Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/151 E. 2020/160 K. 17.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/151 Esas
KARAR NO : 2020/160
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/02/2018
KARAR TARİHİ : 17/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili alacaklı şirket ile borçlu şirket arasında 10.04.2013 tarihli Kart Satış Sözleşmesi imzalandığını, müvekkili şirket tarafından üye kuruluşlar vasıtası ile müşteri şirket personeline elektronik ödeme kartı (… Restaurant Kart) ile yemek yeme olanağı sağladığını, sistem, hizmet ve bu hizmetin bedelinin ödenmesine ilişkin şartların Kart Satış Sözleşmesinin konusunu oluşturduğunu, İşbu davanın konusunu oluşturan alacağın, yukarıda belirtilen sözleşmeden doğan alacaklara ilişkin kesilmiş faturalardan kaynaklandığını, müvekkili şirketin sözlü ve yazılı uyanlarına rağmen borcun ödenmemesi sonucunda alacağın tahsili için … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalı borçlu şirket borca ve yetkiye itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalının borcu olmadığına dair beyanlarının kötü niyetli ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davalı borçlu ile müvekkil şirket arasında sözleşmeye dayanan bir ticari ilişki olduğunu, cari hesap ekstresi bakiye bedellerinin ödenmediğini ve alacaklarının muaccel olduğunu, bu sebeple davalının … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli itirazının iptalini, takibin faizi ve ferileri ile devamını, %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı davaya cevap vermeyerek HMK 128 uyarınca tüm iddiaları inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLER
1-… İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası
2-Davacının ticari defter ve kayıtları
3-Bilirkişi raporu
4-Davacı vekilinin beyan ve dilekçeleri
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava, cari hesap ilişkisinden ve faturalardan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre fatura emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır (229. md.). Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami “yedi gün” içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır (231/5. md.). 6102 sayılı TTK’da da fatura konusunda hükümler vardır. Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.” (6102 Sayılı TTK 21/1) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (6102 Sayılı TTK 21/2).
Faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddeye göre faturaya itiraz edilmemiş ise içeriği kesinleşir ise de akdî ilişkinin yazılı delillerle ispatı gerekir. Fatura ticari defterlere kayıt edilmiş ise artık faturanın delil olmasıyla ilgili bu maddeye değil ticari defterlerin delil olmasıyla ilgili TTK’nın 222. maddeye bakmak gerekir. Bu nedenle ticari defterlere kaydedilmiş fatura akdi ilişkinin varlığını da kanıtlar. Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir.
Faturanın onu teslim alan kişiyi borç altına sokabilmesi için taraflar arasında borç doğurucu bir ilişkinin varlığı ve faturanın da bu ilişki nedeniyle düzenlenmiş olması gerekir. Borç münasebeti olmaksızın düzenlenen ve muhatap tarafından her nasılsa teslim alınan faturaya sekiz günde itiraz edilmemiş olması onu borç altına sokmaz (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E. 1978/11-1147).
Fatura tek başına alacağın kanıtı değildir. Faturanın dayanağı olan temel ilişkinin ispatı gerekir. Tek yanlı düzenlenen faturanın, düzenleyen tarafın kendi ticari defterlerine kayıt edilmiş olması alacağın varlığını ispatlamaz (19 HD’nin 2009/8074 E 2010/5025 K sayılı içtihadı).
Faturalarda belirtilen malların davalı alıcıya teslim edildiği iddiasını davacı ispatla yükümlüdür. Fatura içeriğindeki malların davalıya teslimi dayanak belgelerle kanıtlanmadığı sürece ticari defterler tek başına malın teslim edildiğini ispata yeterli değildir.(Y.19.H.D. 2016/19744E. 2018/5005K.)
Malın tesliminin satıcı tarafından kanıtlanması gerekir. Faturanın sadece satıcının ticari defterlerinde kayıtlı olması malın teslimi için karine teşkil etmez (Y.19H.D 2014/14716 K sayılı kararı).
Bu açıklamalar ışığında davacının sunmuş oldukları tüm deliller dosya içerisine alınmış, icra dosyası getirtilerek incelenmiş, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman mali bilirkişiden rapor alınmıştır.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının … İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasında cari hesaptan kaynaklanan 5.160,66-TL asıl alacak 64,51-TL vade farkı olmak üzere toplam 5.225,17-TL takip yapıldığı, ödeme emrinin 21/09/2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içerisinde 25/09/2017 tarihinde borca itiraz ettiği, borca itirazla birlikte takibin durduğu, durdurma kararının alacaklı vekiline tebliğ edilmediği, dava İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Mali Müşavir Bilirkişi 19/06/2019 tarihli 3 sayfalık raporunda özetle; davacı şirketin dava konusu tutarlara ait kayıtların bulunduğu 2017 yılında E-Defler mükellefi olduğu ve davacı yanca dosyaya, Ocak-2017- Aralık-2017 aylarına ilişkin Yevmiye ve Büyük Defterlere ait E-Defter Beratlarının sunulduğunu, ayrıca 2017 Yılı Envanter defterinin açılış tasdikinin, … Noterliğinin 29.12.2016 tarih … numarası ile, süresinde ve usulüne uygun olarak yaptırıldığının belirlendiğini, taraflar arasındaki ticari ilişkinin, dosyada bir örneği bulunan ‘‘Kart Satış Sözleşmesi” (Davalı şirketin 20 personelinden 13’ü tarafından kullanılacağı anlaşılan “… Restaurant Kart ile yemek bedeli ödeme sistemi) ile başladığını ve 19.09.2017 takip tarihinde sona erdiğini, sözleşmeye göre, davacı yanca aylık olarak düzenlenen fatura (14.01.2016 tarihinden itibaren son ödeme tarihi ve sipariş no da belirtilen, yaklaşık aylık 1.800,00 TL tutarlı ) bedellerinin, davalı şirket tarafından da aylık havalelerle ödendiğini, ancak davalı yanın en son 17.07.2017 tarihinde 1.400,00 TL ödeme yaptığını ve takip tarihi olan 19.09.2017 tarihi itibariyle davacının davalı şirketten 5.160,66 TL Cari Hesap bakiyesi alacağı olduğunu dosya kapsamında, davalı şirkete herhangi bir kayıt ve belge bulunmadığından incelenemediğini, davacı tarafı takip sırasında geçmiş gün için 64.51 TL işlemiş faiz talep etmekte ise de, dosya kapsamı bilgilere göre davalının takip öncesinde temerrüde düşürüldüğüne dair bilgi bulunmadığından, davacı ana para alacağına takip tarihinden başlamak üzere, 3095 sayılı Yasanın 2/2 maddesinde düzenlenen faizin de ayrıca uygulanması gerektiğini bildirmiştir.
Mali Müşavir Bilirkişi 27/12/2019 tarihli 2 sayfalık ek raporunda özetle; taraflar arasındaki sözleşme gereğince davaya konu fatura içeriği olan yemeklerin, davalı şirket çalışanlarınca, anlaşmalı restoranlarda tüketildiğini, tüketimin, elektronik ortam da, tüketen kişi, kart numarası, ilgili işletme (restorant), tüketim tarihi ve saatinin kaydedildiğini, söz konusu kayıtların, davacı vekilinden telefonla talep edildiğini, elektronik ortamda gönderilen, 2054 satır Excel kaydının incelendiğini, 11.12.2013 ile 17.09.2017 dönemindeki tüm tüketimlerin kaydedildiğini davaya konu fatura içeriğinin yemek hizmetinin davacı tarafından davalı yana verildiğinin değerlendirildiğini, davaya konu faturaların e-fatura olarak düzenlenip, davalı yana elektronik ortamda tebliğ edildiğini ve davalı yanın bu faturaları süresinde red ettiğine dair kayıt ve bilginin bulunmadığını, bu nedenle davaya konu faturaların davalı yana tebliğ edildiğinin kabul edilmesi gerektiğini, davaya konu faturaların içeriğini yemek hizmetinin davacı tarafından davalı yana verildiğini bildirmiştir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, taraflar arasında kart satış sözleşmesi kapsamında ticari ilişki bulunduğu, dava konusu takibe ilişkin borç bakiyesi bulunduğu ve bu anlamda cari hesap borç ilişkisinin oluştuğu, davacının bu cari hesap alacağının tahsili istemiyle icra dosyasında takip yaptığı, davalının yasal süresi içerisinde yaptığı itiraz üzerine takibin durduğu,davacının ticari defterlerini usulüne uygun tutulduğu faturaların davacının ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu, faturaların bilirkişi raporunda belirtildiği üzere davalıya tebliğ edildiği, faturaya itiraz olmadığı, ancak yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olmasının tek başına ispata yeterli olmadığı, bu kapsamda davacının faturanın dayanağı olan hizmeti verdiğini ispatlaması gerektiği, davacınır davalı çalışanlarına yemek hizmeti verdiğini ispatladığı, bu halde davacının davasını tüm bu açıklamalarla ispatladığının kabulü gerektiği, her ne kadar icra takibinde davacının işlemiş faiz talebi olsa da, işlemiş faiz yönünden davalının temerrüde düşürülmediği, davacı tarafından davalıya ihtarname gönderilmediği, o halde davacı tarafın takip tarihinden önce işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, nitekim Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2018/1037Esas 2019/2322 Karar, 2017/3150 Esas 2019/647 Karar sayılı ilamlarının da bu doğrultu da olduğu, bilirkişi raporunda da bu durumun tespit edildiği, davacının rapora bu yönüyle itirazının bulunmadığı, bu nedenle işlemiş faiz talebinin reddi gerektiği kanaatiyle davanın kısmen kabulüne karar verilerek,
Dava konusu fatura alacağının önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşıdığı, bu haliyle İİK’nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleştiği görülmekle, davacının icra inkar tazminatı kabulü ile, alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tahsis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen KABULÜ ile davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasına davalı borçlu tarafından yöneltilen itirazın kısmen iptaline, takibin 5.160,66-TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren takipteki kayıt ve şartlarla faiz işletilmesine işlemiş faiz talebinin reddine,
2-Alacak niteliği itibari ile likit ve belirlenebilir olduğundan %20 oranında icra inkar tazminatı 1.032,13-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 352,52-TL harçtan, peşin alınan 89,24-TL harç mahsup edilerek kalan 263,28-TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 89,24-TL peşin harç ve 35,90-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 125,14-TL nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Kabul-red oranına göre davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.007,40-TL yargılama gideri kabul ve red durumuna göre takdiren oranlayarak 995,00-TL’lik kısmının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine; arda kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı parasal miktar itibariyle kesin karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 17/02/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır