Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1174 E. 2018/1176 K. 14.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1174 Esas
KARAR NO : 2018/1176

DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali
DAVA TARİHİ : 11/12/2018
KARAR TARİHİ : 14/12/2018

Mahkememizde görülen Kıymetli Evrak İptali davasının dosya üzerinden yapılan incelemesi sonucunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi ile … Bankası … Şubesinden, 01/08/2011 tarihinde çek defteri aldığını, …, …, …, …, …, …, …, … numaralı üzeri yazılı olmayan 8 adet boş çekin rızası dışında kaybolduğunu, çeklerin kötü niyetli kişilerin eline geçmesi ve ileride telafisi mümkün olmayan sonuçlara sebebiyet verilmemesi için çekler üzerine ödeme yasağı konulmasını, dava sonunda çeklerin iptaline karar verilmesi talep etmiştir.
Dava dilekçesi içeriğine göre istem, kaybolan kıymetli evrakın iptali istemine dairdir.
Anılan dava 6100 sayılı Yasanın 382/2-e6 maddesi gereğince çekişmesiz yargı işlerinden olmakla, aynı Yasanın 385/1.maddesi gereğince basit yargılama usulüne tabi olup ayrıca 103/1-d ve ğ maddeleri gereğince adli tatilde görülebilecek işlerdendir. Yasanın 320.maddesi gereğince basit yargılama usulüne tabi olan işlerde mahkeme mümkün olması halinde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar verir. Bu husus madde gerekçesinde de “dilekçeler ve dosyada yer alan deliller yeterli görülüyorsa ayrıca ön incemele yapmadan ve duruşma açmadan karar verilebilir” denilerek belirtilmiştir.
Diğer yandan, Hukuk Muhakemeleri Yasasanın 114.maddesinde dava şartları sayılmış olup 115.madde gereğince mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığnı davanın her aşamasında kendilğinden araştırır. Mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.
6102 sayılı Yasanın 651.maddesi gereğince kıymetli evrak zayi olduğu takdirde mahkeme tarafından iptaline karar verilebilir. Kıymetli evrakın zayi olduğu veya zıyaın ortaya çıktığı anda senet üzerinde hak sahibi olan kişi, senedin iptaline karar verilmesini isteyebilir.
Yasanın 757 ve devam maddeleri gereğince de iradesi dışında poliçe elinden çıkan kişi, ödeme veya hamilin yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesinden, muhatabın poliçeyi ödemekten menedilmesini isteyebilir. Mahkeme, ödemeyi meneden kararında muhataba, vadenin gelmesi üzerine poliçe bedelini tevdi etmeye izin verir ve tevdi yerini gösterir.Poliçeyi eline geçiren kişi bilindiği takdirde, mahkeme, dilekçe sahibine iade davası açması için uygun bir süre verir. Dilekçe sahibi verilen süre içinde davayı açmazsa, mahkeme, muhatap hakkındaki ödeme yasağını kaldırır.Poliçeyi eline geçiren kişi bilinmiyorsa, poliçenin iptaline karar verilmesi istenebilir.İptal isteminde bulunan kişi, poliçe elinde iken zıyaa uğradığını inandırıcı bir şekilde gösteren delilleri mahkemeye sağlamak ve senedin bir suretini ibraz etmek veya senedin esas içeriği hakkında bilgi vermekle yükümlüdür. Mahkeme, dilekçe sahibinin, poliçe elinde iken zıyaa uğradığına dair verdiği açıklamaları inandırıcı bulursa, verilecek ilanla, poliçeyi eline geçireni, poliçeyi belirli bir süre içinde getirmeye davet ve aksi takdirde poliçenin iptaline karar vereceğini ihtar eder.Poliçeyi getirme süresi en az üç ay ve en çok bir yıldır.Vadesi gelmiş poliçelerde zamanaşımı, üç ayın geçmesinden önce gerçekleşirse, mahkeme üç aylık süre ile bağlı değildir.Süre, vadesi gelen poliçeler hakkında birinci ilan gününden, vadesi gelmeyen poliçeler hakkında vadenin gelmesinden itibaren işler. Poliçenin getirilmesine ilişkin ilan, 35 inci maddede yazılı gazete ile üç defa yapılır. Özellik gösteren olaylarda, mahkeme, uygun göreceği daha başka ilan önlemlerine de başvurabilir.Elden çıkan poliçe mahkemeye sunulursa, mahkeme, iade davası açması için dilekçe sahibine uygun bir süre verir. Dilekçe sahibi bu süre içinde dava açmazsa, mahkeme, poliçeyi, sunmuş olana geri verir ve muhatap hakkındaki ödeme yasağını kaldırır. Elden çıkan poliçe, verilen süre içinde mahkemeye sunulmazsa, iptaline karar verilir.Poliçenin iptaline karar verilmiş olmasına rağmen, dilekçe sahibi kabul edene karşı poliçeden doğan istem hakkını ileri sürebilir. Mahkeme, iptale karar vermeden önce, kabul edene, poliçe bedelini tevdi etme ve yeterli teminat karşılığında bunu ödeme yükümünü getirebilir.Teminat, poliçeyi iyiniyetle iktisap eden kişinin uğrayabileceği zarara bir karşılık oluşturur. Senet iptal edildiği veya senetten doğan haklar diğer bir sebeple ortadan kalktığı takdirde, teminat geri alınır.
Poliçeye dair iptal hakkındaki 757 ilâ 763 üncü maddelerle 764 üncü maddenin birinci fıkrası Yasanın 818/1-s maddesi gereğince çekler hakkında da uygulanır.
Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 23/01/2015 tarih, 2014/19118 esas ve 2015/925 karar sayılı ilamı; 15/04/2015 tarih, 2015/571 esas ve 2015/5258 karar sayılı ilamı; 03/06/2015 tarih, 2015/2751 esas ve 2015/7625 karar sayılı ilamlarında belirtildiği üzere keşidecinin çek iptali davası açma hakkı bulunmamaktadır.
Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 17/04/2013 tarih, 2012/8365 esas ve 2013/7471 karar sayılı ilamı; 26/06/2012 tarih, 2011/9069 esas ve 2012/10993 karar sayılı ilamı; 17/12/2013 tarih, 2013/9917 esas ve 2013/23042 karar sayılı ilamı; 18/11/2013 tarih, 2013/6068 esas ve 2013/20772 karar sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere bu davanın açılabilmesi için davacının keşideci değil, hukuki hamil olması gerekir, keşidecinin doğrudan doğruya çek iptali davası açma hakkı bulunmayıp keşidecinin keşide ettiği çekin bedelini hamile ödeyerek çeki geri alması da kendisine hamil sıfatı kazandırmaz. Kıymetli evrakın iptaline ilişkin davanın, TTK’nun 563/2. (6102 sayılı TTK 651/2) maddesi uyarınca, zayi edildiği anda kıymetli evrak üzerinde hak sahibi olan kişi, bir diğer söyleyişle ancak kıymetli evrakın yetkili hamili tarafından açılabilmesinin olanaklı olması nedeniyle davacının çekle işleyen hesap sahibi sıfatıyla bu nitelikteki davayı açmasına yasal olanak bulunmamaktadır.
Diğer yandan Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 02/02/2015 tarih, 2014/16332 esas ve 2015/1011 karar sayılı ilamı; 02/02/2015 tarih, 2014/16563 esas ve 2015/1112 karar sayılı ilamı; 25/02/2015 tarih, 2014/16180 esas ve 2015/2503 karar sayılı ilamı; 03/06/2015 tarih, 2015/2751 esas ve 2015/7625 karar sayılı ilamlarında belirtildiğ üzere niza konusu çeklerin zayi anında zorunlu unsurlarının bulunması gerekmekte olup bu unsurları taşımayan, henüz keşide edilmemiş evrakın çek vasfı bulunmamaktadır ve böyle bir belgenin zayi nedeniyle iptali istenemez.
Anılan yasal düzenleme ile eldeki talebin değerlendirilmesinde her ne kadar istem sahibi henüz yazılmayan çeklerin kaybolduğunu beyanla iptaline karar verilmesini talep etmiş ise de, talep sahibinin hak sahibi hamil olmadığı ve iptali istenen evrakın çek vasfında olmadığı anlaşılmakla resen yapılan incelemede dava şartı noksanlığının tespit edilmesi üzerine 6100 sayılı Yasanın 320/1.maddesinin verdiği yetki ile dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davanın dava şartı noksanlığı nedeni ile usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın 6100 sayılı Yasanın 114/1-d maddesi delaleti ile 115/2.maddesi gereğince, dava şartı noksanlığı nedeni ile usulden reddine,
2-Yeteri kadar harç peşin alındığından ayrıca alınmasına mahal bulunmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, 6100 sayılı Yasanın 382/2-e6 maddesi delaleti ile 320/1.maddesinin verdiği yetki ile dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere karar verildi.14/12/2018

Katip …

Hakim …