Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1220 Esas
KARAR NO:2021/525

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ :31/12/2018
KARAR TARİHİ:14/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı borçlu arasında cari hesap ekstresinde belirtildiği üzere ticari ilişkin bulunduğunu, bu ticari ilişki gereği takibe dayanak 15.08.2015 tarihli, … Bankası A.Ş. … seri numaralı ve 44.000,00 TL tutarındaki çeki verdiğini, ancak çekin bankaya ibraz edildiğinde karşılıksız çıktığını, müvekkili şirket ile davalı arasındaki ticari ilişki gereği, davalı tarafın sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davalı tarafın müvekkili şirketin cari hesaptan kaynaklanan 55.446,23 TL alacağını sözlü ve yazılı uyarılarına rağmen ödemediğini, davalı taraf aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, ancak borçlu tarafın, aleyhine yapılan icra takibine, borca ve faize haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, davalı borçlunun itirazının müvekkili şirketin alacağını sürüncemede bırakma kastına yönelik olduğunu, itirazının iptali gerektiğini, bu nedenlerle davanın kabulünü, davalı borçlunun itirazının iptalini ve takibin devamını, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup davalı taraf davaya cevap vermeyerek HMK 128 uyarınca tüm iddiaları inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLER
1-…. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası
2- … yazı cevabı
3-Davacı tarafın ticari defter ve kayıtları
4-Bilirkişi raporu
5-Davacı vekilinin beyan ve dilekçeleri
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava, cari hesap ilişkisinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacının sunmuş olduğu tüm deliller dosya içerisine alınmış, icra dosyası getirtilerek incelenmiş, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman mali bilirkişiden rapor alınmıştır.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının ….İcra Dairesinin… esas sayılı takip dosyasında çek bedeli alacağından kaynaklanan 42.800,00-TL asıl alacak 12.646,23-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 55.446,23-TL takip yapıldığı, ödeme emrinin 20/09/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içerisinde 24/09/2018 tarihinde borca itiraz ettiği, borca itirazla birlikte takibin durduğu, durdurma kararının alacaklı vekiline tebliğ edilmediği, dava İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
… yazı cevabının incelenmesinde; 15/08/2015 tarih, 44.000 TL bedelli çekin (VKN:…) …. Ltd. Şti. tarafından düzenlenmiş, 17/08/2015 tarihinde ibraz edilmiş, karşılıksız olarak belgelendirildiği, ilgili çeke ait 1.200 TL yasal yükümlülük bedeli 13/09/2018 tarihinde … Limited Şirketi’ne ödendiği, yazı ekinde sunulan çek fotokopisinde son cirantanın … Ltd Şti olduğu görülmüştür.
Mali bilirkişinin 21/10/2020 tarihli 4 sayfadan ibaret kök raporunda özetle; Takip konusu çek ile ilgili olarak … Bankası’nın mahkemeye gönderdiği 12/03/2020 tarihli yazıda takip konusu 44.000,00 TL bedelli çekin 17/08/2015 tarihinde ibraz edildiğini, karşılıksız olarak belgelendirildiğini, ilgili çeke ait 1.200,00 TL yasal yükümlülük bedelinin 13/09/2018 tarihinde davacı şirkete ödendiğinin belirtildiğini, davaya konu takibin kambiyo senedine özgü takip olmadığını, ilamsız takip olarak açıldığını ve davalını da iş bu ilamsız takipte borca itiraz ettiğini, takip konusu çekin incelendiğinde davalının “davacıdan önceki ciranta”, davacının ise “hamil ciranta” konumunda olduğunun anlaşılmakta olup, çekteki ciro silsilesinden taraflar arasında temel ilişkin olduğunun anlaşıldığını, davacı şirketin 2015-2016-2017 ve 2018 yıllarına ait ticari defterleri e-defter olarak tuttuğunu, mahkeme kaleminde yapılan incelemeye e-defter dökümlerinin CD olarak sunulduğunu fakat CD içeriğindeki dosyaların açılamadığından incelenemediğini, bunun üzerine davacı şirket vekili tarafından davalı şirkete ait 01/01/2016-31/12/2016 tarih aralığına ait cari hesap ekstresinin tarafına mail ortamından gönderildiğini, (2017-2018 yıllarına ait cari hesap ekstrelerinin gönderilmediğini), sunulan belgeler itibariyle takip tarihi itibariyle davalının davacıya borçlu olduğu yönünde tespit yapma olanağının bulunmadığını, tarafına gönderilen cari hesap ekstresinde son kayıt tarihinin 23/10/2016 olduğunu bu tarihten sonraki dönemlere ait cari hesap ekstrelerinin ise sunulmadığını, davalının ticari defterlerinin incelemeye sunulmadığı için incelenemediğini belirtmiştir.
Mali bilirkişinin 10/03/2021 tarihli 3 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; davacı şirketin ilgili yıllar ticari defterlerinden davalıya ait cari kayıtları incelendiğinde de davalı şirketin davacı şirketten; 31/12/2015 tarihi itibariyle 40.899,30 TL avans alacağının bulunduğunu, 31/12/2016 tarihi itibariyle 33.971,50 TL avans alacağının bulunduğunu, 31/12/2017 tarihi itibariyle 89.357,62 TL avans alacağının bulunduğunu, 31/12/2017 tarihi itibariyle 89.357,62 TL avans alacağının bulunduğunu, sunulan ticari defterler itibariyle takip tarihi itibariyle davalının davacıya herhangi bir borcunun olmadığını, takip konusu çekin davalıya iade edilmiş gibi davacının muhasebe kayıtlarından 25/08/2015 tarihi itibariyle çıkarılmış olduğunu, söz konusu işlemler neticesinde davalının davalıya herhangi bir borcunun tespit edilemediği gibi, yukarıda belirtilen ilgili yıllarda davalının davacıdan avans alacağının mevcut olduğunu, davalının ticari defterlerinin incelemeye sunulmadığı için incelenemediğini belirtmiştir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; dava davacının cari hesap alacağının tahsiline ilişkin başlatmış olduğu icra takibine davalının itirazı sonucu takibin durması ve mahkememizde açılan itirazın iptali davasıdır. Mahkememizce tüm deliller toplanmış alanında uzman mali bilirkişiden rapor alınmıştır. Mali bilirkişinin 10/03/2021 tarihli raporunda dava konusu çekin banka kayıtlarına göre davacı hamil tarafından ibraz edildiği ve karşılıksız çıktığı, ancak davacının usulüne uygun tutulan ticari defter ve belgelerine göre dava konusu çekin iade edilmiş gibi muhasebe kayıtlarından çıkarıldığı ve davacı defterlerine göre davalının davacıya borçul olmadığı bildirilmiş, davalının defterlerini ibraz etmemiş olması nedeniyle, davalının defterleri incelenmemiştir. Davacı taraf davasının karşılıksız çıkan çeke dayalı olarak cari hesabına dayandırmış olmakla, incelenen ticari defter ve belgelerine göre dayanak çekin kendi defterlerine göre iade etmiş olduğu ve alacaklı görünmediği nazara alınarak davacının davasını ispatlayamadığı kanaatiyle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE
2-Alınması gereken 59,30-TL harcın, peşin alınan 669,66-TL harçtan mahsubu ile bakiye 610,36-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/06/2021

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır