Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1001 E. 2020/155 K. 17.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1001 Esas
KARAR NO : 2020/155
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/10/2018
KARAR TARİHİ : 17/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin, davalı tarafa aralarındaki cari hesap ilişkisine istinaden taşıma hizmetine karşılık olarak fatura düzenlendiğini, ancak fatura bedellerinin tamamının davalı tarafından ödenmediğini, bu nedenle davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … Esas dosyası ile icra takibi başlatıldığını ancak, davalının icra takibine itiraz ederek durdurduğunu, sonuç olarak huzurdaki davanın açıldığını, … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasına yapılan haksız itirazın kaldırılmasını, davalının kötü niyetli olarak icra takibine itirazı nedeniyle, % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafa herhangi bir borçları ve taahhütlerinin olmadığını, davacının takip aşamasında sunmadığı bir takım sözleşmelerden bahsettiğini, ancak kendilerine tebliğ edilen ne bir sözleşme ne de bir faturanın olmadığını, bu nedenle huzurdaki davanın reddedilmesini, kötü niyetli olarak ikame edilmiş dava nedeniyle davacı aleyhine % 20 den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
1-… İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası
2-Bilirkişi raporu
3-Davacının ticari defter ve kayıtları
4-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE:
Dava, cari hesap ilişkisinden ve faturalardan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre fatura emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır (229. md.). Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami “yedi gün” içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır (231/5. md.). 6102 sayılı TTK’da da fatura konusunda hükümler vardır. Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.” (6102 Sayılı TTK 21/1) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (6102 Sayılı TTK 21/2).
Faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddeye göre faturaya itiraz edilmemiş ise içeriği kesinleşir ise de akdî ilişkinin yazılı delillerle ispatı gerekir. Fatura ticari defterlere kayıt edilmiş ise artık faturanın delil olmasıyla ilgili bu maddeye değil ticari defterlerin delil olmasıyla ilgili TTK’nın 222. maddeye bakmak gerekir. Bu nedenle ticari defterlere kaydedilmiş fatura akdi ilişkinin varlığını da kanıtlar. Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir.
Faturanın onu teslim alan kişiyi borç altına sokabilmesi için taraflar arasında borç doğurucu bir ilişkinin varlığı ve faturanın da bu ilişki nedeniyle düzenlenmiş olması gerekir. Borç münasebeti olmaksızın düzenlenen ve muhatap tarafından her nasılsa teslim alınan faturaya sekiz günde itiraz edilmemiş olması onu borç altına sokmaz. Ancak TTK 21/2 maddesi uyarınca, faturalara 8 gün içerisinde itiraz edilmediği takdirde faturadaki gösterilen bu bedeli kabul edilmiş sayılır.
Fatura tek başına alacağın kanıtı değildir. Faturanın dayanağı olan temel ilişkinin ispatı gerekir. Tek yanlı düzenlenen faturanın, düzenleyen tarafın kendi ticari defterlerine kayıt edilmiş olması alacağın varlığını ispatlamaz.
Faturalarda belirtilen malların davalı alıcıya teslim edildiği iddiasını davacı ispatla yükümlüdür. Fatura içeriğindeki malların davalıya teslimi dayanak belgelerle kanıtlanmadığı sürece ticari defterler tek başına malın teslim edildiğini ispata yeterli değildir.
Bu açıklamalar ışığında davacı ve davalının sunmuş oldukları tüm deliller dosya içerisine alınmış, icra dosyası getirtilerek incelenmiş, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman mali bilirkişiden rapor alınmıştır.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının … İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasında 16.268,15-TL asıl alacak üzerinden takip yapıldığı, ödeme emrinin 10/09/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içerisinde 13/09/2018 tarihinde borca itiraz ettiği, borca itirazla birlikte takibin durduğu, durdurma kararının alacaklı vekiline tebliğ edilmediği , dava İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Mali Müşavir bilirkişinin 29/11/2019 tarihli 6 sayfalık raporunda özetle; davacı tarafın ticari defterleri, HMK 222/2 maddesine göre delil teşkil ettiğini, davalı taraf ihtara rağmen ticari defterlerini mahkemeye ibraz etmediği ve ibrazdan kaçındığını, davacı ticari defterleri ile muhasebe hesap ve kayıtlarına göre; ödeme emri tarihinde, davacının davalıdan, 16.268,15.-TL, alacağının olduğunu, fatura içeriğinin; taşıma hizmeti olduğunu, e-faturaların Gelir İdaresi başkanlığı e- fatura portalından davalıya e- tebliğ edildiğini, 13.02.2019 tarihli, davalı şirket antetli mutabakat mektubunda davalının davacıya hitaben yazdığı yazıda 31.12.2018 tarihi itibariyle davacıya 16.268.15-TL borçlarının olduğu bildiriminin de yapıldığını, …. İcra Müdürlüğünün, … Esas Sayılı Ödeme emrine, davalı tarafından edilen itirazın, 16.268,15.-TL asıl alacak üzerinden iptali ile icra inkar tazminat hükmünün mahkememize ait olduğu sonucuna ulaşıldığını bildirmiştir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, dava konusu takibe ilişkin borç bakiyesi bulunduğu ve bu anlamda cari hesap borç ilişkisinin oluştuğu, davacının bu cari hesap alacağının tahsili istemiyle icra dosyasında takip yaptığı, davalının yasal süresi içerisinde yaptığı itiraz üzerine takibin durmasına karar verildiği, davacının alacağına dayanak olan faturaların davalıya tebliğ edildiği, faturaya itiraz olmadığı, davacı ticari defterlerini usulüne uygun tutulduğu, taraflar arasında mutabakat formu düzenlendiği, bu formda davalının kaşe ve imzasının bulunduğu, mutabakat formunun bilirkişi raporunun 5. Sayfasına eklendiği, raporun davalıya tebliğ edildiği, davalının rapora karşı itirazında mutabakat formuna ilişkin yazılı ve sözlü beyanı ile itiraz veya inkarda bulunmadığı, bu hali ile davalının takip miktarı kadar borçlu olduğu, aksini davalının yazılı delil veya kesin delil ile ispat edebileceği, davalının ise herhangi bir ödeme belgesi ibraz etmediği, davacının davasını tüm bu açıklamalarla ispatladığının kabulü gerektiği, bilirkişi raporunda tespit edilen ve icra takibinde talep edilen borcun 16.268,15-TL olduğu, ancak davacı davasını açarken 16.287,15-TL olarak açtığı, o halde ispat edilmeyen yani 16.268,15-TL üzerinde kalan kısmın reddi gerektiği kanaatiyle davanın kısmen kabulüne karar verilerek,
Dava konusu fatura alacağının önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşıdığı, bu haliyle İİK’nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleştiği görülmekle, davacının icra inkar tazminatı kabulü ile, alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tahsis edilmiştir
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen KABULÜ ile davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasına davalı borçlu tarafından yöneltilen itirazın iptaline, takibin takip talebindeki kayıt ve şartlarla aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine
2-Alacak niteliği itibari ile likit ve belirlenebilir olduğundan %20 oranında icra inkar tazminatı 3.253,63-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 1.111,27-TL harçtan, peşin alınan 196,81-TL harç mahsup edilerek kalan 914,46 -TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 196,81-TL peşin harç ve 35,90-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 232,71-TL nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Kabul-red oranına göre davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6- Kabul-red oranına göre davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinnin göre hesaplanan 19,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 1.500,65-TL yargılama gideri kabul ve red durumuna göre takdiren oranlayarak 1.498,90-TL’lik kısmının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine, arda kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/02/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır