Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1175 E. 2020/168 K. 18.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1175 Esas
KARAR NO : 2020/168 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/12/2018
KARAR TARİHİ : 18/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin vermiş olduğu 11.12.2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; “Davacı şirketle ile davalı arasında ticari ilişki olduğunu, davalı şirketin ticari ilişkiden doğan 80.462,21-TL lik cari hesap borcunu ödememesi üzerine alacağın tahsili için davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itirazı sonucu takibin durduğunu beyan etmiş, sonuç olarak, itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalı yana yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun tebligatın yapıldığı, davalı tarafın dosyaya süresi içinde herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı, davalı vekilinin katıldığı duruşmada, davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
… İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası dosyamız içersine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 80.462,21-TL asıl alacağa % 19,50 temerrüt faizi tutarı 816,75 Tl ile birlikte toplam 81.278,96-Tl için takip yapıldığı, ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içersinde 13.11.2018 tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 27.11.2019 tarihli 4 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Davacının ibraz olunan ticari defterlerinin açılış noter tasdiklerinin tam olduğu, e-defter beratlarının süresi içinde oluşturulduğu, ticari defterlerinin sahibi lehine delil vasfında olduğu, Davalının ticari defter ibrazında bulunmadığı. Davacının ticari defterlerine göre davacının 80.462,21-TL (takipteki asıl alacak miktarı kadar) davalıdan alacaklı olduğu, Davacının takibe konu alacağının oluşturan faturaların davalı aleyhine borç doğurduğu, Davacının ticari defterlerindeki verilere, defterlerinin delil niteliğine ve davacı faturalarının davalı aleyhine borç doğuruyor olması sonucuna göre davacının 80.462,21-TL (takipteki asıl alacak miktarı kadar) davalıdan alacaklı olduğu, Takipten önce temerrüt oluşmadığından işlemiş faiz talebinin yersiz olduğu, Davacının alacak İddiasının benimsenmesi durumunda; Merkez bankası verilerinden, 06.11.2016 takip tarihi İtibari ile avans faizi oranının % 19,50 olduğu anlaşıldığından davacının belirlenen asıl alacağına takip tarihinden itibaren %19,50 ve değişen oranlarda kademeli olarak avans faizi yürütülebileceği” sonuç ve kanaati ile raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki davada davacı şirketle ile davalı arasında ticari ilişki nedeniyle davalı şirketin ticari ilişkiden doğan 80.462,21-TL lik cari hesap borcunu ödememesi üzerine alacağın tahsili için davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılması üzerine davalının itiraz ederek takibi durdurmuş olduğundan iş bu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmaktadır.
Taraflardan Davacı …Ş. 2016 yılı ticari defterler, yardımcı defter kayıtları incelendiğinde: Davacı 2018 yılı ticari defter ve yardımcı defterleri tarafıma sunmuş olup, ticari defterleri içeriğinde takibe dayanak faturaların 120.01.012.0137 – … Tic. Ltd. Şti. hesabına davalı adına kayıtları raporda belirlendiği gibi olduğu anlaşılmaktadır. Davalının takip ve dava tarihi itibariyle 80.462,21-TL davacıya borçlu olduğu, Davacının takibe konu alacağını oluşturan faturalarının defterlerinde kayıtlı olduğu, Davacının alacağının raporda listelenen 7 adet faturadan kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği gibi “Salt fatura düzenlenmesi adına fatura düzenlenen kişiyi, fatura düzenleyene karşı borçlu duruma düşürmez. Adına fatura düzenlenen kişinin borçlu sayılabilmesi için, V.U.K’un 230, Md’ne göre hazırlanmış faturayı, T.T.K.21/2. Maddesi uyarınca usulüne uygun biçimde tebellüğ ettiği halde 8 gün içinde münderecatı hakkında itiraz etmemiş olması, ya da fatura konusu mal veya hizmetin adına fatura düzenlenen kişi veya kuruma tesliminin belgelenmesi gerekmektedir. Bu iki teslim veya tebliğden biri varit olmadan düzenlenen fatura borç doğurmaz.”
Davacının takipte talep ettiği alacağını oluşturan faturalar incelendiğinde faturaların davalıya teslim/tebliğ edildiğine dair faturalar üzerinde bir ibare ya da emare görülememiştir. Ancak davacının takibe konu alacağının dayanağı olan faturaların içeriği malların teslimine ilişkin sevk irsafiyeleri incelendiğinde, irsaliyelerde teslim alanın imzası olduğu görülmekle faturaların davalı aleyhine borç doğurduğu sonucuna varılmıştır.
Dava dosyasına sunulan deliller ve ticari defterler incelemesi sonucu davacının ticari defterlerindeki verilere, defterlerin delil niteliğine ve davacı faturalarının davalı aleyhine borç doğuruyor olması sonucuna göre davacının 80,462,21-TL davalıdan alacaklı olduğu kanaatine varılmıştır
Taraflar tacir olduklarından ilişkilerinde faiz esas olup, önceden kararlaştırılmasa bile faiz istenebilir. Bir alacağa faiz istenebilmesi için, ödeneceği tarihin net olarak belli olması veya belli değilse alacaklı tarafından çekilerek bir ihtar veya ihbar ile borçlunun temerrüde düşürülmesi veya icra takibine başvurulması gerekir. Dosyamızda davalının temerrüdüne dair bir belge ve iddia yoktur. Bu nedenle temerrüt takiple oluşmuştur. Davacının talep ettiği birikmiş faiz mahkememizce uygun görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle davanın kabulü ile davalının …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin talep gibi 80.462,21-Tl üzerinden devamına, takipten sonra asıl alacak olan bu miktara yasal faizi uygulanmasına, fazla istemin reddine, karar vermek gerekmiştir.
Davalı likit bir borcunun varlığını bildiği halde sadece alacağın tahsilini geciktirmek için itirazda bulunduğu anlaşıldığından İİK 67/2 maddesi uyarınca alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminat tutarı olan 16.092,-Tl nin davalıdan alınarak davacıya vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- İş bu asıl davanın kabulü ile davalının …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin talep gibi 80.462,21-TL üzerinden devamına, takipten sonra asıl alacak olan bu miktara yasal faizi uygulanmasına, fazla istemin reddine,
%20 icra inkar tazminatı tutarı 16.092-TL nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2-Karar ve ilam harcı 5.496,37-TL nin peşin alınan 970,78-TL den düşümü ile kalan 4.525,59-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 1.011,88-TL peşin ve başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 784,70-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 11.260,09-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/02/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır