Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1180 E. 2019/1205 K. 04.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1180
KARAR NO : 2019/1205

DAVA : Sözleşmenin Uyarlanması
DAVA TARİHİ : 12/12/2018
KARAR TARİHİ : 04/12/2019

Mahkememizde görülen Sözleşmenin Uyarlanması davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili, .taraflar arasında 12/10/2016 tarihli ve … numaralı bir Fıaııansal Kiralama Sözleşmesi akdedildiğinı, kira bedelinin masraflar ile birlikte 114.590,00.-USD olarak kararlaştırıldığını ve bir ödeme planı yapıldığım. ayııca her taksit için müvekkilinden bono alındığını, ülkede yaşanan finansal dalgalanmalar ve olumsuzluklar neticesinde müvekkilinin 20/06/2018 tarihinden sonraki ödemelenni yapamadığını, ekonomik dalgalanmalar sonucunda Cumhurbaşkanlığı tarafından 13/00/2018 tarihli Resmi gaazete’de Türk parasının değerinin korunması adına bir karar yayınlandığını, bu karar uyarınca taraflar arasında akdedilen Finansal Kiralama Sözleşmesi ile belirlenen ödemelerin ve kıymetli evraklardaki bedellerin Türk Parası olarak taraflarca yeniden belirlenmesi gerektiğini, bu konuda müvekkili tarafından davalıya ihtarname gönderildiğini ancak davalı tarafından bir düzenleme yapılmadığını beyanla neticeten öncelikle ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne taraflar arasımla akdedilen Finansal Kiralama Söyleşmesi uyarınca davalıya ödenmesi gereken toplam 46.926,00.-USD döviz taksiri ödemesinin ve her bir kira taksiti ıçin alınan toplam 46,926.00-USD tutarındaki bono bedellerinin 02/01/2018 tarihindeki Merkez Bankası USD Efektif Satış Kuru üzerinden Türk lirası olarak yeniden belirlenmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili, 85 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin esas itibari ile idari yaptırıma bağlanmış bulunan idari bir karar olduğunu, bu nedenle taraflar arasında akdedilen sözleşme serbestisinin önüne geçmesinin mümkün olmadığını, ayrıca söz konusu karar kapsamında hukuki veya idari olarak Türk lirasına geçiş zorunluluğunun bulunmadığını, karara ilişkin tebliğin geçici sekizinci maddesinde fnansal kiralama sözleşmelerinin istisna olarak belirtildiğini, davacı tarafından talep edilen sözleşme uyarlamasının hukukumuza da aykırı olduğunu, diğer yandan kur artışlarından dolayı müvekkilinin herhangi bir haksız kazanç elde etmesinin söz konusu olmadığını, zira müvekkili taralından yurtdışından sağlanan kredinin de döviz borçlanması ile yapıldığını, taraflar arasında akdedilen sözleşmelerin müvekkili adına maliyetinin de döviz olarak devam ettiğini beyanla neticeten davanın reddine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretlerinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, taraflar arasındaki finansal kiralama sözleşmesi uyarınca döviz uyarınca kararlaştırılan kira bedellerinin gelir bedellerinin ifası için tanzim olunan bono bedellerinin 12/09/2018 günlü 85. Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararname’si uyarınca yeniden uyarlanma istemine ilişkindir. Ancak Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32.Sayılı Karara ilişkin çıkartılan 16/11/2018 tarihli tebliğin 26.maddesinde kararnameye yürürlük tarihinden önce yürürlükte bulunan menkul ve gayrimenkul mallara ilişkin finansal kiralama sözleşmelerinin uyarlamaya tabi olmayacağı düzenlenmiştir. Somut olayda sözleşme tarihi 12/10/2016 olup kararnamenin yürürlüğünden önce düzenlenmiştir. Bu nedenle uyarlama söz konusu değildir. Kaldı ki, dosya kapsamında her iki taraf tacir olup döviz üzerinden sözleşme bedeli belirlenmesinde kurdaki dalgalanmalar ve artışlara ilişkin riskler göz önüne alınmış sayılmalıdır. Bu nedenle ayrıca TBK’nın 138.maddesindeki şartların da oluştuğundan söz edilemez.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-32 Sayılı kararın geçici 8. maddeye getirilen 16 Kasım 2018 günlü tebliğ uyarınca davanın reddine,
2-Alınması gereken 44,40-TL harçtan peşin alınan 170,78 TL harcın mahsubu ile artan 126,38-TL harcın istek halinde yatıran davacıya iadesine,
3-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen miktar üzerinden hesap edilen 2.725,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 04/12/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸
*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*