Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1125 E. 2019/639 K. 26.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1125 Esas
KARAR NO: 2019/639

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 28/11/2018
KARAR TARİHİ: 26/06/2019

Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili, müvekkiline ait araç ile davalıya sigortalı araç arasında 25/11/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasına binaen sigorta şirketi tarafından düzenlenen kusur raporu ve oranlarının hatalı olduğunu kusur oranının düzeltilmesi ve zararın tazmini için davalıya başvuru yapıldığını, diğer yandan sigorta tahkim komisyonunun da hukuk mahkemeleri görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verdiğini belirterek alo tutanak hizmet bedeli 350 TL, baro pulu 8,20 TL, 5,20 TL vekalet suret harcının

SAVUNMA:
Davalı vekili, kaza tarihini kapsar kendileri nezdinde herhangi bir poliçe bulunmadığını belirterek, diğer yandan istenen tazminatın fahiş olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.

İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, trafik kazası nedeniyle kusur tespiti ve tahkim yargılamasında sarf edilen baro pulu ile vekalet harcının tahsili istemine ilişkindir.
Vekalet suret harcı yargılama giderlerinden değildir. Zira dava dilekçesinde vekaletin aslı yerine suretini eklemek davacının tercihi olup, dava dilekçesine kendi tercihi ile vekalet aslı yerine suretini ekleyen ve bu nedenle vekalet suret harcı ödeyen davacının ödediği vekalet harcından davalı sorumlu tutulamaz. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 08/11/2012 tarihli 2010/26946 Esas sayılı, 2012/36967 Karar sayılı içtihadı) Baro pulu da keza yargılama giderlerinden sayılamaz. Zira baro pulu, avukatlık kanunu 27. maddesi uyarınca avukat stajyerlerine verilecek krediye kaynak oluşturmak ve artan miktarın da avukatlara destek sağlamak amacıyla barolar birliği nezdinde oluşturulan yardımlaşma fonu niteliğinde bir gelir olduğundan yargılama gideri sayılamaz. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 01/02/2012 tarihli 2011/18887 Esas, 2012/2189 Karar sayılı içtihadı) Kaldı ki, tahkim hakemi davadan el çekmiş olup, davayı usulden reddetmiştir. Bu alacak kalemleri ancak o yargılama içinde değerlendirilebilir.
Diğer yandan davacı vekili kendi yaptırmış olduğu ekspertiz incelemesine ilişkin … Şti. Tarafından tanzim olunan eksper raporu için masraf istemektedir. Sigorta Eksperleri Atama Yönetmeliği 5, 6, 7 ve 11. maddeleri uyarınca kaza sonucu zarar gören tarafından ihbar yapılması ve buna rağmen sigortacı tarafından eksper ataması yapılmamış olması halinde eksper ücreti sigortacıya aittir. Bir başka söyleyişle, özel yönetmelik hükmü uyarınca sigorta şirketine eksperi kendisinin ataması halinde veya sigorta şirketinin adı eksperlerin tespitlerine 3 iş günü içerisinde sigortada tarafında itiraz edilmesi halinde yeni atanacak eksper ücreti sigorta şirketine aittir. Somut olayda davacı tarafından bu silsileye uyulmaksızın keyfi olarak eksper gideri sarf edildiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle eksper gideri istemi de yerinde görülmemiştir.
Davacı vekili, trafik kazası nedeniyle kusur oranının bilirkişi incelemesi ile yeniden tespitini istemiştir. Somut olayda davacının tespitini istediği kusursuz oldukları ya da karşı tarafın kusurlu olduğu yönündeki iddiasını açılacak bir eda davasında ileri sürülmesi mümkündür. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2014/23670 Esas , 2015/3711 Karar sayılı 02/03/2015 günlü; 2015/92 Esas , 2015/6202 Karar sayılı 30/04/2015 günlü; 2012/9471 Esas , 2012/14305 Karar sayılı 18/12/2012 günlü emsal içtihatları) HMK’nın 106/2 maddesi uyarınca eda davası açılabileceği halde tespit davası açılması durumunda hukuki yararın varlığından söz edilemez.

HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Kusur tespiti yönünden hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine,
2-Baro pulu ve vekalet harcı yargılama giderlerinden sayılamayacağından, ayrıca mevcut yargılamada sarf edilen masraf kalemi olması nedeniyle ayrı bir dava konusu olmayacağından buna ilişkin davanın da esastan reddine,
3-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 363,40 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kusur tespit talebi yönünden HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere; diğer alacak kalemler yönünden ise parasal sınır itibariyle kanun yolları kapalı ve kesin olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır