Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1196 E. 2020/837 K. 15.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1196 Esas
KARAR NO : 2020/837

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 14/12/2018
KARAR TARİHİ : 15/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin vermiş olduğu 14/12/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle: 26/11/2020 tarihinde Şanlıurfa ili Akçakale ilçesi Seyrantepe mahallesinde plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen bir aracın okul önünde karşıya geçmeye çalışırken çarptığını, basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaralandığını, … Adli tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca müvekkiline % 22,2 oranında daimi iş göremezliği ve 4 ay geçici iş göremezliği halinde kalacağını kanaatine varıldığını, 24/08/2016 tarihinde Güvece hesabına müvekkilinin zararını temin etmek için başvuru yapıldığını ancak yapılan ödemenin düşük olduğunu, kazaya ilişkin… Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından … S. … K. numaralı dosya üzerinden soruşturma başlatıldığını, olaya sebebiyet veren aracın ve sürücüsünün tespit edilemediğinden kovuşturmaya yer olmadığına dari karar verildiğini, tensiple birlikte kusur raporu alınması için dosyanın bilirkişiye tevdiini, toplanacak dellirler göre maddi zazminat tutarının belirlenerek şimdilik 20.00-TL maddi tazminatın Güvence Hesabına başvru tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle ödenmesini, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasını karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin vermiş olduğu 14/01/2019 tarihli cevap dilekçesini özetle: Dava konusu tazminat talebinin zamanaşımına uğradığını, Müvekkili kurumun davacıya ödemede bulunarak, üzerine düşen tüm sorumluluğu yerine getirdiğini ve tüm zararının karşılandığını, ödenen tazminatın ibraname mukabilinde ödenmiş olunduğunu, müvekkili kurumun başka bir sorumluluğu bulunmadığını, haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddini, yargılama giderlerinin ve avukatlık ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacının Ankara’da olması nedeniyle … Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Adli Tıp Anabilim Dalına sevk edilmiştir.
…Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Adli Tıp Anabilim Dalının 09.11.2018 tarihli raporunda davacının geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle; Meslekte kazanma gücünden azalma oranının % 21,2 olduğu, Geçici iş göremez ve %100 malul sayılan sürenin (4) ay olduğu belirtilmiştir.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri, hasar dosyası ile … Dahili Tıp Bilimleri Adli Tıp Anabilim Dalının raporu ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak kaza tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için kusur ve aktüer bilirkişisine verilmiştir.
Kusur bilirkişinin aktüer bilirkişisi ile birlikte düzenlediği 15.05.2020 tarihli 8 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Plakası tespit edilemeyen aracın kimliği meçhul sürücüsünün olayda % 50 ( yüzde elli) oranında kusurlu olduğu, Davacı …’ ın olayda % 50 (yüzde elli) oranında kusurlu olduğu,” belirlenmiştir.
Aktüer bilirkişinin Kusur bilirkişisi ile birlikte düzenlediği 15.05.2020 tarihli 8 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Ödeme tarihindeki verilere göre yapılan incelemede, davacıya yapılan ödemenin yetersiz olduğunun tespit edildiği, Davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının 117.501,12 TL olduğu, Temerrüt başlangıcının 18.01.2018 kısmi ödeme tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu” Görüş ve kanaati ile raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen hasar dosyası, … Bilimleri Adli Tıp Anabilim Dalının düzenlediği raporu, Kusur ve Aktüer bilirkişilerinin birlikte düzenledikleri rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki davada davacı 26/11/2020 tarihinde Şanlıurfa ili Akçakale ilçesi Seyrantepe mahallesinde plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen bir aracın okul önünde karşıya geçmeye çalışırken çarptığı, bu çarpma sonucu davacının yaralandığı anlaşılmaktadır.
Meydana gelen bu kazada davacının… Bilimleri Adli Tıp Anabilim Dalının raporunda davacının geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle; Meslekte kazanma gücünden azalma oranının % 21,2 olduğu, Geçici iş göremez ve %100 malul sayılan sürenin (4) ay olduğu belirlenmiştir.
Karayolları Trafik Kanununun 52.maddesinde; sürücülerin kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak, hızlarını kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak, zorunda oldukları belirtilmiştir.
Plakası tespit edilemeyen aracın sürücüsü, yönetimindeki araç ile meskun mahalde seyri sırasında daha yavaş ve dikkatli seyretmediğinden, yolda yürümekte olan yayaları fark ederek kazayı önleyici tedbir almadığından olayda kusurlu görülmüştür. Plakası tespit edilemeyen aracın kimliği meçhul sürücüsünün olayda % 50 ( yüzde elli) oranında kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı yaya … olay sırasında yol kenarında uygun yaya yolu olmaması nedeni ile kaplama üstünde bulunması sırasında yolun sol kenarından yürümesi ve gerekli kontrolü yaparak gelmekte olan aracı fark ettiğinde emniyetli alana çekilmesi gerekirdi, Bu tedbirleri almadan yolda yürüdüğünden olayda kusurlu görülmüştür. Davacı …’ ın olayda % 50 (yüzde elli) oranında kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır.
15.06.1998 doğumlu olan davacı küçük … 26.11.2010 kaza tarihi itibarı ile (12) yıl (5) ay (11) günlük olup, (12) yaşında kabul edilerek, PMF-1931 yaşama tablosuna göre muhtemel bakiye ömrü (52) yıl ve muhtemelen (64) yaşına kadar yaşayacaktır.
Yargıtay 17. H.D’ nin 25.12.2014 Tarih, 2013/13485 Esas, 2014/19487 Karar sayılı kararında: “…Çalışma yaşına gelmemiş küçükler yönünden bedensel zarar sonucu oluşan maluliyet nedeniyle, evde ya da dışarıda aileye yardımcı olma, eğitim alma, yeme, içme ve tüm yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinde emsallerine göre sarf etmesi gereken fazla çaba veya güç (efor) bir ekonomik değer olarak görülmeli ve bu nedenle bir zarar oluştuğunun kabulü gerekmektedir. Somut olayda hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının 18 yaşından itibaren kazanç sağlamaya başlayacağı kabul edilerek, bu yaştan itibaren maddi zarar hesabı yapılmış ise de, yukarıda yapılan açıklamalar göz önünde tutularak davacının sürekli çalışma gücünü yitirdiği tarihten itibaren zararın oluşacağı kabul edilerek hesaplama yapılması gerektiğinden yazılı olduğu şekilde eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmiş olması doğru görülmemiştir…” denilmek suretiyle hüküm kurulmuştur.
Yargıtay’ın içtihatlarına ve uygulamalara göre, kadın-erkek ayırımı yapılmaksızın aktif çalışma yaşı sonu (60) olarak kabul edilmektedir. Buna göre; (12) yaşından itibaren (60) yaşına kadar davacının zarar gördüğü aktif devresi (48) yıl ve pasif devresi (4) yıldır.
Davalı Güvence Hesabına sorumluluk yöneltilmesinin gerekçesi davacının yaralanmasına sebep olan aracın sigortalısının tespit edilememiş olmasıdır. 5684 sayılı Sigorta Kanununun 14/2/b maddesinde “Rizikonun meydana geldiği tarihte sigortlısı tespit edilemeyenlerin neden olduğu bedensel zararlar için,” Güvence hesabına başvuru yapılacağı düzenlenmiştir. Dava konusu edilen talep, maluliyet tazminatı talebine ilişkin olması nedeniyle bedensel zarar kapsamındadır. Davacının 5684 sayılı Sigortacılık Kanun’unun 14. ve Güvence Hesabı Yönetmeliğinin 9. maddeleri uyarınca, Güvence Hesabına başvuru şartları oluşmuştur.
Kaza tarihi itibarı ile Hazine Müsteşarlığınca belirlenmiş olan ZMSS poliçe limitleri sakatlık yönünden 175.000,00 TL ve tedavi gideri yönünden 175.000,00 TL dır. Bununla birlikte davacıya yapılan ödeme neticesinde bakiye sakatlık teminat limiti 159.466,00 TL dır.
Davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararı 117.501,12 TL olup, 159.466,00 TL tutarındaki bakiye sakatlık teminat limitinin altında kalmaktadır.
Karayolları Trafik Kanunun 99.maddesinde; “.MADDE 99- Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren (8) iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar..” denmektedir.
Davalıya gerekli tüm belgelerle birlikte dava öncesinde ihtar edildiği anlaşılmakla birlikte, eksik belgelerin hangi tarihte tamamlandığı anlaşılamamıştır. Bununla birlikte; ödeme gerçekleştiğine göre; belgelerin tamamlanarak usulüne uygun başvuru yapıldığı hususu sabittir. Buna göre; temerrüt başlangıcının kısmi ödeme tarihi olan 18.01.2018 tarihi olarak kabulü gerekecektir.
Davacı vekilinin davasının bilirkişi raporunda belirlendiği miktar üzerinden ıslah ederek davalıya göndermiştir.
Tüm bu nedenlerle asıl ve ıslahla açılan davanın kısmen kabulü ile 117.501,12 Tl nin 18.01.2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-İş bu asıl ve ıslahla açılan davanın kısmen kabulü ile 117.501,12 Tl nin 18.01.2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Karar ve ilam harcı 8.026,50-TL nin peşin ve ıslah ile alınan 437,20-TL den düşümü ile kalan 7.589,30-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 473,10-TL peşin, başvuru ve ıslah harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.500,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 15.112,61-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/12/2020

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza