doğruladığı, 2016 takvim yılına ait kanuni defterlerinin; HMK’nun 222/2 maddesi hükümlerine göre delil teşkil ettiği, davacı şirketin, davalı şirketin hesaplarını; … Hesap Koduyla … hesabında takip ettiği, davacı ticari defterleri ile muhasebe hesap ve kayıtlarına göre; ödeme emri tarihinde, davacının davalıdan, 101.266,20.-TL alacağının olduğu, davalı şirketin inceleme günü kanuni defterlerini mahkemeye ibraz etmediği, taraflar arasında 30.09.2016 tarihinde hesap mutabakatı yapıldığı, davacı şirketin davalıya 101.266,37-TL borçlu olduğunu bildirdiği, davalının kaşe ve imzasıyla bu borcu teyit ettiğini, davacı taraf ticari defterlerinin, HMK 222/2 maddesine göre delil teşkil ettiği. davalı taraf ticari defterlerinin incelemeye ibraz edilmediği, taraflar arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğu, dava konusu ödeme emrine konu fatura alacağından önce de; davacının davalıya plastik hammaddesi sattığı, cari hesap alacağına karşılık, davalının davacıya banka havalesi ile ödeme yaptığı, davacı ticari defterlerinde; ödeme emrine konu faturaların işlenmiş olduğu ve ödeme emri tarihinde davacının muhasebe hesap ve kayıtlarına göre davalıdan 101.266,20,-TL alacağının olduğu, dosyada; davacının ödeme emrine konu faturaları davalıya tebliği ile ilgili bir bilgiye rastlanmadığı, 10.03.2016 tarih Seri …, … numaralı irsaliyeli faturaya konu malların, … ‘ye ait … plakalı araçla davalıya gönderildiği, irsaliyeli faturalara konu malların davalıya teslim ettiğine dair bir emare bulunmadığı, ancak taraflar arasında 30.09.2016 tarihinde yapılan cari hesap mutabakatında davalının davacıya 101.266.37-TL borcu olduğunu, imza ve kaşesiyle ikrar ettiği, bu nedenle davalının davacının düzenlemiş olduğu irsaliyeli faturaları teslim alıp ticari defterlerine işlediğinin ve faturalara herhangi bir itirazının olmadığının da kabulünün gerektiği, tüm bu nedenlerden dolayı; davalı tarafından; …. İcra Dairesi, 2016/… Esas sayılı Dosyasına edilen itirazın iptal edilmesi gerektiğinin tespit edildiğini belirtmiştir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, dava konusu takibe ilişkin borç bakiyesi bulunduğu ve bu anlamda cari hesap borç ilişkisinin oluştuğu, davacının bu cari hesap alacağının tahsili istemiyle icra dosyasında takip yaptığı, davalının yasal süresi içerisinde yaptığı itiraz üzerine takibin durmasına karar verildiği, mahkememizce bilirkişi incelemesi yapıldığı, davalının ticari defter ve kayıtlarını sunmadığı, davacının ticari defter ve kayıtlarının incelendiği, davacının ticari defterlerini usulüne uygun tutulduğu, faturaların ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu, ancak yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere faturanın defterlere kayıtlı olmasının alacağın varlığına tek başına ispata yeterli olmadığı, ispat yükünün davacıda olduğu, malın teslimini ispatlaması gerektiği, davacının defterlerinde ve dosya içerisinde faturaya konu malın teslimine ilişkin belge bulunmadığı, ancak taraflar arasında mutabakat formunun imzalandığı, mutabakat formunda davalı şirketin kaşe ve imzasının bulunduğu, mahkememizce mutabakat formundaki imzanın davalı şirket yetkilisine ait olup olmadığı hususunda HMK’nın 171 maddesi uyarınca davalı şirket yetkilisinin isticvapına karar verildiği, davalı şirket yetkilisinin adresinin mahkememiz yargı çevresi dışında olması nedeniyle … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne davalı şirket yetkilisine meşruhatlı isticvap davetiyesi çıkarılması hususunda talimat yazıldığı, talimat evrakının bila ikmal döndüğü, bu halde yasa gereği imzanın ikrar etmiş olduğu, dava değerinin 101.266,37-TL olduğu, takip dosyası ve bilirkişi incelemesi ile davacının alacağının 101.266,20-TL olduğu görülmekle, 0,17-TL yönünden davanın reddi ile davanın kısmen kabulüne karar verilerek ;
İcra İnkar Tazminatı yönünden; dava konusu fatura alacağının önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşıdığı, bu haliyle İİK’nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleştiği görülmekle, davacının icra inkar tazminatı kabulü ile, alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tahsis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan … İcra Müdürlüğünün 2016/… Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yöneltilen itirazının iptaline, takibin 101.266,20-TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren, avans faiz işletilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2-Alacak niteliği itibari ile likit ve belirlenebilir olduğundan %20 oranında hesaplanan icra inkar tazminatı 20.253,24-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Karar tarihi itibari ile alınması gereken 6.917,49-TL harçtan, peşin alınan 1.223,05-TL harç mahsup edilerek kalan 5.694,44-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 1.223,05-TL peşin harç, 35,90TL başvuru harcı olmak üzere toplam 1.258,95-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Kabul-red oranına göre davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 13.570,29-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 949,40-TL yargılama gideri kabul ve red durumuna göre takdiren oranlayarak tamamının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine;
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/01/2021

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır