Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1181 E. 2020/517 K. 28.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1181 Esas
KARAR NO : 2020/517
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/12/2018
KARAR TARİHİ : 28/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 24.07.2017 tarihli “Müşteri Hizmet ve Satış Sözleşmesi imzalandığını, anılan sözleşmenin konusu kapsamında, davalı şirkete yemek karı hizmeti verilmeye başlandığını, taraflar arasında akdedilen sözleşme hükümlerine göre davalı tarafın belirttiği miktarda yıllık yükleme yapacağını, taahhüt ve ödemede gecikme olan her ay için davalının aylık %2,5 oranında vade farkı uygulanmasın kabul ettiğini, verilen hizmetin gereği olarak müvekkili şirket tarafından düzenlenen faturaları davalı şirkete tebliğ edildiğini, ancak fatura bedellerinin ödenmediğini, davalıyı 21.03.2018 tarihli iadeli taahhütlü posta ile bakiye borcun ödenmesi için ihtarda bulunulduğunu, ancak herhangi bir ödeme yapılmaması üzerine 28.03.2018 tarihinde, ikinci ihtarın gönderildiğini ve davalının temerrüde düşürüldüğünü, temerrüdün tüm şartlarının gerçekleştiğini ve borcun tamamının muaccel hale geldiğini, söz konusu borcun tahsili amacıyla … İcra dairesi 2018/… E. sayrı dosyası ile davalı aleyhine ilamsız icra takibine başlandığını, ancak davalının, takibe, ödeme emrine, borcun tamamına, talep edilen faiz oranına, işlemiş ve işleyecek faize, masraflara, vekalet ücretine ve borcun tüm ferilerine itiraz etmek suretiyle icra takibini durdurduğunu, belirterek davalının itirazının iptali İle takibin devamına, davalı aleyhine takip konusu asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari faaliyetin olduğunu, bu faaliyet çerçevesinde birçok farklı grup altı firmalarında hizmet alımının gerçekleştirildiğini, ancak alınan tüm hizmetlere karşılık cari hesap ilişkisi içerisinde ödemeler yapıldığını ve ibralaşmanın sağlandığını, davacının taleplerinin hangi faturalardan kaynaklı olduğunun anlaşılamadığını ve yapılan son ödeme dekontunun mahkemeye sunma gerekliliğinin hasıl olduğunu, davacının davasında haksız olduğunu, müvekkili şirketin ve davacının ticari defterlerinin incelenmesini ve yapılan incelemeler neticesinde cari hesap ilişkisin neticesinde söz konusu tutarda müvekkili şirketin borçlu olmadığının anlaşılacağını, belirterek müvekkili şirketin borcunun olmadığından bahisle davanın reddi ile ücreti vekalet ve yargılama masraflarının davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
1-… İcra Müdürlüğünün 2018/…Esas sayılı dosyası
2-Sözleşme, ihtarname, ihtarname tebliğ evrakı
3- Davacının ticari defter ve kayıtları
4-Bilirkişi raporu
5-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava, faturadan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre fatura emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır (229. md.). Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami “yedi gün” içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır (231/5. md.). 6102 sayılı TTK’da da fatura konusunda hükümler vardır. Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.” (6102 Sayılı TTK 21/1) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (6102 Sayılı TTK 21/2).
Faturanın onu teslim alan kişiyi borç altına sokabilmesi için taraflar arasında borç doğurucu bir ilişkinin varlığı ve faturanın da bu ilişki nedeniyle düzenlenmiş olması gerekir. Borç münasebeti olmaksızın düzenlenen ve muhatap tarafından her nasılsa teslim alınan faturaya sekiz günde itiraz edilmemiş olması onu borç altına sokmaz. Ancak TTK 21/2 maddesi uyarınca , faturalara 8 gün içerisinde itiraz edilmediği takdirde faturadaki gösterilen bu bedeli kabul edilmiş sayılır.
Faturanın tebliği şekle bağlı değildir, yazılı veya sözlü herhangi bir şekilde yapılabilir. Muhatap hazır ise kendisine elden verilmesi, değil ise herhangi bir şekilde gönderilmesi mümkündür. Ancak, uyuşmazlık halinde ispat kolaylığı açısından, fatura tebliğinin noter aracılığıyla ya da imza karşılığı elden tebliğ yolu ile ya da telgraf, teleks yolu ile veya PTT aracılığıyla ya da faks çekilmesi yahut güvenli elektronik imza ile elektronik posta gönderilmesi şeklinde yapılması uygundur.
Faturaların borçluya tebliğ edilip edilmediği, itiraza uğrayıp uğramadığı belirlenmeli, faturaların tebliğ edilmiş ve 8 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz edilmemiş olduğunun tespiti halinde faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunun alacaklı tarafça kanıtlanmış olduğu ve sadece fatura içeriğinin kesinleştiği, bunun aksinin yani faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığının ve kesinleşmediğinin kanıt yükünün bu kez borçluya geçtiği kabul edilmelidir.
Faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddeye göre faturaya itiraz edilmemiş ise içeriği kesinleşir ise de akdî ilişkinin yazılı delillerle ispatı gerekir. Fatura ticari defterlere kayıt edilmiş ise artık faturanın delil olmasıyla ilgili bu maddeye değil ticari defterlerin delil olmasıyla ilgili TTK’nın 222. maddeye bakmak gerekir. Bu nedenle ticari defterlere kaydedilmiş fatura akdi ilişkinin varlığını da kanıtlar. Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir.
Faturalarda belirtilen mal veya hizmetin davalı alıcıya teslim edildiği iddiasını davacı ispatla yükümlüdür. Fatura içeriğindeki mal veya hizmetin davalıya teslimi dayanak belgelerle kanıtlanmadığı sürece ticari defterler tek başına malın teslim edildiğini ispata yeterli değildir.
Bu açıklamalar ışığında davacı ve davalının sunmuş oldukları tüm deliller dosya içerisine alınmış, icra dosyası getirtilerek incelenmiş, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman mali bilirkişiden rapor alınmıştır.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının … İcra Dairesinin 2018/… esas sayılı takip dosyasında faturadan kaynaklanan 6.942,33-TL asıl alacak 159,77-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.102,10-TL takip yapıldığı, ödeme emrinin 15/05/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içerisinde 21/05/2018 tarihinde borca itiraz ettiği, borca itirazla birlikte takibin durduğu, durdurma kararının alacaklı vekiline tebliğ edilmediği, dava İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Mali Müşavir bilirkişinin 02/04/2020 tarihli 9 sayfadan ibaret raporunda özetle ; Davacı tarafın e-defter mükellefi olduğu ve incelemeye ibraz edilen 2018 yılı yevmiye ve kebir defterlerine ilişkin e-beratlann kanuni sürelerinde Maliye İdaresine beyan edildiği, 2018 yılı envanter defterlerinin noter tasdikinin yasal sürelerinde yaptırıldığı, davalı tarafça yasal defter ve dayanak belgelerin incelemeye ibraz edilmediği, taraflar arasında ticari ilişkinin olduğu hususunun her iki tarafın da kabulünde olduğı ve ticari ilişkinin 24.07.2017 tarihli sözleşme çerçevesinde yürütüldüğünün anlaşıldığı, 24.07.2017 tarihli sözleşmede davacı tarafça davalıya … yemek kart yükletmeleri yapılacağı davalı tarafın da söz konusu yükleme bedellerini 25 gün sonra ödeyeceği, gününde ödenmeyen alacaklar için aylık % 2,5 oranında faiz tahakkuk, ettirileceği hususunun kararlaştırıldığı, davacı tarafın yasal defter kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davacının davalıdan cari hesap bakiyesi olarak 6.942,32.-TL tutarında alacaklı olarak göründüğü, davacı tarafın e-fatura mükellefi olduğu bu nedenle e-fatura düzenlediği ve takip dayanağı faturalar muhteviyatı yüklemelerin davalıya yapıldığının anlaşıldığı, davacının takip tarihine kadar talep edebileceği işlemiş faiz tutan olarak 285,30.-TL olarak hesaplandığı, davacının ise 159,77.- TL talep ettiği taleple bağlılık ilkesi gereği davacının takip tarihi itibariyle 159,77.- TL talep edebileceği, açıklanan nedenlerle davacının İcra takip tarihi itibariyle talep edebileceği asıl alacak + işlemiş faiz tutanımı 6,942,32 + 159,77 = 7.102,09.- TL olarak hesaplandığı, davalı tarafça takip tarihinden sonra ancak huzurdaki dava tarihinden önce 07.06.2017 tarihinde davacıya 65,00.-TL ödendiği, söz konusu ödemenin TBK 100 çerçevesinde öncelikle faize sayılması durumunda asıl alacak tutan için ödemenin yapıldığı tarihi itibariyle işlemiş faiz tutan olarak 165,47.- TL olarak hesaplandığı, bu nedenle 65,00-TL lik ödemenin faize sayılması ve anaparadan tenzil edilemeyeceği hususunun sayn mahkemenin takdirinde olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; taraflar arasında 24/07/2017 sözleşme kapsamında ticari ilişki bulunduğu, dava konusu takibe ilişkin borç bakiyesi bulunduğu, davacının bu fatura alacağının tahsili istemiyle icra dosyasında takip yaptığı, davalının yasal süresi içerisinde yaptığı itiraz üzerine takibin durmasına karar verildiği, davacının alacağına dayanak olan faturanın davalıya tebliğ edildiği, faturaya itiraz olmadığı, bu durumda fatura içeriğinin kesinleştiği, davacının ticari defterlerini usulüne uygun tutulduğu, faturanın ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu, faturanın tek başına alacağı ispata yeterli olmadığı, bu kapsamda dava konusu hizmetin verildiğinin ispatı gerektiği, davacı tarafından dava konusu yemek kart hizmetinin verildiğinin bilirkişice tespit edildiği, davacının davalıya ihtarname keşide ettiği, davalıyı temerrüde düşürdüğü, ayrıca taraflar arasındaki sözleşmenin 4.4.1 maddesi gereğince vade farkının düzenlendiği, bu kapsamda davacının işlemiş faiz talep edebilceği davacının davasını tüm bu açıklamalarla ispatladığının kabulü gerektiği kanaatiyle davanın kabulüne karar verilerek,
İcra İnkar Tazminatı yönünden; dava konusu fatura alacağının önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşıdığı, bu haliyle İİK’nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleştiği görülmekle, davacının icra inkar tazminatı kabulü ile, alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tahsis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan …İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yöneltilen itirazının kısmen iptaline, takibin 6.942,32 TL asıl alacak üzerinden devamına, takibe takip tarihinden sonra takip talebindeki kayıt ve şartlarla faiz işletilmesine,
2-Alacak niteliği itibari ile likit ve belirlenebilir olduğundan %20 oranında hesaplanan icra inkar tazminatı 1.388,46-TL’nin icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Alınması gereken 474,22-TL harcın, peşin alınan 83,05-TL harçtan mahsubu ile bakiye 391,17-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90-TL başvurma harcının ve 83,05-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 822,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/09/2020

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza