Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1205 E. 2020/661 K. 27.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1205 ESAS
KARAR NO : 2020/661 KARAR
DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 27/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin vermiş olduğu 28.12.2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; “taraflar arasında davacının “…” “…” ve “…” olmak üzere üç adet sayacı için gerekli olan elektrik enerjisi ihtiyacının giderilmesi amacı ile 01.12.2017 imza tarihli bir Serbest Tüketici Elektrik Satış Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme ile davalının davacıya 01.01.2018-31.12.2018 tarihleri arasındaki dönem ile sınırlı olmak üzere üç adet sayacın her biri için Perakende Satış Birim Fiyatı 0,214 TL/kWh üzerinden elektrik tedarik etmeyi kabul ve taahhüt ettiğini, taraflar arasındaki ticari ilişki devam etmekteyken davalının herhangi bir bildirimde bulunmaksızın ve herhangi bir haklı nedene dayanmaksızın tek taraflı olarak 01.10.2018 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere sözleşmeyi feshettiğini ve davacının da fabrikalarının bulunduğu bölgede yetkili bulunan dava dışı … A.Ş.’den Ulusal Tarife Fiyatlandırması üzerinden son kaynak tedarikine gitmek zorunda kaldığını, belirterek davacının fazlaya dair tüm hakları saklı kalmak kaydı ile 2018 yılının Ekim ayına ilişkin ortaya çıkan zararının mahkeme tarafından tespiti ile şimdilik 20.000,00-TL’nin davacıya … tarafından gönderilen faturalardaki vade tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretin davalıya yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı vekilinin verdiği cevap dilekçesinde özetle; “döviz kurlarındaki olağandışı dalgalanmalar, olumsuz sektörel gelişmeler, menfi piyasa koşulları, tüm ülke ekonomisi etkileyen ekonomik ve jeopolitik konjonktür, elektrik üretiminde elzem ve vazgeçilmez bir rolü olan kömür, doğal gaz gibi kaynakların hammaddelerin tamamının ithal edilmesi ve elektrik üretiminde, ithal kaynakların %50’yi aşan payı, TL’nin özellikle USD, EURO ve GBP gibi yabancı paralar karşısında yaşadığı yüksek oranda değer kaybı, petrol ve doğal gaz fiyatlarında tüm dünyada görülen yukarı doğru hareketlenmeler, dünyada küresel ölçekteki ekonomik, jeopolitik ve endüstriyel problemler, enerji piyasalarının tüm dünyada yeniden şekillenme eğilimine girmesi, uluslararası pazarları ve fiyatları doğrudan etkileyen politik belirsizlikler gibi öngörülemeyen ve tahmin edilemeyen olağan dışı hususlar nedeniyle davalı şirketin, davacı ile akdettiği Elektrik Satış Sözleşmesini güncellemek istediğini bu yönde davacıya e-posta ve üst yazı gönderdiğini, ancak davacıdan olumlu hiçbir geri dönüş alınamadığını, davalı şirketin ağır ekonomik ve sektörel koşullar altında daha fazla mağdur olmamak için önceden bildirimde bulunmak üzere davacı ile arasındaki sözleşmeyi haklı nedenle feshetmek zorunda kaldığını, son 7 ay süresince ülkede ve dünyada vuku bulan olağandışı gelişmeler ve mücbir sebepler de sözleşmenin davalı şirket tarafından haklı nedenle feshedilmesini desteklediğini davacının davalı şirket yüzünden zarara uğradığı yönündeki iddiaları için, zararın da asli sorumlusunun kusurlu davranışları ile davacının kendisi olduğunun açıkça görülebildiğini, belirterek; davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesini arz ve talep etmiştir.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak temerrüt tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişi kurulunun düzenlediği 10.12.2019 tarihli 6 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Taraflar arasındaki elektrik enerjisi satış sözleşmesinde aktif enerji birim fiyatı sözleşme süresi boyunca sabit 0,214 TL/kWh olarak kararlaştırılmış olduğundan, sözleşme süresi sona ermeden hiçbir suretle sözleşme fiyatında artış yapılamayacağından, davalı şirketin sözleşmeyi tek taraflı olarak feshetmesi sözleşme hükümlerine aykırı olarak tavsif edilebilir. Davalı şirketin sözleşmeyi erken feshetmesi yüzünden, davacı şirket Ekim’ 2018 dönemindeki 3 adet aboneliğe ait görevli tedarik şirketi … ‘dan indirimsiz elektrik satın aldığından dolayı meydana gelen 394.040,51 TL fark tutarı davalının davacıya ödemesi gerekir. Davalı … A.Ş.’nin davacı … A.Ş.’nin 394.040,51 TL fark tutarı ödemesi gerektiği teknik kanaatine ulaşılmıştır. Temerrüt oluşmadığından, dava evveli faiz işletilmesi söz konusu değildir” Sonuç ve kanaati ile raporunu sunmuştur.
Bu rapora yapılan itiraz üzerine itirazların değerlendirilmesi için dosya ek rapor düzenlenmek üzere yeniden bilirkişi kuruluna verilmiştir.
Bilirkişi kurulunun düzenlediği 10.04.2020 tarihli 3 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; “Tarafla arasındaki elektrik enerjisi satış sözleşmesinde aktif enerji birim fiyatı sözleşme süresi boyunca sabit olarak kararlaştırılmış olduğundan. Sözleşme süresi sona ermeden hiçbir suretle sözleşme fiyatında artış yapılamayacağından, davalı şirketin sözleşmeyi tek taraflı olarak feshetmesi sözleşme hükümlerine aykırı olarak tavsif edilebilir.
Davalı şirketin sözleşmeyi erken feshetmesi yüzünden, davacı şirket görevli tedarik şirketi …’dan indirimsiz elektrik satırı aldığından meydana gelen 394.040,51 TL fark tutarı davalı şirketin davacıya ödemesi gerekir. Temerrüt oluşmadığından, asli takdir sayın Mahkemeye ait kalarak, dava evveli faiz işletilmesi söz konusu değildir.” Sonuç ve kanaati ile ek raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen delil dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor, ek rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki dava taraflar arasında davacının “…” “…” ve “…” olmak üzere üç adet sayacı için gerekli olan elektrik enerjisi ihtiyacının giderilmesi amacı ile 01.12.2017 imza tarihli bir Serbest Tüketici Elektrik Satış Sözleşmesi imzalandığı taraflar arasında ihtilafsızdır. Bu sözleşme ile davalının davacıya 01.01.2018 ile 31.12.2018 tarihleri arasındaki dönem ile sınırlı olmak üzere üç adet sayacın her biri için Perakende Satış Birim Fiyatı 0,214 TL/kWh üzerinden elektrik tedarik etmeyi kabul ve taahhüt etmiştir.
Ancak taraflar arasındaki ticari ilişki yanlar arasında imzalanan sözleşmeye uygun olarak devam etmekteyken tek taraflı olarak 01.10.2018 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere sözleşmeyi feshettiğini ve davacının da fabrikalarının bulunduğu bölgede yetkili bulunan dava dışı … A.Ş.’den Ulusal Tarife Fiyatlandırması üzerinden son kaynak tedarikine gitmek zorunda kaldığından zarara uğradığını iddia ederek zararının tazmini için bu fazlaya dair tüm hakları saklı kalmak kaydı ile kısmi alacak davasını açtığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 4. maddesinde; elektrik enerjisi birim satış fiyatları; EPDK tarafından onaylanmış güncel faaliyet bazlı tarife tablosunun; Dağıtım Sistemi Kullanıcı Tek/Çift Terimli Sanayi Perakende Tek Zamanlı Enerji Bedeli birim fiyatı 0,214 TL/kWh, olarak belirlenmiş ve sözleşme süresi boyunca sabit aktif enerji biri ırkiyatı olarak kalması taraflarca kabul edilmiştir.
Davacı ile davalı arasında 01.01.2018-31.12.2018 arasında geçerli Sanayi (OG) tarife grubundan 3 adet abonelik için yapılan elektrik enerjisi satış sözleşmesinde aboneliklerin tümü için enerji birim fiyatının 0,214 TL/kWh olduğu, sözleşme süresi boyunca sabit olacağı kararlaştırılmıştır. Ancak, davalı şirket, elektrik piyasasındaki maliyet yükselmeleri gibi nedenlerle piyasa fiyatlarının beklentilerin çok üstüne çıktığını, bu yüzden elektrik satış birim fiyatının revize edilmesinin zorunlu hale geldiğini ileri sürerek satış fiyatını revize etmek istediğini enerji birim fiyatında %3 indirim düzenlemesi ile tedarik etmeye devam etmek istediğini davacı şirkete iletmiştir. Davacı şirket teklifi kabul etmemiştir. Davalı şirket de 01.10.2018 tarihi itibarı ile davacının portföyden çıkararak sözleşmeyi feshetmiştir. Davacı şirketin fiyat ayarlama teklifini reddetmesi sözleşmenin 4. maddesince uygun olup, davalı şirketin sözleşmeyi tek taraflı feshetmesine -meseleye teknik perspektifle bakıldıkta gerekçe teşkil etmez. Ayrıca, sözleşmenin 4.maddesindeki; ” Enerji fiyatlarım etkileyen diğer nedenler, döviz kurunda yaşanacak değişiklikler gibi etkenler sebebiyle fiyat ayarlaması” hükmü somut değil izafidir. Sözleşme metninde söz konusu enerji fiyatlarını etkileyen diğer nedenler, döviz kurunda yaşanacak değişiklikler gibi etkenlere ilişkin açık bir hüküm olmadığından, fiyat ayarlamasına gerekçe teşkil edebilecek muğlak sözleşme hükümlerine göre fiyat ayarlaması yapılamayacağı değerlendirilmektedir. Ancak nihai ve asli hukuki tavsifin yüce Mahkemeye ait olduğu izahtan varestedir. HMK md. 282 hükmü gereği bilirkişi görüşü muhterem Mahkemeyi takyit etmediğinden, delillerle doğrudan temas eden yüce yargı makamı, yapacağı muhakeme neticesinde tamamen davacı savları veya tamamen davalı savunmaları yönünde hüküm kurmakta muhtardır. Bu husus temel olmak kaydı ile, teknik yönden şunlar da söylenebilir:
Sözleşmenin 4. maddesinde; “Taraflar, Sözleşmenin imza tarihi itibariyle Müşterinin tabi olduğu tarifede öngörülen Perakende Satış Birim Fiyat bedelini 0,214 TL/kwh olarak belirlendiğini ve söz konusu fiyat ve bedellerin, yeni yürürlüğe girecek ve/veya yürürlükteki mevzuatlarda oluşabilecek değişiklikler, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (“EPDK”) uygulamaları ve tüm ilgili kamu kurum ve kuruluşları tarafından tesis edilecek işlem ve alınacak kararlar, enerji fiyatlarını etkileyen diğer nedenler, döviz kurunda yaşanacak değişiklikler gibi etkenler sebebiyle Tedarikçi Müşteri’yi bilgilendirmek, yazılı onayını atmak ve taraflar arasında yazılı olarak mutabık kalınması kaydıyla fiyat ayarlaması yapabilir. Taraflar arasında yazılı olarak mutabık kalınamaması durumunda sözleşme aynı şartlarla ve aynı birim fiyat üzerinden devam eder” hükmü uyarınca davalı şirket sözleşmeye aykırı hareket ederek tek taraflı olarak 01.10.2018 tarihi itibarı ile sözleşmeyi feshetmiştir. Esasen, Sözleşmenin 4. Maddesine göre; elektrik enerjisi birim satış fiyatları 0,214 TL/kWh olarak belirlenmiş ve sözleşme süresi boyunca sabit değişmezliği taraflarca kabul edilmiştir. Bundan dolayı davalı şirketin, elektrik enerji birim satış fiyatlarını sözleşmenin bitimine kadar uygulaması gerekmektedir. Davacı şirket, Ulusal Tarife fiyatlarıyla elektrik enerjisini görevli tedarik şirketi …’dan daha pahalı satın almıştır. Bu nedenle davalı şirketin, sözleşmeyi tek taraflı olarak feshetmesi sözleşme hükümlerine aykırı olduğundan, kanımızca, Ulusal Tarife fiyatlarıyla, sözleşme fiyatları arasındaki fark bedelinden oluşan zararı davacıya ödemesi gerekir.
Davalı şirketin sözleşmeyi erken feshetmesinin sözleşme hükümlerine aykırı olduğu yüce Mahkemece benimsenirse, davacı şirket Ekim ‘2018 dönemindeki 3 adet aboneliğe ait indirimsiz elektrik satın aldığından dolayı meydana gelen 394.040,51 TL fark olduğu mahkememizce atanan bilirkişilerce belirlenmiştir.
Taraflar tacir olduklarından ilişkilerinde faiz esas olup, önceden kararlaştırılmasa bile faiz istenebilir. Bir alacağa faiz istenebilmesi için, ödeneceği tarihin net olarak belli olması veya belli değilse alacaklı tarafından çekilerek bir ihtar veya ihbar ile borçlunun temerrüde düşürülmesi veya icra takibine başvurulması gerekir. Dosyamızda davalının temerrüdüne dair bir belge ve iddia yoktur. Bu nedenle temerrüt dava tarihi itibariyle oluşmuştur.
Tüm bu nedenlerle asıl ve ıslahla açılan davanın kabulü ile 394.040,51 TL nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- İş bu asıl ve ıslahla açılan davanın kabulü ile 394.040,51 Tl nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine
2-Karar ve ilam harcı 26.916,90-TL nin peşin alınan 6.731,55-TL den düşümü ile kalan 20.185,35-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 6.772,65-TL peşin, başvuru ve ıslah harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 2.380,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 36.032,84-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/10/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır