Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1159 E. 2019/1249 K. 09.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1159 Esas
KARAR NO : 2019/1249
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/12/2018
KARAR TARİHİ : 09/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinden özetle; taraflar arasında 01/07/2014 tarihinde imzalanan Ocak 2019 yılında sona erecek … Hudutları içerisinde motorlu taşıt plakalarının basım işi hususundaki sözleşme ile müvekkilinin tüm edimlerini yerine getirdiğini, karşı tarafın edimlerini yerine getirmediğini beyanla davanın kabulünü, haksız ve mesnetsiz olarak sözleşme edimlerini yerine getirmemesinden dolayı müvekkili şirketin yapmış olduğu tüm kalem harcamaların zararın yoksun kalınan karın ve maddi tazminata ilişkin miktarların işleyecek bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz ile temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini, miktarlar tespit edildiğinde eksik harcı tamamlamak üzere tarafına süre verilmesini, fazlaya ilişkin hak ve taleplerinin ıslah etme haklarının saklı kalmak kaydı ile yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin Mahkememize vermiş olduğu yanıt dilekçesi ile müvekkilinin bir kamu kurumu olması sebebi ile davanın görev bakımından Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, davacının müvekkiline olan borcunun 314.431,75-TL’nin faiz ve masrafların da eklenmesi ile hesaplanacak borç miktarı uyarınca takas mahsup taleplerinin bulunduğunu beyanla öncelikle görevsizlik kararı verilmesini, dosyanın İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini, davacının haksız ve mesnetsiz davasının reddine, davacının davası haklı bulunacak olur ise müvekkilin davacıdan olan alacağına ilişkin olarak takas mahsup definin değerlendirilmesi ile alacağın takas mahsuba tabi tutulmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava sözleşmeden kaynakanan alacağın tahsili talebihne ilişkindir.
6100 sayılı Yasanın 114/1-c maddesi gereğince mahkemenin görevli olması dava şartlarından olup 115.madde gereğince de Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının
giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Buna göre; her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları, bu kanunda düzenlenen ve diğer yasalarda düzenlenmekle birlikte ticari dava olduğu belirtilen davaların ticari dava olduğu belirtilmiş, aynı yasanın 5. Maddesinde ise ticari davalar ve çekişmesiz yargı işlerinin görüleceği mahkemeler olarak, aksine bir hüküm bulunmadıkça dava olan şeyin değerine ve tutarına bakılmaksızın görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olarak ifade edilmiştir. Yine aynı yasanın 5/3.maddesinde “Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan yasal düzenlemeler uyarınca Asliye Ticaret Mahkemelerinin özel mahkeme niteliğinde olduğu, bu niteliği gereği görev alanının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre belirleneceği ve genel mahkemeler ile arasındaki ilişkinin önceki kanunun aksine görev ilişkisi olduğu açıktır. Asliye Ticaret Mahkemelerinin çekişmeli yargıdaki görev alanının, TTK’da ve diğer özel kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen davalarla sınırlı olduğu kuşkusuzdur.
Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 6335 sayılı Yasa ile değişik 4.maddesinde ticari davaların; mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nun 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise; tarafların tacir sıfatına haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile, bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler.
Gerek mutlak ve gerekse nispi ticari davaların, Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği kuşkusuzdur.
Somut olaydaki uyuşmazlığın taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklandığı,bu davanın ticari bir dava niteliği taşımadığı, 6100 sayılı TTK’nun 4 ve 5. maddelerinde tarif edilen ticari davalardan sayılmadığı, davacı şirketin sözleşme konusu işleri ticari işletmesiyle ilgili olarak yaptığında tereddüt bulunmamakla beraber davalı tarafın esnaf odası olup tacir olmadığı, bu hali ile nispi ticari dava da olmadığı, görev hususunun re’sen göz önüne alınması gerektiği nazara alınarak TTK 4.maddesinde tarif edilen her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili olma şartının bulunmadığından nispi ticari dava olarak da kabulünün mümkün bulunmadığından eldeki davaya bakma görevi 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 2. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesine aittir.
Bu nedenlerle davanın görev şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın 6100 sayılı Yasanın 114/1-c maddesi delaleti ile 115/2.maddesi gereğince görev dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine,
2-6100 sayılı Yasanın 20/1 maddesi delaletiyle kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize başvurularak dosyanın görevli İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesinin talep edilmesi gerektiği, aksi durumda davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin kararın tebliği ile birlikte ihtarına,
3-6100 sayılı Yasanın 331/2.maddesi gereğince davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına, davaya devam olunmaması halinde Mahkememizce dosya üzerinden durumun tespiti ile davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmesine,
Dair,gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı. 09/12/2019

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza