Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1194 E. 2020/169 K. 18.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1194 Esas
KARAR NO : 2020/169 Karar
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/12/2018
KARAR TARİHİ : 18/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin vermiş olduğu 14.12.2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; “Müvekkili ile davalı arasında hazır beton alımı konusunda 03/06/2016 tarihli bir Hazır Beton Sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşme kapsamında müvekkilinin davalıdan alacağının oluştuğunu ancak davalı tarafından bu alacağın ödenmediğini, bu nedenle müvekkili tarafından davalı aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazları üzerine ise takibin durduğunu beyanla neticeten itiraz iptaline, takibe konu 36.124,99.-TL’ye icra takip tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesine, icra takibinin devamına, takip miktarı üzerinden %20 oranında davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesi…” talebinde bulunduğu görülmektedir.
Davalı vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle: «…taraflar arasında 03/06/2016 tarihli bir Hazır Beton Sözleşmesi imzalandığını ve bu sözleşmede birim fiyatların kararlaştırıldığını, ancak davacı tarafından, beton döküm işinin gece yapıldığından bahisle fiyat farkı talebinde bulunduğunu, bu hususun müvekkili tarafından kabul edilmediğini, bu nedenle huzurdaki davanın reddinin gerektiğini beyanla neticeten davanın reddi ile %20 oranından az olmamak üzere davacının tazminat ödemesine, tüm yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi…» talebinde bulunduğu görülmektedir.
… İcra Müdürlüğü’nün … Esaslı dosyası dosyamız içersine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 36.124,99.-Tl asıl alacağa % 9 Yasal faizi ile birlikte tahsili için takip yapıldığı, ödeme emrinin 24.10.2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içersinde 25.10.2017 tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 09.01.2020 tarihli 7 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Davacının, kendi defterlerinde takip tarihi itibariyle davalıdan 36.124,99-TL alacaklı durumda olduğu, Dava konusu bakiyeyi oluşturan davacı faturalarının davalı tarafından defterlere kaydedildiği, akabinde ise davalı yanın düzenlemiş olduğu iade ve fiyat farkı faturaları sonrasında takip tarihi itibari ile davalının kendi defterlerinde davacıya karşı herhangi bir borcunun mevcut olmadığı. Taraflar arasındaki farkın davalının düzenlediği davacının kabulünde olmayan iade ve fiyat farkı faturalarından kaynaklandığı, Davalının, davacı tarafından düzenlenen “gece döküm hizmet bedeli, fiyat farkı, pompa hizmet bedeli” açıklamasını içeren ve talep edilen bir kısım faturaların sözleşmeye aykırı olarak düzenlendiği iddiasında olduğu, buna karşılık davacının ise düzenlenen bu faturaların sözleşmeye uygun olduğu ve ayrıca TTK.Md.21/2 istinaden davalı tarafından kabul edilen ve 8 gün içinde itiraz edilmeyen bu faturaların kesinleştiği iddiasında olduğu, taraf defterlerine bakıldığında, davacının davalıya düzenlemiş olduğu en son faturanın Nisan 2017 döneminde olduğu, davalının iade faturalarının ise 28/6/2017 tarihli olduğu görülmekte olup, buna göre TTK.Md.21/2 ye göre faturaların kesnileştiğine yönelik davacı itirazına ilişkin hukuki değerlendirmenin mahkemeniz takdirlerinde olduğu, Yine taraf iddialarına yönelik hukuki değerlendirme ve nihai kararın mahkemenize ait olduğuna işaret edilerek, davacı talebinin kabulü halinde davacınn davalıdan 36.124,99.-TL talep edebileceği, aksi yönde davalı itirazlarına itibar edilmesi durumunda ise davacının talep edeceği bir rakamın kalmayacağı” kanaati ile raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki dava bir İtirazın İptali davası olup, davacı tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı dosyası ile; 36.124,99.-TL Asıl Alacak üzerinden takip yapılmış olup, davalının vaki itirazı üzerine iş bu dava ikame edilmiştir. Takip dayanağı olarak: “14/07/2017 tarihli Cari Hesap” gösterilmiştir.
Davacı ile davalı arasında hazır beton alımı konusunda 03.06.2016 tarihli bir Hazır Beton Sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşme kapsamında davacının davalıdan alacağının oluştuğunu ancak davalı tarafından bu alacağın ödenmediğini, bu nedenle davacı tarafından davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının itirazları üzerine ise takibin durduğu bu nedenle bu itirazın iptali davasının süresi içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır. Davacı yanın ibraz etmiş olduğu ticari defterlerin incelenmesinde Davalı ile olan ticari münasebetini … nolu Alıcılar Hesabı altında takip etmekte olduğu ve bu hesabın hareketlerinin 2017 yılı itibari ile bilirkişi raporundaki tablodaki gibi olduğu, Bu hesabın takip tarihi itibariyle 36.124,99-TL borç bakiyesi vermiş olduğu tespit edilmiştir. Buna göre davacı kendi defterlerinde davalıdan takip tarihi itibariyle 36.124,99-TL alacaklı durumdadır.
Davalı tarafından sunulan ticari defterlerin incelenmesinde ise; Davacı ile olan ticari münasebetini … nolu cari hesap kodu altında takip etmekte olduğu, bu hesabın hareketlerinin 2017 yılı itibari ile rapordaki tablodaki gibi olduğu, Davacının davasına konu ettiği faturaların önce defterlere işlendiği, ancak akabinde düzenlenen iade faturalarının davacı hesabına borç kaydedildiği ve bu hesabın takip tarihi itibari ile 0(sıfır) bakiye verdiği görülmektedir. Buna göre davalının, takip tarihi itibari ile kendi defterlerinde davacıya karşı herhangi bir bir borcunun bulunmadığı görülmektedir.
Taraf defterlerinin karşılaştırılması neticesinde; davacının kendi defterlerinde takip tarihi itibari ile davalıdan 36.124,99-TL alacaklı durumda olduğu, davalının ise kendi defterlerinde davacıya karşı herhangi bir borcunun mevcut olmadığı, buna göre taraf defterleri arasında 36.124,99-TL’lik bir farkın bulunduğu görülmektedir.
Taraflar defterleri arasındaki 36.124,99-TL’lik bu farkın; davalı tarafından davacıya düzenlendiği anlaşılan ve davalı defterlerinde kayıtlı, ancak davacı defterlerinde kayıtlı olmayan aşağıdaki tabloda belirtilen 7 adet Gece Döküm Hizmet Bedeli iadesi, 1 adet Pompa Hizmet Bedeli İadesi ve 1 adet fiyat farkı faturalarından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Davalı tarafından, davacıyı borçlandıracak şekilde defterlere kaydedilen İade ve Fiyat Farkı faturalarının mevcut olduğu görülmekle, söz konusu faturaların davacı defterlerinde kaydına rastlanılmamıştır.
Diğer yandan söz konusu faturaların, davalı vekili tarafından 15/10/2019 tarihli dilekçe ekinde dosyaya sunulduğu görülmektedir. Yine aynı dilekçenin ekinde, davacı tarafından davalıya gönderilen … Noterliği’nin 07/07/2017 tarihli ve … yevmiye numaralı bir ihtarname mevcut olup, söz konusu ihtarnamede davacı vekilinin: “müvekkili tarafından düzenlenen faturaların sözleşmeye aykırı olarak düzenlendiğinin iddia edildiği, ancak söz konusu faturalara süresi içerisinde herhangi bir itirazda bulunulmadığı, yasal süre geçtikten ve temerrüde düştükten sonra müvekkiline düzenlenen iade faturalarının taraflarınca kabul edilmediği ve işbu ihtarname ile iade edildiği, müvekkilince düzenlenen faturaların taraflar arasındaki anlaşmalara uygun olduğu” anlatımında olduğu görülmektedir.
Taraflar arasında 03/06/2016 tarihli bir HAZIR BETON SÖZLEŞMESİ akdedildiği, sözleşmenin altında her iki tarafa ait kaşelerin ve üzerlerinde imzaların mevcut olduğu görülmüş olup, Sözleşmenin konusu: “Alıcının, aşağıda cinsi ve tahmini miktarı belirtilen hazır beton ihtiyacının, satıcının hazır beton üretim santrallerinde alıcının talebine uygun olarak hazırlanıp aşağıda belirtilen şartlar dahilinde bu fiyatlar mukabilinde alıcıya teslim edilmesidir.” şeklindedir.
Sözleşmenin 6.h. maddesi: “…Hazır beton piyasa fiyatlarında oluşabilecek değişimlerde, karşılıklı mutabakat sağlanmasına müteakip hizmet alımına devam edilecektir.” şeklindedir.
Davalının düzenlediği ve taraflar arasındaki farkı oluşturan fatura adeti 9 olup, bunlardan 7 adeti iade faturası, 1 adeti fiyat farkı faturası ve 1 adetide pompa hizmet bedeli iadesi olup, 7 adet iade faturalarının açıklama kısmında: “…İş bu fatura sizlerle 03/06/2016 tarihinde imzalanan hazır beton alım sözleşmesine istinaden düzenlenmiştir. sözleşme maddelerinde gece döküm hizmeti bulunmamaktadır. dolayısıyla tarafımıza kesilen faturanın sözleşme dışı olmasından ötürü faturamızla sizlere iade fatura ediyoruz.cari hesabınızı fatura tutarı kadar borçlandırıyoruz….” ibaresi mevcuttur.
Buna göre davalı, davacının düzenlediği faturalarda fazladan GECE DÖKÜM HİZMET BEDELİ uygulandığını beyanla, bu faturalara itiraz etmektedir. Davacı ise davalının bu faturaları alarak TTK.Md.21/2 gereği 8 günlük sürede itiraz etmediğini ve faturaların kesinleştiğini ifade etmektedir.
Yine davacı tarafından, davalının fiyat farkı iadesi faturasına ilişkin olarak, sözleşmenin 3. maddesi uyarınca mutabık kalınan fiyatlarda, maliyetlerdeki artış gereği herhangi bir ihbara gerek kalmaksızın yeni beton fiyatlarının geçerli olduğu ifade edilmektedir.
Tüm bu nedenlerle dava konusu bakiyeyi oluşturan davacı faturalarının davalı tarafından defterlere kaydedildiği, akabinde ise davalı yanın düzenlemiş olduğu iade ve fiyat farkı faturaları sonrasında takip tarihi itibari ile davalının kendi defterlerinde davacıya karşı herhangi bir borcunun mevcut olmadığı, Taraflar arasındaki farkın davalının düzenlediği ve davacının kabulünde olmayan iade ve fiyat farkı faturalarından kaynaklandığı, Davalının, davacı tarafından düzenlenen “ gece döküm hizmet bedeli, fiyat farkı, pompa hizmet bedeli ” açıklamasını içeren ve talep edilen bir kısım faturaların sözleşmeye aykırı olarak düzenlendiği iddiası, davacının hizmet faturası olarak düzenlediği faturalara gece döküm hizmet bedeli, fiyat farkı, pompa hizmet bedeli eklemesi nedeniyle sözleşmeye uygun fiyatla oluşturulan faturalardaki bu bedellerin mahsubu için düzenlendiği kanaatine varılmış olmakla, davacının bu faturalardaki ödenmeyen kısım için yaptığı takip yerinde görülmediğinden davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Kanıtlanamayan davanın Reddine,
2- 54,40-TL karar harcının peşin alınan 436,31-TL den düşümü ile kalan 381,91-TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3- Davalı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 5.418,75-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/02/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır