Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/159 E. 2020/177 K. 19.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/159 Esas
KARAR NO : 2020/177

DAVA : Rücuen Tazminat
DAVA TARİHİ : 19/02/2018
KARAR TARİHİ : 19/02/2020

Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından … Sigorta Poliçesi ile sigortalanan… Tic.Ltd.Şti’ne ait 400 torba, 10.500 kg gıda katkı maddesi cinsi emteanın Almanya’dan Türkiye’ye nakliyesi işlemi davalı şirket tarafından üstlendiğini, davalı şirket sorumluluğunda taşınmak üzere … plaka sayılı araca yüklenen emtiaların… Gümrüğü’ne bağlı …’ya varışını takiben tahliye amacıyla dorsenin kapıları açıldığında araçta yüklü ürünlerden bir kısmının hasarlı olduğu görülerek fotoğraflandığını ve tahliye bitiminde 04/07/2017 tarihli teslim tesellüm tutanağı ile kayıt altına alındığını, taşıma sürecinde ve sorumluluğu altına meydana gelen zarardan davalı taşıyıcı sorumlu olduğunu belirterek 5.085,00 TL rücuen tazminat alacağının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili, ihtilafa konu gıda katkı maddesinin 23/06/2017 tarihinde gönderici …tarafından davacının sigortalısına gönderilmek üzere taşınarak 11/07/2017 tarihinde alıcıya teslim edildiğini, davacı şirket tarafından gönderilen eksper tarafından düzenlenen raporda hasarlı ürünlerin tahliye aşamasında görülmediği, 13 torba ürünün 1 palet üzerine konulduğu, torbaların yırtık olduğu, hasarın hangi anda meydana geldiğinin belirsiz olduğu, eksper raporunda nakliyeci firmanın hasar oluşumunda ihmali olabileceğine ilişkin herhangi bir bulguya değinilmediğini, aynı ekspertiz raporunda yükleme ve istif hatasına değinildiğini, ambalajlama, yükleme ve boşaltma sorumluluğunun taşıyıcı davalı firmada olmadığını, gönderici firmanın deposunda yüklenen emteaların seperatör kullanılmadan özensiz ve dikkatsiz yüklenmesinden dolayı hasarın meydana gelebileceği, ekper raporunda bu hususun belirtildiğini belirtilerek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, TTK’nın 1472.maddesi gereğince rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden sigorta bedelinin, taşınan emtialar için 79.900,00 EURO olduğu, kar ve masraf dahil 87.890,00 EURO olarak belirlendiği, taşınan emtiaya ait 23/06/2017 tarihli 11709417 numaralı fatura içeriği bedel ile uygunluk arz ettiği, eksik sigortanın bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Sigorta ile verilen teminatın ilgili genel şartlarda düzenlenmiş… (A) klozunun kamyon nakliyatına uygulanabilen hükümleri çerçevesinde geniş teminat verildiği görülmektedir.
Dava konusu taşımanın İtalya-Türkiye arasında olması nedeniyle CMR Konvansiyon hükümleri somut olayda uygulanmalıdır. CMR nin 30/1.maddesi gereğince 7 gün içinde zarar ve ziyanın ihbarı zorunlu ise de, 04/07/2014 günü malların ilgili gümrüğe ulaştığı ve antrepoya alındığı, firma yetkilisi ve sürücüsü başlığında yer alan kısma firma adına ve antrepo yetkililerinin de imzalarının bulunarak gümrükte antrepoya alındığı, hasarın davalı taşıyıcının bilgisinde olduğu anlaşıldığından ayrıca yazılı ihbara gerek bulunmamaktadır. CMR hükümlerine tabi taşımalarda taşıyan taraf, taşımasını üstlendiği malların alıcısına tam ve sağlam olarak teslim etmekle mükelleftir. Aksi durumda sorumluluğu gündeme gelecektir. Öte yandan CMR konvansiyonunun 17/2.maddesi uyarınca zarar ve ziyanın taşıyanın engel olamayacağı bir olaydan ötürü meydana geldiği belli ise sorumluluk doğmayacaktır. Bu sorumsuzluğu tespitteki temel kıstas, deneyimli ve basiretli bir tacirin göstermesi gereken özendir. Yani gerekli tüm tedbir ve özene rağmen zararlı sonuç her durumda meydana gelecekse o halde taşıyıcının sorumlu olacağı düşünülemez.
Taraflar arasında nakliyecinin kimliğine itiraz olmadığı gibi, ambalajlama, yükleme, istif ve boşaltmanın kime ait olacağı konusunda dosya kapsamında herhangi bir mutabakat da bulunmamaktadır. Taşıma belgesinde açık bir düzenleme olmadığı takdirde ambalajlama, yükleme ve boşaltma gibi edimlerden gönderen/gönderilen sorumlu olacaktır. Taşıma konusu emtiaların teslimat şekli … olarak belirtildiği, satıcının sorumluluğunda araca yüklendiği ve alıcı sigorta tarafından boşaltıldığı anlaşılmaktadır. Emtiaların gümrüklü antrepoya alınması esnasında düzenlenen teslim tesellümde de 13 torbanın ambalajında yırtılma suretiyle sızma meydana geldiği tespit edilmiştir.
Her ne kadar konvansiyonun 17/4-b bendi uyarınca malların hatalı ambalajlanması, c bendinde malların gönderici,alıcı yada bunlar adına hareket eden şahıslar adına taşınması, yüklenmesi, istiflenmesi yada boşaltılması konusunda oluşan hasarlardan taşıyıcının sorumlu olmayacağı düzenlenmiştir. Ne var ki, nakliyecinin TTK’nın 18.maddesi gereğince basitli tacir gibi davranarak ambalajın yada yükleme boşaltmanın hatalı yapılması hallerinde malın emniyetle taşınmasını sağlamak üzere gereken her türlü tedbiri alması ve yapılan işlere nezaret etmesi gerekmektedir. Dolayısıyla nezaret ve uyarının yapılmadığı hallerde zararın ambalaj, yükleme, istif ve boşaltmadan sorumlu olan kişiler ile taşıyıcı arasında TBK’nın 50.maddesi ile CMR’nin 17/5. maddesi uyarınca paylaştırılması gerekmektedir. Taşınan malların ambalaj nedeniyle zarar görmediği ancak istifleme ve sabitleme hatasından kaynaklandığı anlaşıldığından nakliyecinin istifleme ve sabitlemeye nezaret etmemesinden dolayı müterafık kusurunun söz konusu olacağı aşikardır. Zira TTK’nın 863.maddesi gereğince taşıyıcıya yüklemeye nezaret etme görevi verilmiş olup, taşıyan firma yüklemenin işletme güvenliğine uygun olmasını sağlamakla yükümlü kılınmıştır.
CMR’nin 23/3 ile 25/2.b maddeleri uyarınca davalı şirket tarafından taşıması üstlenilen malların eksik brüt ağırlığının kilogram başına 8.33 SDR birimini aşamayacağı gözetilerek yapılan hesaplama sonucunda poliçedeki kur da nazara alınarak maddi zararın 10.171,46 TL olduğu tespit edilmiştir. Yukarıda belirtilen davalının müterafık kusurunun ise eşit oranda (%50) olduğu tespit edilmekle rücuya tabi değer 5.085,73 TL dir.
Ayrıca CMR’nin 27.maddesi gereğince nakliyecinin temerrüt tarihi taşıyıcıya yazılı talebin gönderilmesi tarihi olacağından, dosya kapsamında davacıya bu yönde ihbar tebliğ edilmediği anlaşıldığından davadan önce temerrüdün gerçekleşmediği kanaatine varılarak dava tarihinden itibaren avans faizine hükmedilmiştir. Hal böyleyken davacı davasında haklı görülmekle aşağıdaki şekilde davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KABULÜ ile;
1-Rücuen tazminat bedeli 5.085,73-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Alınması gereken 347.40 TL harçtan peşin alınan ve ikmalen yatırılan toplam 86.84 TL harcın mahsubu ile, bakiye 260.55 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 3.400,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Bu dava kapsamında davacı tarafından sarfedilen; 86.84 TL peşin harç gideri, 35.90 başvuru harç gideri, 402,00 TL posta masrafı ve 800,00 TL bilirkişi gideri olmak üzere cem’an 1.324,74 TL’den ibaret yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, parasal sınır ve miktar itibariyle kanun yolları kapalı ve kesin olmak üzere karar verildi.19/02/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*