Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1150 E. 2020/737 K. 12.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
ASLİYE 14. TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO :2018/1150
KARAR NO :2020/737
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA T. : 30/04/2015
KARAR T. : 12/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin vermiş olduğu 30.04.2015 tarihli dava dilekçesinde özetle; “alacağını temlik eden … bankası … Şubesi ile dava dışı borçlu/kredi lehtarı Müflis … San. Tic. A.Ş. arasında Genel Kredi Sözleşmesi İmzalandığı, davalı/kefillerinde işbu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, kullanılan kredi borcunun ön görülen süre içinde ödenmediği. …. Noterliğinin 14.06.2013 tarih ve … yevmiye ile ihtarnamesi ile kredi hesapları kesilip kat edildiği, verilen sürede borcun ödenmemesi sonucunda, alacağın tahsili için …. İcra Müdürlüğü’nün 2013/… E. sayılı dosyası ilamsız icra takibi başlatıldığı. AYRICA ….İcra Md. 2013/… E. sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip açıldı. Takip süreci içinde … .Noterliğinin 22.08.2013 tarih ve … yevmiye no.lu alacak temlik sözleşmesi ile alacağın müvekkile devir ve temlik edildiği. Davalı/kefiller icra takibine ve tüm fer’ilerine itirazları üzerine takibin durduğu. İpotekli taşınmazların … İcra Md. kanalıyla 2013/… Tal.sayılı dosya üzerinden 2. Satışta 02.07.2014 tarihinde 1.793.000,00TL Bedelle alacağa mahsuben satın alındığı, söz konusu gayrimenkul şirket adına tescil edildiği. İcra harç ve masrafları tutarı 293.727,40 TL satış bedelinden düşüldüğünde 1.499.272,60 TL net bedel kaldığı, kısmi ödemeler TBK’ nun 100 m. uyarınca borca mahsup edileceği, davalı/borçluların haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazının İptaline, takibin 7.790.849,00TL alacak üzerinden devamına, % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesi” talep edilmiştir.
Davalı/kefiller vekilinin 25.05.2015 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Bandırma icra dairelerinin yetkili olması nedeniyle, yetki itirazında bulunulduğu, müvekkillerin asıl borçlu olmadıkları için takibin kefalete dayandığını, kefalet akdinin yeni TBK’nun 583 ve 584 m. uyarınca hukuki bir sonuç doğurmadığı, anılan bu iki yasa hükmünün yerine getirilmediği, bir an için kefalet geçerli bile olsa takip tutarı kefalet limitini aşmakta olduğu, Müvekkillerin muvafakati olmadan alacağın temlik edilmesine itiraz edildiği, gayrimenkul satışlarından dolayı 1.793.000,00TL’lik tahsilat sağlandığı ve bu tahsilatın borca mahsup edilmediği, takibin dayanağı sözleşmenin müvekkiller aleyhine genel işlem şartı içerdiği, sözleşme öncesinde müvekkillerin aydınlatılmadığı, dolayısıyla sözleşmenin geçersiz olduğunu, sözleşmelerin tüm sayfalarında müvekkillerin imzalarının bulunmadığını, keşide edilen hesap kat ihtarına … Noterliğinin 24.06.2013 tarih ve … yevmiye no.lu ihtarnamesi iler itiraz edildiği, talep edilen faizin fahiş olduğu belirtilerek, davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
….İcra Müdürlüğü’nün 2013/… İcra Müdürlüğünün 2013/… Esaslı dosyası dosyamız içersine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 7.790849.-Tl asıl alacağa % 11 temerrüt faizi ile birlikte tahsilil için takip yapıldığı, ödeme emrinin 23.07.2013 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içerisinde 26.07.2013 tarihli itiraz dilekçesinde özetle; Bandırma icra dairelerinin yetkili olduğunu, müvekkillerin alacaklı görünen şirkete takip tarihi itibariyle doğmuş bir borçlarının bulunmadığını, takip ve tüm ferilerine en geniş anlamda itiraz edilerek, takibin durdurulmasına” karar verilmesi şeklinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 2015/… esasında kayıtlı bu dosyada 2017/… K numarası ile 23.03.2017 tarihinde “icra takibinin yetkisiz icra dairesinde yapılmış olması sebebiyle dinlenme koşulları oluşmayan itirazın iptali davasının usulden reddine” karar verildiği.
Bu kararın İstanbul bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesi sonucu … bölge Adliye Mahkemesinin … Hukuk Dairesinin 2017/… E ve 2018/… K sayılı 22.11.2018 tarihli ilamı ile mahkememiz hükmünün kaldırılmasına karar verilerek mahkememize gönderilmiştir.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 15.10.2019 tarihli 12 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Davacı banka ile dava dışı kredi borçlusu/kredi lehtarı Müflis … San. Tic. A.Ş. arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, işbu sözleşmeyi davalı kefillerinde müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları, anılan sözleşme kapsamında kullandırılan kredilerin öngörülen süre içinde ödenmemesi nedeniyle, davacı şirketin davalılar hakkında takip ve dava hakkının bulunduğu kanaati edinildiği. Davalı/Kefillerin Kefalet limiti ve Sorumluluğu: Davalı kefilin/lerin, sözleşmede gösterilen kefalet limitleri toplamının 3.000.000,00 USD ile 3.500.000,00TL olduğu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan asıl alacak tutarının 7.207.664,19TL olduğu nazara alındığında, hesaplanan asıl alacağın, kefalet limitinden daha düşük seviyede olması nedeniyle, davalı kefillerin borcun tamamından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarının düşünüle bilineceği) Asıl alacak 7.207.664,19Tl İşlemiş kar payı 59.463,23Tl olmak üzere TOPLAM ALACAK 7.267.127,42Tl olarak belirlenmiştir. Mahkemece raporun benimsenmesi halinde; TAKİP TARİHİNDEN başlamak üzere, 7.207.664,19TL asıl alacak tutarı tamamen ödeninceye kadar yıllık %11 oranında temerrüt faizi/kar payı İle birlikte istenilebileceği. Hüküm safahatında taleple bağlılık ilkesi göz önüne alındığında, işlemiş kar payı tutarı 59.463,23TL dikkate alınıp alınamayacağı sayın mahkemenin takdirlerindedir. TAKİP TARİHİNDEN SONRA olmak üzere 02.07.2014 tarihinde yapılan kısmi TAHSİLAT tutarı 1.499.272,60 TL’nın dosyanın kesin infazı sırasında nazara alınması gerektiği, Asıl alacak (anapara): 6.540.592,66Tl asıl alacağın bulunduğu belirlenmiştir. Bu durumda birikmiş faiz miktarı ile birlikte TOPLAM ALACAK 7.144.143,96TL olarak belirlenmiştir. Mahkemece raporun benimsenmesi halinde; DAVA TARİHİNDEN başlamak üzere, 6.540.592,66 TL asıl alacak tutarı tamamen ödeninceye kadar yıllık %11 oranında temerrüt faizi/kar payı de birlikte istenilebileceği,” kanaati ile raporunu sunmuştur.
Bu rapora itiraz edilmesi üzerine itirazların değerlendirilmesi için dosya ek rapor düzenlenmek üzere yeniden bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 26.01.2020 tarihli 6 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; “Detayları yukarıda verilen inceleme ve hesaplamalar sonucunda, tüm delillerin takdiri tamamen Mahkemeye ait olmak üzere; Başta mahkemenin ara kararı, davacı ve davalı beyanları yukarıda etraflıca irdelenmiştir. Mevcut delil durumuna göre kök raporda herhangi bir revizyon yapılamamıştır. Dolayısıyla kök rapordaki görüş ve kanaati ile ek raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor, ek rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki davada Davacı ile dava dışı Müflis … San. Tic. A.Ş arasında 21.11.2006 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi: imzalanmış olup bu sözleşmeyi kefil olan davalılar … imzalamışlardır.
Alacağını temlik eden … Bankası ile dava dışı kredi lehtarı Müflis …. San. Tic. A.Ş. arasında toplam 3.00.000,00 USD ile 3.500.000,00TL limit dahilinde Genel Kredi Sözleşmeleri imzalanmış olduğu görülmüştür. Sözleşmelerin kısmı suretleri sunulmuştur.
Bahse konu işbu sözleşmeleri davalı/kefillerinde (…- …) 3.000.000,00 USD ile 3.500.000,00TL kefalet limiti dahilinde müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları açıkça görülmektedir.
Kefalet Sözleşmesi: Kefalet akdi bilindiği üzere, asıl borç akdinden ayrı ikinci derecede ve bağımsız bir sözleşmedir. Davalı/kefilin/lerin Genel Kredi sözleşmesinde, müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaları bulunmaktadır. Bilindiği üzere, kefaletin şartları Mülga:BK. 484.ve 485. M etraflıca düzenlenmiştir. Sözleşmelerin tamamı eski 818 sayılı B.K döneminde akdedilmiştir.
Bir Kefaletin Geçerli Olabilmesi İçin, Yazılı şekilde yapılması, Kefilin sorumlu olacağı belirli bir miktarın açıkça gösterilmesi, Kefalet edilen borcun geçerli bir borç olması, Kefilin medeni hakları kullanma ehliyetinin bulunması icap eder, denildiği,
Yargıtay içtihat kararı: 19. HD 13.04.1999 T, 1999/1901 E ve 1999/2434 s. K. ” Yasaya göre kefalet akdinin geçerliliği için yazılı şekilde yapılması ve kefilin sorumlu olacağı muayyen miktarın açıkça gösterilmesi gerekir.”; denildiği,
Genel Kredi Sözleşmelerinde davalı kefilin/lerin sorumlu olacakları kefalet limitinin 3.000.000,00 USD ile 3.500.000,00TL olarak açıkça gösterilmiş olduğu, kaldı ki bir an için sözleşmede kefalet limiti/leri gösterilmemiş olsa bile, sözleşmelerin ilk BAŞ TARAFINDA 1. maddede kredi limitinin 3.000.000,00 USD ile 3.500.000,00TL olarak gösterilmiş olduğu, bu kredi limitinin aynı zamanda kefalet limitini de içerdiği yerleşik Yargıtay kararlarıyla sabittir.
Yargıtay içtihat kararı: Yargıtay 11.H.D.26.12.1991 T.90/3181 Es. Ve 91/6874 Ka. Sayılı Kararında ” Kredi sözleşmesinin müteselsil kefili için sözleşmede ayrıca kefalet limitinin bulunmadığı hallerde, geçerli bir kefalet mevcut olup, sözleşmedeki kredi limitinin kefaleti de içerdiği kabul olunur.”; denildiği,
Yukarıda arz edildiği üzere, Genel Kredi sözleşmelerinin geçerli bir kefalet limitini içerdiği ve mülga:BK 484 ve 485.m öngörülen ” Muayyen bir limit ” şartının teşekkül etmiş olduğu açıkça anlaşıldığından dolayı, geçerli bir kefalet akdinin tesis edilmiş olduğu her ne kadar anlaşılmakta ise de, bu yöndeki nihai takdir sayın mahkemeye aittir.
Eski B.K döneminde akdedilen sözleşmelerin yeni TBK hükümleri ile denetlenip denetlenemeyeceği,
Kefalete ilişkin davalıların itirazlarını bu meyanda değerlendirmek gerekirse, yukarıda belirtilen GKS eski 818 sayılı B.K. döneminde akdedilmiştir. Sözleşmelerin akdedildikleri tarihte henüz fiilen yürürlüğe girmemiş olan yeni TBK’nun kefalete ilişkin 583 m. ile 584 m. eski tarihli sözleşmelere kanımca uygulama olanağı bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Görülebileceği üzere kefilin temerrüdü, cari hesabın kesilmesi ve kat edilecek ihtarnamenin kefile tebliği ile doğacaktır.
Genel Kredi Sözleşmesinin ödenmemesi üzerine … Noterliğinin 14.06.2013 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile cari hesabın kesilip kat edildiği ve toplam vadesi geçen/geciken alacaklar 4.078.249,00TL ile ileri vadeli 3.642.570,00TL olmak üzere toplam 7.720.819,00TL NAKDİ ALACAĞIN/BORCUN ihtarnamenin tebliğine müteakiben 3 gün içinde ödenmesi, aksi halde yasal işlemlere başlanılacağının ihtar edildiği anlaşılmaktadır.
Davalı kredi kefili-… ve … Muhatabın gösterilen adresinde Tevziat sırasında bulunmaması üzerine daimi çalışan yetkili personel … ‘ya 19.06.2013 tarihinde tebliğ edildiği, noter tebliğ şerhinden anlaşılmaktadır. Davalı/borçlulara kat ihtarıyla verilen (3) günlük mehil süresinin bitimini takip eden 23.06.2013 tarihi itibariyle temerrüt koşullarının oluşmuş olduğu ve davalıların temerrüde düşürülmüş sayılabilecekleri kanısına varılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan sözleşmede akdi ve temerrüt faizi ile ilgili hususlar 16. ve 17. maddelerinde hüküm altına alınmış olup, bu nedenle davacı bankanın akdi ve temerrüt faizi/kar payı isteme hakkı doğmuştur.
Davacı bankanın yukarıda belirtildiği gibi sözleşmenin 17/5 m. göre temerrüt tarihinde 3095 sayılı K’nun 2/2 m. hükmü uyarınca geçerli olan ticari temerrüt faizinin 3 katı oranında temerrüt faizi talep edilebileceği nazara alındığında, temerrüt tarihi 23.06.2013 ‘de geçerli olan ticari avans faiz oranı %13,75’dir. Sözleşmenin 17/5 m. göre temerrüt cezası/faizi %41,25 (13,75×3=) oranında tespit edilmiştir. Ödeme emrinde talep edilen temerrüt cezasının/faizinin ise % 11 oranında olduğu görülmüştür. O halde talep edilen %11 oranındaki temerrüt kar payının kaynak maliyeti, finans piyasası ve sözleşme koşullarına göre yerinde olduğu mütalaa edilmektedir.
Bu saptamalar ışığında bilirkişice birikmiş faizi ile birlikte toplam alacağın 7.144.143,96 Tl olduğu belirlenmiş olup, asıl alacak olan 6.540.592,66 Tl olarak belirlenmiştir. Davacının talebi doğrultusunda temerrüt faizinin % 11 olduğu belirlenmiştir.
Tüm bu nedenlerle bilirkişinin kök ve ek raporunda belirlendiği üzere bu davanın kısmen kabulü ile tahsilde tekerrür olmamak üzere davalının … İcra Müdürlüğünün 2013/… E sayılı dosyasına Genel Kredi sözleşmesine kefaletten kaynaklanan itirazın kısmen iptali ile takibin 7.144.143,96 Tl üzerinden devamına. Takipten sonra asıl alacak olan 6.540.592,66Tl’ye % 11 temerrüt faizi ile faizin % 5 oranında GV uygulanmasına fazla istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı likit bir borcunun varlığını bildiği halde sadece alacağın tahsilini geciktirmek için itirazda bulunduğu anlaşıldığından İİY 67/2 maddesi uyarınca alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminat tutarı olan 142.882.-Tl’nin davalıdan alınarak davacıya vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-İş bu asıl davanın kısmen kabulü ile tahsilde tekerrür olmamak üzere davalının … İcra Müdürlüğünün 2013/… E sayılı dosyasına Genel Kredi sözleşmesine kefaletten kaynaklanan itirazın kısmen iptali ile takibin 7.144.143,96 Tl üzerinden devamına, takipten sonra asıl alacak olan 6.540.592,66 Tl ye % 11 temerrüt faizi ile faizin % 5 oranında GV uygulanmasına fazla istemin reddine,
%20 icra inkar tazminatı tutarı 142.882.-Tl nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar ve ilam harcı 488.016,47-TL’den peşin yatan 94.094,03-TL’nin düşümü ile kalan 393.922,44-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 27,70-TL başvuru harcı ve 94.094,03-TL peşin harç olmak üzere toplam 94.121,73‬‬-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı vekili için taktir olunan 160.066,44-TL nispi ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı vekili için taktir olunan 49.385,25-TL nispi ücreti vekaletin davacıdan alınarak davacıla verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 1.288,00-TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre takdiren oranlayarak 1.181,10-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine; arda kalan bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.12/11/2020

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”