Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/153 E. 2020/547 K. 30.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/153 Esas
KARAR NO : 2020/547
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/02/2018
KARAR TARİHİ : 30/09/2020

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
İDDİA:
Davacı vekili, 11/10/2017 tarihli faturaya dayalı, sözleşmeden kaynaklı danışmanlık hizmeti alacağının ödenmemesi ve davalı tarafın sözleşmenin gereklerinin yerine getirmemesi nedeniyle ihtarname yolladıklarını, ancak bedelin ödenmemesi üzerine …. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına %20 inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili, öncelikle hakem şartı nedeniyle davanın reddi gerektiğini, 21/04/2012 tarihli protokol başlıklı belgedeki koşulların hiçbirinin gerçekleşmediğini ve fatura tarihi ve miktarı olarak talep edilen alacağın protokoldeki ödeme tablosuyla bağdaşmadığını, hizmetin fiilen yapılmadığını belirterek davanın reddi ile %20’sinden az olmamak üzere, kötü niyet tazminatının davacı tarafa tahmilini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, danışmanlık hizmet protokolüne dayalı olarak tanzim olunan fatura bedelinin tahsili için başlatılan takibe vaki olmuş itirazın iptali istemine ilişkindir.
Protokolde davacı hissedarı … ‘a vekaleten … imzası mevcutsa da, davacı yan zımnen ve eylemli olarak söz konusu protokolü benimsemiştir. Yetkisiz temsil dahi olsa sonraki davranışları ile sözleşmeye icazet vermiştir. Davalı yan da müvekkilinin ünvanının sözleşme altında açık bir şekilde yazmaması nedeniyle taraf olmadıklarını iddia etmişlerse de, aynı protokole dayalı olarak takip konusu olmayan diğer faturaların deftere kaydedilerek ödemesinin yapıldığı sabittir. Bu nedenle davalının da sözleşmeyi benimsediği açıktır.
Davalı borçlu takibe itirazında müvekkili şirketin bulunduğu yer … İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu ileri sürmüşse de, yanlar arasında varlığı ihtilafsız olan sözleşme içeriğinde İstanbul İcra Daireleri ve Mahkemeleri yetkili olarak tanzim edilmiş olup, HMK’nın 17. maddesi bağlamından tarafları bağlayacağından itiraz yerinde görülmemiştir.
Davalı yan yanıt dilekçesinde tahkim itirazı ileri sürmüştür. Ancak, uyuşmazlıkların öncelikli olarak hakemlerce, olmazsa mahkemelerce çözüme bağlanacağı biçiminde kararlaştırılan tahkim sözleşmeleri veya şartları açık ve kayıtsız şartsız (kesin) tahkim iradesini içermediğinden geçerli sayılamaz. (Yargıtay 15. HD 2014/5260 E. 2015/3519 K. 18.06.2015) Gerçekten de somut olaydaki sözleşmede, son hükümler 5. maddesinde olası ihtilaflarda dava dışı Ali Akkanat’a müracaat edileceği, bundan sonuç alınamaz ise İstanbul Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olacağı kararlaştırılmış olup, kesin bir tahkim iradesi söz konusu olmadığından tahkim kaydı geçersizdir. Bu yöndeki usulü itiraz yerinde görülmemiştir.
Takibe konu sözleşmeden kaynaklı hizmet faturası açık fatura biçiminde tanzim edilmiştir. Aynı protokol kapsamında düzenlenen dava dışı faturalar davalı defterlerinde kayıtlı olup, danışmanlık hizmet faturalarının tümü ödenmiştir. Ancak, davalı yan dava ve takip konusu tanzim olunan faturaya yasal süresi içerisinde itiraz etmiştir. … Noterliği’nin … yevmiye numaralı 13/10/2017 günlü keşide ettiği noter ihtarnamesi ile fatura içeriği hizmetin alınmadığı ve kayıtlara alınmayacağı belirtilmiştir. Bu durumda fatura içeriği hizmeti verdiğini davacı taraf HMK 200 vd. maddelerine göre yasal delillerle ispat etmekle mükelleftir. Davalı yanın fatura içeriği hizmetin alındığına dair herhangi bir ikrarı olmadığı gibi söz konusu faturayı kapsayacak şekilde bir kısmi ödeme de söz konusu değildir. … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/… Talimat sayılı duruşmasında davacı tanıkları soyut bir şekilde davalıya hizmetin tam bir şekilde verildiğini belirtmişlerdir. Ancak, parasal sınır itibariyle hukuki işlemin tanıkla ispatı mümkün değildir. Davalının … Noterliği’nin … yevmiye sayılı cevabi ihtarnamesi ile ödeme planı teklifinde bulunulduğu belirtilmişse de, ihtarname içeriğinde fatura konusu hizmetin alındığına dair bir ibare ya da ikrar geçmediği gibi bilakis “protokolde/sözleşmede ifa sırası belirlenen esasların yerine gelmesi kaydıyla” sulh teklifi mahiyetinde bir ödeme planı sunulduğu anlaşılmaktadır. Yani ödemeler sözleşmede belirtilen ön koşulların gerçekleşmesine bağlanmıştır. Dolayısıyla, ispat yükü yer değiştirmez, yine davacı hizmeti verdiğini yasal delillerle ispatlamalıdır. Bir an için ikrar mahiyetinde beyanların varlığı halinde dahi HMK’nın 188/3 maddesi uyarınca sulh görüşmeleri esnasında yapılan ikrar tarafı baplayıcı mahiyette olmadığından yine davalı aleyhine bir sonuç meydana gelmeyecektir. Bu nedenlerle ispatlanamayan davanın reddi gerekir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 1.545,40-TL harcın mahsubu ile, artan 1.491,00-TL’nin istek halinde yatıran davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 16.105,84 -TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından sarfedilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından sarf edilen 500 TL giderin de davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 30/09/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*