Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1040 E. 2020/610 K. 15.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1040
KARAR NO : 2020/610

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/04/2013
KARAR TARİHİ : 15/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında “…” inşaatlarının götürü usul ile anahtar teslimi yapılması konusunda 3.2.2010 tarihli sözleşme imzalandığını, taraflar arasındaki sözleşmenin 1.2 bendi uyarınca sözleşme bedelinin 5.220.000TL + KDV olarak belirlendiğini, ancak iş sahibinin talebi üzerine sözleşme eki listelerde yazılı metrajlar ve miktarlar üzerinde iş yapılır ise yapılan ek işler için yazılı birim bedeller üzerinden ek ödeme yapılacağının kararlaştırıldığını, sözleşmenin 8.1 maddesi gereğince 1.500.000TL bedelli ve 4.3.2010 tanzim tarihli vadesi boş olan bir adet teminat senedinin davalıya teslim edildiğini, işin yerine getirilmesi sırasında zaman davalının ek iş taleplerinde bulunduğunu ve 10.3.2011 tarihli icmal kapsamında kalan ek işlerinin 122.665,38TL + KDV bedelle anlaşmaya varılarak bedelinin davalı şirket tarafından ödendiğini, yine müvekkili şirket tarafından ilave işler ek protokolü imzalanarak kış şartlarının getirdiği olumsuz şartların meydana gelen sel ile arazi ve inşaat alanında oluşan çamurun temizlenmesi işinin sözleşmedeki birim fiyattan yapılması talep edilmiş ancak bu protokoldeki işlerin bedelinin bir kısmının müvekkiline ödenmediğini, 20.12.2010 tarihindeki işin geçici kabulünün yapıldığını geçici kabul tutanağı ekindeki belirlenen 12. madde halindeki geçici kabul eksiklikleri de müvekkili şirketçe tamamlanarak üstlendiği edimleri yerine getirdiğini, buna rağmen davalının teminat senedini iade etmediğini, ek protokolden kaynaklanan dolgu ve sıyırma işleri, kullanılan traktör ve kepçe çalıştırma ücretlerini ve sarfedilen yakıt giderlerinin ödenmediğini, 1.6.2011 tarihli ek protokol ile tahakkuk eden 421.000 + kdvbedelin ödenmesi ihtar edilmiş ise de davalının ödeme yapmadığını, protokolün 6.maddesinde “kış şartlarına göre hafriyat derinleri (sıyırma işlemi) ve ilave edilen dolgu miktarları işveren ve yüklenici ile birlikte ataşmanlarla belirlenecek, çıkabilecek farklar aynı birim fiyattan ödeneceğinin kararlaştırıldığı, (dolgu miktarları kantar fişleri ile belirlenecektir.) “sunulan fotoğraflar da görünen inşaat alanındaki sel baskını sonucu oluşan çamurları dışarıdan hizmet satın alarak çalıştırdığı traktör ve kepçeler ile sıyırma işlemini tamamlamış ardından kantar fişleri ile sabit olduğu üzere 51.415 m3lük sözleşme fazlası dolgu kullanarak ilave dolgu işlemini tamamladığını, ancak davalı dolgu miktarını öderken 21.3.2011 tarihli tutanakta 38.439,18 m3 olarak hesaplayarak müvekkili şirkete 169.983-TL+kdv eksik ödeme yaptığını, mevcut kantar fişlerine göre müvekkili tarafından hazırlanan 21.3.2011 tarihli dolgu miktarlarını gösterir tutanağın davalı tarafından tek taraflı hesaplama yöntemi ile değiştirilerek alacağın tamamının ödenmemesi dayatması ile müvekkili şirkete paraflatılmış ise de 21.3.2011 tarihli tutanaktaki dolgu miktarları yanlış hesaplandığından kantar fişlerine göre hesaplanacak doğru tutarı istemesinin müvekkilinin hakkı olduğunu,müvekkili ile davalı arasında tutulan 21.3.2011 tarihli tutanakta müvekkili tarafından 139.924.500 kg olarak gösterilen dolgu miktarının davalı tarafından 133.362 ton olarak düzeltildiği, sözleşme de bulunmadığı halde 1.10 ton/m3 e bölünerek çıkan tutardan sözleşme bedeline dahil olan 45.754 m3 düşüldükten sonra kalan 51.415 m3 lük ilave yapılan dolgu miktarı sözleşmedeki 13.10TL /m3 birim fiyattan çarpıldığında 673.536TL+ kdv çıkması gerekirken sözleşmeye aykırı hesaplama ile 503.553,26TL ödeme yaptığını eksik ödenen 169.983-TL+KDV kadar müvekkilinin alacaklı bulunduğunu,müvekkilinin Deniz hafriyat -İlhan Çift firmasından 147.200 TL+kdv iş satın aldığını 51.415 m3 lük 2097 kamyonluk iş sonucu çamur atma sıyırma işinin fiyatının son derece makul olduğu, ilave yapılan çamur atma işi için 147.200+kdv çamur atma ve hafriyat öncesi sıyırma işlemlerinin yapılabilmesi için Meydan hafriyat ve Fındıkoğulları doğalgazdan kepçe kiralayıp bedellerini kendisinin ödediğini,çalışmalar sırasında kepçeler tarafından kullanılan motorin faturalarını sunduklarını kepçe bedeli 58.649,40TL+KDV ile mazot bedeli toplamı 45.366,89TL +kdv nin de ihtara rağmen ödenmediğini yapılan bu masraf kalemlerini ilave iş taleplerinin yerine getirilmesi için zorunlu masraflar bulunduğu, sonuç olarak eksik ödenen ve ilave iş ve masaraflar bedeli olarak ödenmeyen tutardan 100.000-TL+KDV ilave işler bedeli 100.000-TLnin temerrüt tarihi olan 2.6.2011 tarihinden itibaren reeskont faizi ile tahsiline, davalı şirkette bulunan 1.500.000-TL tutarındaki 4.3.2010 tanzim tarihli senedin bedelsiz kaldığının tesbitine ve iadesine karar verilmesini talep etmiştir,
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davada,Karacabey Asliye Hukuk Mahkemelerinin yetkili olduğunu,davacının kısmi dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını, akdedilen “…inşaatı ilave işleri Protokolü” gereğince ödenmediğini iddia ettiğini,sözleşmeye göre;yüklenicinin şartnameleri ve projeleri iyice etüt ettiğini, iş sahası ve işin nitelikleri hakkında yeteri kadar bilgi edindiği ve işin sözleşme şartlarına uygun olarak yapılması için tüm sorumluluğu üstlendiğini(m.05.02),yüklenicinin işi ve işyerindeki şartları incelemek suretiyle bu maddede belirtilen şartlar ve konular (işin cinsi, mevkii, arazi, mücavir araziler, tesisler, tesisler üzerindeki arazinin durumları, genel ve mahalli şartlar, zemin-deprem ve iklim şartları ve sair) hakkında tam bilgi sahibi olduğu ve yüklenici anılan şartları önceden inceleyip tam bilgi sahibi olduğu için bu konuları ileri sürerek herhangi bir hak talebinde bulunamayacağını(m.9),yüklenicinin verdiği teklifin; sözleşmede başka şekilde belirtilmedikçe sözleşme kapsamındaki bütün yükümlülüklerin ve işlerin yürütülmesi ve bakımı için gerekli bütün koşulları içerdiğini,yüklenicinin işlerin artmış ya da eksilmiş olmasından dolayı iş sahibinden hiçbir hak ve tazminat talebinde bulunamayacağı gibi süre uzatımı ve fiyat farkı da talep edemeyeceğinin ifade edildiğini, ek Protokol’ün 6. Maddesinin “Kış şartlarına göre hafriyat derinlikleri ve ilave edilen dolgu miktarları işveren ile yüklenici ile birlikte ataşmanlarla belirlenecek, çıkabilecek farklar aynı birim fiyattan ödenecektir” hükmünü havi olup davacı tarafın işbu hükme dayanarak ilave dolgu işlemi ve işbu işler öncesinde inşaat sahasındaki çamurun sıyrılması işleri için hak ettiğini iddia ettiği alacağın ödenmediğini beyan ettiğini, şirketin inşaat İşleri Müdürlüğünce, dolgu miktarı hesaplamaları yapılırken malzeme yoğunluğu sözleşmede belirtildiği gibi 1,44 ton/m3 alınmış fakat sıkışma kat sayısı 1,10 ton/m3 ün hesaplamalara dahil edilmediğini, bu durumun davalı tarafa da izah edilerek karşılıklı anlaşmaya varıldığını ve icmal sayfası üstünde gerekli düzeltmeler yapılarak taraflarca müştereken imzalandığını,davacı firma yetkilisinin sözü edilen düzeltmelere ilişkin olarak herhangi bir ihtirazı kaydı da bulunmadığını, anılan işin bedeli olarak davacı firmaya 503.553,26TL ödeme yapıldığını,işbu hesaplama yönteminin teknik şartname hükümlerine de uygun olduğunu,alacağın tamamının ödenmeyeceği dayatması ile davacı şirket yetkilisine imzalatıldığı iddiasının doğru olmadığını, dava dilekçesinde, ilave dolgu işlemlerinin yerine getirilmesi öncesi, olumsuz kış koşullarının neden olduğu sel ve çamur nedeniyle inşaat sahasındaki çamurların sıyrılmasının gerektiğini ve bu kapsamda;çamur atma işi için dava dışı bir firmadan 147.200,-TL tutarında hizmet satın alındığını, çamur atma ve hafriyat öncesi sıyırma işlemlerinin yapılabilmesi için yine dava dışı bir firmadan 58.649,40TL karşılığı kepçe kiralandığını,kepçelerin çalışması için 45.366,89TL tutarında mazot kullanıldığını, beyan edilerek anılan bedellerin müvekkil şirketten tahsilinin talep edilmekte ise de adıgeçen sözleşme hükümlerine göre bu talebin yerinde olmadığını, teminat senedinin iadesinin mümkün olmadığını, sözleşmenin 08.01. Maddesinin; “Avans, ihale bedelinin % 25 ‘i kadar olup metni iş sahibi tarafından düzenlenmiş kambiyo senedi karşılığında ödenecektir. Verilecek avans, yüklenicinin hak edişlerinden %20 olarak kesilecek, avans teminatı peyderpey serbest bırakılıp iş bitiminde tamamı serbest kalacaktır” hükmünü havi olup teminat senedinin iadesi için gerekli şartlar gerçekleşmediğinden işbu talebin de reddi gerektiğini, iş bu nedenlerle davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini beyan etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Mahkememizin ara kararı gereğince, dosyamızda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişi kurulu raporunda özetle; dolgu icmali olarak nisan 2010-mart 2011 ayı arasında yapılan dolgu miktarlarının liste halinde verilmiş olup kantar fişlerinin ibraz edilmediğini, 21.3.2011 tarihli …projesinde kullanılan dolgu miktarları ve tutarı başlıklı hesaplamada; davacı tarafından yapılan hesaplamanın davalı tarafça değiştirilerek ilk olarak 139.924.500 kg olan miktarın üzeri çizilerek 133.362-ton olarak değiştirildiği, bu miktar önce 1,44 ton /m3 yoğunluğa bölünerek çıkan miktarda 1,10 ton sıkıştırma katsayısına bölünerek dolgu miktarının 84.193,18 m3 olarak hesaplandığı, bu miktardan ödenen 45.754 m3 düşülerek 38.439,18 m3 sonucu elde edildiği bu miktarda sözleşme fiyatı olan 13,10-TL ile çarpılarak 503.553,26-TL elde edilip davacıya ödendiği, bu icmal sayfasında davalı tarafın yanı sıra davacının da imzası bulunduğu ancak davacının 2.6.2011 tarihli ihtarname ile aradaki farkın talep edildiği, davalı tarafından herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin 133.362 ton olarak alındığı, sözleşme eki teknik şartnamenin”dolgu maddesi ile sıkıştırılmış dolgu yapılmış birim fiyatı açıklamasında “ölçü” başlığında dolgu miktarları, dolgu öncesi tesbit edilen kot ve dolgu bittikten sonra tesbit edilen kotları gösteren ataşman projesine göre sahaya getirilen kantar fişleri toplanarak malzeme yoğunluğu 1,44 ton/m3 cinsinden hesaplanır. “şeklinde olduğu, sıkıştırma miktarından bahsedilmediği, kantar fişinde yazılı miktarın 1,44 ton/m3e bölünmesi ile elde edilecek miktarın kullanılacağı ifade edildiği,davalı tarafından yapılan düzeltmenin sözleşmeye uygun olmadığı, davalının savunmasını davacının bu sayfayı imzaladığı üzerine yaptığı, davacının ise ödeme yapılmayacağı tehdidinden bahsettiğini davacının imzayı ikrah altında attığının kabulü ile bakiye ödenecek miktarın 170.193,59-TL+kdv olarak hesaplandığı, Sözleşmeninin 9.maddesinin, yüklenici işi ve işyerindeki şartları incelemek suretiyle aşağıdaki şartlar ve koşullar hakkında bilgi sahibi olacağı, işin cinsi ve mevkii, işlerin yapılacağı tesis, arazi, mücavir araziler, kullanacağı ocaklar, depo ve ariyet yerleri, bu tesisleri arazi üzerindeki durumları, genel mahalli şartları, zemin deprem ve iklim şartlarının, proje şartlarını, malzeme ve işçi temini ve çalışma, çalıştırma imkan ve şartları yüklenici önceden inceleyip tam bilgi sahibi olduğu için bu konuları öne sürerek herhangi bir hak talep edemez şeklinde düzenlendiğini işbu madde dikkate alındığında davacının çamur sıyırma işi için araç kira bedeli ve akaryakıt bedeli talep edemeyeceği,davacının aldığı 1.500.000-TL avans için davalıya 4.3.2010 tanzim tarihli bir teminat senedi verdiği, sözleşmenin avans teminatı ile ilgili 08.01 maddesinde avans ihale bedelinin %25i kadar olup metni iş sahibi tarafından düzenlenmiş kambiyo senedi karşılığında ödeneceği iş bitiminde tamamı serbest kalacağı kararlaştırıldığından ilave işler dışında taraflar arasında bir çekişme bulunmadığından avans teminat senedinin iade edilmesi gerektiği,incelenen davacı ticari defterlerine göre 2010 yılında davacının 6.415.245,14-TL tutarlı faturanın borç kaydı olarak girildiği karşılığında toplam 5.303.784,03TL ödeme kaydedildiği,2011 yılına 2010 yılından devreden 1.111.461,11-TL borç tutarı ile birlikte 2011 yılında davacının tanzim ettiği toplam 759.448,69-TL tutarında faturanın kaydı neticesinde 1.870.909,80TL tutarında ödemenin alacak kaydı girilmesi neticesinde 2011 yılı sonunda bakiye borç kalmadığı yolunda rapor sunulmuştur.

Mahkememizin ara kararı gereğince, dosyamızda ek rapor aldırılmasına karar verildiği, bilirkişi kurulu ek raporunda özetle; dört klasör halinde sunulan kantar fişleri incelenerek, Kantar fişleri gün bazında gruplara ayrılarak listelendiği, Bu listelerin hemen hemen yarısının kantar fişleri ile karşılaştırılmasından fişlerdeki miktarların listelere doğru olarak geçirildiği arada birkaç fişin fotokopi çekilirken kayması veya silik çıkması dışında herhangi bir sorun görülmediği,sonuçta fişlerdeki bilgilerin listelere doğru olarak geçirilmiş olduğu,listelerdeki toplamalar kontrol edilmiş ve ikisi dışında toplamaların doğru olduğu,sonuçta kantar fişleri üzerinde yapılan incelemede toplam taşınan malzeme 139.983.600-Kg olarak bulunduğu, davacı tarafça 139.924.500 kg taşındığı ifade edildiğinden buna göre hesaplama yapıldığı, Arada 59.040- kg fazlalık bulunduğu , Bunun da parasal karşılığı 59,04 ton /1,44 ton/m3 x 13,10 TL/m3 = 537,10- TL olduğu KDV eklenmesi ile sonu 633,78TL olup kdv dahil toplam alacağın 200.828,44TL + 633,78TL =201.462,22 TL olacağı, çamur sıyırma v.s. gibi diğer ek işler ile ilgili görüşlerinde bir değişiklik olmadığı reddi gerektiği yolunda ek rapor sunulmuştur.
Mahkememizin 08/10/2015 tarihinde verilen karar ile, ”21.3.2011 tarihli … projesinde kullanılan dolgu miktarı ve tutarı başlıklı belgede : dolgu miktarı Kök raporda da belirtildiği üzere 139.925.500 rakamının üzeri çizilerek 133.362.500kg olarak yazılmıştır.Sözleşme ve ek protokole göre kantar fişleri ile belirlenecek dolgu miktarının çizilerek 133.362 ton yazılmasının bir gerekçesi olmalıdır.Aksi takdirde bu değişiklik keyfi yapılmış anlamına gelmektedir.Sözleşmeye aykırı yapılan bu değişikliğin davacı tarafa da imzalatılması sözleşme hükmünün değiştirildiği ,davalının hesabının kabul edildiği anlamına gelmeyeceği, Değişikliği yapan taraf gerekçesini de sunmalıdır,şeklinde ki bilirkişi görüşüne iştirak edilerek ,. Davacı tarafça sunulan kantar fişleri toplamının 139.924.500 Kg olduğunu öne sürmüş ek raporda kantar fişleri toplamının 139.983.600-Kg olarak bulunmuş ise de davacı tarafça 139.924.500 kg taşındığı ifade edildiğinden bu miktarla bağlı kalınarak hesaplama yapılması gerektiği ,aksi yöndeki ek bilirkişi raporunda ki hesaplanan kdv dahil 633,78-TL ilave bedelin dikkate alınmaması gerektiği ,169.983-TL +kdv karşılığı 200.579,94-TL üzerinden,sözleşme hükümlerine aykırı diğer alacak taleplerinin reddi gerektiği ,esasen bu kısımlara dair alacak talebine ilişkin ıslah talebinde de bulunulmadığı gözetilerek davanın kısmen kabulü gerektiği sonucuna varılmıştır.
21.3.2011 tarihli ihtilafa neden olan tutanağın akabinde davalı tarafından davacıya 1.4.2011 tarihinde 500.000-TL, 13.4.2011 tarihinde 413.227,94-TL havale yoluyla ödemeler yapıldığı gözetildiğinde sözleşmeye aykırı yapılan hesaplama nedeniyle davacının dolgu malzemesinden dolayı bakiye alacağını talep edilebileceği, ve avans teminat senedi verilen avansın …olduğu sözleşmede yazılı olduğundan ve avans dahil asıl işle ilgili bulunan tüm ödemeler 2011 yılı sonu itibariyle tamamlanmış bulunduğundan davacının teminat senedinin hükümsüzlüğünü ve iadesini talep edebileceği kanaatına varılmıştır.
Davacının 2.6.2011 tarihli ihtarı ile dolgu farkı bedeli 169.983-TL +kdv bulunduğu, çamur sıyırma işi için 147.200-TL +kdv, yine çamur sıyrılma işi için 104.015-TL +kdv işin ihtarın tebliğinde itibaren 7 gün içerisinde ödenmesi için talepte bulunduğu, ihtarın 15.6.2011 tarihinde davalıya tebliğ edildiği ihtar ile verilen süre sonu olan 23.6.2011 tarihinde davalının mütemerrit bulunduğu anlaşılmakla ilave dolgu miktarından daha evvel ihtarname ile ve dava dilekçesi ile talep edilen 169.983-TL+kdv yerine bilirkişi raporu ile yapılan hesap neticesinde 170.193,59-TL üzerinden dava tutarının ıslah edildiği ,ıslaha kadar ilave dolgu miktarı alacağının 169.983-TL +kdv olduğu beyan edildiğinden davacının bu miktar alacağını talep edebileceği kanatına varılarak bu miktar kadar davanının kısmen kabulune karar verilmiştir.” denilmiştir.
Mahkememizin kararının, davalı vekili tarafından temyiz edildiği, Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2015/5993 Esas, 2017/799 Karar sayılı ilamı ile,
”1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-… Birim Fiyat Tarifesi sözleşme eki olmadığından 15.140/18-3 poz numarasına göre kantar fişleri toplamının 1,10 katsayısına bölünerek dolgu birim fiyatı hesaplaması tek başına mümkün değil ise de, 21.03.2011 tarihli “… projesinde kullanılan dolgu Miktarı ve Tutarı ” başlıklı altında taraf kaşeleri ve yetkililerinin inkar edilmeyen imzalarının ve çizintilerin karşısında davacı şirketin inkar edilmeyen yetkilisinin parafının bulunduğu, tutanakta işin bitimine kadar çekilen dolgu miktarının hesabında kantar fişleri toplamının 1,10 katsayısına bölünerek miktarı ve buna göre dolgu fark tutarı hesaplanmıştır. Yapılan düzeltmeye göre dolgu fark tutarı 503.553,26TL’dir. Söz konusu tutanak taraf yetkililerince imzalandığı ve düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK’nın 298/I. fıkrasına göre tutanaktaki çıkıntı ve değişiklikler davacı yüklenici tarafından paraf edildiğinden geçerli ve bağlayıcıdır. Buna göre taraflar 1,10 katsayısının uygulanmasını kabul ettiklerinden …Birim Fiyat Tarifelerinin sözleşmenin eki olmaması nedeni ile geçersiz ve bağlayıcı olmadığının kabul edilmesi mümkün değildir.
Davacı, dava dilekçesinde bu tutanağı davalı iş sahibi tarafından alacağın tamamının ödenmeyeceği dayatması sonucu imza ve paraf ettiğini ileri sürmüş ve Karşıyaka … Noterliği’nden keşide ettiği 02.06.2011 tarihli, … yevmiye nolu ihtarnamesinde 21.03.2011 tarihli dolgu miktar ve tutarlarına ilişkin tutanakların keyfi bir biçimde tahrif edilmek, haksız ve hukuka aykırı tenkisat yapılmak sureti ile ödeme yapıldığı, bu hususun taraflar arasında kabul edilen sözleşme ve ek protokole aykırı olduğunu ileri sürmüş ise de; söz konusu tutanağı iradeyi sakatlayan gabin, ikrah, tehdit, hile gibi nedenlerle imzalayıp paraf ettiğini yasal delillerle kanıtlayamadığından 21.03.2011 tarihli tutanağın geçerli ve tarafları bağlayıcı olduğunun kabulü zorunludur.
Bu durumda mahkemece; hükme esas alınan bilirkişi kurulundan 21.03.2011 tarihli tutanağın geçerli ve tarafları bağlayıcı olduğu kabul edilerek ve bu tutanak esas alınarak davacı yüklenicinin dolgu fark bedeli ile ilgili davalı iş sahibinden alacaklı olup olmadığı ve miktarı konusunda gerekçeli ve denetime elverişli ek rapor alınıp bu kalem alacak ile ilgili sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken bu husus gözden kaçırılarak eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.” denilerek dosyamız Mahkememize iade edilerek, Mahkememizin … Esasına kaydedildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 04/04/2019 tarihli celsesi ara kararı gereğince, dosyamızda ek bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişi heyetinin 25/07/2019 ek raporunda özetle;
”DEĞERLENDİRME
Yargıtay ilamına göre 21.03.2011 tarihli tutanağın geçerli olduğunun kabulü ile hesaplama aşağıdaki gibi olmaktadır.
Davacı tarafından getirilen malzeme:
133.362,000 ton /1,44 ton/m3 /1,1 = 84.193,13 m3
Ödenen = 45.754,00 m3
Fark = 38.439,18 m3

Bedeli:38.439,18 m3 x 13,10 TL/m3 = 503,556,26 TL
KDV = 90,639,59 TL
KDVli Toplam =594,192,84
Ödenen = -503.553,2611
Ödenecek Miktar = 90,639,58 TL (KDV dahil) atarak elde edilir.
Kök raporda hesaplanan imalat miktarına KDV eklenmesi sehven atlanmış, aradaki farka KDV eklemesi yapılmıştır.
SONUÇ
Yukarıda yapılan inceleme ve tespitlere göre;
1-Davacının yapmış olduğu ilave dolgu işleri nedeni ile davalıdan KDV dahil 90-639,58TL talep edebileceği,
2-Davacının çamur sıyırma, araç kiralama ve akaryakıt bedeli adı altında bir talepte bulunamayacağı,
3-Davacının davalıya vermiş olduğu 1.500.000TL tutandaki avans teminat senedinin iade edilmesi gerektiği görüş ve kanaatine varılmıştır.” denilmiştir.
Mahkememizin 24/10/2019 tarihli celsesi ara kararı gereğince, dosyamızda ek bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişi heyetinin 31/01/2020 ek raporunda özetle;
”DEĞERLENDİRME
Kurulumuzun 2. ek raporunda davacının ek iş olarak yaptığı imalat tutarı 503.556,26 TL + KDV olarak belirlenmiş, ödemenin 503.553,26TL olduğu ifade edilerek davacının 90.639,58 TL (KDV dahil) alacağı olduğu ifade edilmiştir. Davalının 24.10.2019 tarihli dilekçesi ve ekindeki 31.03.2011 tarihli fatura 503.553,26TL + KDV = 594.192,78TL tutarlıdır. Davalı bu faturayı defterlerine işlemiş cari hesapta da aynı miktar borç olarak gösterilmiştir. 20.09.2011 tarihi itibarı ile cari hesap sonunda sıfırlandığına göre bu miktarın tamamı davacıya ödenmiş olmaktadır. Kök Raporda Kurulumuzun Mali Müşavir üyesinin tespitleri aşağıdaki gibidir.
“2011 yılı kayıtlarında … Tarfaş hesabında 2010 yılından devreden 1.111.461,11-TL borç tutarı ile birlikte 2012 yılında davacının tanzim ettiği toplam 759.448,69TL tutarında faturasının borç kaydı olarak girildiği karşılığında 1.870.909,80TL tutarında ödemesinin alacak kaydı girilmesi neticesinde 2011 yıl sonunda bakiye bulunmadığı görülmüştür.
Açıklanan nedenlerle davalının davacıya herhangi bir borcu olmadığı görüş ve kanaatine varılmıştır.
SONUÇ
Yukarıda yapılan inceleme ve tespitlere göre davalının davacıya herhangi bir borcu olmadığı görüş ve kanaatine varılmıştır.” denilmiştir.
Uyulmasına karar verilen Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2015/5993 Esas, 2017/799 Karar sayılı ilamı doğrultusunda 21.03.2011 tarihli “… projesinde kullanılan dolgu Miktarı ve Tutarı” başlıklı altında taraf kaşeleri ve yetkililerinin inkar edilmeyen imzalarının ve çizintilerin karşısında davacı şirketin inkar edilmeyen yetkilisinin parafının bulunduğu, tutanakta işin bitimine kadar çekilen dolgu miktarının hesabında kantar fişleri toplamının 1,10 katsayısına bölünerek miktarı ve buna göre dolgu fark tutarı hesaplanmış olup, yapılan düzeltmeye göre dolgu fark tutarı 503.553,26 TL olup, söz konusu tutanak taraf yetkililerince imzalandığı ve düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK’nın 298/I. fıkrasına göre tutanaktaki çıkıntı ve değişiklikler davacı yüklenici tarafından paraf edildiğinden geçerli ve bağlayıcı olup, tüm bunlara göre tarafların işin bitimine kadar çekilen dolgu miktarının hesabında kantar fişleri toplamının 1,10 katsayısının uygulanmasını kabul ettikleri sonucuna mahkememizce da varılmış, davacı tarafın tutanağa ilişkin iradeyi sakatlayan gabin, ikrah, tehdit, hile gibi nedenlerle imzalayıp paraf ettiği iddiasının ise yasal delillerle kanıtlayamadığı anlaşılmış ve 21.03.2011 tarihli tutanağın geçerli ve tarafları bağlayıcı olduğu kabul edilmiştir.
Mahkememizce; hükme esas alınan bilirkişi kurulundan 21.03.2011 tarihli tutanağın geçerli ve tarafları bağlayıcı olduğu kabul edilerek ve bu tutanak esas alınarak davacı yüklenicinin dolgu fark bedeli ile ilgili davalı iş sahibinden alacaklı olup olmadığı ve miktarı konusunda gerekçeli ve denetime elverişli ek rapor alınmış, 21.03.2011 tarihli tutanağın geçerli olduğunun kabulü ile hesaplama yapılması istenilmiş, bilirkişi heyetinin 31/01/2020 tarihli ek raporunda teknik ayrıntısı açıklandığı üzere 2. ek raporda davacının ek iş olarak yaptığı imalat tutarı 503.556,26 TL + KDV olarak belirlenmiş, ödemenin 503.553,26TL olduğu ifade edilerek davacının 90.639,58 TL (KDV dahil) alacağı olduğu ifade edilmiş ise de Davalının 24.10.2019 tarihli dilekçesi ve ekindeki 31.03.2011 tarihli 503.553,26TL + KDV = 594.192,78 TL tutarlı fatura ve davalının bu faturayı defterlerine işleyip cari hesapta da aynı miktar borç olarak gösterilmiş olması, 20.09.2011 tarihi itibarı ile cari hesap sonunda sıfırlandığı anlaşılmasına göre bu miktarın tamamı davacıya ödenmiş olup, 2011 yılı kayıtlarında… Tarfaş hesabında 2010 yılından devreden 1.111.461,11-TL borç tutarı ile birlikte 2012 yılında davacının tanzim ettiği toplam 759.448,69TL tutarında faturasının borç kaydı olarak girildiği karşılığında 1.870.909,80TL tutarında ödemesinin alacak kaydı girilmesi neticesinde 2011 yıl sonunda bakiye bulunmadığı anlaşılmıştır.
Tüm bu nedenlerle alacak davasının reddine, senedin karşılıksız kaldığının tespitine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulüne,
-Alacak davasının reddine,
4.3.2010 tanzim tarihli, keşidecesi … Ltd. Şti. olan 1.500.000-TL bedelli senedin karşılıksız kaldığının tespitine ve davacıya iadesine,
2-Alınması gereken maktu 54,40-TL harcın, peşin alınan 28,750-TL harçtan mahsubu ile bakiye 28.695,60-TL harcın, karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
3-Davacı, kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 85.300,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,

4-Davalı, kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 22.552,36-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 322,60-TL yargılama giderinin, davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.15/10/2020

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”