Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1111 E. 2020/349 K. 29.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1111 Esas
KARAR NO:2020/349

DAVA:İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:23/11/2018
KARAR TARİHİ:29/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize verilen dava dilekçesinde özetle; müvekkil banka ile borçlu …. Tic. Ltd. Şti. Arasında Genel Kredi Sözleşmeleri imzalanarak kredi kullandırıldığını, diğer borçlular … ve … ile sözleşmeyi müteselsil kefil olarak imzalandığını, borçluların kredi borçlarını ödemede temerrüde düşmeleri üzerine …. Noterliğinin … tarihli … yevmiye sayılı hesap kat ihtarnamesinin gönderildiğini, borçlular tarafından yine de hiçbir ödeme yapmadıklarını, bunun üzerine …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takibe başlandığını, söz konusu takibe borçlular tarafından borca ve ferilerine itiraz edildiğini belirterek borçluların borca ve ferilerine yapılan tüm itirazlarının reddini, …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına vaki itirazlarının iptalini, takibin takip talebindeki şartlarlar devamını, borçluların %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, tüm yargılama ve vekalet ücretinin borçlular üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalılara usulüne uygun şekilde tebligatın yapıldığı, davalıların davaya cevap vermedikleri görüldü.
DELİLLER
1-….İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası
2- Sözleşme, ihtarname, ihtarname tebliğ evrakı
3- Banka kayıtları
4- Davalı şirketin ortaklarını gösterir İTO kaydı
5- Davalının nüfus kayıt örneği
6-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava, taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca kullandırılan krediye ilişkin alacağın asıl borçlu ve kefiller tarafından ödenmemesi üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun n 68/b maddesi uyarınca “Borçlu cari hesap veya kısa, orta ve uzun vadeli kredi şeklinde işleyen kredilerde krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafın kredi sözleşmesinde belirttiği adresine, borçlu cari hesap sözleşmesinde belirtilen dönemleri veya kısa, orta, uzun vadeli kredi sözleşmelerinde yazılı faiz tahakkuk dönemlerini takip eden onbeş gün içinde bir hesap özetini noter aracılığı ile göndermek zorundadır. Sözleşmede gösterilen adresin değiştirilmesi, yurt içinde bir adresin noter aracılığıyla krediyi kullandıran tarafa bildirilmesi halinde sonuç doğurur; yeni adresin bu şekilde bildirilmemesi halinde hesap özetinin eski adrese ulaştığı tarih tebliğ tarihi sayılır.” hükmünü içermektedir.
6098 sayılı TBK 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir. TBK’nın 583.maddesine göre Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır. 6101 sayılı TBK’nın Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun’un 1.maddesine göre TBK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önceki fiil ve işlemlere, bunların hukuken bağlayıcı olup olmadıklarına ve sonuçlarına, bu fiil ve işlemler hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmişse kural olarak o kanun hükümleri uygulanır. Dava konusu kefalet sözleşmesi 818 sayılı BK yürürlükte iken kanuna uygun olarak kurulduğundan 6098 sayılı TBK’nın 583.maddesindeki düzenlemeden dolayı geçersiz kabul edilemeyecektir. 6101 sayılı TBK’nın Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun’un 7.maddesinde 6098 sayılı TBK’nın derdest davalara uygulanması ile ilgili düzenleme yapılmışsa da bu hüküm 818 sayılı BK’ya uygun olarak kurulan kefaletin kamu düzenine aykırı olduğu sonucunu doğurmayacağından somut olayda uygulama yeri bulunmamaktadır. Nitekim Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2013/18631 Esas 2014/1721 Karar sayılı ilamı da bu doğrultudadır.
Belgenin imzalandığı tarihte yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanununu 484. maddesi ile kefalet sözleşmesi “Kefaletin sıhhati, tahriri şekle riayet etmeğe ve kefilin mes’ul olacağı muayyen bir mikdar iraesine mütevakkıftır . denilmek sureti ile kefalet sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı şekle tabi olması ve sözleşmede kefilin sorumlu olacağı belirli bir miktarın gösterilmesi, zorunlu unsurlar olarak gösterilmiştir.
818 sayılı BK’nın 113 maddesinde;”Asıl borç tediye ile veya sair bir suretle sakıt olduğu takdirde kefalet ve rehin ve sair fer ‘i haklar dahi sakıt olur.” düzenlemesinin bulunduğu ,
818 sayılı BK’nın kefalete ilişkin 492.maddesinde ise “Asıl borç, her hangi bir sebeple sakıt olunca kefil beri olur” şeklinde asıl borç sona erdiğinde kefilin sorumluluğununda sona ereceğinin belirtildiği , BK 497.madde uyarınca kefilin, asıl borçluya ait bütün defileri alacaklıya karşı dermeyan etmek hakkınına haiz olduğunun düzenlendiği görülmektedir.
… Ticaret Odası firma sicil kayıtları incelenmesinde; davalıların asıl borçlu şirketin ortakları olduğu görülmüştür.
Genel Kredi Sözleşmesinin incelenmesinde; sözleşmenin 16/06/2010 tarihinde davalı şirket ile davacı arasında imzalandığı, davalıların 1.000,00-TL kefalet limiti ile kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladıkları görülmüştür.
Kat İhtarnamesinin incelenmesinde; davacı banka tarafından …. Noterliğinin … Tarihli … yevmiye nolu ihtarname keşide edildiği, ihtarnamenin davalı şirketin ve kefillerin sözleşmedeki adresine 21/05/2018 tebliğ edildiği, ihtarnamede davacı tarafından ödeme yapılmak üzere 24 saat süre verildiği, temerrüt tarihinin tebliğden itibaren 1 gün eklenmek suretiyle 23/05/2018 olduğu görülmüştür.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının …. İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasında kredi sözleşmesinden kaynaklanan 32.147,12-TL asıl alacak 902,71-TL işlemiş faiz, 45,13-TL BSMV, 575,61-TL masraf olmak üzere toplam 33.671,17-TL takip yapıldığı, ödeme emrinin borçlulara 26/06/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içerisinde 26/06/2018 tarihinde borca itiraz ettiği, borca itirazla birlikte takibin durduğu, durdurma kararının alacaklı vekiline tebliğ edilmediği , dava İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Bu açıklamalar ışığında davacının sunmuş olduğu tüm deliller dosya içerisine alınmış, icra dosyası getirtilerek incelenmiş, sözleşme ve banka kayıtları ile asıl borçlu şirketin Ticaret Odası kayıtları dosya içerisine alınmış, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman bankacı bilirkişiden rapor alınmıştır.
Bankacı bilirkişinin 19/02/2020 tarihli 11 sayfadan ibaret raporunda özetle; davacı banka ile davalı şirket arasında 1.000.000,00 TL limitli sözleşme imzalandığını, … ve …’nin sözleşmeyi kefil sıfatıyla imzaladıklarını, sözleşmenin 51. sayfasındaki bölümde kefillerin sorumlu olacakları miktarın 1.000.000,00 TL olarak açıkça gösterilmiş olduğu, davalı şirketin ticari kredi kartı kredisi kullandırılmış olduğu, …. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 24 saat içinde 32.147,72 TL nakdi kredi borcunun ödenmesi, aksi halde yasal yollara başvurulacağının ihtar edildiği, ihtarnamenin 21/05/2018 tarihide tebliğ edildiği, 23/05/2018 temerrüt tarihi itibariyle toplam alacak tutarının 32.271,94 TL asıl alacak, 858,63-TL işlemiş akdi faiz, 42,93-TL Bsmv, 575,61-TL ihtarname gideri olma üzere toplam 33.624,89-TL hesaplandığını, takip talebinde ise 32.147,72 TL asıl alacak talep edildiğini, bu durumda 46,28 TL fazla talebinde yerinde olmadığı kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, taraflar arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, işbu sözleşme de davalı şirketin asıl borçlu, diğer davalıların müteselsil kefil olduğu, müteselsil kefillerin yukarıda ayrıntılı anlatılan kefalet sözleşmesi şekil şartlarını sağladıkları, kefaletin geçerli olduğu, davacı tarafından hesabın kat edildiği, kat ihtarnamesinin davalıların sözleşmedeki adreslerine tebliğ edildiği, davacının kefillere başvurulabileceği, temerrüdün oluştuğu, mahkememizce tüm deliller toplandıktan sonra dosyanın bilirkişiye tevdii edildiği, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu kanaatiyle davanın kısmen kabulüne karar verilerek ;
Dava konusu kredi borcu alacağının önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşıdığı, bu haliyle İİK’nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleştiği görülmekle, davacının icra inkar tazminatı kabulü ile, alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tahsis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davacı tarafından davalılar aleyhine başlatılan …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yöneltilen itirazın kısmen iptaline; takibin 32.147,72-TL asıl alacak, 858,63-TL işlemiş faiz, 42,93-TL BSMV ve 575,61-TL masraf olmak üzere toplam 33.624,89-TL üzerinden devamına, asıl alacağı takip tarihinden itibaren %28,08 oranında temerrüt faizi işletilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2-Hüküm altına alınan alacağın %20 si oranında hesaplanan 6.724,97- TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 2.296,91-TL harçtan, peşin alınan 406,66-TL harç mahsup edilerek kalan 1.890,25 -TL nin davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 406,66-TL peşin harç ve 35,90-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 442,56-TL nin davalıladan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Kabul-red oranına göre davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.043,73-TL. vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 968,00-TL yargılama gideri kabul ve red durumuna göre takdiren oranlayarak 966,70-TL’lik kısmının davalılardan tahsiliyle davacıya verilmesine; arda kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/06/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır