Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/125 E. 2019/358 K. 10.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1150 Esas
KARAR NO : 2019/459
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/12/2017
KARAR TARİHİ : 29/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinden özetle; müvekkili … ile davalı arasında VUK’nun mükerrer 227 maddesine istinaden davalı şirketin vergi beyannamelerinin imzalanması ve yine VUK’un mükerrer 257 maddesine maddesi gereği imzalanan beyannamelerin, ilgili vergi dairesine elektronik ortamda gönderilmesi ve tahakkuk fişlerinin alınması ile ilgili olarak hizmet sözleşmesi imzalandığını, müvekkili tarafından sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerini eksiksiz olarak yerine getirmediğini, sözleşme kapsamında davalıya verilen hizmetlerin bedeli olarak davalı adına faturalar tanzim edildiğini, tanzim edilen fatura bedellerininin karşılığının davalı tarafından ödenmediğini, davalı adına borcun ödenmesi için 15/12/2016 tarihinde ihtarname gönderildiğini, gönderilen ihtarname üzerine davalı borçlunun ödeme yapmadığnı, alacağın tahsili için davalı borçlu aleyhine, … İcra Müdürlüğünün 27/12/2016 tarih ve … esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi yapıldığını, yapılan bu takibe davalı borçlu tarafından itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, alacağın tahsili için huzurdaki davanın açıldığını beyanla itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına, fazlaya dair haklarının saklı kalmak kaydı ile işleyecek faizin davalıya tarafından ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalıya usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş davalı davaya cevap vermeyerek, HMK madde 128 uyarınca tüm iddiaları inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLER
1-… İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takip dosyası,
2-Bilirkişi raporu,
3-Davacı vekilinin beyan ve dilekçeleri
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava, faturadan ve vade farkından kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre fatura emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır (229. md.). Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami “yedi gün” içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır (231/5. md.). 6102 sayılı TTK’da da fatura konusunda hükümler vardır. Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.” (6102 Sayılı TTK 21/1) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (6102 Sayılı TTK 21/2).
Faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddeye göre faturaya itiraz edilmemiş ise içeriği kesinleşir ise de akdî ilişkinin yazılı delillerle ispatı gerekir. Fatura ticari defterlere kayıt edilmiş ise artık faturanın delil olmasıyla ilgili bu maddeye değil ticari defterlerin delil olmasıyla ilgili TTK’nın 222. maddeye bakmak gerekir. Bu nedenle ticari defterlere kaydedilmiş fatura akdi ilişkinin varlığını da kanıtlar. Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir.
Faturanın onu teslim alan kişiyi borç altına sokabilmesi için taraflar arasında borç doğurucu bir ilişkinin varlığı ve faturanın da bu ilişki nedeniyle düzenlenmiş olması gerekir. Borç münasebeti olmaksızın düzenlenen ve muhatap tarafından her nasılsa teslim alınan faturaya sekiz günde itiraz edilmemiş olması onu borç altına sokmaz.(Y.19.H.D. 2016/19744E. 2018/5005K.)
Vade farkı ise; sözleşme ilişkisi kurulurken ya da daha sonradan tarafların ortak iradeleri ile kararlaştırılabileceği gibi sözleşme ilişkisinin devamı sırasında ticari teamül biçiminde de ortaya çıkabilir. (HGK., 02.10.2013 gün ve 2013/19-199 E., 2013/1418 K.).
Bu açıklamalar ışığında davacının sunmuş olduğu tüm deliller dosya içerisine alınmış, icra dosyası getirtilerek incelenmiş, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman mali bilirkişiden rapor alınmıştır.
… İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası dosyamız içersine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 18.998,00-TL asıl alacak 23,42-TL işlemiş faiz, 6.611,20-TL vade farkı, 8.15-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 25.640,00-TL üzerinden ilamsız takip yapıldığı, ödeme emrinin borçluya 04/01/2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içersinde 06/01/2017tarihinde borca itiraz ettiği görülmüştür.
6100 sayılı Yasanın 266.maddesi uyarınca dosya bilirkişi …’a tevdi edilerek alınan 20/02/2019 tarihli rapordan özetle; davacının sözleşmeden kaynaklanan edimini eksiksiz yerine getirdiği, beyan etmesi gereken KDV beyannamelerini, Muhtasar beyannamelerini, Geçici Vergi Beyannamelerini, Kurumlar Vergisi Beyannamelerini, aylık BA ve BS bildirim fonlarının davalı adına beyan edildiği, davacının davalıdan 27/12/2016 takip tarihi itibariyle 18.998-TL asıl alacağının bulunduğu, bu alacağa, ihtarname tarihi olan 15/12/2016 tarihinden takip tarihine kadar 23,42-TL işlemiş faiz hesaplanabileceği, sonuç olarak davacının, davalıdan 27/12/2016 takip tarihi itibariyle 19.021,42-TL alacağının bulunduğu, bu alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar %9 yasal faiz hesaplanabileceği, kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Somut olayda, davacının davalıdan faturaya dayalı alacağı olduğunu, bu faturanın davacının defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının defterlerini usulüne uygun tuttuğu, açılış kapanış tasdiklerini yaptırdığı, delil niteliğinde olabileceği, ancak yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere faturanın defterlere kayıtlı olmasının alacağın varlığına tek başına ispata yeterli olmadığı, bilirkişi incelemesinde davacının sözleşmeden kaynaklanan edimini eksiksiz yerine getirdiği, beyan etmesi gereken KDV beyannamelerini, Muhtasar beyannamelerini, Geçici Vergi Beyannamelerini, Kurumlar Vergisi Beyannamelerini, aylık BA ve BS bildirim fonlarının davalı adına beyan edildiğinin, bildirilerek faturaya dayalı hizmetin ispatlandığı, davacının davalıya keşide ettiği ihtarname ile ödeme yapmak üzere 3 günlük süre verdiği, ihtarnamenin 19/12/2016 tarihinde tebliğ edildiği, 3 günlük sürenin eklenmesi ile davacının 23/12/2016 tarihinde temerrüte düşmüş olduğu, temerrüt tarihinden itibaren talep gibi yasal faiz talep edebileceği, davacının vade farkı fatura alacağı yönünden talebinde ise; taraflar arasında davacı tarafından davalıdan zamanında ödenmeyen faturalar için vade farkı talebinde bulunulabileceğine dair bir düzenleme olmadığı gibi taraflar arasında süregelen ticari ilişkide böyle bir uygulama ile teamülün oluştuğu da davacı tarafından kanıtlanmadığı, o halde davanın kısmen kabulü ile; vade farkı faturası ve bu faturaya ilişkin işlemiş faiz yönünden talebin reddine; takibin 18.998,00-TL asıl alacak yönünden devamı ile asıl alacağa temerrüt tarihi olan 23/12/2016 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilerek;
Dava konusu fatura alacağının önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşıdığı, bu haliyle İİK’nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleştiği görülmekle, davacının icra inkar tazminatı kabulü ile, alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminat tutarı olan 3.799,60-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tahsis edilmiştir. (Y.3.H.D. 2016/19580E. 2018/5496K., İstanbul BAM 13.H.D. 2018/446E. 2019/120K.)
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile, davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında vaki davalı itirazının kısmen iptaline, takibin 18.998,00-TL üzerinden devamına, asıl alacağa 23/12/2016 tarihinden itibaren, yasal faiz işletilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2-Alacak niteliği itibariyle likitle belirlenebilir olduğundan %20 oranında hesaplanan inkar tazminatı 3.799,60-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 1.297,75 TL harcın, peşin alınan 150,83 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.146,92 TL harcın 492 sayılı Yasanın 31. Maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yatırılan 150,83 TL peşin harç ve 31,40 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 182,23 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Kabul oranına göre, davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 931,00 TL yargılama giderinden red ve kabul durumuna göre takdiren oranlayarak 689,80 TL lik kısmının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine, arda kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/04/2019

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza