Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1011 E. 2021/1138 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1011 ESAS
KARAR NO:2021/1138

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:26/10/2018
KARAR TARİHİ:23/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; 26/07/2018 günü saat 19:30 sıralarında … plakalı araç ile … plakalı motorsikletin çarpışarak meydana gelen kazada müvekkillerinin oğlu/abisi hayatını kaybettiklerini, … Cumhuriyet Başsavcılığının … sayılı soruşturma dosyası ile soruşturma başladığını, davalı otomobil sürücüsü …’nın önünde duraklayan aracı sollamak üzere karşı şeride geçtiği sırada karşı şeritten gelen motorsiklete çarparak kazaya sebebiyet verdiğini bu yüzden ağır ve tam kusurluğu olduğunu, …’ın motorsikleti aşırı süratli kulladığı için kazaya sebebiyet verdiğini bu yüzden ağır ve tam kusurlu olduğunu, müvekkillerinin gerekli sigorta şirketlerine 03/09/2018 ve 27/08/2018 tarihlerinde başvurduklarını, sigorta şirketleri ile anlaşmanın yapılmadığını ve zararlarının bugüne kadar karşılanmadığını belirterek dava konusu trafik kazası sonucu oğullarını kaybeden müvekkillerinin … ve …’ın maddi zararlarının tespiti ile şimdilik 10.000-TL’sinin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, söz konusu kazada oğulları/abisi vefat eden müvekkillerinin çekmiş olduğunu ve kalan hayatlarında da çekeceği acı-elem ve ızdırabın bir nebze olsun dindirilebilmesi için ölenin annesi müvekkili … için 250.000-TL, ölenin babası … için 250.000-TL, ölünen kız kardeşi … için 100.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar …, … ve … Otomotiv şirketinden müştereken ve müteselsilen tazminini, kazaya karışan … plaka sayılı araç ve … plaka sayılı motosikletin kaydına takdiren teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasını, mahkeme masrafları ile ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı … vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazada, müvekkiline ait motosiklet kendi şeridinde ilerlerken, diğer davalı …’nın sevk ve iradesindeki … plakalı aracın önünde duraklama yapan aracı sollamak amacıyla kendi şeridinden kontrolsüz olarak çıkarak diğer şeride geçtiği esnada müvekkiline ait … plakalı motosiklete çarpmasıyla kazanın vuku bulduğunu, kaza tutanakları ve olay yeri krokisinde de açıkça görüleceği üzere davalı …’nın kazaya sebebiyet verdiğini, tam ve ağır kusurlu olduğunu, her ne kadar müvekkile aşırı hızdan kusur izafe edilse de; müvekkilinin hızı yasal sınırlar içerisinde olup işbu durumun keşif-bilirkişi incelemesiyle belirleneceğini, kaza tutanağında müvekkili …’a %25 kusur, diğer davalı …’ya %75 kusur isnat edildiğini, ehliyetli ve alkolsüz olan şoförü trafik kurallarına riayet ettiği halde kusur dağılımında %25 kusurlu bulunmasını kabul etmediklerini, bu kazadan yaralanarak kurtulan müvekkilinin aracında yolcu olarak bulunan arkadaşı …’ın ölümüyle büyük bir acı ve üzüntü yaşadığını, kusur dağılımında hata olduğunun kanaatinde olduklarını, işbu nedenlerle davanın … Sigorta A.Ş’ye ihbarı ile davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; dava konusu ihtilaf bakımından yetkili olan mahkemenin … Mahkemeleri olduğunu, yetki itirazlarının kabulüne karar verilmesi gerektiğini, davanın müvekkili şirket yönünden husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davaya konu kaza nedeniyle araç sürücüleri hakkında ikame edilen savcılık soruşturması devam etmekle bekletici mesele kararı verilmesi gerektiğini, ihtiyati haczin şartları oluşmadığından davacının bu konudaki taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini, meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin herhangi bir kusuru bulunmadığını, davaya ilişkin ve müvekkilinin kusur ve sorumluluğunun olmadığına yönelik itirazlarının saklı kalmak ve kabul anlamına gelmemek kaydıyla; davacı tarafın tazminat taleplerinin afaki olduğu gibi fahiş bir nitelik de taşıdığını, davacının tazminat miktarlarını avans faiz oranı ile talep etmesi haksız ve hukuka aykırı olduğunu, bu talebin reddedilmesi gerektiğini, dava konusu kazada hiçbir etkisi-eylemi olmayan müvekkili şirketin hukuka aykırı olarak davaya dahil edilerek, dava konusu olaya –yasada öngörülen şartları taşımadığı halde- ticari nitelik kazandırılmaya çalışıldığını, oysaki dava konusu kaza ile müvekkili şirket arasında herhangi bir illiyet bağı bulunmadığını ve dolayısıyla davanın ticari iş niteliği taşımadığının ortada olduğunu, bu itibarla davacının faiz talebinin reddi gerektiğini, yukarıda izah olunan sebeplerle, fazlaya dair haklarımızı saklı tutmak kaydıyla; dava yetkisiz mahkemede açılmış olduğundan yetki itirazlarının kabulü ile davanın yetki yönünden reddini, davacının haksız ve hukuka aykırı ihtiyati haciz taleplerinin reddini, müvekkili … Oto Servis ve Tic. A.Ş. yönünden davanın husumet nedeniyle reddini, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı … soruşturma numaralı dosyasının bekletici mesele yapılmasını, haksız ve mesnetsiz davanın reddini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacılar 26/07/2018 tarihinde meydana gelen ve … plakalı aracın karıştığı trafik kazasında davacıların desteği …’ın vefatı sebebiyle destekten yoksun kalma tazminatı talepli olarak huzurdaki davayı açtığını, kazada hayatını kaybeden …’ın anne ve babası başka gelirlerinin bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiğini, başka gelirleri var ise yapılacak hesaplamaların bu gelirlere göre yapılması gerektiğini, desteğin kardeşi olan davacının ise destekten yoksun kalma tazminatı hakkının olmadığını, her ne kadar davacı tarafın gelir kısmında vergi levhası sunmuş ise de, vergi levhasının matrahının bulunmaması ve belge olarak da tek başına geliri ifade etmemesi durumu karşısında gelir belgesi değeri taşımadığını, davacıların başvuru dilekçesinin ekler bölümünde bu belgelerin sunulmadığının açık olduğunu, gelir belgesi sunulmadan müvekkilin tazminat hesabı yapmasını sağlayacak bilginin eksik olduğunu, öncelikle dava şartı noksanlığı sebebi ile de davanın reddini talep ettiklerini, müvekkili sigorta şirketinin poliçeden kaynaklanan maddi tazminat talebinden doğan sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kaza tespit tutanağında da ifade edildiği üzere, kazanın meydana gelmesinde kazaya karışan araç olan 34ANA 396 plaka sayılı araç sürücüsü asli kusurlu olduğunu, açıklanan sebeple kaza tespit tutanağındaki sigortalı araca izafe edilen kusuru kabul etmediklerini, müterafık kusur indirimi ve hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, SGK’dan ve Sosyal Hizmetler Bakanlığından gelir sağlayıp sağlamadığının tespiti gerektiğini, tazminat hesabının Hazine Müsteşarlığına kayıtlı uzmanlarca yapılmasını talep ettiklerini, tüm bu nedenlerle dava şartının yerine getirilmemesi sebebiyle (eksik belge) davanın dava şartı sebebiyle reddini, esas incelemesine geçilmesi halinde davanın esastan reddini, yargılama gideri ve yasal vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının talebinin net olması gerekmektiğini, poliçe ve teminat limitinin belirtilmesi gerektiğini, dava dilekçesinde bahsi geçen 26.07.2018 tarihli kazaya karıştığı belirtilen … plakalı aracın müvekkili şirkete 31.12.2017/2018 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, söz konusu poliçede teminat limiti kişi başı 360.000,00-TL olduğunu, kusur durumunun tespiti gerektiğini, tazminat hesaplamasının aktüer sıfatına sahip bilirkişiler tarafından ZMMS genel şartları çerçevesinde yapılmasını, destekten yoksun kalma tazminatı talebi hakkında kanuna ve Yargıtay uygulamalarına uygun değerlendirme yapılmasını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte destekten yoksunluk hesabı yapacak olan bilirkişi raporu Yargıtay’ın değişen içtihatları neticesinde yetersiz kalmamasını, davacılar tarafından destekten yoksun kaldıkları makul ve muteber delillerle ispatlanmasını, hesaplamada TRH-2010 mortalite tablosu esas alınmasını, cenaze ve defin gideri poliçe kapsamında olmadığını, müterafık kusurun durumu göz önünde bulundurulmasını, hesaplanan tazminattan hatır taşımacılığı indirimi yapılması gerektiğini, faizin hatalı talep edildiğini, davacıların ceza yargılaması sırasında şikayetlerinden vazgeçmeleri ya da uzlaşma bildirimlerinin şikayetçi tarafından dosyaya sunulması gerektiğini, destekten yoksun kalma tazminatı belirlenirken; bilinen ücret, belirlenebilir bir ücret yoksa asgari ücretin baz alınması gerektiğini, davacının yargılama giderleri ve vekalet ücreti taleplerinin reddi gerektiğini, tüm bu nedenlerle Sayın Mahkemeniz esastan inceleme yapacak ise, kusur tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesini, kusur oranının tespiti halinde, alanında uzman bilirkişilerce azami poliçe limitleri ve aktüeryal kurallar gözetilerek hesaplama yapılmasını, hatır taşımacılığı indirimi yapılmasını, cenaze ve defin giderlerine ilişkin talebin reddinin, müterafik kusur araştırması yapılmasını, alkol raporu ve kaza tespit tutanağının taraflarına tebliğini, müteveffanın nüfus kayıt örneklerinin celbi ile dosya kapsamına alınmasını, müvekkili şirket temerrüde düşmediğinden dava tarihinden itibaren taraflar açısından yasal faiz uygulanmasını, aleyhlerine hüküm kurulmaması halinde, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davalı müvekkili 26.07.2018 günü akşam 19:30 saatlerinde çalışmakta olduğu … Otomotiv Şirketinden …’da bulunan evine gitmek üzere … … caddesinde mülkiyeti … … ve Servis Tic. A.Ş. ait … plakalı şirket aracı ile hareket etmekte iken önünde bulunan aracın duraksaması sonucu önündeki aracı yaklaşık 15km/s hızla geçmek istediğini ve hem dikiz aynasından hem de önündeki karşı şeridi kontrol ederek şerit değiştirtiğini, müvekkilinin tam önündeki aracı geçmek üzere şerit değiştirdiği an karşı şeritten gelen … yönetiminde olan … plakalı motosiklet aşırı hızla karşıdan gelerek müvekkilinin kullanmakta olduğu araca çarptığını, kazanın meydana geldiği saat iş çıkış saati olduğundan ve müvekkilinin bulunduğu istikamet 15 Temmuz Şehitler Köprüsü istikameti olduğundan fazla hız yapmasının mümkün olmadığını, bu husus İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının … sayılı soruşturma dosyası kapsamında alınan tanık beyanları ile de sabit olduğunu, bu soruşturma dosyasında kaza anını gören tanık ifadesi alındığı ve kazanın motosikletin yaklaşık 100km/s hızla olduğundan dolayı kaynaklandığı ve kasksız olduklarının belirtildiğini, müvekkilinin kontrollü bir şekilde önündeki aracın duraksaması sonucu önünü ve arkasını kontrol ederek şerit değiştirdiğini, ancak karşı şeritten gelen motor sürücüsü hızlı olduğundan davaya konu kaza meydana geldiğini, bu sebeple müvekkilinin söz konusu kaza nedeniyle kusurunun bulunmadığını, maddi tazminat talep eden taraf söz konusu tazmini istenen tutarı ve nedenleri açıkça belirtmesinin gerektiğini, destekten yoksun kalma tazminatını belirleyen hususlardan müteveffanın geliri, destekten yoksun kalma tazminatı talep eden anne ve babanın gelir durumu araştırılmasının yapılmasını talep ettiklerini, davacı vekilinin talep etmiş bulunduğu manevi tazminat miktarı hakkaniyete ve hukuka uygun olmadığını, talep edilmekte olan manevi tazminat tutarları zenginleşme yasağı ve mahvına neden olabilecek nitelikte olduğunu, yasa koyucunun belirlemiş olduğu ilkelerin dışında olduğunu, tazminat hukukunda manevi tazminat düzenlenmesinde belirlenecek tazminatın bir tarafın zenginleşmesine, diğer tarafın ise fakirleşmesine neden olmaması gerektiğini, bu nedenle talep edilen tazminat tutarını kabul etmediklerini ve reddini talep ettiklerini, davacının maddi ve manevi tazminat talebini kabul ettikleri anlamına gelmemesi şartıyla, söz konusu tazminat istenilen olay haksız fiile dayandığından avans faizi talep edilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, açıklanan nedenlerle davacı tarafların haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının tazminat taleplerinin reddini, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma dosyasının bekletici mesele yapılmasını, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı taraflar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
1-… Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma sayılı dosyası, … 30. Asliye Ceza Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyası, … 5. Ağır Ceza Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyası
2-Trafik Tescil Şube Müdürlüğü, İlçe Emniyet Müdürlüğü
3-ZMMS ve Kasko Poliçeleri, hasar dosyası
4-Davacının kaza nedeniyle tedavi gördüğü hastane evrakları
5-SGK, Vergi Dairesi, Toleyis ve Oleyis yazı cevapları
6-Kusur ve aktüerya bilirkişi raporu
8-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat talebi istemine ilişkindir.
2918 sayılı Yasanın 85 ve devam maddeleri gereğince bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur. Sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilir. Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur. Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.
Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır.
Davacıların manevi tazminat talebi yönünden ise; Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370).
Müterafik Kusur yönünden; kask kullanılmaması, koruyucu önlemlerin alınmaması gibi durumlar zararın doğmasında ya da artmasında etkili davranışlar olarak kabul edildiğinden zarar görenin müterafik kusurunu oluşturur. Tazminattan indirim sebebi olarak ön görülen bu kusur kazanın oluşuna etki eden bir kusur olmayıp zararın artmasına sebep olan bir kusurdur. Bu eylemlerin müterafik kusur olarak kabul edilebilmesi ve belirlenen tazminattan bu sebeple indirim yapılabilmesi için anılan kusurlu eylemin zararın doğmasında yada artmasında etkili olmuş olması gerekir. “Zarar görenin kusuru” olarak da günümüz Türkçesiyle ifade edilen mütefarik kusur, “Zarara uğrayanın, zararın doğumuna veya zararın artmasına yardım etmesi; bu durumda zarara uğrayana ödenecek tazminat miktarının azaltılabilmesi veya tamamen kaldırılabilmesi” şeklinde izah edilebilir. Hukukumuzda beyyine külfetinin davalıya yüklendiği müterafik kusur halinde Yargıtay uygulamaları uyarınca tazminattan indirim yapılması gerekir. Asıl olan davacı tarafın koruyucu tertibatlarının bulunduğunun kabulü olup aksini yani müterafik kusurun varlığını ispat yükü bunu ileri süren davalıdadır.
Somut olay da; kaza tespit tutanağının incelenmesinde yolcu müteveffanın kaskının olmadığının görüldüğü, soruşturma aşamasında beyanı alınan tanık Ahmet Kokaçin’in müteveffanın kaskının olmadığını belirttiği, yine davalı …’nın kolluktaki ifadesinde müteveffanın kaskının olmadığını belirttiği görülmekle davalıların müteveffanın müterafik kusurunu ispatladığı kanaatiyle tüm davalılar yönünden %20 indirim yapılmıştır.
Hatır taşıması yönünden; Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 6098 sayılı TBK’nin 51.maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hatır taşımasından ya da kullanmadan söz edebilmek için yaralanan ya da ölen karşılıksız taşınmış olmalıdır. Taşınan veya kullananın yararının söz konusu olduğu durumda hatır taşıması ilişkisi gündeme geleceğinden işletenin sorumluluğu genel hükümlere göre değerlendirilecek ve tazminattan indirim yapılacaktır. Bu bakımdan hatır taşıma ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından söz edilemeyecektir. Ayrıca yakın akrabalık bağı bulunması halinde taşımada hatır taşıması bulunmamaktadır.
Hakim tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de, bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatlarına göre ise hatır taşıması indirimi yapılması halinde %20 oranında indirim yapılması gerekmektedir.
(Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/6587 Esas 2019/2961 Karar,2016/19530 Esas 2019/9799 Karar, 2018/3231 Esas 2018/12869 Karar, 2017/19 Esas 2018/10930 Karar, 2014/835 Esas 2015/7747 Karar)
Somut olay da; müteveffanın davalı …’ın aracında bulunduğu, davalı …’ın kolluk ifadesinde de arkadaşı olduğunu belirttiği, yakın akrabalık bağı bulunmadığı gibi, karşılıksız taşındığının anlaşıldığı, hatır taşımasından ancak taşıyan ve sigortacısı sorumlu olacağı, hatır taşıması indiriminin maddi ve manevi tazminatı kapsadığı, bu halde davalı … ve sigortacısı … sigorta yönünden hatır taşıması indirimi yapılması gerektiği kanaatiyle maddi ve manevi tazminattan %20 oranında tazminat indirimi yapılmıştır.
…Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma nolu dosyasının incelenmesinde; şüpheli …’nın asli kusurlu şüpheli …’ın tali kusurlu olduğunun tespit edildiği edildiği görülmüştür.
Davacı … ekonomik sosyal durum araştırmasında; …’ın ev hanımı olduğu, 14.06.1988 doğumlu, evli ve 1 çocuklu, lise mezunu, kirada oturduğu ve geçim düzeyinin zayıf olduğunun bildirildiği,
Davacı …’ın ekonomik sosyal durum araştırmasında; çevrede yapılan araştırmada …’ın büfe işletmiş olduğu ve aylık yaklaşık 1.000-TL gelir elde ettiği, üzerine kayıtlı herhangi bir mal varlığı olduğuna dair bilgi sahibi olan birine rastlanılmadığının bildiriği,
Davacı …’ın ekonomik sosyal durum araştırmasında; ilkokul mezunu olduğu, mesleğinin şoför olduğu, kazancının olmadığı, 2.000-TL kira ödediği, evli ve 2 çocuk sahibi olduğu, üzerine kayıtlı kamyonet ve daire olduğunun bildirildiği,
Davalı …’ın ekonomik sosyal durum araştırmasında, ön lisans mezunu ve bekar olduğu, 3.600-TL aylık gelirli teknisyen olarak çalıştığı, bakmakla yükümlü olduğu anne, baba ve 1 kardeşi olduğu ve aile evinde kaldığı, üzerine kayıtlı 2004 model …marka otomobil olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Davalı …’nın ekonomik sosyal durum araştırmasında; lisans mezunu ve bekar olduğu, daha önce satış temsilcisi olarak çalıştığı aylık net kazancının ve üzerine kayıtlı mal varlığının olmadığı, bakmakla yükümlü kimsenin olmadığı, fiziksel herhangi bir engelinin olmadığının bildirildiği görülmüştür.
SGK yazı cevabının incelenmesinde; davacılar … ve …’a dava konusu kaza ile ilgili geçici iş göremezlik yönünden herhangi bir rapor ödemelerinin olmadığının bildirildiği görülmüştür.
… Vergi Dairesinin cevabi yazısı incelenmesinde; vergi mükellefi …’ın ”Yiyecek Ağırlıklı Hizmet Veren Kafe ve Kafeteryaların Faaaliyetleri” işi faaliyet göstermek üzere 16/07/2018 tarihinde mükellefiyet tesis ettirdiği, faaliyetini ise 28/07/2018 tarihi itibariyle ölüm halinde terk ettiğinin görüldüğü, ve toplam 400,29-TL vadesi geçmiş borcu bulunduğunun bildirildiği görülmüştür.
Hizmet İşveren Hizmet Sektörü İşveren Sendikasının cevabi yazısı incelenmesinde; İstanbul adresinde bir büfe işletmecisinin, 2018 yılı Temmuz ayı ortalama net karı işe devam ettiği süre göz önüne alınarak, emsal maaş serbest piyasa koşullarında tarafların kendi aralarında belirlediği bir bedel olduğunun bildirildiği görülmüştür.
… Sendikasının cevabi yazısı incelenmesinde; emsal ücret araştırmasında 2.800-TL ile 3.200,00-TL ortalama aylık olarak net arasında değişen oranda olduğu bildirilmiştir.
… Sendikasının cevabi yazısı incelenmesinde; emsal ücret araştırmasında 2018 yılında büfe elemanı olarak çalışan bir işçinin 2.400,00-TL – 3.200,00-TL arasında olduğu bildirildiği görülmüştür.
Hasar dosyası ve ZMMS poliçesinin incelenmesinde; … sayılı poliçenin 01/03/201-01/03/2019 tarihleri arasını kapsadığı, kazanın 26/07/2018 tarihinde meydana geldiği, kaza tarihi itibariyle davalı … Sigorta şirketinin sorumluluğunun olduğu, … plakalı araç için … numaralı poliçenin düzenlendiği ve … Sigorta A.Ş’nin 26.10.2018 tarihinde 4.612,50-TL ödeme yapıldığının tespit edildiği görülmüştür.
Hasar dosyası ve ZMMS poliçesinin incelenmesinde; … sayılı poliçe tarihinin 31/12/2017-31/12/2018 tarihleri arasını kapsadığı, kazanın 26/07/2018 tarihinde meydana geldiği, kaza tarihi itibariyle davalı … Sigorta şirketinin sorumluluğunun olduğu, …/1 numaralı hasar dosyasına istinaden herhangi bir ödeme yapılmadığının tespit edildiği görülmüştür.
Hasar dosyası ve ZMMS poliçesinin incelenmesinde; … poliçe tarihinin 16/10/2017-16/10/2018 tarihleri arasını kapsadığı, kazanın 26/07/2018 tarihinde meydana geldiği, kaza tarihi itibariyle davalı şirketin manevi tazminat klozu kapsamında sorumluluğunun olduğu, 03/09/2018 başvuru tarihi hasar dosyasında ödeme yapılmadığı görülmüştür.
Kusur ve aktüer bilirkişilerinin 05/08/2020 tarihli 11 sayfadan ibaret raporunda özetle; olayın 26/07/2018 tarihinde meydana geldiği, davalı … Sigorta A.Ş.’ye sigortalı araç sürücüsü, diğer davalı … … plakalı aracın %75 oranında kusurlu olduğu, davalı … Sigorta A.Ş.’ye sigortalı araç sürücüsü … …’ın kullandğı … plaka motosikletin %25 oranında kusurlu olduğu, davacı taraf yakını maktul yolcu …’ ın kazanın oluşumunda kusursuz olduğu, motosiklet üzerinde kask takmadan yolculuk yaptığından kendi ölümü ile neticelenen olayda müterafik kusurlu olduğu kanaatine varıldığı,
Kazada ölen sürücü …’ın desteğinden yoksun kalan anne ve babasının destekten yoksunluk tazminatlarının, devrebaşı ödemeli belirli süreli rant formülüne ve %1,8 teknik faizli TRH-2010 tablosuna göre ve müterafik kusur indirimi konusunda takdir ve değerlendirme Mahkemenin Sayın Hakimine ait olmak üzere, kazaya sebebiyet veren araçların ortaklaşa %100 kusuru üzerinden:
Baba … yönünden: 51.152,56 TL
Anne … yönünden : 96.144,91 TL
Toplam : 147.297,47 TL hesaplandığına,
26.07.2018 kaza tarihi itibariyle ZMSS (Trafik Sigortası) limiti 360.000,00 TL olup, davacılar için hesaplanan toplam destek zararının ZMSS limitini aşmadığına, Dosyadaki belgelerden, davalı sigorta şirketi … Sigorta A.Ş.’ne başvuru dilekçesinde adı geçen şirketin 03.09.2018 tarihli alındı kaşesinin olduğu görülmektedir. Dava dilekçesi ekindeki davalı … Sigorta A.Ş.’ne başvuru dilekçesinde adıgeçen şirketin alındı kaşesinin yer almadığı, ancak hasar dosyasındaki e-mail yazışmalarından, 28,08,2018 tarihinde tazminat başvunularına ilişkin belgelerin … Sigorta A.Ş. Hasar Danışmanı’na e-mail ile gönderildiği anlaşılmaktadır. Buna göre sigorta şirketleri yönünden faiz başlangıç tarihi konusunda takdir ve değerlendirmenin Sayın Mahkemeye ait olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Aktüer bilirkişisinin 04/10/2021 tarihli 11 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; 26.07.2018 tarihinde trafik kazasında ölen sürücü …’ın desteğinden yoksun kalan anne ve babasının destekten yoksunluk tazminatlarının, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararından sonra “Progressif Rant Hesabı” yöntemi, önceki raporumuzdan sonra yürürlüğe giren asgari ücret artışları gözetilerek, Mahkemenin 18.03.2021 tarihli duruşmasında tarafımıza verilen görev çerçevesinde; önceki raporumuzdan sonra dosyaya gönderilen emsal ücret araştırması sonuçlarına göre ve hatır taşıması ve müterafik kusur indirimleri de dikkate alınarak;
a)BİRİNCİ SEÇENEKTE (TRH-2010 TABLOSUNA GÖRE):
18.03.2021 tarihli duruşmada tarafımıza verilen görev çerçevesinde ve Yargıtay kararlarında öngörülen indirim sırası ve oranları doğrultusunda, kazaya karışan her iki araç için indirimler tablosunun;
… plakalı araç vönünden (Sürücüsünün …, malikinin … Oto Servis ve Tic.A.Ş olduğu, … Sigorta A.Ş.’ne sigortalı, %75 kusurlu araç):¸
… plakalı araç yönünden (Desteğin yolcu olarak bulunduğu, sürücüsünün … olduğu, … Sigorta A.Ş.’ne sigortalı, %25 kusurlu araç):¸ belirlendiğine,
İNDİRİMLERDEN SONRA, KAZAYA SEBEBİYET VEREN ARAÇLARIN ORTAKLAŞA SORUMLU OLDUKLARI TUTARLAR TOPLAMININ; ¸ olduğuna,
b)İKİNCİ SEÇENEKTE (PMF-1931 TABLOSUNA GÖRE):
18.03.2021 tarihli duruşmada tarafımıza verilen görev çerçevesinde ve Yargıtay kararlarında öngörülen indirim sırası ve oranları doğrultusunda, kazaya karışan her iki araç için indirimler tablosunun;
… plakalı araç vönünden (Sürücüsünün …, malikinin … Oto Servis ve Tic.A.Ş olduğu, … Sigorta A.Ş.’ne sigortalı, %75 kusurlu araç):¸
… plakalı araç yönünden (Desteğin yolcu olarak bulunduğu, sürücüsünün … olduğu, … Sigorta A.Ş’ne sigortalı, %25 kusurlu araç:¸belirlendiği,
İNDİRİMLERDEN SONRA, KAZAYA SEBEBİYET VEREN ARAÇLARIN ORTAKLAŞA SORUMLU OLDUKLARI TUTARLAR TOPLAMININ;¸
26.07.2018 kaza tarihi itibariyle ZMSS (Trafik Sigortası) limitinin 360.000,00-TL olduğuna, dosyadaki belgelerden, davalı sigorta şirketi … Sigorta A.Ş.’ne başvuru dilekçesinde adıgeçen şirketin 03.09.2018 tarihli alındı kaşesinin olduğu görülmektedir. Dava dilekçesi ekindeki davalı … Sigorta A.Ş.’ne başvuru dilekçesinde adıgeçen şirketin alındı kaşesinin yer almadığı, ancak hasar dosyasındaki e-mail yazışmalarından, 28.08.2018 tarihinde tazminat başvurularına ilişkin belgelerin … Sigorta A.Ş. Hasar Danışmanı’na e-mail ile gönderildiği anlaşılmaktadır. Buna göre sigorta şirketleri yönünden faiz başlangıç tarihi konusunda takdir ve değerlendirmenin Sayın Mahkemeye ait olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Bedel artırım dilekçesi; davacılar vekili 02/12/2021 tarihli dilekçesi ile talep sonucunu artırdığını bildirmiş, dilekçesi davalılara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Temerrüt ve faiz yönünden ise; davaya konu edilen zarar doğurucu haksız fiil, trafik kazası şeklinde gerçekleşmiş olup, haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Ancak haksız fiil faili olan sürücünün eylemi sonucu oluşan zararla ilgili, araç işleteninin sorumluluğunu teminat altına alan trafik sigortacısının, 2918 sayılı KTK’nun 99/1. maddesi ile ZMSS Genel Şartları’nın B.2.maddesi uyarınca, rizikonun ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve sigortacının temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Davacı tarafın, davadan önce başvurusunun bulunmadığı durumda ise, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekir.
Aynı zamanda söz konusu davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasına göre davacının alacağının tamamına temerrüt tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekmekte olduğu gibi Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2016/15535 Esas 2019/7234 Karar sayılı emsal ilamında da belirttiği üzere, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak temerrüt tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, 26/07/2018 tarihinde müteveffanın yolcu olarak bulunduğu motosiklet sürücüsü … ile davalı …’nın sürücüsü olduğu araç arasında trafik kazası meydana geldiği, kaza da …’ın vefat ettiği, davalı … Sigorta’nın …’nın ZMMS kapsamında sorumlu olduğu, davalı … Oto’nun aracın maliki olarak sorumluluğu bulunduğu, diğer davalı … Sigorta’nın mütevefffanın yolcu olarak bulunduğu motosikletin ZMMS’i kapsamında sorumluluğu bulunduğu, davacı anne ve babanın destekten yoksun kalma ve manevi tazminat, diğer davalı kardeş Merve yönünden sadece manevi tazminat talebi ile eldeki davanın açıldığı görülmüştür.
Mahkememizce tarafların tüm delilleri toplandığı, İstanbul Cumhuriyet Savcılığının … Soruşturma nolu dosyasında aldırılan bilirkişi raporunda sürücü …’nın 2918 sayılı karayolları trafik kanununun 84/j (Manevraları düzenleyen genel şartlara uymama) kanun maddesini ihlal ettiğinden dolayı 1. Derece de asli kusurlu olduğu, sürücü …’ın 2918 sayılı karayolları Trafik kanununda yer alan 52/1b (Araçların hızını; aracın yük ve teknik özellikleriyle yol,hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamak) kanun maddesini ihlal ettiğinden dolayı 2. derecede tali kusurlu olduğu, mahkememizce alınan kusur raporuna göre davalı …’nın %75 diğer davalı Mehmetcan7ın %25 kusurlu olduğu, ceza soruşturma ve kovuşturma raporu ile mahkememizce alınan raporun uyumlu olduğu kanaatiyle kusur raporu hükme esas alınmıştır.
Dosyanın aktüerya raporu alınmak üzere bilirkişi heyetine tevdii edildiği, bilirkişi ek raporunun Anayasa Mahkemesi iptal kararı ve Yargıtay 4. Hukuk Dairesi ve 17. Hukuk Dairesi’nin güncel içtihatları doğrultusunda TRH 2010 Yaşam Tablosu ve progresif rant yöntemi ile düzenlendiği, müteveffanın vefatından önce çalıştığının SGK kayıtları ile görüldüğü, bu kapsamda emsal ücret araştırması yapılmak üzere bildirilen kurumlara müzekkere yazıldığı, müzekkere cevapları doğrultusunda ortalaması alınmak suretiyle emsal ücretin bulunduğu, destekten yoksun kalma tazminatı hesaplamasının yapıldığı, davalı … sigorta şirketinin ZMMS poliçesi yönünden başvuru tarihinin dosya içerisinde bulunmadığı, dosya içerisinde bulunan maillerin incelenmesinde 8 Ağustos 2018 yazışmanın görüldüğü, 8 iş günü eklenmek suretiyle 21/08/2018 tarihinde sigorta şirketinin temerrüde düştüğünün kabulü gerektiği, dosyadaki belgelerden … sigortaya başvuru tarihi 03/09/2018 olduğu, 8 iş günü eklenmek suretiyle temerrüt tarihinin 14/09/2018 olduğu, davalı … ve …’ın temerrüt tarihinin ölüm olan 28/07/2018 olduğu, bu tarihlerden itibaren davacıların faiz talep edebileceği, haksız fiilin ticari araçlar arasında meydana gelmediği, taraflarında tacir olmadığı, bu halde davacıların yasal faiz talep edebileceği kanaatiyle maddi tazminat istemlerinin yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere müterafik kusur ve hatır taşıması indirimleri yapılmak suretiyle kabulüne, davacıların manevi tazminat istemlerinin ise davalı … Oto her ne kadar şirket olsa da sorumluluğun diğer davalıları da kapsadığı, davacılar ve davalı …, davalı …’ın ekonomik sosyal durumları, ülkenin ekonomik durumu, davacıların yaşadığı olayın ağırlığı, nazara alınarak davalı … yönünden hatır taşıması indirimi yapılmak suretiyle manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Maddi tazminat talepleri yönünden;
Davacı …’ın destekten yoksun kalma tazminatı isteminin Kabulü ile 112.095,58-TL’nin davalı … Sigorta yönünden 21.08.2018, davalı … Sigorta yönünden 14.09.2018 tarihinden, diğer davalılar yönünden ölüm tarihi olan 28.07.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, (davalı …, … Oto Servis ve Tic. A.Ş, … Sigorta yönünden 88.496,51-TL sınırlı olmak, davalı … ve … Sigorta yönünden 23.599,07-TL sınırlı olmak üzere)
Davacı …’ın destekten yoksun kalma tazminatı isteminin Kabulü ile 215.873,76-TL’nin davalı … Sigorta yönünden 21.08.2018, davalı … Sigorta yönünden 14.09.2018 tarihinden, diğer davalılar yönünden ölüm tarihi olan 28.07.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, ( davalı …, … Oto Servis ve Tic. A.Ş, … Sigorta yönünden 170.426,65-TL sınırlı olmak, davalı … ve … Sigorta yönünden 45.447,11-TL sınırlı olmak üzere)
2-Manevi Tazminat talepleri yönünden:
Davacı … manevi tazminat isteminin Kısmen Kabulü ile 20.000,00-TL manevi tazminatın 28/07/2018 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … davalı … Oto Servis ve Tic. A.Ş. ve davalı …’dan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine (davalı …’ın 16.000,00-TL ile sınırlı olmak üzere)
Davacı … manevi tazminat isteminin Kısmen Kabulü ile 20.000,00-TL manevi tazminatın 28/07/2018 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … davalı … Oto Servis ve Tic. A.Ş. ve davalı …’dan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine (davalı …’ın 16.000,00-TL ile sınırlı olmak üzere)
Davacı Merve Yarımay manevi tazminat isteminin Kısmen Kabulü ile 15.000,00-TL manevi tazminatın 28/07/2018 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … davalı … Oto Servis ve Tic. A.Ş. ve davalı …’dan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine (davalı …’ın 12.000,00-TL ile sınırlı olmak üzere)
3-Maddi tazminat yönünden;
-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 22.403,58-TL karar ve ilam harcından 3.170,46-TL peşin harcın düşümü ile eksik kalan 19.233,12-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına, (davalı …, … Oto Servis ve Tic. A.Ş, … Sigorta yönünden 15.184,55-TL sınırlı olmak, davalı … ve … Sigorta yönünden 4.048,56-TL sınırlı olmak üzere),
-Davacı tarafından yatırılan 35,90-TL başvuru harcı, 3.170,46-TL peşin harç olmak üzere toplam 3.206,36-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, (davalı …, … Oto Servis ve Tic. A.Ş, … Sigorta yönünden 2.531,42-TL sınırlı olmak, davalı … ve … Sigorta yönünden 674,94-TL sınırlı olmak üzere),
-Davacının karşıladığı, 3.156,00-TL diğer giderler olmak üzere toplam 3.156,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, (davalı …, … Oto Servis ve Tic. A.Ş, … Sigorta yönünden 2.491,66-TL sınırlı olmak, davalı … ve … Sigorta yönünden 664,34-TL sınırlı olmak üzere),
-Davacılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T 13/3.maddesine göre hesaplanan 31.407,85-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, (davalı …, … Oto Servis ve Tic. A.Ş, … Sigorta yönünden 24.796,50-TL sınırlı olmak, davalı … ve … Sigorta yönünden 6.611,35-TL sınırlı olmak üzere),
-Davalıların karşıladığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Manevi tazminat yönünden;
Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 3.757,05-TL karar ve ilam harcı ve 35,90-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 3.792,95-TL davalılar …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile (3.034,36-TL … sınırlı sorumlu olmak üzere) hazineye irat kaydına,
Davacılar yönünden;
-Davacı …, kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılar …, davalı … Oto Servis ve Tic. A.Ş. ve davalı …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a verilmesine,
-Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılar …, davalı … Oto Servis ve Tic. A.Ş. ve davalı …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a verilmesine,
-Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılar …, davalı … Oto Servis ve Tic. A.Ş. ve davalı …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a verilmesine,
Davalılar yönünden;
-Davalılar …, … Oto Servis ve Tic. A.Ş. ve … kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 10/2-4 maddesi uyarınca takdir edilen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili ile davalılar …, … Oto Servis ve Tic. A.Ş. ve …’a müştereken ve müteselsilen verilmesine,
-Davalılar …, … Oto Servis ve Tic. A.Ş. ve … kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 10/2-4 maddesi uyarınca takdir edilen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili ile davalılar …, … Oto Servis ve Tic. A.Ş. ve …’a müştereken ve müteselsilen verilmesine,
-Davalılar …, … Oto Servis ve Tic. A.Ş. ve … kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 10/2-4 maddesi uyarınca takdir edilen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacı …’tan tahsili ile davalılar …, … Oto Servis ve Tic. A.Ş. ve …’a müştereken ve müteselsilen verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/12/2021

BAŞKAN …

ÜYE …

ÜYE …

KATİP …